GÜNDEM
16 Ocak 2018 - 06:36
Güncelleme: 16 Ocak 2018 - 07:00
'SU'DAN BAHANE ÜRETMEYELİM
GÜNDEM
16 Ocak 2018 - 06:36
Güncelleme: 16 Ocak 2018 - 07:00
Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, su faturalarını ödemeyen işyerleri, işadamı ve bazı müteahhitleri uyararak, “Eğer faturalarını ödemezler ise önümüzdeki vadede sularını kesmeyi planlıyoruz. Eğer bir işyeri para kazanıyorsa, faturasını da ödemesi gerekir. Kredinizi veya elektrik faturalarını ödüyorsunuz da, suyu niye ödemiyorsunuz? Biz sadece alacağımızı istiyoruz ” dedi. Başkan Gürkan, ayrıca 130 bin metrekare alana sahip Trakya’nın en büyük parkını da yapmayı planladıklarını vurguladı. Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan ile Edirne’nin gündeminde merak edilen konularla ilgili görüştük. Bütünşehir yasasından su borcuna, alt yapı çalışmalarından taşeron yasasına, Selimiye Meydan Projesinden, Kırkpınar Er Meydanı çalışmalarına kadar pek çok konu hakkında konuştuk. “BÜTÜNŞEHİR KONUSU TAM BİR MUAMMA”Başkan Gürkan’a son günlerde Edirne’de tekrar gündem maddesi haline gelen “Bütünşehir” konusundaki son gelişmeleri sorduk. Başkan Gürkan; “Bütünşehir yasası konusu bir unutuluyor birden de tekrar gündeme geliyor. Geçtiğimiz hafta itibariyle tekrar gündemde. Her şeyden önce anayasanın hükümlerine göre seçimlere 1 yıldan az bir süre kala yapılan değişiklikler ilk seçimde uygulanamıyor. Bu hükümden yola çıkarak konuşmak gerekirse; bu kanunun 30 Mart’tan önce çıkıp yürürlüğe girmesi lazım. Önümüzde 2,5 aylık bir süre var. Eğer 30 Mart’tan önce çıkarsa olur, sonra çıkarsa olmaz. Konu hakkında çok fazla bilgi var. Kapsamlı bir konu Bütünşehir konusu. Hükümet de bu anlamda çok net bir kararını vermedi diye düşünüyorum. Nereden anlıyorsun diye soracak olursanız; deniliyor ki nüfusu 400 bine kadar olan 28 il olabilir diyor. 30 ilin de olabileceğini hatta 51 ile de uygulanabilir diyor bir başka kaynakta. Sonuç itibariyle yasama gücünü elinde bulunduran makam bir tercih yapacak. Büyükşehir veya Bütünşehir olmakta içerik önemli. Büyükşehir veya Bütünşehir yasasında neler olduğu hakkında çeşitli söylemler var. Bazı beldeler kapanacak bazı beldeler korunacak şeklinde konular sürekli tartışılıyor, konuşuluyor. Buradan nasıl bir yasa veya düzenleme çıkacak tam bir muamma. Süreçte neler olacak, neler bitecek hep birlikte göreceğiz. Ülkemizin bazı bölgelerindeki maalesef ki terör olayları nedeniyle; hükümetin yerel yönetiminler yasasıyla ilgili yapmak zorunda olduğu bir takım değişiklikler var. Hiçbir belediye veya yerel yönetim kim olursa olsun. Hiçbir şekilde araç ve ekonomik imkânlarını teröre destek olmamalı. Yasalarımıza göre de insani anlayışımıza göre de vicdani anlayışımıza göre de suçtur. Büyükşehirlerdeki Belediye araçlarının terör olaylarında kullanıldığını gördük. Bu çok üzücü ve acı verici bir şey. Bu ülkenin yetkileriyle, imkânlarıyla, vergileriyle ve yasalarıyla size verilmiş olan yetkiyi bu şekilde kullanırsanız; bunu kabullenmek ve sessiz kalmak da mümkün değil. Bu tür düzenlemelerin de yeni kanunda yer alması gerektiğine inanıyorum. Hiçbir şekilde buna müsaade edilmemeli. En katı ve sert yaptırımlarla bunun cezası verilmelidir” dedi. “HIZLI TREN ÇALIŞMALARI NEDENİYLE YAVAŞLADI”Güney Çevre Yolundaki bir takım çalışmaların Edirne-İstanbul Hızlı Treni hattındaki yapılacak çalışmalar nedeniyle diğer kurumlarla koordineli çalışmak gerektiğine vurgu yapan Başkan Gürkan; “İlk olarak diğer kurumlar ile birlikte entegre olarak çalışılması gerekiyor. Aydınlatma gibi, enerji nakil hatları veya fiber kablo hatları gibi ilgili işlerden sorumlu kurumlarla birlikte çalışmak gerekiyor. Biz Güney Çevre Yolundaki birçok işlemi tamamladık ve bu yol ciddi bir ihtiyacı giderdi. İnsanlar bazeniçerisinde yaşarken olduğu durumu göremiyor. Güney Çevre Yolundaki son asfaltlama işleminden sonra E-5 aksımız trafik anlamında önemli bir ölçüde rahatladı. Yol ile ilgili çalışmalarımız devam edecek. Basit bir kavşak düzenlemesi yaptık ve o bile durumu değiştirdi. Yaptığımız o kavşak modeline ‘ters gibi duruyor’ diyenler var. Biz o kavşak modelini hız kessin diye yaptık ancak eksiklerimiz var. 2018 yılında yapılması planlanan ‘Hızlı Tren’ ile ilgili çalışmaların başlaması gerekiyor. Süleyman Paşa Cami ve Dar-ül hadis Camisine kadar olan kısımdaki sedde kalkacak. TCDD oraya köprüyol yani viyadük yapacak. O çalışmaları da bekliyoruz. ‘Bir kurum yaptı. diğer kurum bozdu’ olayı ortaya çıkmasın diye diğer kurumlarla entegre çalışmamız gerek” ifadelerini kullandı. ALT YAPI Altyapı çalışmalarındaki son gelişmeleri de değerlendiren Gürkan, “Bu konu ile bilgisi olan da olmayan da konuşuyor. İhale Kanunu; ‘Bir iş için ihaleye çıkmanız için o ihalenin maliyetinin yüzde 10’u kadar ödeneğin bütçede ayrılmış olması gerekiyor’ diyor. Örneğin 10 bin liralık bir ihaleyse 1 lirasını, 1 milyon liralık ise 100 bin lirasını bütçenizde ayırmanız gerek. Önce bunları yapıyorsunuz sonra ihalenin duyurusunu yapılıyor sonrasında işlemler sırasıyla geliyor. Eğer sizin her hangi bir eksikliğiniz varsa ihaleleri düzenleyen EKAP, ihaleye gün veya tarih vermiyor. Eğer EKAP kabul etmiş ise bir sıkıntı yok demektir. Şimdi bunu hayatı boyunca yaptığı göreve rağmen hiç bu konuda bilgisi olmayan becerisi olmayan arkadaşlar ortalıkta ahkâm kesiyor. OHAL ile birlikte Türkiye’de OHAL bürosu var. İhaleye katılan kişi veya firmaların tümü OHAL bürosuna bildirirsiniz, OHAL bürosundan cevap geldikten sonra ihaleyi onaylayabilirsiniz. Böyle bir süreç var. Yetkili kurum olarak diğer kurumlardan veya diğer mevzuattan bağımsız hareket etme şansınız yok. Birincisi ben onaylamıyorum çünkü ben ihale yetkilisi değilim. Komisyondaki arkadaşlarımız bunun için çalışıyor. Benim uzaktan yakından alakam yok. Komisyondaki arkadaşlara ‘Neden onayladığınız? Niye onaylamadınız?’ gibi bir yetkim yok ki öyle olursa o zaman ihaleye fesatlık karışmış olur. Ben sadece yapılacak işi belirlerim. Bunu bilmeyen cahil cühela kendine göre bir şeyler konuşuyor işte” ifadelerini kullandı. SELİMİYE MEYDAN PROJESİ: “SELİMİYE’NİN 200 METRE ÖNÜNE 13 METRE YÜKSEKLİĞİNDEKİ BİR YAPIYA CUMHURBAŞKANI DA MÜSAADE ETMEZ”Selimiye Meydan Projesi ile ilgili süreçte Yüksek Kurul’un yapacağı toplantıya katılacağını ve konu hakkında gelişmeleri yakından takip ettiğinin altını çizen Başkan Gürkan; “Vakıflar Genel Müdürlüğü Koruma Yüksek Kuruluna bir itiraz gerçekleştirmişti. Biz de onların itirazlarına itiraz ettik. Ardından kendi hazırladığımız dosyayı gönderdik. Yemişçi Kapanı Han’ın 13 metre yükseklikteki replikasını kurdurmuştuk. Han’ın taklidi yapılırsa nasıl göründüğünü Selimiye Camisinin siluetini etkiliyor mu etkilemiyor mu? göstermek için fotoğraflarını çektik ve Yüksek Kurulu gönderdik. Vakıflar Genel Müdürlüğü burayı yapın diyor ama yapıldığı zaman Selimiye Camisinin silueti de böyle etkileniyor diye. 2 hafta önce Yüksek Kuruldan raportörler geldi ve yerinde inceleme yaptı. Şimdi Yüksek Kurulunun toplantısını bekliyoruz. Ben de o toplantıya katılmak için talebimi ilettim. Projenin gecikmesi bizim yüzümüzden değil Vakıflar Genel Müdürlüğünün yüzünden. bu kadar siluet kaygısının öne çıktığı bugünlerde Selimiye’nin 200 metre önüne bir yapı Cumhurbaşkanı da yapılmasına müsaade etmez” dedi. ÇOK TARTIŞILAN CAMİ İÇİN; “KANUNEN YETKİLERİ VAR”Trakya Üniversitesine yapımı tartışılan Cami hakkında fikirlerine aktaran Başkan Gürkan; “Bu kurumun kendi vereceği karar. Kendi haddimi bilmek açısından ötürü bir kurumun işleyişine karışmam, karışamam. Konuyu yakından takip ediyorum, Kamuoyu konuyu tartışıyor ve ben de takip ediyorum. Daha öncesinden Rektör Tabakoğlu’na bir takım önerilerim de oldu. Üniversiteler, kendi alanlarında yapı yapma yetkisine sahiptir. Kendi alanlarında plan tadilatı teklif etme yetkisine de sahiptir. Kanunen yetkileri var” ifadelerini kullandı. TEMEL NEDEN SU ALACAKLARIBaşkan Gürkan, Edirne Belediyesinin yapacağı pek çok hizmete ve maaş ödemelerinde oluşan sorunların temel nedeninin su borçları olduğu vurgulayarak konu hakkında bir takım bilgiler verdi. Gürkan, konuşmasında halk arasında yanlış bilinen ‘Belediyeler suları kesemez’ söylemine ‘Öyle bir şey söz konusu değil, yetkimiz var’ derken; “Su borcu hem belediye hizmetlerinde hem de maaş konularını yakından ilgilendiriyor.Su gelirleri Belediyemizin en büyük gelir kaynağı. Su borcunu ödemeyen sadece müteahhitler değil, bazı vatandaşlarımız da önemli derecede su borcu var ve bu konu alışkanlık haline gelmiş. Belediyeler siyasi bir kurum ama siyasi bir kurum olması sizin kullandığınız suyun veya kullandığınız hizmetin bedelini ödememeyi gerektirmez. Şu örneği veriyorum; vatandaşlarımız maaşını aldığında veya bir yerden parası geldiğinde faturaları önüne alıp bakıyor. Elektrik faturasını ödemediğinde elektriği kesiliyor ve gidip ödüyor. Doğalgaz da aynı şekilde ödenmezse kesileceğini biliyor yine gidiyor ödüyor ve ardından Vergi Borcunu, SGK’sını yatırmazsa haciz geleceğini biliyor gidiyor yatırıyor. Kredi Kartı borcu varsa en azından ‘asgarisini yatırayım’ diyor ve oraya ayrı bir bütçe ayırıyor. Tüketici kredisi vs. gibi borçlarını da zaten banka şak diye kesiyor. İş şimdi Edirne Belediyesine gelince su borcu, emlak borcu vs. gibi ödemelerde ‘belediye nasılsa bizim’ diyor. Bizim belediyemizin yaşaması için de herkesin sorumluluklarını yerine getirmesi lazım. Yollar çukur olduğunda, çamur olduğunda belediyeye kızıyoruz. Hava kirli olduğunda, kaldırım bozuk olduğunda, sular akmadığında belediyeye kızıyoruz. Peki Belediye bu işlemleri neyle yapacak? Belediye bir resmi kurum ama diğer kamu kurumları gibi hazineden devletin bütçesinden bize gelen bir para yok. Cüzi bir miktar bütün illere dağıtılan İller Bankasından alınan bir bütçe var. Biz topladığımız paralarla bütçe oluşturup, hizmet yapmaya çalışıyoruz. Hem su borcunu ödenmediğinde hem de emlak vergisi vs. ödemeler ödenmediğinde, yolda bir çukura denk geldi mi ‘belediye bu çukuru niye kapatmıyor’ deniyor.Bu çalışmaların hepsi bir maliyet. Örneğin bir asfalt çalışması yapacağınız an Petrol Ofisinden peşin fiyatına veriyor asfalt malzemesini. Bu durum hem hizmetleri hem de çalışanların maaşlarını da etkiliyor. Çalışan arkadaşlarımıza talimat verdim. Evdeki kullanılan suyu anlarım ancak su borcunu ödemeyen ticarethaneler var. Şöyle bir yanlışı da düzeltmek isterim; su insani bir haktır, temel bir haktır. Ancak ‘belediyeler evlerin suyunu kesemez’ düşüncesi doğru değildir. Belediyeler evlerinde suyunu kesme yetkisine sahip, bunu herkes bilsin. Hiçbir kanun ‘belediye evin suyunu kesemez’ diye bir kanun içermiyor. İnsani nedenlerden dolayı kesmiyoruz ama iş yerlerinin ve ticarethanelerin sularını keseceğiz. Bir şey istediğimiz yok sadece borcunuzu istiyoruz” dedi. “DİLEK ÇOK GENÇ PIRIL PIRIL VE DİK DURAN BİR KIZIMIZDI”Dönemin Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar'ın, Edirne ziyareti sırasında kanser ilaçlarının temini için yardım isteyen ve kendisine verilen parayı, “Dilenci değilim” diyerek geri çeviren lenf kanseri hastası üniversiteli 27 yaşındaki Dilek Özçelik’in hayatını kaybetmesinden dolayı çok büyük üzüntü duyduğunu belirten Başkan Gürkan, Edirne Milletvekilliği döneminde Özçelik’in kanser ilaçlarını temin ederek yardımda bulunmuştu. Gürkan, Özçelik’in ölümü hakkında; “Üzüldüm tabi gencecik bir kızdı. Allah gani gani rahmet eylesin. Kanser çok kötü ve zor bir hastalık Dilek kardeşimiz bu mücadeleyi kaybetti. Ziyaretine de gitmiştim. Erdoğan Bayraktar ile yaşanan diyaloglar esnasında milletvekiliydim. Yunanistan’daki arkadaşlarımı aradık ve ilaçları getirttik. Ardından da o dönemdeki Sağlık Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu da ihtiyaç duyulan ilaçlar için çalışmalara başlamıştı. Çok genç pırıl pırıl ve dik duran bir kızımızdı. O zamanlar Bayraktar’a söylediği sözler halen kulaklarımızda. Allah gani gani rahmet eylesin diyoruz” şeklinde konuştu. “KIRKPINAR ALANI ÇOK GÜZEL BİR YER OLACAK”Kırkpınar Er Meydanı çalışmalarının devam ettiğini 657. Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşlerinin aynı meydanda gerçekleşeceğini ancak renovasyon işlemlerinin devam ettiğini belirterek; “Kırkpınar ile ilgili çalışmaları ülkenin içinde bulunduğu koşullar etkiledi. Proje çizimi devam ediyor. Kırkpınar Er Meydanı Renevasyonu2017 yatırım programına konmuştu. Bu yıl yine 657. Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşlerini mevcut Er Meydanında yapacağız. Trakya Kalkınma Ajansının güdümlü projesi çerçevesinde çalışmalarımıza devam edeceğiz. Işıklandırma ve bir takım çalışmalar son bulmuş durumda. Çalışmalarımız devam ediyor ve çok güzel bir yer olacak” dedi. MİMAR SİNAN MİNİAPARK VE 130 BİN METREKARELİK PARK ALANIBaşkan Gürkan merakla beklenen Mimar Sinan Miniapark ve 130 bin metrekarelik Trakya’nın en büyük parkının yapımı hakkında; “Yakında Mimar Sinan Miniapark bitmek üzere bununla ilgili açıklamalar yapacağım ve yeni yerleşim bölgesinde 130 bin metrekarelik park alanı ile ilgili çalışmalarımız bitmek üzere bunun ile ilgili de açıklamalar yapacağım. Parkın bittiğinde Trakya’daki en büyük park olacak. Trakya’da o büyüklükte bir park yok. Parkın adını da halk belirleyecek. Halkımızın isim önerilerindeki yoğunluğa bakıp, değerlendirmeler yapacağız” şeklinde konuştu. “TAŞERON BİTİYOR ARTIK. YENİ BİR SİSTEM YENİ BİR DÜZEN”Düzenlenen Taşeron yasası hakkında yönelttiğimiz sorulara “ Taşeron bitti artık. Yeni bir Sistem yeni bir düzen” şeklinde özetleyen Başkan Gürkan; “Şu anda güvenlik soruşturmaları devam ediyor. Bir tespit komisyonu kurduk. Valilikten ve bizden görevliler var. Onlar evrakları inceliyorlar ve bu arada başvuruları OHAL bürosuna gönderdik. 1021 başvurumuz var. Bu süreç 2 Nisan 2018’e kadar devam edecek. Bu sürede emekliliği hak etmiş arkadaşlar maalesef ayrılacaklar. Kanunun ön gördüğü sabıka durumu uymayanlar mecburen ayrılacaklar. Sayın İçişleri Bakanını da söyledim. Edirne gibi kentlerin özel bir durumu var. Bazı birimlerde Su Kanal gibi Park ve Bahçeler gibi Temizlik İşleri gibi. Onların göz önünde bulunması açısından Sayın Bakan da memnun oldu bu uyarıdan. Şubat ayındaki meclisimizde bu işe münhasır bir şirket kurulumu için karar alacağız. Kararı da ayın 15’ine kadar bakanlığa göndereceğiz. Bakanlar Kurulu da bu şirketleri onaylayacak. 2 Nisan itibariyle elemelerden geçen personelimizin çalışmaları belediyenin şirketinin üzerinden işçi statüsünde çalışacaklar. Taşeron bitiyor artık. Onun için sevinçliyiz. Yeni bir düzen ve yeni bir sistem ile Hizmet Alım Firmaları olmayacak. Bizim için en önemli konulardan birini de Bakanlara toplantıda ilettim. Hizmet Alım Şirketlerine yüzde 18 KDV ödüyorduk. Yeni kurulacak şirketlere de yüzde 18 ödersek bir anlamı olamayacak. Kendi şirketimize KDV ödemiş olacağız. Bu rakam da düşürülürse belediyelere özellikle büyük bir avantaj sağlanacak. Emek en yüce değerdir. Yıllardır bu mücadelenin içerisinde biri olarak taşerona zaten karşıydık. Taşeron olayının kalmasından memnunum. Düzenlemede bir takım eksiklikler var. Bunların da en kısa zamanda düzeltilmesi arkadaşların da haklarının daha çok korunması gerekir. Haklar korunurken desteklenmesi gerekir. Kurumların, Devleti desteklemesi gerekir. Özellikle yerel yönetimlerin; özel idareler, belediyeler. Aksi takdirde bunu yürütemezsiniz, elinizde patlar. Türkiye’deki bütün belediyeler parti ayrımı yapmadan kara kara düşünüyor. Ne yapacağız diye. Ne yapacağımızı hep beraber göreceğiz” şeklinde konuştu. “KİMSEDEN ÖZEL BİR ŞEY BEKLEDİĞİMİZ YOK. SADECE İŞİNİ YAPMASINI İSTİYORUZ”Edirne Belediyesinin Personeliyle ilgili bir çalışma havuzu olacağını ve eksilen birimlere personel görevlendirilebileceğini belirten Gürkan; “Genel anlamda açık doğurmaz. Ben göreve başladığımda 2014’ün Nisan ayında ihaleler yapılmıştı. O zaman ki sayımız temizlik işlerinin dışında 780’di. Temizlik işlerinde de 220 kişi vardı. Tam bin kişiydi. Şimdiki sayımız da bin 21. Dört yılda bin kişiyle aldığımız belediye yönetiminde bin 21 kişiyle kapatıyoruz. Bazılarının dediği gibi olmuyor bu işler. Bazı birimlerde fazlamız var. Rakamlar ortada. Bazı birimlerde ise açığımız olacak. Bütün çalışanları bir havuz sistemine alıyoruz. Önceden A biriminde çalışan bir personele B biriminde çalışması söylendiğinde ‘benim sözleşmem A biriminde’ diyordu. Ama şimdi hepsi bir havuz sistemine alıyoruz. Böyle bir avantajımız olacak. Personel açığı olan birimlere diğer birimlerden görevlendirme yapacağız. Çalışmaya devam edenler de olacak etmeyenler de olacak bunlara bir şey diyemeyiz. Kimseden özel bir şey beklediğimiz yok. Sadece işini yapmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.
İlginizi Çekebilir