Kırklareli'nin Lüleburgaz ilçesindeki özel bir hastanede kadın doktora iğrenç tuzak kurup ‘tecavüz dehşetini' yaşattığı iddiasıyla 15 yıl hapis cezasına çarptırılan sanık başhekim, daha sonra ‘derhal salıverilmesi’ kararıyla tahliye edildi.
Edirne'de yaşayan ancak Kırklareli'nin Lüleburgaz ilçesindeki özel bir hastanede doktor olarak çalışan yabancı uyruklu kadın E.V.'nin iddialarına göre, çalıştığı hastanenin başhekimi A.Ç. nöbet gecesi kendisini odasına çağırıp sohbet etmeye başladılar.
Sohbet esnasında başhekimin kendisine ikram ettiği içkiyi içtiğini öne süren kadın doktor, bu sırada başhekimin kendisine hap verdiğini bu hapı da içtiğini anlattı.
Hapı içtikten sonra kontrolünü kaybeden kadın, başhekim tarafından odadaki sedyenin üzerine yatırılmasının ardından, başhekimin odanın kapılarını kilitleyip kendisinin kıyafetlerini çıkarmaya başladığını öne sürdü.
Kullandığı hap ve içki nedeniyle zayıf düştüğünü ve başhekime karşı koyamadığını anlatan kadın doktor, kendisine cinsel saldırıda bulunulduğunu iddia etti.
Yaşadığı dehşet verici olayın ardından ikamet ettiği şehir olan Edirne'de psikoloğa giden kadın doktor, başhekim hakkında şikayetçi olmaya karar verdi. Şikayet üzerine gözaltına alınan başhekim, tutuklandı.
Skandal savunma: “Rızası dışında bir şey yapmadım”
Başhekim A.Ç. hakkında Kırklareli 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde ‘nitelikli cinsel saldırı suçundan dava açıldı. Duruşmaya tutuklu sanık başhekim A.Ç. ve avukatlarıyla birlikte mağdur Doktor E.V.'nin avukatları katıldı. Duruşma savcısı, başhekim A.Ç.'nin “nitelikli cinsel saldırı” suçundan cezalandırılmasını istedi.
Sanık başhekim A.Ç.'den son sözü soruldu ve başhekim A.Ç. “Rızası dışında bir şey yapmadım. Bu suçu işlemedim” dedi.
Kadın doktor E.V.'nin avukatı Bedia Mutlu Mirzabey de savunmasında, doktor olan mağdurun namus değerleri hakkında yalan söylemeyeceğini söyledi.
Başhekimin geçmişi indirim sebebi kabul edildi, cezasında indirim yapıldı
Mahkeme heyeti, sanık başhekim A.Ç.'nin “nitelikli cinsel saldırı” suçundan takdiren asgari hadden 12 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, sanık başhekimin taciz olayını kendisini beden veya ruh bakımından savunamayacak kadın doktora karşı gerçekleştirmesi kanaatine varıldığından sanık başhekimin cezasında artırım yapılarak 18 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, sanık başhekimin geçmişi, verilen cezanın geleceği üzerindeki olası etkileri indirim sebebi kabul edilerek indirim yapılarak 15 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verdi.
‘Derhal salıverilmesi’ kararıyla tahliye edildi
Başhekimin karara itiraz etmesinin ardından İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 25. Ceza Dairesi’nde yeninden duruşma yapıldı. Tutuklu sanık başhekim A.Ç. “kişisel veya ailevi olarak ciddi mağduriyet içerisinde olduğum göz önüne alınarak tahliyeme karar verilmesini talep ederim” dedi.
Mahkemenin Cumhuriyet Savcısı “tutuklu sanığın üzerine atılın suçun niteliğine suçun işlendiğine dair kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut delillerin bulunması, suç için öngörülen ceza miktarına göre kaçma şüphesinin varlığı bu durumda adli kontrol hükümlerinin yetersiz kalacağı da dikkate alınarak tutukluluk halinin devamına karar verilmesi kamu adına talep olunur” dedi.
Ardından mahkeme başkanı sanığın tutuklu kaldığı süreyi göz önünde bulundurarak tahliyesine ve derhal salıverilmesi için tutuklu bulunduğu ceza infaz kurumuna müzekkere yazılmasına karar verdi.
Duruşma Ekim ayına ertelendi. HABER:ŞENER URFA
Edirne'de yaşayan ancak Kırklareli'nin Lüleburgaz ilçesindeki özel bir hastanede doktor olarak çalışan yabancı uyruklu kadın E.V.'nin iddialarına göre, çalıştığı hastanenin başhekimi A.Ç. nöbet gecesi kendisini odasına çağırıp sohbet etmeye başladılar.
Sohbet esnasında başhekimin kendisine ikram ettiği içkiyi içtiğini öne süren kadın doktor, bu sırada başhekimin kendisine hap verdiğini bu hapı da içtiğini anlattı.
Hapı içtikten sonra kontrolünü kaybeden kadın, başhekim tarafından odadaki sedyenin üzerine yatırılmasının ardından, başhekimin odanın kapılarını kilitleyip kendisinin kıyafetlerini çıkarmaya başladığını öne sürdü.
Kullandığı hap ve içki nedeniyle zayıf düştüğünü ve başhekime karşı koyamadığını anlatan kadın doktor, kendisine cinsel saldırıda bulunulduğunu iddia etti.
Yaşadığı dehşet verici olayın ardından ikamet ettiği şehir olan Edirne'de psikoloğa giden kadın doktor, başhekim hakkında şikayetçi olmaya karar verdi. Şikayet üzerine gözaltına alınan başhekim, tutuklandı.
Skandal savunma: “Rızası dışında bir şey yapmadım”
Başhekim A.Ç. hakkında Kırklareli 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde ‘nitelikli cinsel saldırı suçundan dava açıldı. Duruşmaya tutuklu sanık başhekim A.Ç. ve avukatlarıyla birlikte mağdur Doktor E.V.'nin avukatları katıldı. Duruşma savcısı, başhekim A.Ç.'nin “nitelikli cinsel saldırı” suçundan cezalandırılmasını istedi.
Sanık başhekim A.Ç.'den son sözü soruldu ve başhekim A.Ç. “Rızası dışında bir şey yapmadım. Bu suçu işlemedim” dedi.
Kadın doktor E.V.'nin avukatı Bedia Mutlu Mirzabey de savunmasında, doktor olan mağdurun namus değerleri hakkında yalan söylemeyeceğini söyledi.
Başhekimin geçmişi indirim sebebi kabul edildi, cezasında indirim yapıldı
Mahkeme heyeti, sanık başhekim A.Ç.'nin “nitelikli cinsel saldırı” suçundan takdiren asgari hadden 12 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, sanık başhekimin taciz olayını kendisini beden veya ruh bakımından savunamayacak kadın doktora karşı gerçekleştirmesi kanaatine varıldığından sanık başhekimin cezasında artırım yapılarak 18 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, sanık başhekimin geçmişi, verilen cezanın geleceği üzerindeki olası etkileri indirim sebebi kabul edilerek indirim yapılarak 15 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verdi.
‘Derhal salıverilmesi’ kararıyla tahliye edildi
Başhekimin karara itiraz etmesinin ardından İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 25. Ceza Dairesi’nde yeninden duruşma yapıldı. Tutuklu sanık başhekim A.Ç. “kişisel veya ailevi olarak ciddi mağduriyet içerisinde olduğum göz önüne alınarak tahliyeme karar verilmesini talep ederim” dedi.
Mahkemenin Cumhuriyet Savcısı “tutuklu sanığın üzerine atılın suçun niteliğine suçun işlendiğine dair kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut delillerin bulunması, suç için öngörülen ceza miktarına göre kaçma şüphesinin varlığı bu durumda adli kontrol hükümlerinin yetersiz kalacağı da dikkate alınarak tutukluluk halinin devamına karar verilmesi kamu adına talep olunur” dedi.
Ardından mahkeme başkanı sanığın tutuklu kaldığı süreyi göz önünde bulundurarak tahliyesine ve derhal salıverilmesi için tutuklu bulunduğu ceza infaz kurumuna müzekkere yazılmasına karar verdi.
Duruşma Ekim ayına ertelendi. HABER:ŞENER URFA
