Edirne Belediye Başkan Yardımcısı Dr. Ertuğrul Tanrıkulu, XIII. Uluslararası Katılımlı Ekoloji ve Çevre Kongresinde Vektör Ekolojisi ve Vektör Kontrolü panelinde çeşitli açıklamalarda bulundu. Tanrıkulu; “Sivrisinek sorununun önüne geçmezsek, Virüsler ülkeler arasında rahatlıkla insanlara bulaşacak ve belki 15-20 yıl sonra Dünyanın sonu gelecek” dedi. Trakya Üniversitesi Balkan Kongre Merkezinde devam eden XIII. Uluslararası Katılımlı Ekoloji ve Çevre Kongresinde Edirne Belediye Başkan Yardımcısı Dr. Ertuğrul Tanrıkulu, Vektör Ekolojisi ve Vektör Kontrolü panelinde çeşitli açıklamalarda bulundu. Panelde Prof. Dr. M.S. Dhillon, Prof. Dr. Norbert Becker, Prof. Dr. Yılmaz Çamlıtepe, Doç. Dr. Sırrı Kar, Edirne Belediye Başkan Yardımcısı Dr. Ertuğrul Tanrıkulu ve Dr. Filiz Günay konuşmacı olarak yer aldı. “ÇEVREYE VE EKOSİSTEME ZARA VERMEDEN MÜCADELE EDİYORUZ”Edirne Belediyesi olarak çevreye, ekosisteme zarar vermeden mücadele ettiklerini belirten Tanrıkulu; “Biz Edirne Belediyesi olarak XIII. Uluslararası katılımlı Ekoloji ve Çevre Kongresini çok önemsiyoruz. Yılmaz hocam ile beraberinde en başından beri çok çaba sarf ettik ve burada konuşulan her konuyu o kadar önemsiyoruz. Edirne’de yapılan XIII. Uluslararası katılımlı Ekoloji ve Çevre Kongresinin tüm Türkiye’ye bir mesaj vermesi gerektiğini düşünüyoruz. Bilim insanlarının yıllardır özveriyle yaptıkları çalışmaları ve konuları Dünya ve Türkiye için niye yapıyor veya yöneticilerin nasıl yağması gerektiğiyle ilgili çıktılarla panelde konuşulmasını gerektiğini düşünüyorum. Ben başkan yardımcısı olarak 8 yıldır Belediyelerde bir ihale sistemiyle her hangi şirket bu mücadeleyi yapıyordu. Bizim fikrimiz olan belediyelerin bu işi kendisinin yapması yönünde olduğunu düşündük. Bu anlamda demirtaşları satın alarak kendimizin olmasını sağladık. Belediyede bu konuda çalışan arkadaşlara çeşitli konular hakkında eğitimler verdik. Eğitimler sonrasında Halk Sağlığı biriminde çalışan arkadaşlarımız, insanlarımız uyurken verdikleri çaba için de tebrik ediyorum. Bizim arkadaşlarımızda mesai kavramı yok. Sadece bir işi yapmak ücret karşılığı bir şeyler yapmak değildir. Bazı işlerde istek ve gönüllük olmasıyla olabiliyor” dedi. “ERGENE 100 YILDA TEMİZLEYEMECEĞİMİZ HALE GELDİ”Tanrıkulu, panelde Ergene Nehrinin durumundan da bahsetti. Ergene Nehrinin 100 yılda temizleyemeyecekleri bir nehir ile karşılaştıklarını belirterek; “Almanya Institute for Dipterology (IfD)/KABS-Prof. Dr. Norbert Becker hocama çok teşekkür ederim. Bizler Edirne Belediyesi olarak KABS’ı öğrendik. Almanya’da sivrisinek ile ilgili çalışmalar yürütüyor KABS Vakfı. Çok uzun yıllar önce kurulmuş ve bilgisayar tabanlı çalışan bir vakıf. KABS’dan çeşitli eğitimler aldık. Edirne’nin 3 nehrin buluştuğu florasında çok ender görülen bitkiler ve böceklerle kaplı olan bir şehir olması nedeniyle çevreye zarar vermiyoruz. Örneğin Ergene Nehrinde yaşanan kirliliğin Uzunköprü’de yaşayan her şeyi nasıl etkilediğini görüyoruz. Şimdi temizlik yapmaya kalksak 100 yılda temizleyemeyeceğimiz bir nehir ile karşı karşıyayız. Çevrenin içinde bulunduğu durumlarda, bilim insanları ve uzmanlarla çevreye zarar vermeden çalışmalar yapıyoruz” “EDİRNE’NİN 2 KONUDA ÇOK SANŞSIZ”“Bilimsel çalışmalar yaparak durgun sularda nerede hangi problem var bulduk veya bulmaya çalıştık. Ancak Edirne’nin 2 konuda şanssızlığı var. birincisi özellikle su taşkınları. Bulgaristan ve Yunanistan’daki Arda, Meriç ile Tunca Nehir kollarından gelen korkunç bir taşkınla karşı karşıyayız. İkinci konuysa Ruhsatsız çeltik üretimi. Edirne’nin bazı yerlerinde mahallelere kadar ulaşmış durumda çeltik üretimi ve biz bunu engelleyemiyoruz” “BU 2 KONU BİZİ GERİYE GÖTÜRÜYOR”“Çünkü Ruhsatsız Çeltik üreten kişilere dönüm başı verilen ceza 35 TL. Örneğin bir kişi 1 dönüm ruhsatsız çeltik üretimi yapıyor ve ardından gidip cezasını peşin yatırıyor. Bu konuda çok çalışmalar yaptık. Bakanlıklarla görüştük, valilikte toplantılar yaptık ancak çeltik üreticilerin baskısı bizimkinden daha fazla oldu. İş böyle olunca da biz de bu sorunu engelleyemiyoruz. Edirne’de korkunç bir ruhsatsız çeltik üretimi var. Bu 2 konu bizi çok geriye götürüyor. Artı olarak bu yıl Nisan yağmurlarının Haziran ayında aşırı derecede olması çalışmalarımıza ciddi sekteler vurdu” “ÇALIŞMALARIMIZI KIŞ AYLARINDAN BAŞLATIYORUZ"“İş güvenliği ve iş sağlığına uygun çalışmalar yapmaya çalışıyoruz. Bizim yaptığımız işlerde Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığının kapsamında çalışmalar yapıyoruz. 16 personel ile 4 bin kapıya, 1 bahçe traktörümüz 2 bin 500 litre kapasiteli 6 aracımızla çalışmalarımızı sürdürüyoruz ve kendi işimizi kendi malımızla kendimiz yapıyoruz. Kırkpınar’dan önce Sarayiçi ve çevresini durmadan ilaçladık. Festivalde insanlarımızın keyifli bir şekilde vakit geçirsin diye farklı yerlerde de sürekli olarak çalışmalarımız devam ediyor. Vektör ve diğer haşerelerle mücadelemiz devam ediyor. Edirne 93 yıl Osmanlı İmparatorluğunun başkentliği yapmış bir şehir olması nedeniyle tarihi eser sayısı çok. Tarihi eserlerin arasında tarihi konaklar var ve birçoğu metruk durumda bu nedenle içerisinde hayvan, böcek veya haşere çok kolay üreyebiliyor. Özellikle Kaleiçi semtinde bu durumlarla çok karşılıyoruz. Yerleşimin sık olduğu bu yerde özellikle çevreye zararlı olabilecek ilaç kullanımı daha aza indirmeye çalışıyoruz. Karaağaç semtimizde Bostan eken insanlarımızın kullandığı varillerin sivrisinek üremesine müsait olması nedeniyle tül dağıttık. Bilgilendirici broşürler ve kataloglar dağıttık. Yıllardan beri yaptığımız çalışmalarda halkımızın bu konuda ne kadar yetersiz bilgiye sahip olduğunu gördük. Biz her yıl Edirne belediyesi olarak 15 bin broşür dağıtıyoruz. Halkımızı bu konuda bilinçlendirmeye çalışıyoruz ki çevreye zarar vermeden kolay yöntemlerle bu duruma engel olmaya çalışıyoruz. Edirne Halkımızın çoğu bizi Mayıs veya yaz aylarında ilaçlama yaparken görüyor ancak biz çalışmalarımızı kış aylarından başlatıyoruz. Çalışmalara kış aylarında başlamazsak bu durumun önüne geçemeyeceğimizi biliyoruz” şeklinde konuştu. “DÜNYANIN SONUNU GETİREBİLİR”Tanrıkulu, sivrisinek ile ilgili çalışmalar yürütmeyen ülkeler, şehirler veya belediyeler nedeniyle çalışma yapılan yere tekrar sorunlar yaratacağın belirtti. Bu durumun önüne geçilmezse diğer ülke veya farklı yerlerden sivrisinek ile virüslerin insanlara bulaşacağını 15-20 yıl içerisinde de dünyanın sonun getirebileceğini belirten Tanrıkulu; “Türkiye tekelden yönetilen bir biyosidal mücadelesi olmalıdır. Bu çok saçma. Belediye Halk Sağlığı birimiyle konuyla ilgili çalışma yapıyor. Valiliğe bağlı halk sağlığı birimi çeltik alanlarında çalışmalar yapıyor. Kimi belediyeler maliyeti olmadığını söyleyerek çalışma yürütmüyor. Sivrisineğin ikametgahı yok. Pasaportu da yok. Yunanistan’dan veya çalışma yapmayan bir yerden önceden çalışma yaptığımız yer tekrar gelebilir. Bunun önüne geçemezsek; Virüsler ülkeler arasında rahatlıkla insanlara bulaşacak ve belki 15-20 yıl sonra İnsanlığın sonu gelecek” dedi. “1392 NOKTADA İLAÇLAMA YAPIYORUZ”Edirne Belediye Başkan Yardımcısı Dr. Ertuğrul Tanrıkulu, Edirne Belediyesi’nin sivrisinekle nasıl mücadele ettiğini anlatarak, Ocak ve Ağustos aylarında 1392 noktada ilaçlama yaptıklarını belirterek; “Şehrin içindeki ahırları, şehir dışına çıkaramadık. Sürekli olarak günde 4-5 defa kontrol ederek çalışmalar sürdürüyoruz. İnsanlarımızın sağlık okur yazarlığı gibi sivrisinek okur yazarlığı olsun. Halkımız sivrisineğin veya farklı bir haşerenin dışarıdan geldiğini düşünüyor. Halbuki alınmayan tedbirler nedeniyle halkımız kendi sivrisineğini üretiyor. Mayıs ayları içinde sivrisineğin yoğun olduğu yerlerde araçlarımız sürekli olarak ilaçlama çalışması yapıyor. En son yaptığımız bir çalışmada Edirne’nin en yoğun caddelerinden biri olan Saraçlar Caddesinde insan kokusu yayan bir cihaz ile sivrisinekleri üzerine çekerek yayılmalarına engel oluyoruz. 1392 noktada ilaçlama yaparak ilerleyen yıllarda bu noktalardaki gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Edirne Belediyesi olarak kıt kanaat topladığımız vergilerle ortalama kişi başı 1.3 euro para harcıyoruz bu çalışmalara. Tedbir alınırsa halkımızın basit yöntemlerle bu sorununun büyümesine engel olursa bu maliyet düşer” ifadelerini kullandı.
SİYASET
14 Eylül 2017 - 05:22
"DÜNYANIN SONUNU GETİREBİLİR"
SİYASET
14 Eylül 2017 - 05:22