YEŞİM DRAMALI
Özel Trakya Hastanesi Diyetisyeni Selin Başkurt, duygusal açlık ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Başkurt açıklamasında şu ifadelere yer verdi, “Sıkıntı, stres, aile baskısı, iş yükünün fazla olduğu dönemler ve tramvatik olayları daha yoğun yaşadığımız dönemlerde ruhumuzu doyurmak için tükettiğimiz besinlerden oluşur. Tüketilen besinler genellikle karbonhidrat ağırlıklı besinlerdir. Çikolata, bisküvi, hamur işi ve paketli gıdaları örnek olarak verebiliriz.
İnsanların canı çikolata istediğinde, onu tüketiyor ve mutlu oluyorlar. Ancak önce bir parça çikolata mutlu ederken, sonra bu yetmemeye başlıyor. Çünkü beyin, iki parça çikolata yendiğinde daha fazla mutlu olacağını söylüyor vücuda. Bu süreçte devamlı yükseliş olduğu için kilo alma durumu gerçekleşiyor. İki parça çikolatanın vereceği mutluluğu, 30 dakikalık bir yürüyüş de verebilir. Hem spor yaptığınız için kendinizi de iyi hissedersiniz ve kilo almadığınız için ileriki dönemde üzüntü yaşamazsınız. Duygusal açlık sendromu daha çok, kilo vermek isteyen kadınlarda oluşuyor. Duygusal yemek yeme davranışı gerçekleştiriyorlar. Ancak bir anlık küçük mutluluk, sonrasında büyük pişmanlık oluşturuyor. ‘Ben diyetteydim ama bunları yedim’ diyerek iradesiz olduklarını düşünüyorlar ve ipin ucunu bir anda bırakıyorlar.
Sadece o anda yaşanan olumsuz bir durumdan dolayı mutsuz hissetme durumunu düzeltmek amacıyla mı bir şey yemek istiyorsunuz, yoksa gerçekten acıktığınız için mi? Kısa süre önce yemek yediyseniz, muhtemelen o anda duygusal açlık hissi vardır. Böyle durumlarda, bir bardak su içmek iyi hissettirebilir. Bazı kişilerde, boş buldukları anda yemek yiyerek bu boşluğu doldurma alışkanlığı vardır. Bu doğru bir davranış değildir. Yemek yemek yerine yeni hobiler edinilebilir.”
Özel Trakya Hastanesi Diyetisyeni Selin Başkurt, duygusal açlık ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Başkurt açıklamasında şu ifadelere yer verdi, “Sıkıntı, stres, aile baskısı, iş yükünün fazla olduğu dönemler ve tramvatik olayları daha yoğun yaşadığımız dönemlerde ruhumuzu doyurmak için tükettiğimiz besinlerden oluşur. Tüketilen besinler genellikle karbonhidrat ağırlıklı besinlerdir. Çikolata, bisküvi, hamur işi ve paketli gıdaları örnek olarak verebiliriz.
İnsanların canı çikolata istediğinde, onu tüketiyor ve mutlu oluyorlar. Ancak önce bir parça çikolata mutlu ederken, sonra bu yetmemeye başlıyor. Çünkü beyin, iki parça çikolata yendiğinde daha fazla mutlu olacağını söylüyor vücuda. Bu süreçte devamlı yükseliş olduğu için kilo alma durumu gerçekleşiyor. İki parça çikolatanın vereceği mutluluğu, 30 dakikalık bir yürüyüş de verebilir. Hem spor yaptığınız için kendinizi de iyi hissedersiniz ve kilo almadığınız için ileriki dönemde üzüntü yaşamazsınız. Duygusal açlık sendromu daha çok, kilo vermek isteyen kadınlarda oluşuyor. Duygusal yemek yeme davranışı gerçekleştiriyorlar. Ancak bir anlık küçük mutluluk, sonrasında büyük pişmanlık oluşturuyor. ‘Ben diyetteydim ama bunları yedim’ diyerek iradesiz olduklarını düşünüyorlar ve ipin ucunu bir anda bırakıyorlar.
Sadece o anda yaşanan olumsuz bir durumdan dolayı mutsuz hissetme durumunu düzeltmek amacıyla mı bir şey yemek istiyorsunuz, yoksa gerçekten acıktığınız için mi? Kısa süre önce yemek yediyseniz, muhtemelen o anda duygusal açlık hissi vardır. Böyle durumlarda, bir bardak su içmek iyi hissettirebilir. Bazı kişilerde, boş buldukları anda yemek yiyerek bu boşluğu doldurma alışkanlığı vardır. Bu doğru bir davranış değildir. Yemek yemek yerine yeni hobiler edinilebilir.”