XIII. Uluslararası Katılımlı Ekoloji ve Çevre Kongresinin son panelinde Trakya’nın Çevre Sorunları anlatıldı. Panelde konuşmacıların yapılan araştırmalar ve verilen resmi rakamlarda Trakya’nın havasının ve suyunun kirli olduğu belirtildi. XIII. Uluslararası Katılımlı Ekoloji ve Çevre Kongresinin son günü de yoğun katılımla sona erdi. Kongrenin son gününde “Trakya Çevre Sorunları” konulu panelde maden ocaklarından plastiğe, ekolojik verilerden hava ve su kirliliğine kadar pek çok konu konuşuldu. Trakya’nın çevre sorunlarının konuşulduğu son panelin Başkanlığını Trakya Üniversitesi eski Rektörü Prof. Dr. Osman İnci yaparken; Trakya Platformu, Edirne Kent Konseyi, Doğal Yaşamı Koruma Vakfı, Prof. Dr. Yılmaz Çamlıtepe, Prof. Dr. Belgin Elipek, Prof. Dr. Muzaffer Eskiocak, Göksel Çidem, Ziya Gökerküçük, Begona Rodriguez ve çeşitli sorunlar hakkında konuşmalar yaptı. ERGENE TEMEL SORUN Trakya Çevre Sorunları adlı panelde, uzmanlık alanları ve yapılan işlemler hakkında açıklamalar yapan konuşmacılar Ergene Nehrinin kirliliği üzerinde yoğunlaştı. ELİPEK: “ERGENEDE SU YERİNE KİMYASAL AKIYOR” Prof. Dr. Belgin Elipek, Ergene Nehrinden akan suyun özelliklerini yitirdiğini belirterek; “insan hayatı için su yoksa hayat yoktur. En fazla bir insan susuz 3 gün yaşayabilir. Meriç Edirne Havzası, Türkiye’nin en önemli havzalarından. Çünkü Ergene Nehrinden akan su Saros Körfezinden oradan da denizlere sonra da dünyanın farklı yerlerine kadar karışıyor” ifadelerini kullandı. RODRİGUEZ: “EDİRNE’DEKİ GÖRDÜĞÜM KİRLİLİĞİ, HİÇBİR YERDE GÖRMEDİM” Plastiğe Hayır Platformu ile yaptığı çalışmalardan bahseden Trakya Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesinde Öğretim Görevlisi olan Begona Rodriguez; “Dünya’da birçok yerde bulundum ancak Edirne’deki gördüğüm kirliliği, hiçbir yerde görmedim ve beni korkuttu. Tek başıma olsun veya arkadaşlarla olsun toplanarak nehir kenarlarında plastik topladık ve son bulana kadar toplamaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu. ÇİDEM: “ERGENE BÖLGESİNE SANAYİNİN GELMESİYLE KABUS BAŞLADI” Göksel Çidem; “Ergene Nehri yakınlarına sanayileşmenin gelmesiyle kirlilik arttı. İlk olarak su kaynaklarının yanına tekstil, kimya sanayileri geldi. Daha sonraları da Maden sanayilerinin gelmesiyle Hava, su ve toprakta aşırı derecede hızlı bir kirlenme başladı. Şu anda Ergene Nehrinin kirliliği nedeniyle Saros da kirleniyor Ergen Nehri civarındaki tarıma elverişli topraklar kullanamıyor” dedi. ÇAMLITEPE: “KİRLİLİKLER NEDENİYLE, ÖLÜMCÜL VİRÜS TAŞIYAN CANLILAR ÇOĞALIYOR” Prof. Dr. Yılmaz Çamlıtepe yaşanılan hava, su ve toprak kirliliğinin birçok yararlı organizmayı yok ettiğini belirterek; “Yaşanılan Hava ve Su kirliliği yanında diğer toprak kirliliği vs. gibi farklı insan sağlığına zarar veren hatta ölümle sonuçlanan hastalıklarının görülmesine neden oluyor. Örneğin Kaplan Sivrisineği”ne dikkat çekti. Çamlıtepe; Kaplan Sivrisineği dediğimiz tür ilk olarak 2013 yılında Edirne’de İpsala’da görüldü. Birkaç kez rastladığımız Asya kökenli olup bünyesinde birçok virüsü taşımaktadır. Başhekimlikte Trakya Bölgesinde yaptıkları araştırmada birçok kez farklı yerlerde Kaplan Sivrisineğine rastladığını raporlamışlardır. Bu inanılmaz bir tehlike. Bazı çalışmalar yürüterek Kaplan Sivrisineğine karşı umarım başarılı olacağız. Çünkü bu tür sivrisineklerin dünya genelinde aldığı canlar oldukça fazla. Hem bireysel olarak hem de toplum olarak yaşanılan kirliliklerde rolümüz büyük” ifadelerini kullanıldı.
EĞİTİM
16 Eylül 2017 - 06:11
TRAKYA'NIN HAVASI DA SUYU DA KİRLİ
EĞİTİM
16 Eylül 2017 - 06:11