Mert SOYLU
Türkiye’de 3 milyon obez hastasının yüzde 60’ını çocuklar oluşturuyor. Ailelerin bilinçlenmesi gerektiğini vurgulayan Diyetisyen İdil Taşkın, okulların bünyesinde bulunan diyetisyenler ailelere eğitimler düzenlemesi gerektiğini ve okullarda diyetisyen olması gerektiğini söyledi.
DİYETİSYEN DESTEĞİ GEREKLİ
Çocuklarda görülen obezite oranı en çok gelişmekte olan ülkeler arasında görülüyor. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, Türkiye’de 2 – 12 yaş arasında çocukların yüzde 32’snin ya fazla kilolu yada obezite sınırında olduğu söyleniyor. Ailelerin obezite konusunda bilinçlendirilmesi gerektiğini söyleyen Diyetisyen İdil Taşkın,”Günümüzde büyük kurumsal şirketler veya bazı okullar bünyelerinde diyetisyen çalışmaktadırlar. Çünkü beslenmenin kıymeti gün geçtikçe daha fazla anlaşılmaktadır. Biz diyetisyenler lisans eğitimimizde toplu beslenme sistemleri hakkında eğitimi almaktayız. Bu eğitim menü planlamayı da kapsamaktadır. Sağlıklı menülerin planlanması için her okul bir diyetisyen desteği almalıdır. Ayrıca okullardaki en büyük tehlike kantinlerdir. Kantinlerin daha sağlıklı bir yer olması için yine okulların bir diyetisyen desteği alması çocuklarımız için çok kıymetlidir. Bunlara ek olarak, çocuklarımızın en çok zaman geçirdiği ikinci yer evleridir. Bu yüzden okulların bünyesinde bulunan diyetisyenler ailelere eğitimler düzenlemelidirler. Okullarda gösterilen özen evde de devam ettirilmeli, çocuklara karşı tutarlı davranışlar sergilenmelidir” dedi.
PROFESYONEL DİYETİSYENE BAŞVURUN
Bilgi kirliliğini önlemek için araştırma ve bir profesyonele başvurulması gerektiğini ifade eden Taşkın,”Yapılan araştırmalar insanların televizyondan duydukları bilgilere daha fazla inandığını gösteriyor. Ne yazık ki çok fazla bilgi kirliliği var ve bunun en çok olduğu yer televizyonlar. Ancak her televizyona çıkan diyetisyen veya doktor yanlış bilgi veriyor demek doğru değildir. Sadece nereden bir bilgi öğrenirseniz öğrenin, duyduğunuzu sorgulayın. O konuyla ilgili bir başka profesyonele daha danışın” dedi.
OBEZ BİREYLERE UYGULANABİLİR
Kilo verememenin bir sürü nedeni olabileceğini ifade eden Taşkın”Öncelikle bunların tam anlamıyla sorgulanması gerekmektedir. Bakılan belli başlı sağlık koşulları vardır ve koşulları sağlamayan bireyler ameliyatı olamaz. Vücut kütle indeksi 40 ve üstü olan ve komorbid riskli bir hastalığı olmayan obez bireylere ameliyat uygulanabilir. Veya vücut kütle indeksi 35 ve üstü olan ve 1 veya daha fazla sayıda komorbid hastalığı olan bireylere ameliyat uygulanabilir. Ayrıca bireyin az 2 kez ve en az 6 ay süre ile kilo vermek için diyet yapmış ama başarılı olamamış olması da bakılan diğer bir şarttır” diye konuştu.
Türkiye’de 3 milyon obez hastasının yüzde 60’ını çocuklar oluşturuyor. Ailelerin bilinçlenmesi gerektiğini vurgulayan Diyetisyen İdil Taşkın, okulların bünyesinde bulunan diyetisyenler ailelere eğitimler düzenlemesi gerektiğini ve okullarda diyetisyen olması gerektiğini söyledi.
DİYETİSYEN DESTEĞİ GEREKLİ
Çocuklarda görülen obezite oranı en çok gelişmekte olan ülkeler arasında görülüyor. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, Türkiye’de 2 – 12 yaş arasında çocukların yüzde 32’snin ya fazla kilolu yada obezite sınırında olduğu söyleniyor. Ailelerin obezite konusunda bilinçlendirilmesi gerektiğini söyleyen Diyetisyen İdil Taşkın,”Günümüzde büyük kurumsal şirketler veya bazı okullar bünyelerinde diyetisyen çalışmaktadırlar. Çünkü beslenmenin kıymeti gün geçtikçe daha fazla anlaşılmaktadır. Biz diyetisyenler lisans eğitimimizde toplu beslenme sistemleri hakkında eğitimi almaktayız. Bu eğitim menü planlamayı da kapsamaktadır. Sağlıklı menülerin planlanması için her okul bir diyetisyen desteği almalıdır. Ayrıca okullardaki en büyük tehlike kantinlerdir. Kantinlerin daha sağlıklı bir yer olması için yine okulların bir diyetisyen desteği alması çocuklarımız için çok kıymetlidir. Bunlara ek olarak, çocuklarımızın en çok zaman geçirdiği ikinci yer evleridir. Bu yüzden okulların bünyesinde bulunan diyetisyenler ailelere eğitimler düzenlemelidirler. Okullarda gösterilen özen evde de devam ettirilmeli, çocuklara karşı tutarlı davranışlar sergilenmelidir” dedi.
PROFESYONEL DİYETİSYENE BAŞVURUN
Bilgi kirliliğini önlemek için araştırma ve bir profesyonele başvurulması gerektiğini ifade eden Taşkın,”Yapılan araştırmalar insanların televizyondan duydukları bilgilere daha fazla inandığını gösteriyor. Ne yazık ki çok fazla bilgi kirliliği var ve bunun en çok olduğu yer televizyonlar. Ancak her televizyona çıkan diyetisyen veya doktor yanlış bilgi veriyor demek doğru değildir. Sadece nereden bir bilgi öğrenirseniz öğrenin, duyduğunuzu sorgulayın. O konuyla ilgili bir başka profesyonele daha danışın” dedi.
OBEZ BİREYLERE UYGULANABİLİR
Kilo verememenin bir sürü nedeni olabileceğini ifade eden Taşkın”Öncelikle bunların tam anlamıyla sorgulanması gerekmektedir. Bakılan belli başlı sağlık koşulları vardır ve koşulları sağlamayan bireyler ameliyatı olamaz. Vücut kütle indeksi 40 ve üstü olan ve komorbid riskli bir hastalığı olmayan obez bireylere ameliyat uygulanabilir. Veya vücut kütle indeksi 35 ve üstü olan ve 1 veya daha fazla sayıda komorbid hastalığı olan bireylere ameliyat uygulanabilir. Ayrıca bireyin az 2 kez ve en az 6 ay süre ile kilo vermek için diyet yapmış ama başarılı olamamış olması da bakılan diğer bir şarttır” diye konuştu.