“16 Nisan Referandumu” dün itibariyle tam 1 yılını doldurdu. CHP, Türkiye genelinde gerçekleştirdiği oturma eylemlerinde CHP Edirne İl Başkanlığı Saraçlar Caddesinde gerçekleştirdi. Türkiye’nin halen şaibeli olduğunu tartıştığı “16 Nisan Referandumu” 1 yılını tamamladı. bu kapsamda CHP Genel Başkanlığı aldığı bir kararla dün Türkiye’deki tüm il ve ilçe örgütleriyle birlikte oturma eylemi gerçekleştirdi. CHP’nin Edirne örgütleri oturma eylemini ilçelerde gerçekleşti. CHP Edirne Merkez İlçe Başkanlığı ve partililer Saraçlar Caddesindeki PTT binası önünde eylemini gerçekleştirdi. CHP Edirne Merkez İlçe Başkanı Ediz Ün, 16 Nisan Referandumu ve OHAL hakkında parti ve partililer adına basın açıklaması gerçekleştirdi. Ün’ün gerçekleştiği açıklamada AKP iktidarını yönelik sert ifadeler kullandı. Oturma eylemine tüm CHP’li partililerin yanı sıra, CHP Edirne Milletvekilleri Okan Gaytancıoğlu ile Erdin Bircan, Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan da katılım gösterdi.“TÜM TOPLUMU BASKI ALTINA ALAN OTORİTER BİR REJİME DÖNÜŞMÜŞTÜR”16 Nisan 2017 referandumunun ardında Türkiye’nin büyük sorunlarla karşı karşıya geldiğini belirten Ün; “Ülkemizi tek adam rejimine dönüştürme amacıyla hazırlanan ve tarihe mühürsüz seçim olarak geçen 16 Nisan referandumunun üzerinden tam 1 yıl geçti. 15 Temmuz'daki FETO darbe girişiminin ardından 20 Temmuz’da ilan edilen OHAL altında gidilen referandum. Meşruiyeti olmayan bir rejim değişikliğini ülkemize dayatmıştır. Sivil darbe ortamında, “Evet” demenin devletin tüm kurumlarıyla desteklendiği. “Hayır” demenin ise adeta yasaklandığı bir dönem yaşanmıştır. Ülkemiz 21 aydır OHAL ile yönetilmektedir. İlan edilişindeki amacından uzaklaşarak demokrasi ve hukuk sistemine yönelik bir saldırıya dönüşen OHAL rejimi; insan haklarını, ifade özgürlüğünü ve her türlü protesto eylemini baskılamanın da aracı olmuştur. KHK’lar eliyle parlamento, yani halkın iradesi gasp edilmiştir. Türkiye’yi tek tipe sokmak için sendikalar, meslek oda ve birlikleri ile sivil toplum kuruluşlarına yönelik operasyonların ardı arkası kesilmemiştir. AKP iktidarının muhaliflerine bir sopa olarak kullandığı OHAL giderek bu faşizan sınırlarını bile aşmış sağcı-solcu, muhafazakâr-sosyal demokrat, kimseyi ayırmadan tüm toplumu baskı altına alan otoriter bir rejime dönüşmüştür. OHAL ile ülkemizde ki hiç kimsenin can ve mal güvenliği kalmamıştır” dedi. “OHAL DEĞİL, DEMOKRASİ İSTİYORUZ”Türkiye’nin 21 aydır OHAL ile yönetildiğini belirten Ün, “OHAL rejimine derhal son verilmeli” dedi. Ün; OHAL’in demokrasinin önünü kestiğini vurgulayarak; “OHAL nedir? OHAL, 10 Ekim'de katledilen çocuklarını anmak isteyen anne ve babalara sıkılan biber gazıdır. OHAL, ekmeğinin peşindeki tütün üreticisine vurulan coptur. OHAL, Ahmet Şık başta olmak üzere hayatını FETÖ ile mücadeleye adamış gazetecileri zindanlara atmaktır. OHAL. İşçi grevlerini ertelemek, grev çadırlarına müdahale etmektir. OHAL, işlerini geri almak için ölümü göze alarak bedenini açlığa yatıran Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın ölüm tehlikesini görmeyen hükümet inadıdır. OHAL, Dünyaca ünlü kimi bilim adamlarını FETÖ yalanıyla üniversitelerden atmaktır. OHAL, tiyatro oyunlarını yasaklamaktır. OHAL, muhaliflerini "terörist" olarak tanımlayabilme cüretidir. OHAL, Ankara Kızılay'da insan Haklan Anıtını gözaltına almaktır. OHAL, madende oğlu dört yıldır yatan anaya; artık yürüyemezsin. Yasak artık demektir. OHAL, on binlerce taşeron işçiyi haksız bir şekilde kadro dışı bırakmaktır. OHAL, Boğaziçi Üniversitesi’ndeki öğrencilerin okuma hakkını elinden alabileceğini söylemek ve öğrencileri tutuklatmaktır. OHAL, milli iradeyi yok sayarak. Belediye başkanlarını görevden uzaklaştırmak, belediyelere kayyum atamaktır. OHAL, laik eğitim bildirisi dağıtmak isteyen öğrencinin gözaltına alınması, 16 Nisan referandumunda “hayır” propagandası yapan vatandaşın kolunun kırılmasıdır. OHAL, Seçilmiş milletvekillerini hukuksuz bir şekilde tutuklatmak ve yargılatmaktır. OHAL, hâkimlerin, savcıların bir parti genel başkanı önünde iliklediği cübbelerdir. OHAL, yasamayı, yürütmeyi ve yargıyı tek adamın iki dudağının arasına hapsetmektir. OHAL, doların 4 TL'yi. avronun 5 TL'yi aşmasıdır, Türk Lirası'nın kaybettiği değerdir. OHAL, satılan şeker fabrikası, açlık sınırı altındaki asgari ücret, artan enflasyondur. OHAL, Twitter’daki 280 karakterden. Facebook'taki “beğen" butonundan korkmaktır. OHAL, 12 Eylül cuntasına özenenlerin, askeri darbe dönemlerine rahmet okuttuğu bir düzenin adıdır. İlan ederken bir buçuk ay bile sürmeyecek dedikleri. Milleti etkilemeyecek dedikleri OHAL, Bardağı çoktan taşmıştır. Sabır testisi kırılmış, toplumun büyük çoğunluğu OHAL rejimine artık yeter demeye başlamıştır Bugün iktidar partisi ve yeni ortakları, Türkiye'yi uçuruma adım adım yaklaştıran OHAL'i bir kez daha uzatmanın peşindedir. Postallı darbelerle mücadele etme vaadiyle gelenler, gelinen noktada takım elbiseli darbeciler haline gelmiştir. Bizim talebimiz kesindir; Halkın iradesine karşı işlenen bir suç haline gelen OHAL rejimine derhal son verilmelidir. Hukukun askıya alındığı, parlamentonun yok sayıldığı, Milli iradenin tanınmadığı, milletvekillerinin rehin alındığı faşizm düzeni ortadan kalkmalıdır. Sendikalar, meslek odaları ve birlikleri ile sivil toplum örgütlerine yönelik iktidar gücü ile uygulanan sindirme politikaları son bulmalıdır. Sivil darbe ile tek koltukta birleştirilen yasama, yürütme ve yargı erkleri yeniden, çağdaş demokrasilerde olduğu gibi kendi koltuklarına geçmelidir. Sadece bu meydandan değil, Türkiye'nin 81 ilindeki meydanlardan Ankara'daki Saraylıları uyarıyoruz. Bizler OHAL değil, demokrasi istiyoruz” ifadelerini kullandı. Ün’ün açıklamasının ardından CHP’liler AKP’yi alkışla protesto etti. Oturma eylemine her hangi bir müdahale olmadan olaysız bir şekilde sona erdi.
GÜNDEM
17 Nisan 2018 - 06:41
"OHAL DEĞİL DEMOKRASİ İSTİYORUZ"
GÜNDEM
17 Nisan 2018 - 06:41