TANRIKULU: “BİR DAHA OLMAMASI İÇİN UĞRAŞIYORUZ”Dr. Tuba Çıkmaz’a yönelik hasta yakınlarının gerçekleştirmiş olduğu saldırı Türkiye’de büyük tepki topluyor. Edirne’de görev yapan sağlık çalışanları ve sendikalarının ortaklaşa gerçekleştirdiği basın açıklamasında sağlık çalışanlarına yönelik saldırılara karşı sert tepkiler geldi. Açıklamada ilk olarak konuşan Edirne Tabip Odası Başkanı Dr. Ertuğrul Tanrıkulu, üzgün ve kırgın olduklarını belirtti. Tanrıkulu; “Edirne'de ve Türkiye'de bütün sağlık örgütü ve sağlık çalışanları, yöneticilerimiz, başhekimimiz hep birlikte bugün ne yazık ki yaşadığımız o acı olayı protesto etmek için ve kızgınlığımızı belirtmek için buradayız. Sağlık hizmeti verirken biz kendimizden ödün veriyoruz, ailelerimizden ödün veriyoruz. Yaşamı, hayatı savunan, sağlığı savunan meslek erbabı olarak da gerçekten çok zor durumdayız. Artık çığlık noktasındayız ve bu şiddet sona ersin diyoruz. Biz şunu biliyoruz ki, Edirne'de çalışan bütün sağlık emekçileri, sağlık hizmeti veren herkes şaşkınlık ve üzüntü içerisinde. Çünkü biz Edirne'de böyle şeyleri yaşamayı hiç düşünmedik. Her zaman da övündük, dedik ki Edirne'de sağlıkta şiddet en alt düzeyde. Bundan gurur duyduk. Buradaki bütün sivil toplum örgütleri, sendikalar ve bütün meslek örgütleri hep birlikte bunu kınıyoruz, doktor hanıma yapılan bu şiddeti kınıyoruz ve üzgünüz. Bir daha olmaması için uğraşıyoruz” dedi. EKER; “ENDİŞE VERİCİ”Tanrıkulu’nun açıklamasının ardından, basın açıklamasını okuyan Edirne Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Alper Eker de, sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin artmasının kaygı ve endişe verici olduğunu vurgulayarak;“2 Şubat 2018 tarihinde saat 22:30 civarında hastanemizin yoğun bakım ünitesi girişinde nöbetçi hekim Dr. Tuba Çıkmaz hasta yakınları tarafından ciddi bir şekilde darp edilmiştir. Son yıllarda sağlık çalışanlarına yönelik olan şiddetin bu boyutlara varması kaygı ve endişe vericidir. Sadece kayıtlı olanlar üzerinden bir değerlendirme yapıldığında bile Türkiye’de günde 31 sağlık çalışanının sağlık hizmeti sunulan alanlarda şiddete maruz kaldığı görülmektedir. Sağlık alanındaki şiddet ister fiziksel, ister sözlü, ister psikolojik olsun sağlık hizmet sunumunun hemen tüm aşamalarında ciddi bir sorun ve hekimler ve sağlık çalışanları açısından mesleki bir risk haline dönüşmüştür.Kendini güvende hissetmeyen bir meslek grubu haline geldik. Oysa ki hizmet verdiğimiz hastaneler, aciller, aile sağlığı merkezleri bizim en korunaklı yerlerimiz olmalıdır. Hastalara şifa dağıtırken kendi güvenliğimizden endişe etmemeliyiz. Sağlık ortamındaki şiddet sıklıkla hasta ya da hasta yakınlarından sağlık çalışanlarına yönelse de aslında burada hedefin sağlık sistemi olduğu açık olarak görülmektedir. Kanun koyucuların ve yöneticilerin bu sistemi ve ortamı en iyi, bilimsel ve sürdürülebilir hale getirmeleri gerekmektedir. Sağlık sistemimizin dünya ölçütlerinde en iyi hale getirilmesinin ilk koşullarından birisi çalışan memnuniyeti ve güvenliğidir. Artık biz sağlık çalışanları çalıştığımız yerlerde kendimizi güven ve huzur içinde hissetmek istiyoruz. Bunun sağlanması da sağlık yöneticilerinin hedefi ve önceliği olmalıdır.Evlerimizden daha fazla vakit geçirdiğimiz çalışma alanlarının koşullarını sağlamak ta yine yöneticilerin sorumluluğudur. Bir an önce ‘Sağlık Şiddet Yasa Tasarısı’ gündeme alınıp kanunlaşmalıdır. Varılan bu noktada geçmiş olsun demek, kınamak yetersiz kalmaktadır. Kınamayı ve geçmiş olsun demeyi artık kabul etmiyoruz. Hastanemizde yaşanan bu son olay bize göstermektedir ki; Artık şiddet olayları en güvenli olması gereken ünitelere kadar ulaşmıştır. Beyaz kod uygulamasının ciddi bir şekilde yetkin kişilerce değerlendirilmesi gerekmektedir. Hastane güvenlik sistemleri bizlerin de görüşleri alınarak yeniden oluşturulmalıdır. Sağlık çalışanları problem yaşadıkları hasta ve hasta yakınları ile bir başına karşı karşıya bırakılmamalıdır. Kendi kaderlerine terk edilmemelidir. Hekim ve sağlık çalışanları yöneticilerinin kendi yanlarında olduklarını hissetmelidirler. Hekimlerin ve sağlık çalışanlarının fikirleri, görüşleri, vermiş olduğu uyarı ve önerileri vakit kaybetmeden ciddiyetle ele alınıp uygulamaya geçilmelidir. Dr. Tuba Çıkmaz yalnız değildir. Meslektaşımızla her zaman dayanışma içerisindeyiz. Bu anlamda şiddetin olduğu ortamda hizmetin verilemeyeceğini biliyoruz. Yaşanan bu şiddet olayının akıbetinin takipçisi olduğumuzu belirtir tekrar böyle bir olay yaşanmamasını umuyoruz” şeklinde konuştu.SARAÇOĞLU; “PERFORMANS SİSTEMİ DEĞİŞMELİ”Türk Tabipleri Birliği Kadın Hekimlik ve Kadın Sağlığı Kollarından Gamze Varol Saraçoğlu sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin ana kaynağı “Performans Sistemi”nden kaynaklandığından belirterek; “Türk Tabipleri Birliği Kadın Hekimlik ve Kadın Sağlığı Kolu olarak burada bulunuyoruz. Sağlıkta şiddete sessiz kalmayacağız buna alışmayacağız. Devlet Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Tuğba Çıkmaz görev başındayken, 2 hasta yakını tarafından saldırıya uğradı ve yaraları nedeniyle tedaviye alındı. Biliyoruz ki sağlık hizmeti veren kurum ve kişilere yönelik öfke kaynağını sağlık sisteminin dönüştürülmesinden almıştır. Hastaları müşteri gibi gören sağlıkta dönüşüm programı ile sonrası tırmanışa geçen şiddet oranları sağlık bakanlığının hukuku müşavirliğince de kayıtlara geçmiştir. Örneğin: 2013 yılında 10 bin 715 iken 2017 yılında bu sayı 13 bin 681’i bulmuştur. Oysaki bu resmi rakamlar haricinde kayda geçmeyen birçok olay ve vaka vardır. Sağlık çalışanları tüm diğer iş 16 kez daha riskli ortamlarda çalışmaktadırlar. Fiziksel şiddet dışında aslında çok yaygın olarak sözel şiddete de maruz kalmaktadırlar. Bir hekim ancak neredeyse canına kastettiği zaman bu durumu bildirmektedir. Aslında şiddet çok daha fazla yaygındır. Yasal düzenlemeler, sağlık çalışanları ve hekimlere yönelen şiddeti engelleyecek düzeyde değildir. Hastalarımızın iyiliği ve sağlığı sağlamak için ant içerek yola çıktığımız meslek hayatımızda, bizden günde en az 100 hasta görmemizi ve en fazla 10 dakika ayırmamızı isterlerse sanıyorum ki vatandaşın hekimlere yönelik şiddetin kaynağını anlamak çok da güç değil. Zaten vaat edilen sağlık hizmeti de bu şartlarda verilemez. Performans sistemi çalışma koşullarının giderek kötüleştirmektedir. Sağlık çalışanlarını, yetersiz sağlık hizmetinin sorumlusu olarak göstermektedir. Performans sisteminin bir önce kaldırılmasını istiyoruz. Hekimler ve Sağlık çalışanları olarak bu kısır döngünün kırılmasını istiyoruz. Sağlık hizmetinin gereği gibi yürütülebilmesi için güvenli ve sağlıklı çalışma koşullarının sağlanması bir zorunluluktur ve sağlık hizmeti sunan hekimler ve sağlık çalışanlarının güvensiz ortamlarının hastalara yansıması ancak güvenli çalışma ortamlarıyla engellenebilir. Meslektaşımız Tuğba Çıkmaz’a ve klinikte birlikte çalıştığı mesai arkadaşlarına çok geçmiş olsun diyoruz. Şiddetin normalleştirilmesini kabul etmiyoruz ve buna izin vermeyeceğiz. Asla hoşgörü gösterilmesini istemiyoruz. Sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin ayrı bir suç tipi olarak düzenleneceği sağlıkta şiddet yasa tasarısı temel önerimizdir” ifadeleri kullandı.
GÜNDEM
06 Şubat 2018 - 05:54
Güncelleme: 06 Şubat 2018 - 21:52
"ÜZGÜNÜZ, ÖFKELİYİZ, İSYANDAYIZ"
Dr. Tuba Çıkmaz’ın hasta yakınları tarafından saldırıya uğramasına yönelik Edirne’de görev yapan sağlık çalışanları ve sendikaları basın açıklamasında bulundu. Yapılan ortak açıklamada; “Geçmiş olsun demek, kınamak yetersiz kalmaktadır. Kınamayı ve geçmiş olsun demeyi artık kabul etmiyoruz. Üzgünüz, kırgınız, öfkeliyiz, isyandayız” ifadeleri kullanıldı.
GÜNDEM
06 Şubat 2018 - 05:54
Güncelleme: 06 Şubat 2018 - 21:52