Ulusal Süt Konseyinin çiğ süt litre fiyatlarını açıklamasının ardından; üretici, dernek ve birlik başkanlarından yaptığımız görüşmeler sonrası ortak görüş; anaç hayvanların kesilmemesiydi. Hayvancılığının kökü ve geleceği olan sütün, dün birim fiyatı açıklandı. Uzun süredir farklı nedenlerden dolayı çiğ süt hakkında alınacak olan kararların ertelenmesinin ardından Ulusal Süt Konseyi Ankara’da toplandı. Sektör paydaşlarıyla da bir araya gelen Konseyin alacağı karar çok önemliydi. Çiğ sütün litre fiyatı şu an 1 lira 53 kuruş. Üreticiler çiğ sütün litre fiyatına 3 yıldır zam gelmediğini zor durumda olduklarını belirtiyorlardı. Toplantıda alınan kararda, çiğ süt litre fiyatı 27 kuruş zamlandı ve 1.53 TL'den 1,80 TL'ye çıktı. ILGIN: “BEKLENEN FİYAT 2 TL İDİ” Çiğ süt birim fiyatının 2 TL olması ve üreticinin kâr edip üretime devam edebilme anlamında Ulusal Süt Konseyi’nin tavsiye fiyat verdiğini belirten Edirne Genç Çiftçiler Derneği Başkanı Egemen Ilgın; “Ulusal Süt Konseyi sektör paydaşları ile bir araya gelerek çiğ süt tavsiye fiyatı toplantısı yapmıştır. Buna göre, Soğutulmuş çiğ süt üretici tavsiye fiyatı yüzde 3,6 yağlı ve yüzde 3,2 proteinli çiğ süt için 1,70 TL/Litre olarak belirlenmiştir. Bu fiyat ile üretici süt fiyatına gelen zam yüzde 11,1 oranındadır. Yem fiyatlarının yılbaşından bu yana yüzde 40’lara varan artışı karşısında çiğ sütte yüzde 11,1’lik artış yeterli değildir. Beklenen fiyat yüzde 33’lük bir artış ile 2 TL idi. Ayrıca bilinmelidir ki açıklanan bu fiyat tavsiye fiyatıdır. Daha önce maalesef Ulusal Süt Konseyi’nin açıkladığı fiyatın altında süt satan üreticilerimiz olmuştur. Ulusal Süt Konseyi tavsiye fiyatı yerine alım garantisi vererek üreticiyi rahatlatmalıdır” dedi.ILGIN: “1 LİTRE SÜT 1,5 KİLO YEM ETMELİ”Ilgın belirlenen süt fiyatıyla birlikte 1 litre sütün 1,5 kilo yem etmesi gerektiğini ve dünya çapında paritenin bu şekilde uygulandığını hatırlatarak; “Yem fiyatlarındaki artış (Ocak ayından bu yana yüzde 40) böyle giderse, çiğ süte gelen yüzde 11,1’lik zam anaç hayvanların kesime gitmesini engelleyemeyecektir. Bu da uzun vadede hem et hem de süt krizine neden olacaktır. İthalat artacaktır. Bu nedenle yem fiyatları ile ilgili de Ulusal Süt Konseyi çalışma yapmalı, fiyatlar denetlenmeli, üreticiye mutlaka yem desteği verilmelidir. Ülkemizde bütün yem çeşitleri ithal edilmektedir. Bu nedenle yerli yem üretimi mutlaka yapılmalı ve desteklenmelidir. Üreticinin zarar etmemesi için bir litre süte karşılık 1,5 kg yem alabilmeli. Bu süt ve yem paritesidir ve dünyanın her yerinde bu parite böyledir” şeklinde konuştu.SUİÇMEZ: “NE ET AÇIĞIMIZI NE DE SÜT AÇIĞIMIZI KAPATABİLİRİZ”Edirne Merkez İlçe ve Süloğlu Süt Üreticileri Birliği (SÜTÜB) Başkanı ve AK Parti Edirne İl Genel Meclisi Üyesi Mustafa Suiçmez, çiğ süt hakkında sorularımızı yanıtladı. Suiçmez, belirlenen fiyatın tahmin edilen bir rakam olduğunu süt sektöründe önemli olan anaç hayvanların kesilmemesi olduğunu vurguladı. Suiçmez; “Yeme gelen zam oranında sütün birim fiyatı hesaplanması lazım. Biz bu düşüncemizi de aktardık. Üreticinin zarar etmemesi için bir litre süte karşılık 1,5 kg yem alabilmeli. Bizim düşüncemiz de çiğ süt litre fiyatı 1.80 TL idi. Dünya standartlarına göre 1 litre süt ile 1,5 kilo yem alınabilmelidir. Çünkü çiğ sütün bir maliyeti var. Örneğin 15 litre sütte 1,5 TL gibi bir maliyet var ve bu rakama işçilik dâhil değil. Ben kendim de bir üreticiyim. Yeri geliyor oğlum, gelinim hatta eşim de gece gündüz demeden hayvanlarla uğraşıyorlar. Bu işleri ne kadar zor şartlar altında gerçekleştirildiğini gayet iyi biliyorum. Çiğ Süt birim fiyatlarının yetersiz olması dişi hayvanın kesimine de sebebiyet veriyor. 2019 yılında anaç hayvanlara yönelik desteklenmelere de geri dönülmeli. Süt veren hayvan, anaç inek. Anaç ineği elimizde tutmamız için tedbirler almamız lazım. Özellikle Büyükbaş hayvandaki oran aşağılara doğru gittikçe, ne et açığımızı ne de süt açığımızı kapatabiliriz” dedi. SUİÇMEZ: “AİLE İŞLETMELERİ DESTEKLENMELİ”Suiçmez, Hayvancılık sektöründe sanayi etabından ziyade daha çok aile işletmelerinin desteklenmesi gerektiğini belirtti. Suiçmez; “Türkiye’nin geleceğindeki hayvancılık sektörünü geleceğini çizecek olan bana göre 5-10-15 ineği olan köylerdeki aile işletmelerimiz. Büyük çiftlikler kurulabilir ama nihayetinde büyük çiftlikler sanayi bazlı çiftliklerdir. Büyük sanayi çiftçilikleri kâr marjını görmedikler anda piyasadan hemen çekilirler. Hayvancılık aile işletmelerinde dededen, babadan kalan geçim kaynağı. Yeri geliyor zarar ediyor, yeri geliyor bir kazanç elde edemiyor ama bu işi bırakmıyor. Çünkü tek geçim kaynağı. Bu nedenle aile işletmelerinde özellikle 24 aylık duruma gelmiş yani anaç hayvan olan hayvanlara yönelik desteklenmelerin artması gerekir. Yapılacak desteklemelerin de en az, yıllık bin TL olması gerekir. Çünkü mevcut anaç hayvanı korumak ve artmasını sağlamak için bunun gerçekleşmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı. SUİÇMEZ; “BİZ DE AYNI MASRAFLARI YAPIYORUZ”Süt ve süt ürünlerine sanayiciler tarafından uygulanan zamlar için gösterilen mazeretlerin, market ve dükkanlarda satılan ürünlere yüksek oranda yansıdığını belirten Suiçmez; “Sanayici süte daha zam olmadan, marketlerde, dükkânlarda sürekli zam geliyor. Hepimiz bir tüketiciyiz. Durumu hepimiz görüyoruz. Bugün sanayiciler bir takım mazeretler göstererek ürünlerine istedikleri gibi zam yapabiliyorlar. Sözleşmelerin süresini beklemiyor ama biz sözleşmeyi yaptığımızda 6 ay bir daha zam yapma şansımız yok. Bu 6 ay süresince aynı mazotu, aynı elektriği vs. biz de kullanıyoruz ve bizi de etkiliyor. Bu durumların sadece üretici ve sanayici değil, bir de tüketici ayağı var. Vatandaşlarımız da bugün yarın dükkânlara, marketlere gittiklerinde 250 gram değil de 1 kilo peynir alsın. Hepimiz aynı gemide gidiyoruz. Gemideki biri görevini yapmadığı zaman, gemi rotadan çıkar. Ben de bir üreticiyim. Ben de bu konuda canı yananlardayım. Benim tek geçim kaynağım bu. Maksat burada emek harcayan, tek geçim kaynağı süt olan üreticimizi, çiftçimizi korumak ve yaşatmak. Alınan süt birim fiyatı da üreticimiz için hayırlı olsun” dedi. SÜT DESTEKLEMELERİGıda İşletmelerinin Kayıt ve Onay İşlemlerine Dair Yönetmelik kapsamındaki süt işleme tesislerine satan ve bir hayvancılık örgütüne üye olan yetiştiricilere destekleme ödemesi yapılır. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının Süt üreticilerine litre başına verdiği desteklemeler ise şu şekilde; Manda Sütüne litre başına 0,20 TL, Koyun Sütüne litre başına 0,20 TL, Keçi Sütüne litre başına 0,20 TL,, İnek Sütüne litre başına 0,05 TL, Soğutulmuş İnek Sütüne ise 0,10 TL, Üretici Örgütleri Kanalıyla Pazarlanan Soğutulmuş İnek Sütü 0,12 TL olmak üzere belirlenmiş. 2012’DEN BU YANA TÜRKİYE’DE DURAKLAMA VARYıllara oranla yapılan resmi araştırmalarda Türkiye’nin ne kadar süt ürettiğine dair rakamlarda ise 2000’li yıllarında başında dünya üretimine yüzde 10’larda seyreden rakamlar gözlenmekte. 2012 yılına kadar yüzde 2 veya 3 artış gösteren süt üretimi 2012 yılından itibaren adeta duraklama dönemine girmiş olduğu gözlenmekte. Üretim oranlarıysa şu şekilde; 2011 yılında dünya 753 milyon ton sütün yüzde 15.5’i Türkiye sağlamış. 2012 yılında 770 milyon tonun yüzde 17.4’sini, 2013 yılında 782 milyon tonun yüzde 18.2’isi, 2014 yılında 802 milyon tonun 18.5’ini, 2015 yılında 818 milyon tonun yüzde 18,6,’sını, 2016 yılında 826 milyon tonun yüzde 18,5’ini, 2017 yılında 822 milyon tonun yüzde 18,5’ini Türkiye sağlamış. HER AY SÜT ALIMLARI ARTIYORTürkiye İstatistik Kurumunun yaptığı araştırmalar sonrasında son olarak açıkladığı Ticari süt işletmelerince Mayıs ayında 915 bin 998 ton inek sütü toplandığını belirtmiş. Toplanan inek sütü miktarı 2018 Mayıs ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 13,2 arttığı vurgulanmış. Mayıs ayında ticari süt işletmeleri tarafından içme sütü üretimi 143 bin 293 ton olarak gerçekleşti ve bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 20,8 artış gösterdi. İnek peyniri üretimi 66 bin 994 ton ile bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 13,8 arttı. Koyun, keçi, manda ve karışık sütlerden elde edilen peynir çeşitleri ise 5 bin 566 ton ile bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 24,2 arttı. Yoğurt üretimi 102 bin 67 ton ile bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 2 azaldı. Ayran üretimi ise 58 bin 601 ton ile bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 9,6 azalış gösterdi. Mayıs ayında ticari süt işletmeleri tarafından toplanan inek sütü yağ oranı ortalama yüzde 3,5, protein oranı ise ortalama yüzde 3,2 olarak tespit edildi. Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış toplanan inek sütü miktarı Mayıs ayında bir önceki aya göre yüzde 2,8 azaldı. Takvim etkisinden arındırılmış toplanan inek sütü miktarı Mayıs ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 12,7 arttı.
GÜNDEM
30 Temmuz 2018 - 05:39
"ANAÇ HAYVANLAR KESİLMESİN"
GÜNDEM
30 Temmuz 2018 - 05:39