VERİMDER tarafından düzenlenen Anadolu Buluşmalarının 29'uncusu Edirne'de gerçekleştirildi. Panelde konuşan Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, “Musabeyli köyünde merayı, mera vasfından çıkararak toplu konut haline getirilmeye çalışılıyor. Bu ne demek bugün yarın ya da gelecekte olabilecekte felaketlere kapı açmak demek. Ya doğayla uyumlu yaşamayı öğreneceğiz ya da doğa bize derslerini vermeye devam edecek. Acı ama gerçek olan bu” dedi.
VERİMDER’in Nasıl Bir Ekonomi Gazetesi iş birliğiyle organize ettiği toplantıda VERİMDER İcra Kurulu Başkanı Prof. Dr. Emre Alkin, Nasıl Bir Ekonomi Gazetesi Genel Koordinatörü Vahap Munyar, İTÜ Meteoroloji ve Afet Yönetim Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu ve VERİMDER Dernek Başkanı Çağdaş Korkmaz konuşmacı olarak yer alırken, Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan,ETSO Başkanı Sezai Irmak ve Trakya Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Mahmut Şahin katıldı.
Bilimsel çalışmalara ve ortak akla her zaman ihtiyacımız var diyen Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan yaptığı konuşmada şunlara dikkat çekti; “Bir Avrupa birliği çalışması var Bel Bazet projesine 7 ülkeden bir şehir var Türkiye’den de biz Edirne olarak ortaklarından yürütücülerinden biriyiz. İlk etapta 124 vatandaşımızı 38 konutu ilgilendiren bir çalışma başlattık. O konutların fizibiliteleri bitti. Projeleri çizildi. Onay aşamasında. Bu konutlarda modelleme ile bir enerji yoksulluğundan nasıl kurtarabiliriz çalışması içerisindeyiz. Yakında başlıyoruz. Başvuruları örnek olsun diye noter kurası ile belirledik. Bu çalışmanın örnek model olması. 38 rakamı Edirne’de 85 bin konut olduğunu düşünürsek çok küçük bir rakam ama enerji yoksunluğunun giderilmesi açısından bir ilk adım olması çok değerli ve kıymetli buluyorum bunu.
Edirne belediyesi olarak enerji tüketimimiz 5 megavat. Şimdi biz bir çalışma yapıyoruz; nasıl bir güneş enerjisi sistemi yada RES kurabiliriz ki maliyetleri aşağıya çekebiliriz. Kısa vadede olmasa bile orta vadede bu maliyetleri doğanında desteği ile sıfırlayalım. Doğa her gün bize yeni yeni dersler veriyor biz onları almamakta ısrar ediyoruz. Bizim kent konseyi ile bir toplantımız vardı. Musabeyli köyünde merayı, mera vasfından çıkararak toplu konut haline çalışıyoruz. Bu ne demek bugün yarın ya da gelecekte olabilecekte felaketlere kapı açmak demek. Ya doğayla uyumlu yaşamayı öğreneceğiz ya da doğa bize derslerini vermeye devam edecek. Acı ama gerçek olan bu” dedi.