25.Dönem AK Parti Edirne Milletvekili, uzun yıllar esnaflık yapan Emirler Kömürcülüğün sahibi Şemsettin Emir, vatandaşların çok zor dönem geçirdiğini belirterek, “evinde günlerce kuruş paraları biriktirip çuvalla kömür almak için gelen vatandaşların sayısı azımsanamayacak kadar büyük.”dedi.
Havaların soğuması ile birlikte son bir lirasını verip yakacak alan insanları görünce biz gücümüzün yettiğince yardım etmeye çalışıyoruz diyen 25.Dönem AK Parti Edirne Milletvekili, uzun yıllar esnaflık yapan Emirler Ticaretin sahibi Şemsettin Emir, “Kömür kullananlar, daha çok sosyal yardımlaşma fonundan destek alan kardeşlerimiz. Bunların sayısı da azımsanamayacak kadar büyük. Her sene sosyal yardımlaşma fonundan devlet kanalıyla bu vatandaşlara kömür veriliyor. Ama bu sene bu miktarlar biraz daha düşük. Dolayısıyla şu ana kadar aldıkları kömürlerin hepsi bitti. Peki, bu insanlar nasıl ısınıyor? İşleri, güçleri yok. Burada yapılması gereken ne? Ben dükkâna sabah geliyorum. Akşama kadar realiteyi görüyorum. Örneğin bir bayan geliyor. Cebinde demir paralar var. Sayıyor. Şu kadar çıkıyor. ‘Bununla ne kadar kömür alabilirim?’ diyor. 4-5 torbalık parası çıkıyor. 1 Lira’sına kadar masaya koyuyor. Biz de gücümüz ne kadarsa 1-2 torba ilave etmeye çalışıyoruz. Bunu niye söylüyorum? Bir atasözü var. Biri yer biri bakar, kıyamet ondan kopar. Komşusu açken tok yatan bizden değildir diyen bir dinin ümmetiyiz” dedi.
ŞİMDİ BİRLİK OLMA ZAMANI
Söze geldiği zaman hepimiz Müslüman’ız şeklinde eleştirilerde bulunan Emir; “Ama eğer komşumuz açsa bizde bir sıkıntı var. Bizim Müslümanlığımızda, insanlığımızda bir sıkıntı var demektir. Hep söylenen bir söz var. Birlik olalım, beraber olalım. Tamam da şimdi tam birlik zamanı değil mi? Dünyanın üzerine Covid-19 diye bir hastalık yayılmış. Dünya ekonomik krizde. Bu krizden Türkiye’nin etkilenmemesi mümkün değil. Edirne’nin de etkilenmemesi mümkün değil. Demek ki devletimizin gücü belli bir yere kadar. Birtakım imkanlarını işsiz kalan insanlara vermeye çalışıyor. Ama her şeyi de devletten beklemenin bir anlamı yok” diye ifade etti.
HERKES ÜZERİNE DÜŞENİ YAPSIN
Herkesin sorumluluğunu yerine getirme zamanı olduğunu ifade eden Emir ; “ Edirne’de ticaret yapan insanlarımız var. Ticaret odamız var. Ticaret yapıp trilyonlar kazanan insanımız var. Bu memleketin ekmeğini yiyen birçok insanımız var. Allah versin, daha çok kazansınlar. Ancak bugünlerde herkesin bu tip insanların da elini cebine atma zamanı geldi. Borsasından, siyasi partilerinden, sivil toplum örgütlerinden herkese kadar herkes bir şey yapabilir. Ben gücümden 1-2 torba verebiliyorum. Belki sen 5 torba verebilirsin. Edirne’de soğuk günler bekleniyor. O insan gece yatağına yattı ve soğuktan öldü. Isınamadı. Bunun vebali kime? Bunu devlete mi yükleyelim? Onun komşusu yok mu? Edirne’de imkan sahibi insanlar yok mu? Herkesin kendi sorumluluğunu yerine getirmesi gerekiyor”dedi.
ZİYARETLERDE YARIŞMAYIN
Siyasi partiler ziyaretlerde yarışacağına iyilikte yarışıp reklam yaparak yarışsın diye kaydeden Emir; “Örneğin siyasi partiler. Bakıyorum. O, onu ziyaret ediyor. Bu, bunu ziyaret ediyor. Nedir bunlar? Bir araya yine gelin. Ama şu konuda ne yapabiliriz? Devlet imkanı ne kadarsa yapacak. Biz ne yapabiliriz? Benim ticaret odamın başkanı çıksın desin. ‘Bu sıkıntılı, soğuk dönemde bin haneye 10’ar torba kömür veriyoruz’ desin. Nisan ayı geldiği zaman günlük dahi olsa bir iş hacmi oluşuyor. Bu karanlık süreci bu insanlar bu kadar girdaptayken sen de bir mum yak. Her siyasi partinin bin tane parti üyesi var. Bu bin kişi bir araya gelip de reklam yapın. Biz il başkanlığı olarak şu kadar aileye destek verdik deyin. Bir fikir ateşleyin” dedi.
İSTERSENİZ SİYASETİNİZE YARDIMLARI BULAŞTIRIN AMA HAYIRDA YARIŞ OLSUN
Şehrin yöneticilerine seslenen Emir; “ Ticaret odası başkanı gitsin kiracısıyla görüşsün. Kiranı ödedin mi diye sorsun. İyilikte ve yardımda yarışsınlar. Allah’ını seven bir kişi şunu ateşlesin. Siyasetçi, imam, sivil toplum örgütü sıfatın ne olursa olsun hayırda yarış olsun. İsterseniz siyasetinize bulaştırın ama hayırda yarış olsun. Adam elektriğini ödeyemiyor. Bir kişi de gelsin desin ki ‘Kirana bu kadar destek veriyorum’ desin. Bu yardım fısıltıyla duyulur, insanlarda bir vicdan başlar. Bana bir şey olmaz demeyin. Yan taraf ne olacak? Yan ev yandığında ne olacak? Kıvılcım sana sıçramayacak mı? O durumda kendin olsa ne yapacaksın? Böyle zamanlarda birlik, beraberliğimizi göstermek adına imkanlarımızı diğer insanlara sunmamız gerekiyor. Bankaya atıp üstüne yatman için Allah bu imkanları sana vermemiş. Bu alemden öbür tarafa kim, ne götürmüş? Bir dakika düşün. Karanlığı görün. Görün ki vicdanınız sızlasın. Bütün yöneticilerine sesleniyorum. Vatandaşa ‘Aç mısın tok musun?’ diye sormuşlar mı. Bunu yapamazsak millet olamayız. Bunu yapamazsak başımıza bin türlü bela gelir. İstanbul fethedilmeden önce esnafla görüşüldü. Esnaf, ‘Ben siftah yaptım. Karşı komşudan al’ dedi. Biz bu toplumla İstanbul’u fethederiz dediler. Sen içeride kenetlenebilirsen, kimseyi açıkta bırakmazsan olur. Lafta herkes söylüyor ama icraat yok”şeklinde konuştu.
Havaların soğuması ile birlikte son bir lirasını verip yakacak alan insanları görünce biz gücümüzün yettiğince yardım etmeye çalışıyoruz diyen 25.Dönem AK Parti Edirne Milletvekili, uzun yıllar esnaflık yapan Emirler Ticaretin sahibi Şemsettin Emir, “Kömür kullananlar, daha çok sosyal yardımlaşma fonundan destek alan kardeşlerimiz. Bunların sayısı da azımsanamayacak kadar büyük. Her sene sosyal yardımlaşma fonundan devlet kanalıyla bu vatandaşlara kömür veriliyor. Ama bu sene bu miktarlar biraz daha düşük. Dolayısıyla şu ana kadar aldıkları kömürlerin hepsi bitti. Peki, bu insanlar nasıl ısınıyor? İşleri, güçleri yok. Burada yapılması gereken ne? Ben dükkâna sabah geliyorum. Akşama kadar realiteyi görüyorum. Örneğin bir bayan geliyor. Cebinde demir paralar var. Sayıyor. Şu kadar çıkıyor. ‘Bununla ne kadar kömür alabilirim?’ diyor. 4-5 torbalık parası çıkıyor. 1 Lira’sına kadar masaya koyuyor. Biz de gücümüz ne kadarsa 1-2 torba ilave etmeye çalışıyoruz. Bunu niye söylüyorum? Bir atasözü var. Biri yer biri bakar, kıyamet ondan kopar. Komşusu açken tok yatan bizden değildir diyen bir dinin ümmetiyiz” dedi.
ŞİMDİ BİRLİK OLMA ZAMANI
Söze geldiği zaman hepimiz Müslüman’ız şeklinde eleştirilerde bulunan Emir; “Ama eğer komşumuz açsa bizde bir sıkıntı var. Bizim Müslümanlığımızda, insanlığımızda bir sıkıntı var demektir. Hep söylenen bir söz var. Birlik olalım, beraber olalım. Tamam da şimdi tam birlik zamanı değil mi? Dünyanın üzerine Covid-19 diye bir hastalık yayılmış. Dünya ekonomik krizde. Bu krizden Türkiye’nin etkilenmemesi mümkün değil. Edirne’nin de etkilenmemesi mümkün değil. Demek ki devletimizin gücü belli bir yere kadar. Birtakım imkanlarını işsiz kalan insanlara vermeye çalışıyor. Ama her şeyi de devletten beklemenin bir anlamı yok” diye ifade etti.
HERKES ÜZERİNE DÜŞENİ YAPSIN
Herkesin sorumluluğunu yerine getirme zamanı olduğunu ifade eden Emir ; “ Edirne’de ticaret yapan insanlarımız var. Ticaret odamız var. Ticaret yapıp trilyonlar kazanan insanımız var. Bu memleketin ekmeğini yiyen birçok insanımız var. Allah versin, daha çok kazansınlar. Ancak bugünlerde herkesin bu tip insanların da elini cebine atma zamanı geldi. Borsasından, siyasi partilerinden, sivil toplum örgütlerinden herkese kadar herkes bir şey yapabilir. Ben gücümden 1-2 torba verebiliyorum. Belki sen 5 torba verebilirsin. Edirne’de soğuk günler bekleniyor. O insan gece yatağına yattı ve soğuktan öldü. Isınamadı. Bunun vebali kime? Bunu devlete mi yükleyelim? Onun komşusu yok mu? Edirne’de imkan sahibi insanlar yok mu? Herkesin kendi sorumluluğunu yerine getirmesi gerekiyor”dedi.
ZİYARETLERDE YARIŞMAYIN
Siyasi partiler ziyaretlerde yarışacağına iyilikte yarışıp reklam yaparak yarışsın diye kaydeden Emir; “Örneğin siyasi partiler. Bakıyorum. O, onu ziyaret ediyor. Bu, bunu ziyaret ediyor. Nedir bunlar? Bir araya yine gelin. Ama şu konuda ne yapabiliriz? Devlet imkanı ne kadarsa yapacak. Biz ne yapabiliriz? Benim ticaret odamın başkanı çıksın desin. ‘Bu sıkıntılı, soğuk dönemde bin haneye 10’ar torba kömür veriyoruz’ desin. Nisan ayı geldiği zaman günlük dahi olsa bir iş hacmi oluşuyor. Bu karanlık süreci bu insanlar bu kadar girdaptayken sen de bir mum yak. Her siyasi partinin bin tane parti üyesi var. Bu bin kişi bir araya gelip de reklam yapın. Biz il başkanlığı olarak şu kadar aileye destek verdik deyin. Bir fikir ateşleyin” dedi.
İSTERSENİZ SİYASETİNİZE YARDIMLARI BULAŞTIRIN AMA HAYIRDA YARIŞ OLSUN
Şehrin yöneticilerine seslenen Emir; “ Ticaret odası başkanı gitsin kiracısıyla görüşsün. Kiranı ödedin mi diye sorsun. İyilikte ve yardımda yarışsınlar. Allah’ını seven bir kişi şunu ateşlesin. Siyasetçi, imam, sivil toplum örgütü sıfatın ne olursa olsun hayırda yarış olsun. İsterseniz siyasetinize bulaştırın ama hayırda yarış olsun. Adam elektriğini ödeyemiyor. Bir kişi de gelsin desin ki ‘Kirana bu kadar destek veriyorum’ desin. Bu yardım fısıltıyla duyulur, insanlarda bir vicdan başlar. Bana bir şey olmaz demeyin. Yan taraf ne olacak? Yan ev yandığında ne olacak? Kıvılcım sana sıçramayacak mı? O durumda kendin olsa ne yapacaksın? Böyle zamanlarda birlik, beraberliğimizi göstermek adına imkanlarımızı diğer insanlara sunmamız gerekiyor. Bankaya atıp üstüne yatman için Allah bu imkanları sana vermemiş. Bu alemden öbür tarafa kim, ne götürmüş? Bir dakika düşün. Karanlığı görün. Görün ki vicdanınız sızlasın. Bütün yöneticilerine sesleniyorum. Vatandaşa ‘Aç mısın tok musun?’ diye sormuşlar mı. Bunu yapamazsak millet olamayız. Bunu yapamazsak başımıza bin türlü bela gelir. İstanbul fethedilmeden önce esnafla görüşüldü. Esnaf, ‘Ben siftah yaptım. Karşı komşudan al’ dedi. Biz bu toplumla İstanbul’u fethederiz dediler. Sen içeride kenetlenebilirsen, kimseyi açıkta bırakmazsan olur. Lafta herkes söylüyor ama icraat yok”şeklinde konuştu.