Belediyenin bu yıl düzenlediği kitap fuarına gelen Aziz Nesin’in oğlu Ahmet Nesin’le özel bir röportaj yapmak istedim.Kendisi, “Soruları mail yoluyla gönder cevaplayayım” dedi…Fuarın bittiği günün ertesi sabahında kaldığı otelin önünde dumanlanırken gördüm Ahmet Nesin’i…Beni gördüğünde, çok yoğun bir dönemden geçtiğini ve eve döner dönmez bana attığım sorulara cevap vereceğinin teminatını üçüncü defa verdi.Fuar biteli epey zaman oldu…Aslında bunu hep yazmak istiyordum ama bir şekilde aksıyordu…Bu konuda Ayhan Tunca’nın yazdığı bir yazı vardı…Ahmet Nesin’e fuarda yaptığı jeste karşılık bir teşekkür bile almadığını dile getirmiş ve sitem etmişti…Ben de yazıyı okumuş ve konuyla ilgili rahatça birşeyler söyleyebilmek adına biraz daha bekleme kararı almıştım…Fakat o kadar çok bekledim ki gönderdiğim sorular yosun tuttu!Verilecek cevaplar anlam kaybetti.Bir insan yapamayacağı işe neden yapacağım der ve söz verir.Benim röportajıma cevap verip vermemesi açıkçası pekte bir anlam ifade etmiyordu… Netice itibari ile benim her zaman rutin olarak yaptığım bir iş… Ancak yaptığı bu hareketlerle birlikte yazdığı onca kitap ve makale bende sinek vızıltısı hissi yaratmıştır… Mesele onlarca kitap yazmak değil; sizinle aynı işten geçimini sağlayan bir kalem emekçisine gerekli saygıyı gösterebilmektir. Gerekli görmediğiniz yerdeyse gereksizleşen benim sorularım değil sizin cevaplarınız olacaktır… Saygılar… *Bazı kurumlarda bazı müdürler günah çıkarma derdine düştü çoktan…Vitrinden teker teker iniyorlar…Hele bazı kurum müdür yardımcıları var ki; sanki dünyaları kendileri yaratmışçasına, gerine gerine yürüyüp, ters ters artist bakışlar atıyorlar çevrelerine…Sanki hayatımızı, varlık sebebimizi kendilerine borçluymuşuz gibi kuş bakışı bakıyorlar…Bunca bakan takip ettim böylesini görmedim. O derece…Ama bakanların geldiğinde hepsinin hacı yatmaza döndüğünü de görmedik değil…Neyin ne olduğu bu kadar ortadayken…Bu ego nereden geliyor, nereye gidiyor?*Vitrinden inen ve kendisini savunma moduna çeken bürokratlarımızdan bazılarının yeri elbette boş kalmıyor… Vitrine yeni adaylar çıkıyor…Vali Şahin bunu önlemek için olsa gerek; kendisinden izinsiz hiçbir kurumun basına açıklama yapmamasını bildirmiş…Ama bu vitrin merakı, vali talimatı falan dinlemiyor işte…*Edirnekari yapıyorum diyerek sandık boyayan ve boyadığı sandıkların motiflerini tamamen sanatın ruhuna aykırı bir şekilde bilgisayardan çıkarıp kalıplar üzerinden inşa eden ve bu güzel sanatı tamamen yerle yeksan eden kişiye sesleniyorum;Geleneksel ve Edirne’ye özgü olan bu el sanatını yüksek bencillik ve egonuzla iyi ki Dolmabahçe’de sergileyemediniz…Çünkü sanat, gerçek sanatçıyı sever…Siz gerçek bir sanatçı olsaydınız eğer; şuan Dolmabahçe’de sergi yapmış bir Edirnekari Ustası olarak anılırdınız.
SAĞLIK
21 Kasım 2015 - 00:00
Sinek vızıltısı – Gökhan ATEŞ
Belediyenin bu yıl düzenlediği kitap fuarına gelen Aziz Nesin’in oğlu Ahmet Nesin’le özel bir röportaj yapmak istedim. Kendisi, “Soruları mail yoluyla gönder cevaplayayım” dedi… Fuarın bittiği günün ...
SAĞLIK
21 Kasım 2015 - 00:00