Trakya Bölge Veteriner Hekimler Odası Başkanı Dr. Erdal İlgü, süt üretiminde büyük krizin eşiğinde olunduğunu ve düşüş devam ederse sütün ithal edilecek duruma geldiğini söyledi.
HAYVANCILIK GİDERLERİ DÜŞÜRÜLMELİ
Hayvancılık yapılabilmesi için yem giderlerinin maksimum oranda düşürülmesi gerektiğini açıklayan Erdal İlgü,” Hayvancılıktaki giderlerin yüzde 85’i yemdir. Hayvancılık yapılabilmesi için yem giderlerinin maksimum oranda düşürülmesi lazım. Hayvancılık girdileri içindeki yemin bugün bir çuvalı fiyatı 90 lira. Bunu kilogram bazına aldığınızda yemin 1.8 lira gibi fiyatı olur. Çiğ süt üretiminin artması için üreticinin sattığı süt ile yem ve diğer girdi maliyetlerini karşılaması gerekir. Daha önce belirlenen süt yem paritesine göre çiftçi 1 litre sütle 1 kilo 300 gram yem alabilmeli. Bugünkü fiyatlarla çiftçi 1 litre sütle ancak 1 kilo 60 gram yem alabiliyor. Yem fiyatları artarken, süt fiyatının sabit kalması hatta düşmesi üretimin azalmasına neden oluyor” ifadelerini kullandı.
BU GİDİŞLE İTHAL SÜT İÇEBİLİRİZ
Üretimde düşüşün devam etmesi durumunda süt ithal duruma gelinebileceğini belirten İlgü,”Çiftçi para kazanırsa üretime devam eder ve üretim artar. Sütün fiyatı 2. 7 lira olmalı ama sütün normal fiyatı 2 lira. Sütün ithal edilmesi durumunda ithal süt içmiş olacağız. Böyle devam ederse dışarıdan ithal edilecek sütü pahalıya içeceğiz. Bizim eskiden övündüğümüz yerli ve milli dediğimiz ürünleri dışarıdan ithal ediyoruz. Eti, süt tozunu nasıl ithal ediliyorsa sütü de ithal ederiz” dedi.
ÜRETİM BU GİDİŞLE DAHA DÜŞEBİLİR
Üretici zarar ettiğinden dolayı hayvancılıktan vazgeçiyor. Geçen senenin Nisan ayına göre 2019 yılı Nisan ayında süt üretimi yüzde 2.3 oranında azaldı ama bu daha da düşecektir. Hatta bunu maskeleyen durum olduğunu belirten İlgü, “İşi bilmeyen büyük işletme kurmak isteyen çiftlikler geliyor. Çiftliklerin büyük işletmeleri yüzünden üretimdeki düşüş maskelenmiş olur. Türkiye’de hayvan sayısı bakımından on baş ve altındaki hayvan sayısına sahip işletmelerin oranı yüzde 85’dir. Yani Türkiye’de yüzde 85’i altında hayvanı var demek olmakla beraber ülkemizde hayvancılık küçük aile işletmeleri temelinde devam ediyor demektir. Küçük aile işletmeleri battıkça on başın altındaki hayvan işletmeleri büyümek yerine tam tersine kapandıklarından aslında bu oranlar hemen hissedilmiyor ama Türkiye’de bin tane küçük aile hayvan işletmesi kapandığında bin tane aile işsiz kalmış oluyor. İşsiz kalan ailelerin 10 tane hayvanı olduğunu düşünürsek 10 bin tane hayvanı olmuş olacak. 10 bin başlık iki tane 5 bin başlık iki tane işletme kurulduğunda aslında onların açtığı açığı kapatmış gibi gözüküyorlar. O işletmelerde kapandığında açık daha fazla ortaya çıkacak. Bir anda hayvan ortadan yok olmuş olacak. Onun için bu gelinen noktada hayvancılığın girdilerinin düşürülmesi lazım, yem fiyatlarının düşürülmesi lazım. Onun içinde üretimin daha fazla olması lazım. Maliyetlerin düşmesi için girdilerin düşmesi gerek” dedi.
MERT SOYLU
HAYVANCILIK GİDERLERİ DÜŞÜRÜLMELİ
Hayvancılık yapılabilmesi için yem giderlerinin maksimum oranda düşürülmesi gerektiğini açıklayan Erdal İlgü,” Hayvancılıktaki giderlerin yüzde 85’i yemdir. Hayvancılık yapılabilmesi için yem giderlerinin maksimum oranda düşürülmesi lazım. Hayvancılık girdileri içindeki yemin bugün bir çuvalı fiyatı 90 lira. Bunu kilogram bazına aldığınızda yemin 1.8 lira gibi fiyatı olur. Çiğ süt üretiminin artması için üreticinin sattığı süt ile yem ve diğer girdi maliyetlerini karşılaması gerekir. Daha önce belirlenen süt yem paritesine göre çiftçi 1 litre sütle 1 kilo 300 gram yem alabilmeli. Bugünkü fiyatlarla çiftçi 1 litre sütle ancak 1 kilo 60 gram yem alabiliyor. Yem fiyatları artarken, süt fiyatının sabit kalması hatta düşmesi üretimin azalmasına neden oluyor” ifadelerini kullandı.
BU GİDİŞLE İTHAL SÜT İÇEBİLİRİZ
Üretimde düşüşün devam etmesi durumunda süt ithal duruma gelinebileceğini belirten İlgü,”Çiftçi para kazanırsa üretime devam eder ve üretim artar. Sütün fiyatı 2. 7 lira olmalı ama sütün normal fiyatı 2 lira. Sütün ithal edilmesi durumunda ithal süt içmiş olacağız. Böyle devam ederse dışarıdan ithal edilecek sütü pahalıya içeceğiz. Bizim eskiden övündüğümüz yerli ve milli dediğimiz ürünleri dışarıdan ithal ediyoruz. Eti, süt tozunu nasıl ithal ediliyorsa sütü de ithal ederiz” dedi.
ÜRETİM BU GİDİŞLE DAHA DÜŞEBİLİR
Üretici zarar ettiğinden dolayı hayvancılıktan vazgeçiyor. Geçen senenin Nisan ayına göre 2019 yılı Nisan ayında süt üretimi yüzde 2.3 oranında azaldı ama bu daha da düşecektir. Hatta bunu maskeleyen durum olduğunu belirten İlgü, “İşi bilmeyen büyük işletme kurmak isteyen çiftlikler geliyor. Çiftliklerin büyük işletmeleri yüzünden üretimdeki düşüş maskelenmiş olur. Türkiye’de hayvan sayısı bakımından on baş ve altındaki hayvan sayısına sahip işletmelerin oranı yüzde 85’dir. Yani Türkiye’de yüzde 85’i altında hayvanı var demek olmakla beraber ülkemizde hayvancılık küçük aile işletmeleri temelinde devam ediyor demektir. Küçük aile işletmeleri battıkça on başın altındaki hayvan işletmeleri büyümek yerine tam tersine kapandıklarından aslında bu oranlar hemen hissedilmiyor ama Türkiye’de bin tane küçük aile hayvan işletmesi kapandığında bin tane aile işsiz kalmış oluyor. İşsiz kalan ailelerin 10 tane hayvanı olduğunu düşünürsek 10 bin tane hayvanı olmuş olacak. 10 bin başlık iki tane 5 bin başlık iki tane işletme kurulduğunda aslında onların açtığı açığı kapatmış gibi gözüküyorlar. O işletmelerde kapandığında açık daha fazla ortaya çıkacak. Bir anda hayvan ortadan yok olmuş olacak. Onun için bu gelinen noktada hayvancılığın girdilerinin düşürülmesi lazım, yem fiyatlarının düşürülmesi lazım. Onun içinde üretimin daha fazla olması lazım. Maliyetlerin düşmesi için girdilerin düşmesi gerek” dedi.
MERT SOYLU