1919 yılında İstanbul işgali sırasında TIP Öğrencisinin Türk bayrağını okul bahçesine asarak işgale karşı dik duruşu 14 Mart her yıl TIP Bayramı olarak kutlanmaya başladı.
Her yıl 14 Mart’ta kutlanan Tıp Bayramı Edirne’de Atatürk Anıtı önünden kutlandı. Tören Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması sonrası Edirne Tabip Odası Başkanı Prof.Dr. Gürcan Altun, Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Filiz Akata veİl Sağlık Müdürü İshak Yıldırım günün anlam ve önemine dair bir konuşma gerçekleştirdiler.
YAŞAMA ADANMIŞ BİR MESLEK
10 binlerce insan yaralandı, büyük bir bölümü engelli hale geldi, milyonlarca insan geçmişini, anılarını yitirdi. 85 milyon insandaysa çok ciddi travma meydana geldiğini ifade eden Gürcan Altun, “Depremin yıkıcı gücünün yüksek olması, geniş bir coğrafyayı etkilemesi, mevsim koşulları, yeterince hazırlıklı olunmaması, sürecin iyi yönetilememesi ve gecikme gibi nedenler yaşamını yitiren insanlarımızı geri getirmiyor. Yaşama adanmış bir mesleğin onurlu mensupları olarak bu acıların tekrar yaşanmaması, bir doğal afetin yapay felakete dönüşmemesi için gerekli önlemlerin alınması amacıyla sorumlu kurumları göreve davet ediyoruz” dedi.
OLASI DEPREM ÖNCESİ HASTANELERİ İNCELENSİN
Trakya bölgesindeki tüm sağlık kuruluşlarının depreme dayanıklılık analizlerinin mutlaka yapılması gerektiğinin dile getiren Altun, "Gelecekte olması beklenen, riskin çok arttığı İstanbul - Marmara depremi ciddi bir nüfusu etkileyecek. Olacak bu depremden görece daha az etkilenmesi beklenen yerleşim yerleri Edirne, Kırklareli ve Tekirdağ ilinin kuzey bölgeleri. Dolayısıyla İstanbul'a yardım bu iller üzerinden sağlanacak, yaralılar bu illere gelecek. Bu sürece hazırlık açısından ilimizdeki tüm sağlık kuruluşlarının, devlet, üniversite, özel hastane, aile sağlığı, toplum sağlığı merkezi ayrımı yapılmaksızın risk analizleri ve deprem dayanıklılık boyutlarının ne düzeyde olduğunun saptanması, güvenli hizmet alanlarının oluşturulması gerekmektedir. Bu sürece hazırlık açısından meslektaşlarımıza olağan dışı durumlarda sağlık hizmeti ve hekimlik, hekim dışı sağlık çalışanlarına da acil durumlarda hasta yönetimi konularında hatırlatma eğitimlerine başlamamız gerekiyor. İl Sağlık Müdürlüğü'müz, Tabip Oda'mız, ilimizdeki sağlık alanındaki sendikalar ve derneklerle birlikte bu eğitimleri yapabilecek yetişmiş insan ve iş gücüne sahip olduğumuzu biliyoruz. Olası depreme karşı ilimiz özelinde, koruyucu sağaltıcı ve rehabilite edici sağlık hizmetlerinin bütünlüğünün sağlanması, zaman kaybetmeksizin planlama ve eğitim çalışmalarına başlanması gerekmektedir” diye ifade etti.
İSTANBUL İŞGALİ BUGÜNÜ BELİRLEMİŞTİR
Türkiye’de hekimlerin her yıl 14 Mart’ta kutladığı Tıp Bayramı, II.Mahmut döneminde 14 Mart 1827 tarihinde Şehzadebaşındaki Tulumbacıbaşı Konağında ilk cerrahhane olan “Tıbhâne-i Amire ve Cerrahhane-i Amire” ismiyle Tıp okulunun açılış tarihi olduğunu ifade eden Filiz Akata,”Modern tıp eğitiminin başladığı gün olarak kabul edilir. Okulun açılmasını Osmanlı Saray hekimi Mustafa Behçet önermişti. Burada başlayan tıp eğitimi hiç ara vermeden ve devamlı kendini yenileyerek, geliştirerek bugünkü tıp eğitimine gelinmiştir. Bu sebepten 14 Mart tarihi bugünkü tıp eğitiminin başlangıç tarihi olarak kabul edilir ve kutlanır. Bu tarihin Tıp Bayramı olarak saptanması 1919 yılında İstanbul’un işgali sırasında gündeme gelmiştir. Aslında 14 Mart Tıp Bayramı tarihçesinde bir bağımsızlık hikayesi yer almaktadır. Bu tarihin ülkemizin kurtuluşu ile iç içe geçmiş bir hikayesi bulunmaktadır. 1919 yılında İstanbul İngiliz işgali altındayken tıp öğrencileri eğitimlerine devam etmeye çalışırlar. 1827 yılında kurulan ve Osmanlı’nın ilk tıp fakültesi olan Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane’de öğrenimine devam eden 3.sınıf öğrencisi Hikmet Boran fakülte öğrencilerini kuruluş yıldönümünün anılması adı altında toplar. Daha sonra işgale karşı fakültenin bina direkleri arasına Türk bayrağını asarak işgale karşı çıkarlar. İşgal güçleri savunmaya müdahale etmeye çalışsalar bile tıp öğrencilerine karşı çıkamazlar. Öğrencilerin vatanseverlikleri ve kararlılıkları sayesinde karanlık işgal günleri asılan Türk bayrağı ile umuda dönüşür. O günün ardından 14 Mart tıp öğrencilerinin sembolü haline gelerek her yıl kutlanır” dedi.
ÇOK SAYIDA MESLEKTAŞIMIZI KAYBETTİK
14 Mart Tıp Bayramı her yıl başka bir heyecanla yaşanırken, 2020 yılından itibaren bambaşka tarihsel bir önem taşımakta olduğunun altını çizen Akata,”Son üç yılı SARS-CoV-2 virüsüne karşı mücadele ile geçirdik ve pandeminin yükünü en çok sağlık çalışanları taşıdılar. Bu süre zarfında çok sayıda hekim ve sağlık çalışanımızı kaybettik. Bu yıl 6 Şubat’ta ülkemizi derinden sarsan büyük bir deprem felaketi yaşadık. İnsanlarımız canlarını, sevdiklerini kaybettiler. Evlerini, yuvalarını, işyerlerini kaybettiler. Hepimiz yaşanan acıyı iliklerimize kadar hissettik. Milletimiz tek bir yürek halinde depremzedelere yardım için elinden geleni yapmaya devam etmektedir. Ülkemizi yasa boğan depremler nedeniyle kaybettiğimiz meslektaşlarımızı saygı ve rahmetle anıyorum. Hekimlerimiz ve sağlık çalışanlarımız depremin ilk gününden itibaren deprem bölgesine yardıma koştular. Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencileri ve akademik personelimiz deprem bölgesine gönüllü olarak gidip, hastalara bakıp, yaraları sarmaya çalıştıklar” dedi.
DEPREMİN İLK OLDUĞU ANDAN İTİBAREN GÖREVE HAZIRDIK
Malumunuz üzere yine buruk bir 14 Mart yaşıyoruz. Hekim olduğumuz için, bir sağlıkçı olduğumuz için gururlu ama aynı zamanda üzgünüz diyen Yıldırım, “Hekimlik mesleği sadece bir meslek değil, enstrümanı insan olan, insana faydayı, insana yararı gözeten, insanların yalnız ve yalnız iyiliği için çalışan bir meslek grubuyuz. Bu meslek grubunun içinde bulunmaktan şahsım adına onur duyuyorum, arkadaşlarımla da gurur duyuyorum. İnşallah önümüzdeki senelerde daha güzel 14 Mart'larda beraber oluruz. Allah milletimize bir daha böyle bir felaket yaşatmasın. Vatandaşlara hizmet etmek, insanlarımıza yardımcı olmak. Tüm sağlıkçıların vazgeçilmezidir. Edirne İl Sağlık Müdürlüğü olarak Marmara depremi beklendiği için bizler hep hazırdık. Tekirdağ, Kırklareli’nin UMKE olarak organizasyonu bizde. Bakanlığımızla görüşerek UMKE depolarımızı gerekli tüm sahra hastaneleri, çadırlar, jeneratörler ve tıbbi donamımlar malzemeleri biz doldurmuştuk. Depremin ilk olduğu anda tüm personelimiz depremin ilk olduğu anda hazırdık. Hatay’da ilk sahra hastanesi Edirne İl Sağlık Müdürlüğümüz tarafından kuruldu” diye konuşu.
HABER: MERT SOYLU