Edirne Ziraat Odası (EZO) Meclis Başkanı Erdal Akgün, AK Parti Edirne 6. Olağan Kongresinde Başbakan Binali Yıldırım ile görüşme çağrısında bulunmuştu. Akgün durum hakkında üst düzey yetkililere ulaşılmasının mümkün olmadığını vurgulayarak; “Başbakan geldiğinde kürsüdeyken benim onun sözüne girerek bir şeyler söylemem gerekiyordu, başka türlü ulaşmak mümkün değildi. Fakat öyle bir durum olduğunda sonucunda yaşanabilecekler açıkçası beni korkuttu. Köylünün devleti yönetenlere ulaşabilmesi mümkün değil” dedi.EZO Meclis Başkanı Erdal Akgün, 30 Aralık 2017 günü gerçekleşen AK Parti Edirne 6. Olağan Kongresine katılacak olan Başbakan Binali Yıldırım’a Trakya ve Edirne’deki çiftçilerin ve üreticilerin sorunlarını aktarmak için kongre alanındaydı. Akgün kongre alanındaki izlenimleri doğrultusunda ve aşırı güvenlik önlemi nedeniyle Başbakan Yıldırım’a ulaşılamayacağını fark edip kongre alanından ayrıldığını açıkladı. Akgün kongre günü Başbakan Yıldırım ile konuşmanın tek yolunun açıklaması sırasında sözüne karışarak gerçekleşebileceğinin altını çizdi. Başbakan Yıldırım’a karşı böyle bir yaklaşımın yanlış olacağını ve bu durum hakkındaysa; “Başbakan geldiğinde kürsüdeyken benim onun sözüne girerek bir şeyler söylemem gerekiyordu, başka türlü ulaşmak mümkün değildi. Fakat öyle bir durum olduğunda sonucunda yaşanabilecekler açıkçası beni korkuttu. Köylünün devleti yönetenlere ulaşabilmesi mümkün değil” dedi.“KÖYLÜNÜN DEVLETİ YÖNETENLERE ULAŞABİLMESİ MÜMKÜN DEĞİL”Çiftçilerin ve üreticilerin üst düzey yöneticilere ulaşmasının mümkün olmadığını belirten Akgün; “Salona girişten, yerimize oturana kadar geçen süre içerisinde görüşmemin asla mümkün olamayacağını anladım. Başbakan’ın salona gelmesinden kısa bir süre önce de salonu tek ettim. Herhangi birisi kaldırmadı, gittik kendimize ayrılan yere oturduk. Ben oraya Ziraat Odası Meclis Başkanı olarak gittim. Oraya gidişimizde de CHP İl Başkanını temsilen, İl Başkan Yardımcısı Asım Uyguner ile beraber gittik. Fakat müthiş derece güvenlik ağı kurulmuştu. Başbakan geldiğinde kürsüdeyken benim onun sözüne girerek bir şeyler söylemem gerekiyordu, başka türlü ulaşmak mümkün değildi. Anca öyle olabileceğini düşündüm. Fakat öyle bir durum olduğunda sonucunda yaşanabilecekler açıkçası beni korkuttu. Kongreler partilerin düğünleridir. Orada öyle bir şey yapmanın da yanlış olacağını, onların huzurunu da bozabileceğimi düşünerek bundan vazgeçtim.Ama tabii ki her şeyi sorgulayan birisiyim. Hemen eski dönemler aklıma geldi. Dedim ki kendi kendime, burada Bülent Ecevit olsa ben çok rahat çıkıp derdimi anlatabilirdim. Süleyman Demirel, Başbakanken, Cumhurbaşkanıyken ben o zaman, sadece CHP’nin köydeki sade bir üyesi olarak Türkiye Cumhuriyeti siyasetine adını altın harflerle yazdırmış olan Demirel’e Edirne’ye her gelişinde vatandaşların, çiftçilerin derdini anlattım, anlatabildim. Ama bu dönemde kendi vatandaşından bu kadar çekinen iktidar partisi Bakanları, Başbakan ve Cumhurbaşkanı var ülkemizde. Hele hele Trakya gibi topraklarda, biz sizi koruruz, kenetleniriz. Bu bölgenin kanayan yarası olan çiftçilerin kendi topraklarını kaybetmesi konusunu, ben buradaki ne AK Parti’nin il genel meclis üyelerine ne ilçe yöneticileri ve başkanına, ne de il yöneticileri ve il başkanına anlatamadım. Devleti idare eden insanların bir bölgeye gitmesi çok büyük avantajdır. Edirne’de, Trakya’da hiçbir vatandaştan korkmasınlar. Binali Yıldırım’a,’Topraklarımızı kaybediyoruz, çalışırken batıyoruz’ diyecektim. Bir de ‘Deponun yarısı da bizden demiştiniz, ne oldu?’ diye soracaktım. Sade bir vatandaşın, çiftçinin, köylünün devleti yönetenlere ulaşabilmesi mümkün değil. Ben sade vatandaşken, Demirel’e de Ecevit’e de Edirne’ye her gelişinde çok rahat ulaştım ve çiftçilerimizin sıkıntılarını anlattım” ifadelerini kullandı.
SİYASET
04 Ocak 2018 - 04:54
AKGÜN: "BENİ KORKUTTU"
SİYASET
04 Ocak 2018 - 04:54