Uluslararası Hububat Konseyi ile Edirne Ticaret Borsasının ortaklaşa düzenlediği “2017 Hububat Sezonu Değerlendirme Paneli” gerçekleştirildi. Türkiye’nin dünyadaki konumundan üreticinin durumuna kadar pek çok konunun konuşulduğu panelde 2018’e dair yapılması gerekenler de tartışıldı. Genel konuşmaların içeriğinde Lisanslı Depoculuk Sisteminin Türkiye’nin tarım politikalarındaki önemi vurgulandı. Edirne Ticaret Borsası (ETB) , Türkiye’nin tarımını detaylarıyla ele alan bir panele ev sahipliği yaptı. Uluslararası Hububat Konseyi (UHK) ile Edirne Ticaret Borsasının ortaklaşa düzenlediği “2017 Hububat Sezonu Değerlendirme Paneli”nde Buğdaydan çeltiğe, Arpa’dan nohuta kadar hububatlar ile ilgili pek çok konu istatistik verilerle tartışılıp görüşüldü. Panele Bakanlık temsilcileri, sektör paydaşları, akademisyenler, üretici, çiftçi, iş insanlarına kadar pek çok kişi katılımlarıyla gerçekleştirildi. Türkiye’nin tarımın konuşulduğu panelde konuşmacı olarak; TMO Genel Müdürü İsmail Kemaloğlu, Türkiye Un Sanayicileri Federasyonu Başkanı Eren Günhan Ulusoy, Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğünden Dr. Halil Sürek, UHK Araştırma ve Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Süleyman Soylu, Edirne Ticaret Borsası Meclis Başkanı Fedai Canım ile İpsala Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Girgin katılırken Moderatörlüğünüyse UHK Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Bayram Sade yaptı. ÖZTÜRK: “HEDEFİMİZ STANDARTLARIN ÜZERİNDE ÜRETİM YAPMAK OLMALIDIR”Panelin açılış konuşmasını Edirne Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Özay Öztürk gerçekleştirdi. Öztürk konuşmasının genelinde üretici ve Lisanslı Depoculuk Sisteminin önemini vurgulayarak; “Bölgemiz çeltikte; ülkemiz toplam ekim alanının yüzde 46,1’ini oluşturmakta, üretimin yüzde 46,8’ini karşılamaktadır. Buğdayda; ülkemiz toplam ekim alanının yüzde 7,2’sini oluşturmakta, üretimin yüzde 10,7’sini karşılamaktadır. Arpa ve dane mısırda; ülkemiz toplam ekim alanının yüzde 1’ini oluşturmakta, üretimin yüzde 1’ini karşılamaktadır. Bunlarla beraber çeltikten sonra en fazla üretime sahip olan ayçiçeği ise ülkemiz toplam ekim alanının yüzde 51,7’sini oluşturmakta ve üretimin yüzde 45,1’ini karşılamaktadır. Bu rakamlar, bölgemizin ülke tarımı için vazettiği önemi ortaya koyan rakamlardır. Marmara Bölgesine de bunu uyarladığımızda durum aynıdır. Her geçen gün kalitenin önemi bir kat daha artıyor. Rekabet gücümüzü artırmak için hedefimiz, standartlara uygun belki de üzerinde üretim yapmak olmalıdır. Yıllardır ilimizde ve bölgemizde yetiştirilen ürünlerin kalitesinin arttırılması adına sektördeki paydaşlarımızla birlikte, iyi niyetli çalışmalar yaptık ve yapmaya devam ediyoruz. Gerek üyelerimizi ve üreticilerimizi bilgilendirmek amacıyla düzenlediğimiz programlar, gerekse kurduğumuz ürün ve toprak analiz laboratuarları ile kalitenin arttırılmasına katkı sağlamaya yönelik çalışmalar yapmaktayız. Olumlu sonuçlarını görmek bizleri mutlu ediyor. Bilgi ve teknolojinin sürekli bir değişim halinde bulunduğu günümüzde, özellikle küresel gelişmeleri sıkı takip etmeli ve daha çok çalışmalıyız. Birçok borsamız hem teknik hem de laboratuar altyapılarını geliştirmiş, analizlere dayalı salon satışı yapabilecek kapasiteye erişmiştir. Salon satışlarında fiyatlar, kaliteyle doğru orantılı oluşmaktadır. Bu durum üreticilerimiz tarafından yakinen takip edilmekte ve çeşit seçimi tercihlerini etkileyen en büyük faktör durumundadır” dedi. LİSANSLI DEPOCULUK SİSTEMİNİN ÖNEMİ VURGULANDILisanslı Depoculuk Sisteminin son günlerde önem kazandığını belirten Öztürk; “Son yıllarda hız kazanan lisanslı depoculuk sistemi, tarım ürünlerinin pazarlanması konusunda farklı enstrümanları sektöre dâhil edecektir. 40 bin ton kapasiteli lisanslı depomuz 2017 yılında faaliyete başlamış ve 37 bin ton alım gerçekleştirmiştir. Birlikte çalışma ve destekleri için TMO Genel Müdürümüze huzurlarınızda tekrar teşekkür ediyorum. Sistemin yaygınlaşması için verilen desteklerin devam etmesi gereklidir. Ulusal ürün ihtisas borsasının kuruluş işlemlerinin tamamlanarak faaliyete geçmesini bekliyor ve destekliyoruz” ÖZTÜRK: “ÜZERİMİZE DÜŞENİ YAPMAYA HAZIRIZ”“Bizler hedefimizi “daha çok iş, daha çok aş” olarak belirledik. İnsanımıza refahı ve zenginliği getirecek en önemli güç üretici ve üretimle bütünleşmiş olmuş Türk özel sektörüdür. Huzur ve istikrar; ticareti, yatırımı ve refahı arttıracaktır. Bu bağlamda üzerimize düşen görevi her koşulda yapmaya hazır olduğumuzu tekrar ifade etmek istiyorum” ifadelerini kullandı.
EKONOMİ
25 Aralık 2017 - 06:12
BORSA 2017'Yİ DEĞERLENDİRİLDİ
EKONOMİ
25 Aralık 2017 - 06:12