Malum günümüz teknoloji çağı. Hemen hemen çoğumuzun telefonunda okul, askerlik, iş, spor, sosyal aktiviteler, dernek üyeleri… gibi aynı ortamda zaman geçirdiğimiz arkadaşlarımızdan oluşan onlarca whatsapp grubu var.
Geçen gün o gruplardan birinde bir arkadaşımız şikâyetini dile getirdi. Şikâyet konusuna baktığımda arkadaşımız kısmen haklıydı ama olsa da olur olmasa da olur cinsten bir şikayetti. Gruptaki bir diğer arkadaşımız, şikâyetini dile getiren arkadaşımıza sitemde bulunup gereksiz düşünce olduğunu söyledi.
Bu sefer şikâyette bulunan arkadaşımız, isteğini, amacını, gayesini maksadını yani rahatsızlık duyduğu şeyi anlatmak için çabalamaya başladı. O çabaladıkça itirazlar arttı ve olsa da olur olmasa da olur cinsten çok basit şey, artık onun için bir davaya dönüşmüştü.
İki arkadaşımızın da bir birlerine tepkileri yükselince grup yöneticisi yukarıya tükürse bıyık, aşağıya tükürse sakal atasözünde de belirtildiği gibi o durumu yaşadı ve çareyi tartışmaların yaşandığı whatsapp grubunu kapatmakta buldu.
Yaşanan bu olay, doğru bulmadığımız görüşe ve davranışa karşı yaklaşımımızda doğru izlemin ne kadar doğru olduğunu bir kez daha gösterdi. Çok basit ve geçiştirilebilecek veya görmemezlikten gelinebilecek bir paylaşım, yanlış izlenim-strateji nedeniyle davaya dönüştü.
Eminim ki, fındıkkabuğunu doldurmayan şikâyetler karşımızdaki kişinin yanlış stratejisi yüzünden davaya dönüyor. Aslında burada önemli olan iki şey var. Onlarda; karşımızdaki kişinin sorusuna ne cevap verdiğimiz ve nasıl cevap verdiğimizdir.
Keşke karşımızdaki kişiyi bir anlayabilsek…