İnsanoğlunun en çok kafasına taktığı engeller çoğunlukla iş hayatında karşılaştığı engellerdir. Hele o kişi, enerjisini ailesinden daha çok iş hayatına harcıyorsa en ufak tefek engeller o kişinin kafasında ciddi bir mesele olarak yer alır.
İnsanoğlu yaşadığı engelleri kafasına takar. Ancak her konuda olduğu gibi insanoğlunun kafaya takma konusunda da bir limiti vardır. Bu limiti de kendi seçtiğimiz takıntılarla dolduruyoruz. Yani insan kendisi karar veriyor neyi kafasına takıp takmayacağına.
Bence insanların en ufak tefek şeyleri kafalarına takmalarının sebebi asıl meseleyi kafalarına takmamış olmalarıdır. Önünüze çıkan sorunlardan çok daha önemli bir şeyi seve seve kafanıza taktıysanız hiçbir şey sizi rahatsız edemez. Çünkü kafanıza seve seve taktığınız bir ciddi mesele, ufak tefek şeylerin kafanıza girmesine izin vermeyecek.
Sevgili okurum, nerde, ne durumda, kimlerle olursan ol şuan alacağın bir kararla bundan sonraki yaşantında severek kafana takacağın şeyi seçip onunla yaşayabilirsin. Ancak seve seve kafana takmayı planladığın şeyi seçerken çok dikkatli olman gerek, sürekli değişecek bir derdi seçme ki, kafaya taktığın şey sürekli değişip seni üzmesin.
Yazıma iş hayatından başlamışken örneklendirmeyi de iş hayatıyla yapmak isterim. Enerjini ailenden çok daha fazla harcadığın, tüm zorluklara rağmen severek yaptığın bir iş hayatın olabilir ama bu iş hayatında devamlı ufak tefek engellerle karşılaşıp kafana takıntı yapıyor olabilirsin. Yapmış olduğun takıntılar çevrendeki dostların tarafından anlam verememiş tavırlara dönüşüyor ve çevrendekileri üzüyor olabilirsin.
Yazımın başında da belirttiğim gibi, iş hayatında devamlı yaşadığın ufak tefek şeyleri kafana takıp hem kendini hem de çevrendekileri üzeceğine, kafana seve seve taktığın başka bir meslek seçebilirsin.
Bu süreçte, iş hayatının zorluklarla birlikte nasıl geliştiğini biliyorsan, çektiğin manevi psikolojik sıkıntılara sabretmen sonucunda, kendini geliştireceğini ve daha güçlü birisi olarak yoluna devam edeceğini de bilmen gerekiyor.
*** *** *** *** *** *** *** *** ***
Değerli okurum, her hafta bana ayrılan bölümde onlarca köşe yazısı yazdım ancak böyle bir konu hakkında bu zamana kadar hiç yazı yazmadım. İnşallah sizlere hitap edebilmişimdir. Sürçülisan ettiysem affola.
Kalın sağlıcakla…