YEŞİM DRAMALI
Edirne’nin Uzunköprü ilçesine bağlı Saçlımüsellim köyünde patlayıcı madde deposunun yapılmasına Danıştay’ın ‘Plan değişikliklerinde hukuka aykırılık yok’ demesine ve iptal kararını bozmasına tepki gösteren Uzunköprü Çevre Gönüllüleri Derneği ve Trakya Platformu Edirne Yürütme Kurulu adına açıklama yapan Avukat Bülent Kaçar, “Trakya bölgesine egemen fonksiyon tarımsal faaliyetlerdir. Trakya'da hukuksuzluğa, tarım topraklarımızın amaç dışı kullanımına karşı yasal haklarımızı kullanarak doğamızı, arazilerimizi korumaya kararlıyız” dedi.
Edirne Kent Konseyi’nde,Uzunköprü Çevre Gönüllüleri Derneği ve Trakya Platformu Edirne Yürütme Kurulu adına dava ile açıklamalarda bulunan Avukat Bülent Kaçar; “Danıştay 6.Dairesinin her iki gerekçeli karara ve beş kişilik uzman bilirkişi heyetinin hukuka ve kanunlara aykırı bulduğu Patlayıcı Madde Deposu Plan Değişikliğini hukuka aykırı bulmamasını ve sunduğu gerekçeleri hukuken ve vicdanen kabul etmek mümkün değildir. İstanbul Bölge Mahkemesi’nin 4. İdari Dava Dairesinin, Danıştay 6. Dairesinin bozma kararına uymamasını ve Trakya tarım topraklarını koruyan gerekçeli ve hukuka uygun kararında direnmesini bekliyoruz”dedi.
3083 sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanunu'nun 19'uncu maddesinde; "Uygulama alanlarında bulunan tarım arazileri, zorunlu sebepler olmadıkça tarım dışı amaçlarla kullanılmaz. " hükmü yer almaktadır diye hatırlatan Avukat Bülent Kaçar; “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile müdahil Yüzbaşıoğlu Kimya şirketinin İstinaf mahkemesinin kararını temyiz etmesi sonucu Danıştay 6.Dairesi bozma kararı verilmiş ve şöyle gerekçelendirmiştir ; Uyuşmazlık konusu taşınmazların tarım dışı amaçla kullanılması yolunda gerekli iznin alınmış olduğu ve bu işlemin dava edilmeyerek kesinleşmiş olduğu gözetildiğinde söz konusu taşınmazların bahsi geçen izin işleminde belirtilen amaç doğrultusunda planlamaya konu edilebileceğinin kabulü gerekmektedir.Belirtilen nedenle uyuşmazlık, 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ve 3083 sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanunu hükümlerine göre değil, imar mevzuatı kapsamında planlama ilke ve esasları uygulanmak suretiyle çözümlenmelidir.Dosyada bulunan imar planı paftaları, plan notları ile plan açıklama raporunun birlikte incelenmesinden, planlama kapsamındaki 95 hektar alanının sadece 737 m2 kısmının üretim ve depolama alanı olarak belirlendiği kalan kısmının tamamının ise güvenlik sahası olarak belirlendiği, yapılaşma ve kullanım kararının E=0.02 yapılaşma koşulunda 737 m2'lik alan ile sınırlandırılmış olup güvenlik sahası olarak belirlenen alanın tarım arazisi vasfıyla kullanımının devam etmekte olduğu, diğer bir deyişle bu alanın tarım dışı amaçla kullanılmadığı ve kullanılamayacağı da açıktır. Davaya konu planlarda plan değişikliği yapılmadan güvenlik sahası olarak belirlenen alanların depo ve üretim sahası olarak belirlenmesinin mümkün olmadığı, diğer yandan nazım ve uygulama imar planlarının kullanım kararı ve yapılaşma koşulları bakımından planların kademeli birlikteliği ilkesine uygun olduğu sonucuna ulaşılmıştır.Bu durumda dava dosyasının bütünüyle incelenmesinden, dava konusu imar planları imar mevzuatı bakımından kamu yararına, planlama ilke ve esaslarına uygun olduğundan iptalini gerektirecek bir hukuka aykırılık bulunmadığından davanın reddi gerekirken aksi yönde verilen istinaf isteminin reddine dair temyize konu Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararında hukuki isabet görülmemiştir"dedi.
Trakya bölgesinin planlamasında hakim fonksiyon tarımsal faaliyetlerin tarım arazilerinin, tarım dışı amaçlar için kullanıma açılması bölge planlarına ve Danıştay'ın Trakya bölgesi ile ilgili verdiği bir çok kararına aykırı olarak verdiğini belirten Kaçar; “Danıştay 6.Dairesinin her iki gerekçeli karara ve beş kişilik uzman bilirkişi heyetinin hukuka ve kanunlara aykırı bulduğu Patlayıcı Madde Deposu Plan Değişikliğini hukuka aykırı bulmamasını ve sunduğu gerekçeleri hukuken ve vicdanen kabul etmek mümkün değildir.Çünkü Plan değişikliği için kamu kurumlarının görüş bildiren yazıları hazırlık işlemi niteliğinde olup icrai değildir. Bu nedenle kesin olmayan ve yürütülmesi zorunlu olmayan hazırlık işlemleri, görüş ve tavsiye nitelikli işlemler icrai olmadığı için dava konusu edilemez.Patlayıcı Madde Depolarının güvenlik mesafelerinde, tehlikeli alanlarda tarım yapılabilmesi mümkün değildir. Danıştay 6.Dairesince Patlayıcı madde tüzük ve mevzuatı, güvenlik mesafeleri düzenlemelerinin hukuken gözetilmemesi usul ve yasaya açıkça aykırılıktır.İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 4.İdari Dava Dairesinin, Danıştay 6.Dairesinin bozma kararına uymamasına ve Trakya'nın Tarım topraklarını haklı olarak koruyan gerekçeli ve hukuka uygun kararında direnmesini bekliyoruz.Trakya'da planlama adı atındaki hukuksuzluklara ve tarım topraklarımızın yok edilmesine karşı anayasal ve yasal haklarımızı kullanarak doğamızı ve arazilerimizi korumaya kararlıyız” şeklinde açıklamalar da bulundu.
Edirne’nin Uzunköprü ilçesine bağlı Saçlımüsellim köyünde patlayıcı madde deposunun yapılmasına Danıştay’ın ‘Plan değişikliklerinde hukuka aykırılık yok’ demesine ve iptal kararını bozmasına tepki gösteren Uzunköprü Çevre Gönüllüleri Derneği ve Trakya Platformu Edirne Yürütme Kurulu adına açıklama yapan Avukat Bülent Kaçar, “Trakya bölgesine egemen fonksiyon tarımsal faaliyetlerdir. Trakya'da hukuksuzluğa, tarım topraklarımızın amaç dışı kullanımına karşı yasal haklarımızı kullanarak doğamızı, arazilerimizi korumaya kararlıyız” dedi.
Edirne Kent Konseyi’nde,Uzunköprü Çevre Gönüllüleri Derneği ve Trakya Platformu Edirne Yürütme Kurulu adına dava ile açıklamalarda bulunan Avukat Bülent Kaçar; “Danıştay 6.Dairesinin her iki gerekçeli karara ve beş kişilik uzman bilirkişi heyetinin hukuka ve kanunlara aykırı bulduğu Patlayıcı Madde Deposu Plan Değişikliğini hukuka aykırı bulmamasını ve sunduğu gerekçeleri hukuken ve vicdanen kabul etmek mümkün değildir. İstanbul Bölge Mahkemesi’nin 4. İdari Dava Dairesinin, Danıştay 6. Dairesinin bozma kararına uymamasını ve Trakya tarım topraklarını koruyan gerekçeli ve hukuka uygun kararında direnmesini bekliyoruz”dedi.
3083 sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanunu'nun 19'uncu maddesinde; "Uygulama alanlarında bulunan tarım arazileri, zorunlu sebepler olmadıkça tarım dışı amaçlarla kullanılmaz. " hükmü yer almaktadır diye hatırlatan Avukat Bülent Kaçar; “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile müdahil Yüzbaşıoğlu Kimya şirketinin İstinaf mahkemesinin kararını temyiz etmesi sonucu Danıştay 6.Dairesi bozma kararı verilmiş ve şöyle gerekçelendirmiştir ; Uyuşmazlık konusu taşınmazların tarım dışı amaçla kullanılması yolunda gerekli iznin alınmış olduğu ve bu işlemin dava edilmeyerek kesinleşmiş olduğu gözetildiğinde söz konusu taşınmazların bahsi geçen izin işleminde belirtilen amaç doğrultusunda planlamaya konu edilebileceğinin kabulü gerekmektedir.Belirtilen nedenle uyuşmazlık, 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ve 3083 sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanunu hükümlerine göre değil, imar mevzuatı kapsamında planlama ilke ve esasları uygulanmak suretiyle çözümlenmelidir.Dosyada bulunan imar planı paftaları, plan notları ile plan açıklama raporunun birlikte incelenmesinden, planlama kapsamındaki 95 hektar alanının sadece 737 m2 kısmının üretim ve depolama alanı olarak belirlendiği kalan kısmının tamamının ise güvenlik sahası olarak belirlendiği, yapılaşma ve kullanım kararının E=0.02 yapılaşma koşulunda 737 m2'lik alan ile sınırlandırılmış olup güvenlik sahası olarak belirlenen alanın tarım arazisi vasfıyla kullanımının devam etmekte olduğu, diğer bir deyişle bu alanın tarım dışı amaçla kullanılmadığı ve kullanılamayacağı da açıktır. Davaya konu planlarda plan değişikliği yapılmadan güvenlik sahası olarak belirlenen alanların depo ve üretim sahası olarak belirlenmesinin mümkün olmadığı, diğer yandan nazım ve uygulama imar planlarının kullanım kararı ve yapılaşma koşulları bakımından planların kademeli birlikteliği ilkesine uygun olduğu sonucuna ulaşılmıştır.Bu durumda dava dosyasının bütünüyle incelenmesinden, dava konusu imar planları imar mevzuatı bakımından kamu yararına, planlama ilke ve esaslarına uygun olduğundan iptalini gerektirecek bir hukuka aykırılık bulunmadığından davanın reddi gerekirken aksi yönde verilen istinaf isteminin reddine dair temyize konu Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararında hukuki isabet görülmemiştir"dedi.
Trakya bölgesinin planlamasında hakim fonksiyon tarımsal faaliyetlerin tarım arazilerinin, tarım dışı amaçlar için kullanıma açılması bölge planlarına ve Danıştay'ın Trakya bölgesi ile ilgili verdiği bir çok kararına aykırı olarak verdiğini belirten Kaçar; “Danıştay 6.Dairesinin her iki gerekçeli karara ve beş kişilik uzman bilirkişi heyetinin hukuka ve kanunlara aykırı bulduğu Patlayıcı Madde Deposu Plan Değişikliğini hukuka aykırı bulmamasını ve sunduğu gerekçeleri hukuken ve vicdanen kabul etmek mümkün değildir.Çünkü Plan değişikliği için kamu kurumlarının görüş bildiren yazıları hazırlık işlemi niteliğinde olup icrai değildir. Bu nedenle kesin olmayan ve yürütülmesi zorunlu olmayan hazırlık işlemleri, görüş ve tavsiye nitelikli işlemler icrai olmadığı için dava konusu edilemez.Patlayıcı Madde Depolarının güvenlik mesafelerinde, tehlikeli alanlarda tarım yapılabilmesi mümkün değildir. Danıştay 6.Dairesince Patlayıcı madde tüzük ve mevzuatı, güvenlik mesafeleri düzenlemelerinin hukuken gözetilmemesi usul ve yasaya açıkça aykırılıktır.İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 4.İdari Dava Dairesinin, Danıştay 6.Dairesinin bozma kararına uymamasına ve Trakya'nın Tarım topraklarını haklı olarak koruyan gerekçeli ve hukuka uygun kararında direnmesini bekliyoruz.Trakya'da planlama adı atındaki hukuksuzluklara ve tarım topraklarımızın yok edilmesine karşı anayasal ve yasal haklarımızı kullanarak doğamızı ve arazilerimizi korumaya kararlıyız” şeklinde açıklamalar da bulundu.