Edirne merkeze bağlı Büyükdöllük köyünde 30 yıldır manda yetiştiriciliği yapan Metin Karaarslan,110 tane manda yetiştirmek zor olsa da işini severek yaptığını ifade ederek, “manda 365 gün aynı kişiyi ister, bu nedenle tatiliniz bayramınız olmaz ama gençler tavsiyem hayvancılık üretimi yapsın mandalarımızın nesli tükenmesin” dedi.
Git gide nesli tükenmekte olan mandalar sulu ve çamurlu alanları sevdiğini belirten Karaarslan,7 ay boyunca merada otladıklarını ve güneşten, sinekten korunmak içinde kedilerine çamura bulayarak koruduklarını ifade ederek,etinin ve sütünün çok lezzetli olduğunu belirtti. 46 yaşında ki Metin Karaarslan, babası ile 1990 yılında manda yetiştiriciliğine başladı. 30 yıldan beri severek yaptığını şöyle anlattı; “ Köyde bizden başka yapan yok bu işi. Aslından manda bakmak kolay ama 365 gün aynı insanı isteyen bir hayvan, yabancıyı sevmez. Alışık olduğu insanlara karşı çok uysal hayvanlardır ben mandacılığı tavsiye ederim. Şuanda devlet destekli Anadolu’da birlikler var onlar yapmaya uğraşıyor. Aile işletmelerine destek yok şuan. Edirne’de şuanda bizden başka yapan yok Keşan tarafında biri ki kişi var yapan. Kimse tercih etmiyor manda yetiştirmeyi, çünkü bu işte sosyal etkinlik sıfır. Tatil, bayram, düğün kesinlikle unutmanız lazım. Sığır yetiştiriciliği öyle değil bir komşunuza bırakırsınız veya bir arkadaşınıza bırakırsınız istediğiniz zaman gezmeye gidersiniz. Ama bunlarda öyle bir olay söz konusu değil” dedi.
Manda bakımı ise anlatan Karaarslan; 7 ay merada,5 ay evde bakıyoruz. 7 ay boyunca merada otluyor mandalar. Sığırlar 12 ay boyunca içerde. Hal böyle olunca diğer sektörlerde hareketleniyor. Mesela; veteriner hekimi,yemcisi,sanayicisi faydalanıyor. 110 tane toplamda etlik mandaya bakan Karaarslan, “ Benim 40 tane anaç mandam var. Yavrular var, geçen yıl kiler duruyor toplamda 110 tane mandam var. Şuan 2019 doğumlu olanlar beside onları etlik satıyorum. Ben çoğunlukla et ağırlıklı bakıyorum. Sütün piyasası yok burada. Bilinmiyor sütü. Bilenler gelip alıyorlar. Mandıralarla bir çalışmam yok. Çoğunlukla yavru yetiştiriyorum” diye belirtti.
Genç çiftçilere de tavsiyelerde bulunan Karaarslan; “ Gençlere tavsiyem,bu saatten sonra,koyun olsun,manda olsu,sığır olsun yetiştirmelerini tavsiye ederim ama tahmin etmiyorum yetiştireceklerini. Şuan gençler 8 saat çalışıp geri kalan benim diyor. Bu yüzden de gençler yapmaz. Etini yerli kasaplara veriyoruz. Sütünü de bilen gelip alıyor.” Mandaların çamuru ise neden çok sevdiğini şöyle anlatı Karaarslan; “Mandalların renkleri siyah ve kılları seyrek olduğu için, güneşten ve sinekten korumak için kendini çamura bulayarak kendini korumaya aldıklarını açıkladı.
Git gide nesli tükenmekte olan mandalar sulu ve çamurlu alanları sevdiğini belirten Karaarslan,7 ay boyunca merada otladıklarını ve güneşten, sinekten korunmak içinde kedilerine çamura bulayarak koruduklarını ifade ederek,etinin ve sütünün çok lezzetli olduğunu belirtti. 46 yaşında ki Metin Karaarslan, babası ile 1990 yılında manda yetiştiriciliğine başladı. 30 yıldan beri severek yaptığını şöyle anlattı; “ Köyde bizden başka yapan yok bu işi. Aslından manda bakmak kolay ama 365 gün aynı insanı isteyen bir hayvan, yabancıyı sevmez. Alışık olduğu insanlara karşı çok uysal hayvanlardır ben mandacılığı tavsiye ederim. Şuanda devlet destekli Anadolu’da birlikler var onlar yapmaya uğraşıyor. Aile işletmelerine destek yok şuan. Edirne’de şuanda bizden başka yapan yok Keşan tarafında biri ki kişi var yapan. Kimse tercih etmiyor manda yetiştirmeyi, çünkü bu işte sosyal etkinlik sıfır. Tatil, bayram, düğün kesinlikle unutmanız lazım. Sığır yetiştiriciliği öyle değil bir komşunuza bırakırsınız veya bir arkadaşınıza bırakırsınız istediğiniz zaman gezmeye gidersiniz. Ama bunlarda öyle bir olay söz konusu değil” dedi.
Manda bakımı ise anlatan Karaarslan; 7 ay merada,5 ay evde bakıyoruz. 7 ay boyunca merada otluyor mandalar. Sığırlar 12 ay boyunca içerde. Hal böyle olunca diğer sektörlerde hareketleniyor. Mesela; veteriner hekimi,yemcisi,sanayicisi faydalanıyor. 110 tane toplamda etlik mandaya bakan Karaarslan, “ Benim 40 tane anaç mandam var. Yavrular var, geçen yıl kiler duruyor toplamda 110 tane mandam var. Şuan 2019 doğumlu olanlar beside onları etlik satıyorum. Ben çoğunlukla et ağırlıklı bakıyorum. Sütün piyasası yok burada. Bilinmiyor sütü. Bilenler gelip alıyorlar. Mandıralarla bir çalışmam yok. Çoğunlukla yavru yetiştiriyorum” diye belirtti.
Genç çiftçilere de tavsiyelerde bulunan Karaarslan; “ Gençlere tavsiyem,bu saatten sonra,koyun olsun,manda olsu,sığır olsun yetiştirmelerini tavsiye ederim ama tahmin etmiyorum yetiştireceklerini. Şuan gençler 8 saat çalışıp geri kalan benim diyor. Bu yüzden de gençler yapmaz. Etini yerli kasaplara veriyoruz. Sütünü de bilen gelip alıyor.” Mandaların çamuru ise neden çok sevdiğini şöyle anlatı Karaarslan; “Mandalların renkleri siyah ve kılları seyrek olduğu için, güneşten ve sinekten korumak için kendini çamura bulayarak kendini korumaya aldıklarını açıkladı.