Edirne Genç STK’lar platformu Arakan’da yaşanan olaylarla ilgili basın açıklaması yaptı. Platform adına açıklama yapan Mücahit Güzey, Arakan’da insanlara insanlık dışı muameleler reva görülmektedir dedi.Eski Camide Cuma Namazı sonrası Edirne Genç STK’lar platformu Arakan’da yaşanan olaylarla ilgili basın açıklaması yaptı.Platform adına açıklama yapan Mücahit Güzey açıklamasında şu ifadelere yer verdi, “ Allah'ın selamı ve yardımı mazlumlara ip çıkan Müıminlerin üzerine olsun. Biz Edirne Genç STK’lar Platformu Değerli Edirne halkı ve say, üyesi kurumlar olarak İslam coğrafyasının dört bir tarafında hiçbir değer yargısı gözetmeksizin devam eden zulümlerden ve kaygı yaşıyoruz. Kardeşlerimiz katledilip, tecavüze uğrayıp, soykırıma maruz kalırken; iman iddiasında bulunan hiç kimsenin, bütün bu olanlara kayıtsız kalması ve rahat uyuması düşünülemez. Biz de bu minvalde konuyla ilgili halkımızı bilgilendirmek ve bilinçlendirmek adına bugün burada toplandık. Arakan'da şu anda yaşanan soykırım, 3 Haziran 2012'de başkent Akyab'dan Maungdav şehrine gitmekte olan 10 Müslüman'ın Budist fanatiklerce katledilmesi üzerine başlamıştır. Yüzlerce Müslüman'ın bu katliamı protesto etmek için Maungdav şehrindeki merkez camiinde toplanması üzerine, bu hareketi kendi varlıklarına tehdit olarak gören Budist fanatikler ve Burma polisi Müslümanlara saldırmış, bu saldırılar sonucunda yüzlerce kardeşimiz yaralanmış, onlarcası da şehit edilmiştir. Burma polisi bu gösteriyi devlete karşı ayaklanma olarak nitelendirmiş ve bunu gerekçe göstererek katletmeye başlamıştır. Burma'da Müslümanlara yapılan bu soykırım girişimi yeni bir durum değildir. Bu zulmün kökleri, 1938'de İngiliz sömürgesinden kurtulup bağımsızlığını ilan eden Budist Takin hâkimiyetinin ilk günlerine dayanmaktadır. 28 Mart 1942'de Minbya kasabasına bağlı Çanbilli köyündeki Müslümanlara saldıran Budistler, köydeki kadın, erkek ve çocukları kılıç ve mızraklarla katletmiştir. Kadınların tecavüz edildikten sonra vahşice öldürüldüğü bu olaylar, tüm Arakana yayılarak yaklaşık 40 gün sürmüş ve sonuçta 150.000 Müslüman şehit edilmiş, yüz binlercesi de hicret etmek zorunda kalmıştır. Yaşanan bu soykırımın ardından bölgeden geçen nehrinin sularının, katledilen Müslümanların boyandığı anlatılmaktadır. Haziran ayında başlayan katliamlarda, resmi rakamlara göre 1000'in üzerinde ölü ve yaklaşık 100.000 civarında mülteci Müslüman bulunmaktadır. Dünyanın küçük bir köye dönüştüğü bu bilişim ve teknoloji çağında, bütün insanlığın gözü önünde geçmişte Bosna'da ve Filistin'de yapıldığı gibi, bugün de Arakanda Müslümanlara insanlık dışı muameleler reva görülmektedir.Arakan'da neler yaşanıyor;1-Müslümanlara ait yerleşim yerleri, cami ve medreseler yakılmakta ve hatta yeri geldiğinde yakılan bu mekânlarda, kardeşlerimiz diri diri ateşe verilerek şehit edilmektedir.2-Hapsedilen binlerce Müslüman olduğu bilinmekte, ancak kimlikleri ve sayıları hakkında kesin bir bilgiye ulaşılamamaktadır.3-Müslüman Kadınlara tecavüz edilmekte ve namusununkirletilmesine tahammül edemeyen bazı kardeşlerimiz kendilerini okyanusun sularına bırakarak boğulmaya tercih etmektedirler.4- Müslümanlar için doğan her çocuk ve ölen her aile bireyi için devlete vergi ödeme zorunluluğu vardır.5-Bir Müslüman köyünden başka bir köye gitmek için vergi verip izin almak zorundadır. Ve bunlar gibi daha birçok kötü muamele rejim tarafından Müslümanlara uygulanmaktadır.Son iki hafta içerisinde 4 bin civarında Müslümanın parçalanarak, yakılarak, boğularak tecavüz edilerek ve kurşunlanarak katledildiğini biliyoruz, görüyoruz. Olayların ilk anından itibaren Edirne Genç STK’larplatformunun da destek verdiği güzide yardım kurumları Arakan’a ulaştık ve yaklaşık 170 bin mülteciye gıda, barınma, giyim ve ilaç gibi Yardımlar ulaştırdık elhamdülillah. Önümüzdeki günlerde de Edirne Genç STK’lar Platformu olarak geniş çaplı bir Yardım Kampanyası başlatmaya hazırlandığımızı halkımıza duyurmuş olalım.Bizi bu yardımlara sebep ve muvaffak kılan Rabbimize hamd olsun. Yıllardır süregelen bu katliama artık bir son verilmeli. Bunun için gerek fert olarak, gerek cemaatler olarak ve gerekse de devlet olarak herkes üzerine düşeni yapmak zorundadır. Rabbimiz Allah'tır dedikleri için Müslümanlara reva görülen bu katliam ve zulümler; insanlık tarihinde hep kara bir leke olarak kalacaktır. En nihayetinde herkes durduğu yerin ve yapıp yapmadıklarının hesabını bir olan Kahhar olan Allah’a verecektir. Müslümanlar katledilirken hiçbir şey yapmadan izleyenler için rabbimiz Allah celle Kur’anda “Ateşin dostları” demektedir. Ateşe dost olmamak için harekete geçelim!Müslüman halkımızı Arakan konusunda ve diğer beldelerde yaşanan zulümlere karşı tavır almaya, yara sarmaya davet ediyoruz. Katledilen sürgün edilen işkence gören tüm Müminlerin kardeşimiz, anamız, babamız, oğlumuz kızımız, amcamız, dayımız, teyzemiz, hatamız gibi "kardeşlerimiz" olduğunu hatırımızdan çıkarmayalım.Kardeşlik Allah'ın önünde yapılan bir sözleşmedir! Müntakim olan Allah bizleri intikamına memur eylesin. Yoksa bu zilletle yaşamak Allah celle'nin Muvahhit ve Mücahit dediği Müslümanlar için onursuzluktur!Son olarak sözüâlemlerin Rabbi olan Allah'a bırakalım; "Size ne oluyor da: 'Rabbimiz! Bizi halkı zalim olan bu şehirden çıkar, katından bize bir sahip çıkan gönder, katından bize bir yardımcı lütfet' diyen zavallı çocuklar, erkekler ve kadınlar uğrunda ve Allah yolunda savaşmıyorsunuz?" NİSA 75 "Müslümanlar bir zulme uğradıklarında birleşerek karşı koyarlar" ŞURA 39
SİYASET
16 Eylül 2017 - 05:29
PROTESTO ETTİLER
SİYASET
16 Eylül 2017 - 05:29