İklim Değişikliği hakkında Edirne’de Ziraat Mühendislerinden Derneklere, Siyasilerden Çiftçilere kadar pek çok kişiyle görüştük. Yapılan açıklamaların ortak noktasıysa, Dünya’nın hem ekolojisinin hem de ekonomisinin iklim değişikliği nedeniyle zor günler yaşadığı oldu. 21. Yüzyılın en büyük sorunu olan İklim Değişikliği son günlerde etkilerini tüm dünya üzerinde daha da etkili olduğunu hissettiriyor. Pek çok Bağımsız Araştırma Örgütleri, Çevre Gönüllüleri, Doğa Bilimcileri, Ziraat Mühendisleri ve hatta ülkelerin genel anlamda yaptıkları detaylı araştırmalar sonucu ortaya çıkan tablo korkutucu yüzünü gösteriyor. Tarımdan kentsel yaşama, Ekonomiden beslenme sorunlarına kadar ve pek çok konuyu dolaylı yoldan etkileyen iklim değişikliği ülke ekolojilerini ve ekonomilerini adeta alt üst etmiş durumda. Birleşmiş Milletler son günlerde yaptıkları çalışmaların çoğunluğunu iklim değişikliği konusunda yapmaktadır. Pek çok çevreci dernek, örgüt ve gönüllüler iklim değişikliğinin doğal hayata ne derece zarar verdiği hakkında farkındalık çalışmaları yürütmektedir. Mevsimsel geçişlerin adeta yok olduğu günümüzde 4 mevsim üzerinden adeta yazdan kışa, kıştan yaza dönmekte. Akademisyenler, siyasiler, çiftçiler ve doğaseverler konu hakkında pek çok farklı mecrada yaptıkları çalışma ve araştırmaları yayınlamakta. Yapılan araştırma ve çalışmalarda son 20 yılda artan küresel sıcaklıklar nedeniyle maalesef ki verilen bilgiler pek de iç açıcı değil. Türkiye de iklim değişikliği nedeniyle etkilenen ülkelerin başında yer alıyor. Beklenmeyen hava olayları, sıcak hava dalgaları, orman yangınlarının sayısında ve etkisinde artış, kuraklık ve bunlar dolayısıyla biyolojik çeşitlilik kaybı, turizm gelirlerinde azalma, tarımsal verim kaybı ve en önemlisi kuraklık olarak etkilerini hissettiriyor. Yaşam tarzımız ve tüketim alışkanlıklarımızla doğanın bize sağladığının yüzde 50’nin üzerinde doğal kaynak tüketiyoruz. Yapılan en içler acısı tablo da 40 yılda biyolojik çeşitlilik yüzde 30 azaldığı belirtiliyor. SON 50 YILIN EN YOĞUN YAĞIŞIEdirne’deyse son günlerde yaşanan yoğun yağmur yağışları hayatı felç etti. Metrekare başına düşen yağmur miktarıysa son 50 yılın en yoğun yağışları olarak ifade ediliyor. Yetkililer ise yoğun şekilde yağış gösteren yağmurun nedenini iklim değişikliğinin bir göstergesi olarak ifade ediyor. Yaz aylarında artan sıcaklıkların ve Kış aylarındaysa aşırı soğukların en çok tarım arazilerini etkilediğini ve buna bağlı üretim ve ülke ekonomisinin de iklim değişikliği sebebiyle olumsuz yönde etkilendiğini belirtiyorlar. TANRIKULU: “HEP BİRLİKTE MÜCADELE ETMEMİZ GEREKİYOR”Edirne Belediye Başkan Yardımcılarından Dr. Ertuğrul Tanrıkulu, iklim değişikliği hakkında tüm bireylerin mücadele etmesi gerektiğini belirtti. Tanrıkulu konuşmasında: “İklim değişikliği dünyanın en büyük sorunlarından birisi. Son yapılan araştırmalarda verilen bilgiler ve rakamlar hiç de iç açıcı değil. Son 25 yıl içerisinde iklimlerin felaketleriyle uğraşan pek çok ülke var. Türkiye’de de bunu gözle görülür şekilde hissediyoruz. İklim değişiklikleri nedeniyle 4 mevsim yaşadığımız iklimimiz bugünlerde yazdan kışa, kıştan yaza şeklinde değişti. Mevsim geçişlerini görmeden birden havalar ısınıyor ve birden soğuyor. Bu nedenle tarım arazilerinden insan sağlığına kadar pek çok sıkıntı söz konusu meydana geliyor. İklim değişikliği sadece birkaç ülkenin etkilendiği veya birkaç ülkenin sorumluluğunda olan bir konu değil, tüm bireyleri ilgilendiren bir konu. Kullandığımız plastik ürünlerden kullandığımız araçlara, tarım ilaçlarından izlenilen politikalara kadar her şey iklim değişikliği konusunda etken. Ekosistem ile barışık politikalar izlememiz gerekiyor. Bilindiği üzere iklim değişikliğindeki en büyük etken karbon salınımı, Karbon salınımı arttıkça dünyamızın ısısı da artıyor. Dünyamızın ısısı arttıkça bitki örtülerinden deniz canlılarına kadar pek çok yaşam şekli tehlike altına giriyor. Bu nedenle Nükleer enerji vs. gibi doğal hayata ve insan hayatına olumsuz etki edecek, karbon salınımını arttıracak enerji seçenekleri yerine yenilenebilir enerjiye önem vermek gerekiyor. Kısacası hep birlikte dünyamızın yaşamını korumamız ve mücadele etmemiz gerekiyor” şeklinde konuştu. KILIÇ: “ÜLKELERİN EKONOMİSİNİ OLUMSUZ ETKİLİYOR”Edirne Ziraat Mühendisleri Odası Temsilcisi Mutlu Kılıç ise aşırı sıcak ve soğuğun tarım arazileri üzerinde olumsuz etkiler oluşturduğunu ve bu doğrultuda ülke ekonomilerinin çeşitli sorunlar yaşadığını belirtti. Dünya ülkelerinin iklim değişikliği nedeniyle oluşan sorunlara karşı pek çok tedbir aldığını, bu nedenle yapılan destekleme ve yatırımların ülke ekonomilerine ağır maliyetleri olduğunu belirten Kılıç; “Hiç kuşkusuz ki İklim değişikliği son 50 yılda giderek olumsuz yüzünü dünyaya gösteriyor. Aşırı soğuk ve aşırı sıcak hava koşulları nedeniyle canlı hayatları tehlike altına giriyor. Hiç kuşkusuz ki insan hayatını devam ettirebilmek adına üretim çok önemlidir. İklim Değişikliği tüm herkesin sorunu ancak toplum olarak bu konuda bilinçsiziz. Zannediyoruz ki yağmur, kuraklık, aşırı soğuk vs. gibi olaylar sadece çiftçileri etkileyeceği zannediliyor ancak bu tür olaylar hem bireyleri hem de ülke ekonomilerine ağır kayıplara neden olduğunu yaşayınca anlıyoruz. İklim değişikliği için tedbirler almamız lazım. Örneğin son günlerde Edirne’mizde ve çevre illerde yoğun yağışlar görülmekte. Yağışlar böyle devam ederse çok ciddi sorunlarla karşı karşıya kalacağız. Bu tür yoğun yağışlar arazilerde taşma, toprak kayması veya sel afeti, çiftçilerimize büyük zararlar verecektir. Sadece bu da değil. Çiftçilerimiz iklim değişikliği nedeniyle pek çok farklı yabani bitkilerle de mücadele etmek zorunda kalıyor. Bu sorunu çözmek için de kullandığından daha fazla ilaç kullanmak zorunda kalıyor ve bazı yabani otlar da ilaçlara bağışıklık kazanıyor. Örneğin dar yapraklı otlar çok azdı. Ancak değişen iklim şartları nedeniyle şu anda çiftçilerin maliyetine maliyet katan sorunlardan biri de dar yapraklı otlar oldu. Kısa aralıklı yağan yağışlar tarım arazilerine faydalı olacaktır ama bugünlerde yağan yoğun yağmurlar ise bizim isteyeceğimiz en son durumlardan biridir” dedi KILIÇ: “MAHSUL EKİM ZAMANLARI DEĞİŞTİ”Kılıç iklim değişikliği nedeniyle mahsul ekim tarihlerinin değiştiğini ifade etti. Kılıç ekim zamanlarının değişmesi hakkında; “Son on yılda mahsul ekim zamanları değişti. Bunun ülkeye yansıması nasıl oluyor diye sorarsanız? Stoklarda patates bu kadar oldu, soğan yok. Domates yetişmiyor veya buğday verimi azaldı gibi pek çok habere televizyonlardan veya gazetelerden görüyoruz yahut duyuyoruz. Sahalarda yapmış olduğumuz araştırmalarda ekim tarihlerinin değişmesi mahsullerin zamanında satılması ve tüketilmesini de etkiliyor. Piyasalara baktığınızda zamanından geç raflara ulaşan mahsullerin ekonomik olarak da hem satıcıya hem de tüketiciye olumsuz etkilerini göreceksiniz. Örneğin, gelecekte dünyanın bazı bölgelerinde kasırgalar, kuvvetli yağışlar ile onlara bağlı seller ve taşkınlar gibi meteorolojik afetlerin şiddetlerinde ve sıklıklarında artışlar olurken, bazı bölgelerinde uzun süreli ve şiddetli kuraklıklarla bunlarla ilişkili yaygın çölleşme olayları daha fazla etkili olabilecektir” şeklinde konuştu. AKGÜN: “ÇİFTÇİLERİMİZ MAĞDUR OLUYOR”CHP Edirne İl Genel Meclis Üyesi ve Edirne Ziraat Odası Meclis Başkanı olan Erdal Akgün, iklim değişikliğinin olumsuz yönlerinin gün geçtikçe arttığını bu durumunda kentin ve ülkenin ekonomik durumunu olumsuz yönde etkilediğini vurguladı. Akgün konu hakkında; “Edirne’mizde son günlerde artan yağışlar çiftçimizi tabii ki olumsuz etkiliyor. Yağmur demek çiftçi için kan demek. Ancak yoğun yağışların olduğu yerlerde özellikle nehir kenarlarında olan araziler için hayati durum söz konusu. Bu mevsimlerde kısa aralıklarla sık yağacak olan yağmur çiftçilerimiz için daha verimli olur. Yağan yağmurlar buğday, arpa, yem bitkileri ve kanola için iyi gelebilir ancak toprak kaymalarının oluştuğu yerlerde veya fazlasından çok su toplayan yerlerde maalesef ki çiftçilerimiz mağdur oluyor. Tabi bu durum sadece Edirne’ye özel değil, tüm dünyanın sorunu İklim değişiklikleri nedeniyle pek çok ülke yangın, kuraklık, sel veya aşırı soğuk ile adeta mücadele ediyor. Bazı ülkelerde üretim neredeyse imkânsız hale gelmiş durumda. Bu da dünya piyasasında borsaların kötü etkilenmesine neden oluyor. Bu durum da enflasyon rakamlarını doğal olarak olumsuz etkiliyor” ifadelerini kullandı. GÖKERKÜÇÜK: “ESAS SUÇLU BİZİZ”Kentin farklı konularına değinen ve konular hakkında çalışmalar yapan Edirne Kent Konseyi’nin Başkanı Ziya Gökerküçük’e iklim değişikliğini sorduk. Gökerküçük iklim değişikliklerinin asıl suçlusu doğal olayların değil, biz insanların olduğunu vurguladı. Konu hakkındaysa; “İklim değişikliğinin esas sorumlusu biziz. Bizim kullandığımız araçlar, ürünler ve eşyalar vs. gibi pek çok şey iklim değişikliğine etken. Bizlerin başına her hangi bir olay geldiğinde ilk olarak doğayı suçlar ve geçmiş olsun demekten başka bir şey yapmayız. Yöneticileri ve idarecileri suçlar, sosyal medyada vs. eleştiririz ancak bu durumun değişmesi ise bizim elimizdedir. Kahve köşelerinde, evlerde, kafelerde yapılan konuşmalar toplantılarda veya ortak akıl yürütmek için bir araya gelindiğinde seminerlerde veya toplantıda konuşulmuyor. Bu nedenle kent konseyleri çok önemlidir. Bundan yıllar önce dedelerimiz veya ninelerimiz bir takım konular hakkında bilgisiz olabilir ancak yaşadığımız dönem teknoloji çağı her şey hakkında bilgiye ulaşabilirsiniz. İklim değişikliği nedeniyle ne gibi olumsuzluklar yaşarız? Nasıl önlem alınmalı? Bir bireyin iklim değişikliğine etkisi ne? Gibi konuları konuşmak ve bilinçlenmek lazım ancak birbirimize geçmiş olsun demekten başka bir şey yapmıyoruz. İklim değişikliğinin en büyük suçlusu biziz” dedi.
GÜNDEM
29 Kasım 2018 - 04:58
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ KORKUTUYOR
GÜNDEM
29 Kasım 2018 - 04:58