Özgürlükler başkalarının haklarına zarar vermeye başladığın da, Devlet tüm kurumlarıyla olaya müdahil olmalı. Bir okurumla sohbet ederken köşemde geçtiğimiz günlerde yaşadığı üzücü bir olayı dile getirmemi rica etti. Bende kendisinden konuyu anlatmasını istedi. Okurum “Geçtiğimiz hafta sonu yatsı namazı için Edirne'nin ve Osmanlı İmparatorluğu'nun simgesi olan Mimar Sinan'ın 80 yaşında yaptığı ve "ustalık eserim" dediği Selimiye Camisindeydik. Ezanın okunmasının ardından namaza başlanılacaktı ama bir türlü başlayamadık çünkü Selimiye Cami karşısında düğün yapılmasına izin verilmişti. Namaza başlamadan önce cemaat el ele verip caminin bütün camlarını kapattı ancak pek bir fayda sağlamadı oyun havası müziği eşliğinde namaz kılındı” dedi.
Şimdi sizlere sormak isterim, bu okulun bahçesini düğün salonu olarak okul müdürümü kiraya verdi okul aile birliğimi? Düğün için elektrik nereden temin edildi? Yaşanan bu sorumsuzluktan cami cemaati de mahalle sakinleri de rahatsız. Birkaç arkadaşım şikâyetlerini bildirmek için önce 155 polis ihbar hattını aradı, Çevre ve Şehirciliği Bakanlığını arayın dediler sonra da 181’i aradı oradaki yetkililer de 153 Zabıta Müdürlüğünü arayın dediler 153’te arandı zabıta ekipleri de müdahale edemiyoruz dedi. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu! Edirne sahipsiz mi? Yaşanan bu saygısızlığa STK ve muhalefette duyarlı olmalı. Duyarlı olunmazsa köyde muhalefet yoksa muhtar dilediğini yapar sözü gerçeğini aratmayacaktır.
Günde yüzlerce hatta zaman zaman binlerce yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiği Selimi Camiine gelenlerin bu üzücü manzarayla karşılaşmasının pek hoş bir şey olmadığını düşünüyorum. Bu üzücü olayda yetkililerin sorumluluğu olduğu kadar toplumda bir o kadar sorumluluğu var. Müslüman için en kötüsü, çevresindeki olaylara seyirci kalıp bir şey yapmamasıdır.
Dostlar, kim hangi mevkide olursa olsun, işi, makamı ne olursa olsun hepimiz sorumlu hepimiz vebaldeyiz…