Toplantıya Belediye Başkanı Recep Gürkan'ın yanı sıra sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katıldı. Kentte yaşayanların kentteki yaşamlardan da etkilenerek değerler oluşturduğunu belirten Parlakçı, bunların bir mekânsal durumu olduğunu, mekân kavramının kent kültüründe belirleyici önemine vurgu yaptı. Mekânın her bireyin diğeri ile eşitlendiği kamusal alan niteliğindeki sokaklar ve kent meydanları olduğunu belirten Parlakçı, kentlerimizde sokakların otopark işlevi gördüğünü belirtti.Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan’ın, “Tarihi dokuyu bir miras gibi değil bir emanet gibi görüyoruz” sözlerini anlamlı bulduklarını da sözlerine ekleyen Parlakçı; belediyeye ve mimarlık fakültesine birer öneri sundu. Belediye önderliğinde bir protokol ile “Kolektif Bellek Danışma Kurulu” oluşturulmasını önerdi. Mimarlık Fakültesinin ise kent özelinde sokaklar ile ilgili tez, araştırma, seminer çalışmalarını yoğunlaştırmasını ve kamuoyu ile paylaşmasını talep etti.Kent için zararlı ve yararlı davranışları bizlerin oluşturduğunu söyleyen Yerel Tarih Grubundan Ercan Kerman, kentin çarpık kentleşmeden fazla etkilenmediğini ve bu olumsuz etkilenmeden gelecekte de korunmak için kentin belleğinde yer eden nesne ve kültürlerin korunmasını istedi. Kerman; kentteki heykellerin sanatsallıktan uzak olduğunu iddia ederek kentimize yakışan şekilde olması gerektiğini vurguladı.Edirne’nin köklü geçmişine atıfta bulunan Beyazıt Sansı, kentin belleğinin güçlü olduğunu söyledi. Sansı, kent geçmişinde her alanda önde olanların kısa hayat öyküleri ve eserlerinin müzede olmasını ve bu şekilde yeni kuşaklara da iyi örnekler sunulmasını dileyerek, Karaağaç’ın bu semtin tren, gar ve istasyon adları ile anılmasına rağmen bugün bunların olmamasının eksikliğini vurguladı. Birkaç kuşağın okula, askere, göreve hep istasyondan gittiğini ve Karaağaç semtinin tren sesi çağrıştırması ve bellekte yaşaması için de istasyonun korunması gerektiğini talep etti. Edirne’de çocukluğumuzun hayali olan eski kırmızı otobüsler belirli hatlarda ve saatlerde olmalıdır.Kentlerde insanlar gibi hata yapar ve bu hatalar ve bu hatalardan nasıl dönüldüğü de olmalıdır. İlhan Koman dünyada saygın yerlerdedir ama kentimiz belleğinde ağırlığı yoktur, olmalıdır. Geçmiş sadece nesneler anlamında değil helva sohbetleri gibi dayanışmayı, paylaşmayı öne çıkaran gelenekler yaşatılmalıdır.Sokak isimlerinin belleğimize yakışır isimlerden olması gerekir.Söğütlük kentliler olarak hepimizin belleğindedir, seddelerden korumalıyız. Sarayiçi doğal sit alanıdır ve burada yaşayan Edirne Sümbülü dünya anlamında kent belleğinde yerini almıştır. Ancak buradaki yapılaşma bu sümbülü yok etmeye devam etmektedir. Bu bölgeyi belleğimize uygun doğal haliyle turizme açmak varken turistlerin merak edeceği çekim alanlarını yok etmemeliyiz. Kahveler kent belleğinin dilden dile geçtiği yerlerdir ancak bugünün kahveleri oyun salonu olmuştur. Yerel idareler ile buraları dönüştürülebilir. Bu konuda toplantılar yapılabilir.Kentimizde her gün yitirilen eski meskenleri bir şekilde kurtarmalıyız. Kent Konseyi önderliğinde ekip oluşturularak kentin değişik bölgelerini gezip belgeleyelim. Sokaklar yaşamın can attığı yerlerdir ve otopark olmaktan kurtarılmalıdır. Edirne lehçeleri üzerine uzmanlar ile bir araştırma yapılarak kent belleğine katkı sunulmalıdır. Her kurum bir şeyler yapıyor ve yerel idare bunları toparlamalıdır. Bizler buraya gelen kişileriz ve mekânların ruhunu anlayamıyoruz. Bu ruhu kentliler olarak Kente sahip çıkmanın sosyolojik ve psikolojik gereklilikleri araştırılmalıdır.Birçok kurum adına katılanların yanında duyarlı ve ilgili kentlilerin katıldığı toplantıya davetli olduğu halde Vakıflar Bölge Müdürlüğü, Kültürel Varlıkları Koruma Kurulu Bölge Şube Müdürlüğü’nden katılan olmaması dikkat çekti.
MEDYA
25 Şubat 2017 - 08:01
"Tarihi doku miras değil emanet"
Edirne Belediyesi nikah salonunda Edirne Kent Konseyi (EKK) 'Kent belleği nedir?' adlı toplantı gerçekleştirildi. Mimarlar Odası Edirne Temsilcisi Başkanı Mehmet Emin Parlakçı, sokakların otoparka dönüştüğünü söyledi.
MEDYA
25 Şubat 2017 - 08:01