YEŞİM DRAMALI
Ayçiçeği ithalatının engellenmesi için gümrük vergilerinin yükseltilmesi çağrısında bulunan CHP Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu, Trakyabirlik tarafından 2 bin 500 liranın altında fiyat verilirse çiftçiyi alıp sokağa çıkacağını belirtti.
2 BİN 500 LİRADAN AŞAĞIYA OLURSA FİYAT ÇİFTÇİYİ ALIP SOKAĞA ÇIKARIZ
Türkiye’nin yılda 3 milyon ton ayçiçeğine ihtiyacı bulunmakta olduğunu söyleyen Okan Gaytancıoğlu; “ Türkiye yine bunu yaklaşık 1,5 milyon tonunu üretmekte geri kalan 1,5 milyon tonluk kısmını ithal etmektedir. Yıllık ithalat bedeli 2 milyar dolar düzeyindedir. Hatta Türkiye’nin petrolden sonra en çok bitkisel yağlara döviz ödediği yıllardır söylenmektedir.
2019 ayçiçeği hasadına sayılı günler kala, piyasalarda ayçiçeği için fiyat beklentisi en az ton başına 2 bin 500 lira olasını bekliyoruz, eğer fiyat bundan düşük olursa, çiftçiyi alıp sokağa çıkarız” dedi.
ÇİFÇİNİN KAHIR BİÇMESİNİ İSTEMİYORUZ
Gümrük vergilerinin yükseltilmesi için hükümete çağrıda bulunan Gaytancıoğlu; “Beklentiler daha yüksek de olsa, AKP hükümetinin son yıllarda uyguladığı sıfır gümrük vergisi uygulaması sonucu ithal ayçiçeği ve ithal hamyağın Türkiye yağ piyasasına rahatlıkla girmesi, üreticinin gelir kaybını en çok etkileyen faktördür. Ayrıca geçtiğimiz yıl hasat döneminde dolar kurunda yaşanan ciddi dalgalanmalar, bir çiftçi kuruluşu olan Trakyabirlik çok iyi bir şekilde atlatılmıştı.
Trakyabirlik ayçiçeği üreticileri başta olmak üzere tüm ayçiçeği piyasasında denge unsuru olmuştur. Nedense Trakyabirliğin yağ piyasasında denge unsuru olmasına ve üreticiyi korumasına rağmen, AKP hükümeti üzerine düşeni yıllardır yapmamaktadır. Yağlı tohumlu bitkiler ve bitkisel yağda bu kadar ithalatı azaltma yönünde bir çaba göstermeyen ve üretim artışı için hiç destekleme yapmayan AKP hükümeti, ayçiçeği hasadının yaklaştığı bugünlerde halen yıllardır üreticinin 40 kuruş olan desteğini arttırmamıştır. Hatta 2018 yılı ayçiçeği desteğinin % 70’ini vermiş, geri kalan % 30’unu hala üreticiye ödememiştir. Halbuki, bir önceki yıla göre üreticilerin girdi maliyetleri çok artmıştır. Fiyat artışları, gübrede % 90-100, tarım ilaçlarında % 70-80, akaryakıtta %50’ler civarında gerçekleşmektedir. Bu ayçiçeği hasat döneminde çiftçinin kahır biçmesinin istemiyoruz” şeklinde konuştu.
AKP ÇİFTÇİYİ KORUYACAK HİÇBİR ADIM ATMIYOR
Gaytancıoğlu; “Trakyabirlik ne kadar çok üreticiyi düşünüp hareket ederse etsin, AKP hükümeti hiçbir şekilde yağlı tohumlu bitkilerde üreticiyi koruyacak adımları atmamaktadır. Halbuki ayçiçeği piyasası neredeyse çoğunlukla küresel aktörlerin egemenliğindedir. Ayçiçeği piyasasında alım satım yapan özel sektör, küresel sermayeye sahip çok uluslu güçlerin kontrolündedir. AKP hükümetine düşen Trakyabirlik ve Karadenizbirlik gibi Tarım Satış Kooperatifleri Birliklerini güçlendirmek ve onları korumak olması gerekirken, IMF anlaşmaları sonrasında Tarım Satış Kooperatifleri Birliklerinin “basiretli bir tüccar gibi davranma” mantığı bir türlü terk edilememiştir. Ancak söz konusu olan üreticinin alın teridir. Bu alın terini en çok değerlendirecek olan da üretici kuruluşlarıdır. AKP iktidar olduğu sürece üreticiden yana tavır almayacağı, örgütlenen üreticilerin yanında olmayacağı açıkça görülmektedir” dedi.
2 BİN 547 LİRAYA İTHAL EDİLEN AYÇİÇEĞİN, YERLİ ÜRÜNÜN FİYATI 2 BİN 500 LİRADAN YÜKSEK OLMALI
AK Parti hükümetine yüklenen Gaytancıoğlu; “Ayçiçeğinde % 20 gibi çok düşük bir gümrük vergisi uygulanmaktadır. Bu gümrük vergisi AKP’nin son zamanlarda % 13’lere kadar düşürdüğü hatta çoğu zaman sıfırladığı bir gümrük vergisi iken hasadın yaklaştığı bugünlerde % 20 olarak uygulanmaktadır. Bu % 20’lik gümrük vergisini yükseltmek Dünya Ticaret Örgütü kararlarına aykırıdır. Ancak üreticiyi korumak adına hükümetlerin başvurduğu bazı yöntemler vardır. O yöntemlerin başında ithal maliyetini fatura bedeli üzerinden yüksek göstermek başlıca uygulamalar arasındadır. Bu maliyeti daha yukarılara çekmek mümkündür. Hatta 2020 yılı başına kadar ithal maliyetini yükseltmek yurtiçindeki üreticiyi de rahatlatmak anlamına gelmekte, yurtiçi ürünün rahatlıkla satılması anlamına gelmektedir. 2020 yılı başına kadar ayçiçeği ithal fiyatını resmi rakam olan 360 $ yerine daha önceki yıllarda da uygulandığı gibi 700 $ civarından fatura bedeli esas olarak uygulamak Türkiye ekonomisine ve üreticiye ciddi katkılar sağlayacaktır. Kısacası ithalatın maliyeti 2 bin 547 TL iken iç piyasada halen oluşacak fiyatlar 2500 TL ve üzerinde olmalıdır. Çünkü ithal ayçiçeğinde yağ oranı çok yüksek olduğu için %4’ler civarında bir fiyat avantajı kendiliğinden oluşmaktadır. Başka bir deyişle ithal ayçiçeği 100 TL/ton avantajla Türkiye’ye girmektedir. Sanayici ve ticaret yapanlar için kuruşların önemi olduğu için bunların çok ciddi bir şekilde düşünülerek hesaplanması gerekir” dedi.
AYÇİÇEĞİ 2 BİN 500 LİRADAN AŞAĞI OLURSA ÜRETİMİ OLUMSUZ YÖNDE ETKİLER
Trakyabirlik yağ oranına göre fiyat belirlediği için % 40 yağlı ayçiçeği fiyatı 2500 TL olması gerektiğinin ve her %1 yağ oranı içinde prim verilmelidir diyen CHP Milletvekili Okan Gaytancıoğlu; “Ayçiçeğinin dekara 500 TL maliyetinin olduğu ve dekardan ortalama 200 kg ayçiçeği alındığı düşünülürse, 1 ton ayçiçeği maliyetinin 2500 TL olduğu da anlaşılır. Kısacası ithal fiyatının ve ayçiçeği maliyetinin 2500 TL ve biraz üzerinde olduğu bir sektörde 2500 TL’nin altında oluşacak bir fiyat gelecek yıllarda ayçiçeği piyasasını ve üretimini olumsuz yönde etkileyebilir. Bu nedenle önümüzdeki günlerde konu tüm boyutlarıyla değerlendirildiğinde Trakyabirlik tarafından belirlenecek fiyat en az 2500 TL ve 2700 TL aralığında olmalıdır.
Ayçiçeğinde üretim artışı sağlayabilmek ve üretimi teşvik etmek için yıllardır uygulanan “fark ödeme sistemi” üreticiyi memnun etmemektedir. Ayçiçeğinde halen uygulanan ton başına 40 liralık destek ayçiçeği üretimini cazip kılmamaktadır. Bu desteğin en az 80 liraya çıkartılması ve zamanında ödenmesi gerekir. Desteğin artması ayçiçeğinde üretim artışı sağlayabilir. Ayrıca fark ödeme destekleri hasadın üzerinden 1 yıl geçtikten sonra ödenmektedir. Bu duruma son verilmeli, desteklemeler zamanında ödenmelidir. En iyi zamanlama ürün satışının 1-2 ay sonrasıdır.
Sonuç olarak, ayçiçeğinde üretim artışı ve net ithalatçılığı önleyerek kendine yeterli bir ülke olmak istiyorsak; 2019 hasadının yaklaştığı bugünlerde;2019 yılı ayçiçeği fiyatı % 40 yağlı ayçiçeği için en az 2500 TL/ton olmalıdır.İthalat 2020 yılı başına kadar engellenmelidir. Bunun içinde ithal maliyeti 360 $/ton değil 700 $/ton olarak faturalandırılmalıdır. Ayçiçeği destekleme primi 40 kuruştan en az 80 kuruşa çıkartılmalı ve hasat sonrası 2 ay içinde ödenmelidir. Kısa vadede bu 3 önlem yeterli olacaktır. Ancak uzun vadede üretim artışı ve üretim artışının devamlılığı için başta sulama olmak üzere, teknoloji kullanımının artması, üretim planlama ve yayım faaliyetlerinin artması, yerinde olacaktır. Yanlış ve tutarsız tarım politikaları, üreticinin yeterince desteklenmemesi Türkiye’nin yağlı tohumlu bitkilerde net ithalatçı konumundan kendine yeterli konuma geçmesini bir türlü sağlayamamıştır. Halbuki uygulanacak bilinçli, üretim odaklı ve bilimsel tabanlı bir tarım politikası ile tüm ürünlerde olduğu gibi yağlı tohumlu bitkilerde de kendine yeterlilik mümkündür. Türk tarımı CHP’nin uygulayacağı üretim odaklı, üretim planlamasına dayalı olan bilinçli ve tutarlı tarım politikaları ile üreten bir ülke konumuna gelecektir” şeklinde açıklamalarda bulundu.
Ayçiçeği ithalatının engellenmesi için gümrük vergilerinin yükseltilmesi çağrısında bulunan CHP Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu, Trakyabirlik tarafından 2 bin 500 liranın altında fiyat verilirse çiftçiyi alıp sokağa çıkacağını belirtti.
2 BİN 500 LİRADAN AŞAĞIYA OLURSA FİYAT ÇİFTÇİYİ ALIP SOKAĞA ÇIKARIZ
Türkiye’nin yılda 3 milyon ton ayçiçeğine ihtiyacı bulunmakta olduğunu söyleyen Okan Gaytancıoğlu; “ Türkiye yine bunu yaklaşık 1,5 milyon tonunu üretmekte geri kalan 1,5 milyon tonluk kısmını ithal etmektedir. Yıllık ithalat bedeli 2 milyar dolar düzeyindedir. Hatta Türkiye’nin petrolden sonra en çok bitkisel yağlara döviz ödediği yıllardır söylenmektedir.
2019 ayçiçeği hasadına sayılı günler kala, piyasalarda ayçiçeği için fiyat beklentisi en az ton başına 2 bin 500 lira olasını bekliyoruz, eğer fiyat bundan düşük olursa, çiftçiyi alıp sokağa çıkarız” dedi.
ÇİFÇİNİN KAHIR BİÇMESİNİ İSTEMİYORUZ
Gümrük vergilerinin yükseltilmesi için hükümete çağrıda bulunan Gaytancıoğlu; “Beklentiler daha yüksek de olsa, AKP hükümetinin son yıllarda uyguladığı sıfır gümrük vergisi uygulaması sonucu ithal ayçiçeği ve ithal hamyağın Türkiye yağ piyasasına rahatlıkla girmesi, üreticinin gelir kaybını en çok etkileyen faktördür. Ayrıca geçtiğimiz yıl hasat döneminde dolar kurunda yaşanan ciddi dalgalanmalar, bir çiftçi kuruluşu olan Trakyabirlik çok iyi bir şekilde atlatılmıştı.
Trakyabirlik ayçiçeği üreticileri başta olmak üzere tüm ayçiçeği piyasasında denge unsuru olmuştur. Nedense Trakyabirliğin yağ piyasasında denge unsuru olmasına ve üreticiyi korumasına rağmen, AKP hükümeti üzerine düşeni yıllardır yapmamaktadır. Yağlı tohumlu bitkiler ve bitkisel yağda bu kadar ithalatı azaltma yönünde bir çaba göstermeyen ve üretim artışı için hiç destekleme yapmayan AKP hükümeti, ayçiçeği hasadının yaklaştığı bugünlerde halen yıllardır üreticinin 40 kuruş olan desteğini arttırmamıştır. Hatta 2018 yılı ayçiçeği desteğinin % 70’ini vermiş, geri kalan % 30’unu hala üreticiye ödememiştir. Halbuki, bir önceki yıla göre üreticilerin girdi maliyetleri çok artmıştır. Fiyat artışları, gübrede % 90-100, tarım ilaçlarında % 70-80, akaryakıtta %50’ler civarında gerçekleşmektedir. Bu ayçiçeği hasat döneminde çiftçinin kahır biçmesinin istemiyoruz” şeklinde konuştu.
AKP ÇİFTÇİYİ KORUYACAK HİÇBİR ADIM ATMIYOR
Gaytancıoğlu; “Trakyabirlik ne kadar çok üreticiyi düşünüp hareket ederse etsin, AKP hükümeti hiçbir şekilde yağlı tohumlu bitkilerde üreticiyi koruyacak adımları atmamaktadır. Halbuki ayçiçeği piyasası neredeyse çoğunlukla küresel aktörlerin egemenliğindedir. Ayçiçeği piyasasında alım satım yapan özel sektör, küresel sermayeye sahip çok uluslu güçlerin kontrolündedir. AKP hükümetine düşen Trakyabirlik ve Karadenizbirlik gibi Tarım Satış Kooperatifleri Birliklerini güçlendirmek ve onları korumak olması gerekirken, IMF anlaşmaları sonrasında Tarım Satış Kooperatifleri Birliklerinin “basiretli bir tüccar gibi davranma” mantığı bir türlü terk edilememiştir. Ancak söz konusu olan üreticinin alın teridir. Bu alın terini en çok değerlendirecek olan da üretici kuruluşlarıdır. AKP iktidar olduğu sürece üreticiden yana tavır almayacağı, örgütlenen üreticilerin yanında olmayacağı açıkça görülmektedir” dedi.
2 BİN 547 LİRAYA İTHAL EDİLEN AYÇİÇEĞİN, YERLİ ÜRÜNÜN FİYATI 2 BİN 500 LİRADAN YÜKSEK OLMALI
AK Parti hükümetine yüklenen Gaytancıoğlu; “Ayçiçeğinde % 20 gibi çok düşük bir gümrük vergisi uygulanmaktadır. Bu gümrük vergisi AKP’nin son zamanlarda % 13’lere kadar düşürdüğü hatta çoğu zaman sıfırladığı bir gümrük vergisi iken hasadın yaklaştığı bugünlerde % 20 olarak uygulanmaktadır. Bu % 20’lik gümrük vergisini yükseltmek Dünya Ticaret Örgütü kararlarına aykırıdır. Ancak üreticiyi korumak adına hükümetlerin başvurduğu bazı yöntemler vardır. O yöntemlerin başında ithal maliyetini fatura bedeli üzerinden yüksek göstermek başlıca uygulamalar arasındadır. Bu maliyeti daha yukarılara çekmek mümkündür. Hatta 2020 yılı başına kadar ithal maliyetini yükseltmek yurtiçindeki üreticiyi de rahatlatmak anlamına gelmekte, yurtiçi ürünün rahatlıkla satılması anlamına gelmektedir. 2020 yılı başına kadar ayçiçeği ithal fiyatını resmi rakam olan 360 $ yerine daha önceki yıllarda da uygulandığı gibi 700 $ civarından fatura bedeli esas olarak uygulamak Türkiye ekonomisine ve üreticiye ciddi katkılar sağlayacaktır. Kısacası ithalatın maliyeti 2 bin 547 TL iken iç piyasada halen oluşacak fiyatlar 2500 TL ve üzerinde olmalıdır. Çünkü ithal ayçiçeğinde yağ oranı çok yüksek olduğu için %4’ler civarında bir fiyat avantajı kendiliğinden oluşmaktadır. Başka bir deyişle ithal ayçiçeği 100 TL/ton avantajla Türkiye’ye girmektedir. Sanayici ve ticaret yapanlar için kuruşların önemi olduğu için bunların çok ciddi bir şekilde düşünülerek hesaplanması gerekir” dedi.
AYÇİÇEĞİ 2 BİN 500 LİRADAN AŞAĞI OLURSA ÜRETİMİ OLUMSUZ YÖNDE ETKİLER
Trakyabirlik yağ oranına göre fiyat belirlediği için % 40 yağlı ayçiçeği fiyatı 2500 TL olması gerektiğinin ve her %1 yağ oranı içinde prim verilmelidir diyen CHP Milletvekili Okan Gaytancıoğlu; “Ayçiçeğinin dekara 500 TL maliyetinin olduğu ve dekardan ortalama 200 kg ayçiçeği alındığı düşünülürse, 1 ton ayçiçeği maliyetinin 2500 TL olduğu da anlaşılır. Kısacası ithal fiyatının ve ayçiçeği maliyetinin 2500 TL ve biraz üzerinde olduğu bir sektörde 2500 TL’nin altında oluşacak bir fiyat gelecek yıllarda ayçiçeği piyasasını ve üretimini olumsuz yönde etkileyebilir. Bu nedenle önümüzdeki günlerde konu tüm boyutlarıyla değerlendirildiğinde Trakyabirlik tarafından belirlenecek fiyat en az 2500 TL ve 2700 TL aralığında olmalıdır.
Ayçiçeğinde üretim artışı sağlayabilmek ve üretimi teşvik etmek için yıllardır uygulanan “fark ödeme sistemi” üreticiyi memnun etmemektedir. Ayçiçeğinde halen uygulanan ton başına 40 liralık destek ayçiçeği üretimini cazip kılmamaktadır. Bu desteğin en az 80 liraya çıkartılması ve zamanında ödenmesi gerekir. Desteğin artması ayçiçeğinde üretim artışı sağlayabilir. Ayrıca fark ödeme destekleri hasadın üzerinden 1 yıl geçtikten sonra ödenmektedir. Bu duruma son verilmeli, desteklemeler zamanında ödenmelidir. En iyi zamanlama ürün satışının 1-2 ay sonrasıdır.
Sonuç olarak, ayçiçeğinde üretim artışı ve net ithalatçılığı önleyerek kendine yeterli bir ülke olmak istiyorsak; 2019 hasadının yaklaştığı bugünlerde;2019 yılı ayçiçeği fiyatı % 40 yağlı ayçiçeği için en az 2500 TL/ton olmalıdır.İthalat 2020 yılı başına kadar engellenmelidir. Bunun içinde ithal maliyeti 360 $/ton değil 700 $/ton olarak faturalandırılmalıdır. Ayçiçeği destekleme primi 40 kuruştan en az 80 kuruşa çıkartılmalı ve hasat sonrası 2 ay içinde ödenmelidir. Kısa vadede bu 3 önlem yeterli olacaktır. Ancak uzun vadede üretim artışı ve üretim artışının devamlılığı için başta sulama olmak üzere, teknoloji kullanımının artması, üretim planlama ve yayım faaliyetlerinin artması, yerinde olacaktır. Yanlış ve tutarsız tarım politikaları, üreticinin yeterince desteklenmemesi Türkiye’nin yağlı tohumlu bitkilerde net ithalatçı konumundan kendine yeterli konuma geçmesini bir türlü sağlayamamıştır. Halbuki uygulanacak bilinçli, üretim odaklı ve bilimsel tabanlı bir tarım politikası ile tüm ürünlerde olduğu gibi yağlı tohumlu bitkilerde de kendine yeterlilik mümkündür. Türk tarımı CHP’nin uygulayacağı üretim odaklı, üretim planlamasına dayalı olan bilinçli ve tutarlı tarım politikaları ile üreten bir ülke konumuna gelecektir” şeklinde açıklamalarda bulundu.