Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, Fox TV Ekranlarında her sabah ilgiyle izlenen İsmail Küçükkaya’nın sunduğu Çalar Saat programının canlı yayın konuğu oldu.
Cumhuriyet Halk Partisi’nden bir dönem daha belediye başkanlığına aday olan Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan ve Eşi Esra Gürkan ile birlikte, Fox TV ekranlarında yayınlanan ve İsmail Küçükkaya’nın sunuculuğunu yaptığı Çalar Saat programının konuğu oldu. İsmail Küçükkaya’nın sorularını yanıtlayan Başkan Gürkan, yeni dönemdeki hedeflerini de canlı yayında izleyiciler ile paylaştı.
10 YILDA 10 MİLYON TURİST
Edirne’nin bir turizm kenti olduğunu belirten Gürkan, Edirne’de turizm sayısı 2018 rakamlarına göre 5,5 milyona çıktığını, hedeflerinin 10 yılda 10 milyon turist sayısına ulaşmak olduğunu söyledi. CHP İle İYİ Parti’nin güç birliğinin Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti; demokratik parlamenter sisteme anayasa olarak dönene kadar devam edeceğini belirten Gürkan, “Recep Gürkan’ı, Ekrem İmamoğlu’nu, Tunç Soyer’i bir koltuk oturtma işbirliği değil bu. O koltuğa kimin oturduğunun bir önemi yok” dedi.
VATANDAŞIN DERDİ GEÇİM DERDİ
Gürkan, “Bizin oralarda bir laf vardır,‘Türkiye’de iki şey bitmez. Bir seçim derdi. İki geçim derdi.’ Vatandaşın seçtim derdi umurunda değil. Vatandaşın derdi, geçim derdi. Bizim artık seçimleri bitirip, vatandaşın geçim derdine dönmemiz lazım. Türkiye’de üretim kalmadı. Sadece sebze meyvede değil., sadece pazarda, tarlada değil. Sanayide de öyle. Ben 3 gündür sanayi esnafını geziyorum. Kaportacı şikâyetçi, motorcu şikâyetçi, boyacı şikayetçi, pazarda sebze satan şikâyetçi. Vatandaş ancak ihtiyacı kadar sebze alıyor, meyve almıyor. Meyve lüks hale geldi. Cebindeki parayla ancak sebze alabiliyor. Ekonomi aslında bir arz ve talep dengesi. Talep kadar arzınız varsa fiyatlar oturuyor, talepten daha az arzınız varsa fiyatlar çıkıyor” diye konuştu.
YERLİ TOHUM TAKAS BANKASI KURACAĞIZ
2006 yılında Türkiye’de çıkan ve yerli tohumu yasaklayan bir kanunun olduğunu belirten Gürkan, “Hibrit kullanacaksınız. Niçin? Daha verimli olduğu için. Daha verimli olduğu doğru mudur? Evet dekar başına daha çok verim alıyorsunuz ama bir de şu tarafından bakalım, bir tohumunuz var, Edirne’nin yada Kütahya’nın, coğrafi yapısı, iklimi, oranın yüzyıllar boyunca geçirdiği salgın hastalıklara, doğal afetlere karşı kendini korumuş, bir direnç göstermiş, çelik gibi sapasağlam, DNA’sı, kromozomu, genetiği o coğrafyaya uygun bir yerli tohumunuz var. Dekar başına 200 kilo alıyorsunuz. Birde birilerinin ürettiği, dışarıdan birilerinin ürettiği, genetiği ile oynanmış, ne olduğu belli olmayan, bir salgın hastalık geldiğinde nasıl bir tepki vereceğini bilmediğiniz, belki de kökünden kırılacak hibrit tohumlar dekar başına 400 kilo verim alıyor diye yerli tohumu yasaklıyorsunuz. Bu olmaz. Biz şimdi şunu yapıyoruz. Bütün bölgemizde ki ama tabi Çanakkale, Seferihisar, Eskişehir gibi yerlerden de destek alarak iki hafta önce Edirne’de bir Yerli Tohum Takas Şenliği yaptık. 120 çeşit yerli tohumu üreticilerimize dağıttık. Şimdi onlar bunları çoğaltıyorlar. Önümüzdeki dönem mutlaka üretici kooperatifleri kuracağız ama üretici kooperatiflerinde üretici arkadaşlarımız sadece ortak olacak ama yönetici olmayacak. Çünkü bunların profesyonel üretilmesi lazım. Bu kooperatifler mutlaka ve mutlaka bağımsız dış denetimler tarafından denetlenebilecek, açık, şeffaf ve hesap verebilir olacak. Yerli Tohum Bankası ve Yerli Tohum Takas Bankası’nı kuracağız. Yerli Tohum Takas Bankası’nda insanlar yerli tohumlarını ücretsiz değiştirecek. Yani ücretsiz elindeki tohumu getirecek; ücretsiz istediği başka tohumu alacak. Edirne’de buzhane kuracağız. Buzhane olmadan meyvecilik olmuyor. Meyveyi üretiyor ama saklayamıyorsunuz. Kredilerini ayarladık. Bin tonluk buzhane kuracağız. Silivri Belediyesi bu konuda öncüdür. Silivri-Çatalca’dan başlayarak tüm Trakya’yı kapsayan; hangi partiden olursa olsun tüm Trakya’daki belediye başkanlarına çağrıda bulunacağız; ‘Gelin Trakya’yı tarımsal sit alanı ilan ettirelim’ diye. Trakya’nın toprakları tüm ülkeyi doyurabilecek kadar verimli topraklar” diye konuştu.
KÜÇÜKKAYA, BEN SİZİN BASIN SÖZCÜNÜZ OLMAYA HAZIRIM
Bunun üzerine İsmail Küçükkaya da “Ben de sizin basın sözcünüz olmaya gönüllüyüm, burada her gün. AK Partiyi de MHP’liyi de alın yanınıza” dedi.
İsmail Küçükkaya’ya desteğinden dolayı teşekkür eden Gürkan, “Karnı aç insanın partisi olur mu? Trakya Bölgesini tarımsal sit alanı ilan ettireceğiz ve Trakya’da üretici kooperatifleri üst birliği kuracağız. Yerel tohumla, tarımla ilgili yerel tarım kalkınma ajansları kuracağız. Burada üreticiler, belediyeler bunların dağıtım ağlarını kuracak” dedi.
KENDİ YAŞM TARZI VE ÖZGÜRLÜKLERİNE VERSİNLER
31 Mart Yerel Seçimlerinin herhangi birine koltuk bulma seçimlerinin olmadığını ifade eden Gürkan, “31 Mart’ta sadece bir belediye başkanı seçmeyeceğiz. Sadece bir belediye başkanına oy veremeyeceğiz. Tabi ki vatandaşın oyu kutsal. Demokratik kurallar çerçevesinde herkes beğendiği partiye, desteklediği adaya oy verecek; vermeli de. Lütfen herkes oy verirken, sadece belediye başkanı adayına değil,kendi yaşam tarzına, özgürlüklerine, inançlarına saygıya, bulunduğu toplumun, bulunduğu coğrafyanın özelliklerine ama hepsinden önemlisi çocuklarımızın, torunlarımızın, Cumhuriyet’i emanet edeceğimiz gençlerimizin geleceğini düşünerek oy versin” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi’nden bir dönem daha belediye başkanlığına aday olan Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan ve Eşi Esra Gürkan ile birlikte, Fox TV ekranlarında yayınlanan ve İsmail Küçükkaya’nın sunuculuğunu yaptığı Çalar Saat programının konuğu oldu. İsmail Küçükkaya’nın sorularını yanıtlayan Başkan Gürkan, yeni dönemdeki hedeflerini de canlı yayında izleyiciler ile paylaştı.
10 YILDA 10 MİLYON TURİST
Edirne’nin bir turizm kenti olduğunu belirten Gürkan, Edirne’de turizm sayısı 2018 rakamlarına göre 5,5 milyona çıktığını, hedeflerinin 10 yılda 10 milyon turist sayısına ulaşmak olduğunu söyledi. CHP İle İYİ Parti’nin güç birliğinin Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti; demokratik parlamenter sisteme anayasa olarak dönene kadar devam edeceğini belirten Gürkan, “Recep Gürkan’ı, Ekrem İmamoğlu’nu, Tunç Soyer’i bir koltuk oturtma işbirliği değil bu. O koltuğa kimin oturduğunun bir önemi yok” dedi.
VATANDAŞIN DERDİ GEÇİM DERDİ
Gürkan, “Bizin oralarda bir laf vardır,‘Türkiye’de iki şey bitmez. Bir seçim derdi. İki geçim derdi.’ Vatandaşın seçtim derdi umurunda değil. Vatandaşın derdi, geçim derdi. Bizim artık seçimleri bitirip, vatandaşın geçim derdine dönmemiz lazım. Türkiye’de üretim kalmadı. Sadece sebze meyvede değil., sadece pazarda, tarlada değil. Sanayide de öyle. Ben 3 gündür sanayi esnafını geziyorum. Kaportacı şikâyetçi, motorcu şikâyetçi, boyacı şikayetçi, pazarda sebze satan şikâyetçi. Vatandaş ancak ihtiyacı kadar sebze alıyor, meyve almıyor. Meyve lüks hale geldi. Cebindeki parayla ancak sebze alabiliyor. Ekonomi aslında bir arz ve talep dengesi. Talep kadar arzınız varsa fiyatlar oturuyor, talepten daha az arzınız varsa fiyatlar çıkıyor” diye konuştu.
YERLİ TOHUM TAKAS BANKASI KURACAĞIZ
2006 yılında Türkiye’de çıkan ve yerli tohumu yasaklayan bir kanunun olduğunu belirten Gürkan, “Hibrit kullanacaksınız. Niçin? Daha verimli olduğu için. Daha verimli olduğu doğru mudur? Evet dekar başına daha çok verim alıyorsunuz ama bir de şu tarafından bakalım, bir tohumunuz var, Edirne’nin yada Kütahya’nın, coğrafi yapısı, iklimi, oranın yüzyıllar boyunca geçirdiği salgın hastalıklara, doğal afetlere karşı kendini korumuş, bir direnç göstermiş, çelik gibi sapasağlam, DNA’sı, kromozomu, genetiği o coğrafyaya uygun bir yerli tohumunuz var. Dekar başına 200 kilo alıyorsunuz. Birde birilerinin ürettiği, dışarıdan birilerinin ürettiği, genetiği ile oynanmış, ne olduğu belli olmayan, bir salgın hastalık geldiğinde nasıl bir tepki vereceğini bilmediğiniz, belki de kökünden kırılacak hibrit tohumlar dekar başına 400 kilo verim alıyor diye yerli tohumu yasaklıyorsunuz. Bu olmaz. Biz şimdi şunu yapıyoruz. Bütün bölgemizde ki ama tabi Çanakkale, Seferihisar, Eskişehir gibi yerlerden de destek alarak iki hafta önce Edirne’de bir Yerli Tohum Takas Şenliği yaptık. 120 çeşit yerli tohumu üreticilerimize dağıttık. Şimdi onlar bunları çoğaltıyorlar. Önümüzdeki dönem mutlaka üretici kooperatifleri kuracağız ama üretici kooperatiflerinde üretici arkadaşlarımız sadece ortak olacak ama yönetici olmayacak. Çünkü bunların profesyonel üretilmesi lazım. Bu kooperatifler mutlaka ve mutlaka bağımsız dış denetimler tarafından denetlenebilecek, açık, şeffaf ve hesap verebilir olacak. Yerli Tohum Bankası ve Yerli Tohum Takas Bankası’nı kuracağız. Yerli Tohum Takas Bankası’nda insanlar yerli tohumlarını ücretsiz değiştirecek. Yani ücretsiz elindeki tohumu getirecek; ücretsiz istediği başka tohumu alacak. Edirne’de buzhane kuracağız. Buzhane olmadan meyvecilik olmuyor. Meyveyi üretiyor ama saklayamıyorsunuz. Kredilerini ayarladık. Bin tonluk buzhane kuracağız. Silivri Belediyesi bu konuda öncüdür. Silivri-Çatalca’dan başlayarak tüm Trakya’yı kapsayan; hangi partiden olursa olsun tüm Trakya’daki belediye başkanlarına çağrıda bulunacağız; ‘Gelin Trakya’yı tarımsal sit alanı ilan ettirelim’ diye. Trakya’nın toprakları tüm ülkeyi doyurabilecek kadar verimli topraklar” diye konuştu.
KÜÇÜKKAYA, BEN SİZİN BASIN SÖZCÜNÜZ OLMAYA HAZIRIM
Bunun üzerine İsmail Küçükkaya da “Ben de sizin basın sözcünüz olmaya gönüllüyüm, burada her gün. AK Partiyi de MHP’liyi de alın yanınıza” dedi.
İsmail Küçükkaya’ya desteğinden dolayı teşekkür eden Gürkan, “Karnı aç insanın partisi olur mu? Trakya Bölgesini tarımsal sit alanı ilan ettireceğiz ve Trakya’da üretici kooperatifleri üst birliği kuracağız. Yerel tohumla, tarımla ilgili yerel tarım kalkınma ajansları kuracağız. Burada üreticiler, belediyeler bunların dağıtım ağlarını kuracak” dedi.
KENDİ YAŞM TARZI VE ÖZGÜRLÜKLERİNE VERSİNLER
31 Mart Yerel Seçimlerinin herhangi birine koltuk bulma seçimlerinin olmadığını ifade eden Gürkan, “31 Mart’ta sadece bir belediye başkanı seçmeyeceğiz. Sadece bir belediye başkanına oy veremeyeceğiz. Tabi ki vatandaşın oyu kutsal. Demokratik kurallar çerçevesinde herkes beğendiği partiye, desteklediği adaya oy verecek; vermeli de. Lütfen herkes oy verirken, sadece belediye başkanı adayına değil,kendi yaşam tarzına, özgürlüklerine, inançlarına saygıya, bulunduğu toplumun, bulunduğu coğrafyanın özelliklerine ama hepsinden önemlisi çocuklarımızın, torunlarımızın, Cumhuriyet’i emanet edeceğimiz gençlerimizin geleceğini düşünerek oy versin” dedi.