CHP Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu ve CHP Edirne Merkez İlçe Başkanı Burak Güngörmedi, tarihi çarşı esnafını ziyaret ederek sorunlarını dinledi. Bereket duasına da katılan Gaytancıoğlu ve Güngörmedi, pandemi döneminde vakıf kiracılarının kira ödememeleri için karar alınması çağrısında bulundu.
Türkiye zor günler geçirdiğini ve küçük esnafın zor durumda olduğunu belirten CHP Milletvekili Okan Gaytancıoğlu; “ Özellikle küçük esnafımız çok zor durumda. Ülkemiz iyi yönetilmediği için bu süreçte esnafa el uzatamadı. Biz Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) olarak şunu beklerdik. İkinci Dünya Savaşı’na girmemiş, erkeklerine o süreçte dört yıl askerlik yaptırmış bir devlet o dönem ekmeği karneyle dağıtmış devlet en azından Merkez Bankası’nın yedek akçelerine dokunmamış bir devlet bu dönemde insanlarına üçer beşer yardım edebilmeliydi. O zor günleri yaşamış o zor günlerde bile halkına bakmış halkını korumuş bir devletin bu dönemde kendini koruması gerekirdi.
İnsanlara sokağa çıkma diyorsan cebine de parayı koyacaksın. Gelişmiş birçok ülke özellikle esnaflarına dükkanını kapa, dışarı çıkma senin aylık gelirin ne kadar, hesabı, kitabı belli. Çünkü her şey kayıtlı. Hesaplarına yüzde 70’ini yatırıyor. Esnaflar da dükkanlarını kapatıyorlar. Ama Türkiye Cumhuriyeti’nde bazı iş yerleri Mart ayından beri örneğin kahveci esnafı örneğin servisçi esnafı örneğin okul kantinleri örneğin yurtlar, pansiyonlar kapalı. Burada çalışan insanlar, günü birlik çalışan insanlar ne yiyecekler?”dedi.
SALGIN DÖNEMİ BOYUNCA ESNAFIMIZ KİRASINI ÖDEMESİN
Vakıf kiralarının bu pandemi döneminde hiç alınmaması esnaf için bir can suyu olacaktı diyen Gaytancıoğlu; “ Vakıf kiraları gündeme geldi. Hükümet bazı şeyleri ne yazık ki görmezden geliyor. Bu dükkanların rayiç bedelini geçen sene yükseltti. O zaman eylem yaptık. Biraz geri adım attılar. Bu sene de biz isterdik ki özel birinden iş yeri kiralarsın ona borcunu ödeyebilirsin. Ama devlet baba görevini bu dönemde görmeliydi. Devlete ait vakıflar var. Kızılay’a ait dükkanlar var. Devletin bazı kurumlarına ait taşınmazlar var. Hazine arazileri var. Buralardan salgın boyunca kira almayabilirdi. Bir sosyal devletin görevi buydu. Buralardaki iş yeri sahipleri dükkanlarını açsalar da açmasalar da kiralarını ödemeyebilirlerdi. Bu bir sosyal devletin asli görevidir. Ama AKP hükümeti maalesef her şeyi bir rant kapısına çevirdiği için buradaki esnafın kiralarına yaklaşık yüzde 15 civarında zam yaptı. Biz dedik ki hem esnaflar çok zor durumda, ülkemiz zor durumda bari devlete ait taşınmazların kiralarını arttırmayın. Almayın dedik. Onu yapamayız dediler. Ve artışı durdurduk. Tüm siyasi partilerin ortak önergesiyle gece saat 2’de torba yasaya eklendi. Tüm siyasi partiler imzaladı. Bu yıl esnaflarımızın kira artışları yapılmayacak. Bu biraz iyi bir haber olsa da CHP olarak istediğimiz bu değildi. Salgın dönemi boyunca esnafımız kirasını ödemesin. Vergi, SSK, elektrik, doğalgaz sadece esnafımız değil tüm yurttaşlarımız, emeklilerimiz var, yoksullarımız var, dar gelirli insanlarımız var. Devlet baba görevini görmeliydi. Bunun da kaynağı Türkiye Cumhuriyeti’nin Merkez Bankası’nda vardı. İşsizlik sigortasında vardı. Biz var biliyorduk. Maalesef yokmuş”şeklinde açıkladı.
HÜKÜMETİN SONU GELDİ
Türkiye’ye büyük yaralar açan hükümetinin sonun artık geldiğine dikkat çeken Gaytancıoğlu; “Ama hükümetin sonu artık gelmiştir. İlk seçimde gideceklerdir. Türkiye Cumhuriyeti’ne çok büyük yaralar açmışlardır. Esnafımız çok zor günler geçirmektedir. Bizim yine talebimiz yapılandırma çıktı. Pandemi sebebiyle sokağa çıkamayan birçok insan var. Pandemi nedeniyle bu yapılandırmanın süresinin uzatılması hatta süre uzatımının pandemi bittikten sonraya kadar uzatılmasını ve taksitlerin bu zaman başlamasıdır. Yine esnafımıza kamu bankaları aracılığıyla verilen krediler vardı. Onların taksitleri geldi. Onların uzatmaları yapıldı. O uzatmaların faizsiz bir şekilde dondurulmasını hükümetten istiyoruz. Bu doğal bir hakkımızdır. Yine elektrik ve tüm faturaların kamu tarafından finanse edilmesini talep ediyoruz. Çünkü zor günler geçiriyoruz. Bu zor günleri ancak dayanışmayla geçirebiliriz. Biz CHP olarak hükümetin bu konuda getireceği her türlü önergeyi, öneriyi, yasa teklifini, yönetmeliği destekleyeceğimizi buradan açıklıyorum” dedi.
HALKTAN KOPUK BİR İKTİDAR VAR
Çıkartılan ekonomik paketin halkın gerçeklerinden kopuk bir paket olduğunu kaydeden Gaytancıoğlu; “Biz sürekli her fırsatta hükümete öneri olarak sunuyoruz. Bir esnaf destek paketi açıklandı. Bu paket son derece yetersiz. Sadece belli usulde vergiye tabi olan esnaflarımızın bundan yararlanacağı biner lira ödemesi var. Bu yanlış. Niye? Çünkü onun dışındaki esnaflar ne yapacak? Cirosu mecburen yüksek olan ama vergisi de yüksek olan esnaflarımız var. Bunlar bundan yararlanamıyorlar. Paket çıkartıyor ama halkın gerçeklerinden kopmuş bir şekilde çıkartıyor. Zaten şu an bizim bu sıkıntıları yaşamamız Adalet ve Kalkınma Partisi’nin 18 yıllık iktidarında artık son yıllarına geldiğini görüyor. Halktan kopuk bir iktidar var. Sokağa çıkamayan, esnafının yanına gelemeyen, tarladaki çiftçisinin durumunu bilmeyen bakın bazı şeyleri hala ithalatla çözmeye çalışıyorlar. Gümrük vergilerini sıfırlıyorlar. Dışarıdan ithalat yapıyorlar. Esnafın sorunlarını gezmeden bilemezsiniz. İki tur atsalar zaten görürler. Günlük ne kadar satış yaptıklarını, kaç tane müşterilerinin olduğunu elektriklerin yandığını ve bu elektriğin kaç para olduğunu bilmiyorlar mı? Hala kayıp kaçak bedeli adı altında bedel alıyorlar. Ağırlama bedellerini bile neredeyse yurttaşlara ödeteceklerdi. Özel şirketlerin ağırlama giderlerin, yurttaşa ödeteceklerdi. Bu ne demek? Bu iktidarın halktan koptuğunu yani bilmiyorlar mı Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının ne kadar borçlu olduğunu? Hatırlayalım. Adalet ve Kalkınma Partisi’nin Genel Başkanı bundan bir yıl önce övünerek ‘Biz Suriyelilere 40 milyar Dolar verdik.’ 40 milyar Dolar bugünkü parayla 8 ile çarpın 320 milyar yapar. Türkiye Cumhuriyeti’nin milli gelirinin yarısı. Bu paranın onda birini esnaflara, işsizlere, iş arayan gençlerimize veremez mi iktidar? Verebilir. Sosyal devletin görevi budur. Bu dönemlerde biz dayanışma içerisinde olmazsak birbirimize yardımcı olmazsak ne zaman olacağız? Halktan kopmuş, Türkiye’nin gerçeklerini görmeyen bir iktidar var. Bundan en kısa zamanda kurtulacağız. Türkiye Cumhuriyeti üreterek ve halkça bölüşerek bu zor günleri atlatacak”diye ifade etti.
ASGARİ ÜCRET YETERSİZ
Açıklanan asgari ücreti yetersiz bulan Gaytancıoğlu;“CHP’nin asgari ücret önerisi 3 bin 100 TL idi. 2 bin 825 Lira şu an için açlık sınırının biraz üzerinde bir rakam. 2 bin 340 Liralık ücretin üzerinde gibi gözükse de bu şimdi hem işverene sorun olacak hem asgari ücretle çalışanlar için sevinç kaynağı olmayacak. Çünkü bizim için 3 bin 100 Liranın üzerinde bir gelire sahip olmasıydı. Hayırlı olsun ama yetersiz bir ücret. İnşallah bundan işveren katkısını almazlar. Devlet bazı konularda feragat etmeli. Bu dönemde devlet vatandaşının peşinden vergi diye, sigorta primi diye, borcunu ver diye koşmamalı. Her şeyi ücretsiz yapmalı. Şu anda kışın daha soğuk günlerine girmedik ama doğalgazlar yanmaya başlayacak. Elektrik faturaları artacak. Hala buna zam yapıp da günü kurtarmak isteyen bir iktidar tarafından yönetiliyoruz. Asgari ücret yetersiz. Biraz daha arttırılması gerekir”dedi.
Türkiye zor günler geçirdiğini ve küçük esnafın zor durumda olduğunu belirten CHP Milletvekili Okan Gaytancıoğlu; “ Özellikle küçük esnafımız çok zor durumda. Ülkemiz iyi yönetilmediği için bu süreçte esnafa el uzatamadı. Biz Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) olarak şunu beklerdik. İkinci Dünya Savaşı’na girmemiş, erkeklerine o süreçte dört yıl askerlik yaptırmış bir devlet o dönem ekmeği karneyle dağıtmış devlet en azından Merkez Bankası’nın yedek akçelerine dokunmamış bir devlet bu dönemde insanlarına üçer beşer yardım edebilmeliydi. O zor günleri yaşamış o zor günlerde bile halkına bakmış halkını korumuş bir devletin bu dönemde kendini koruması gerekirdi.
İnsanlara sokağa çıkma diyorsan cebine de parayı koyacaksın. Gelişmiş birçok ülke özellikle esnaflarına dükkanını kapa, dışarı çıkma senin aylık gelirin ne kadar, hesabı, kitabı belli. Çünkü her şey kayıtlı. Hesaplarına yüzde 70’ini yatırıyor. Esnaflar da dükkanlarını kapatıyorlar. Ama Türkiye Cumhuriyeti’nde bazı iş yerleri Mart ayından beri örneğin kahveci esnafı örneğin servisçi esnafı örneğin okul kantinleri örneğin yurtlar, pansiyonlar kapalı. Burada çalışan insanlar, günü birlik çalışan insanlar ne yiyecekler?”dedi.
SALGIN DÖNEMİ BOYUNCA ESNAFIMIZ KİRASINI ÖDEMESİN
Vakıf kiralarının bu pandemi döneminde hiç alınmaması esnaf için bir can suyu olacaktı diyen Gaytancıoğlu; “ Vakıf kiraları gündeme geldi. Hükümet bazı şeyleri ne yazık ki görmezden geliyor. Bu dükkanların rayiç bedelini geçen sene yükseltti. O zaman eylem yaptık. Biraz geri adım attılar. Bu sene de biz isterdik ki özel birinden iş yeri kiralarsın ona borcunu ödeyebilirsin. Ama devlet baba görevini bu dönemde görmeliydi. Devlete ait vakıflar var. Kızılay’a ait dükkanlar var. Devletin bazı kurumlarına ait taşınmazlar var. Hazine arazileri var. Buralardan salgın boyunca kira almayabilirdi. Bir sosyal devletin görevi buydu. Buralardaki iş yeri sahipleri dükkanlarını açsalar da açmasalar da kiralarını ödemeyebilirlerdi. Bu bir sosyal devletin asli görevidir. Ama AKP hükümeti maalesef her şeyi bir rant kapısına çevirdiği için buradaki esnafın kiralarına yaklaşık yüzde 15 civarında zam yaptı. Biz dedik ki hem esnaflar çok zor durumda, ülkemiz zor durumda bari devlete ait taşınmazların kiralarını arttırmayın. Almayın dedik. Onu yapamayız dediler. Ve artışı durdurduk. Tüm siyasi partilerin ortak önergesiyle gece saat 2’de torba yasaya eklendi. Tüm siyasi partiler imzaladı. Bu yıl esnaflarımızın kira artışları yapılmayacak. Bu biraz iyi bir haber olsa da CHP olarak istediğimiz bu değildi. Salgın dönemi boyunca esnafımız kirasını ödemesin. Vergi, SSK, elektrik, doğalgaz sadece esnafımız değil tüm yurttaşlarımız, emeklilerimiz var, yoksullarımız var, dar gelirli insanlarımız var. Devlet baba görevini görmeliydi. Bunun da kaynağı Türkiye Cumhuriyeti’nin Merkez Bankası’nda vardı. İşsizlik sigortasında vardı. Biz var biliyorduk. Maalesef yokmuş”şeklinde açıkladı.
HÜKÜMETİN SONU GELDİ
Türkiye’ye büyük yaralar açan hükümetinin sonun artık geldiğine dikkat çeken Gaytancıoğlu; “Ama hükümetin sonu artık gelmiştir. İlk seçimde gideceklerdir. Türkiye Cumhuriyeti’ne çok büyük yaralar açmışlardır. Esnafımız çok zor günler geçirmektedir. Bizim yine talebimiz yapılandırma çıktı. Pandemi sebebiyle sokağa çıkamayan birçok insan var. Pandemi nedeniyle bu yapılandırmanın süresinin uzatılması hatta süre uzatımının pandemi bittikten sonraya kadar uzatılmasını ve taksitlerin bu zaman başlamasıdır. Yine esnafımıza kamu bankaları aracılığıyla verilen krediler vardı. Onların taksitleri geldi. Onların uzatmaları yapıldı. O uzatmaların faizsiz bir şekilde dondurulmasını hükümetten istiyoruz. Bu doğal bir hakkımızdır. Yine elektrik ve tüm faturaların kamu tarafından finanse edilmesini talep ediyoruz. Çünkü zor günler geçiriyoruz. Bu zor günleri ancak dayanışmayla geçirebiliriz. Biz CHP olarak hükümetin bu konuda getireceği her türlü önergeyi, öneriyi, yasa teklifini, yönetmeliği destekleyeceğimizi buradan açıklıyorum” dedi.
HALKTAN KOPUK BİR İKTİDAR VAR
Çıkartılan ekonomik paketin halkın gerçeklerinden kopuk bir paket olduğunu kaydeden Gaytancıoğlu; “Biz sürekli her fırsatta hükümete öneri olarak sunuyoruz. Bir esnaf destek paketi açıklandı. Bu paket son derece yetersiz. Sadece belli usulde vergiye tabi olan esnaflarımızın bundan yararlanacağı biner lira ödemesi var. Bu yanlış. Niye? Çünkü onun dışındaki esnaflar ne yapacak? Cirosu mecburen yüksek olan ama vergisi de yüksek olan esnaflarımız var. Bunlar bundan yararlanamıyorlar. Paket çıkartıyor ama halkın gerçeklerinden kopmuş bir şekilde çıkartıyor. Zaten şu an bizim bu sıkıntıları yaşamamız Adalet ve Kalkınma Partisi’nin 18 yıllık iktidarında artık son yıllarına geldiğini görüyor. Halktan kopuk bir iktidar var. Sokağa çıkamayan, esnafının yanına gelemeyen, tarladaki çiftçisinin durumunu bilmeyen bakın bazı şeyleri hala ithalatla çözmeye çalışıyorlar. Gümrük vergilerini sıfırlıyorlar. Dışarıdan ithalat yapıyorlar. Esnafın sorunlarını gezmeden bilemezsiniz. İki tur atsalar zaten görürler. Günlük ne kadar satış yaptıklarını, kaç tane müşterilerinin olduğunu elektriklerin yandığını ve bu elektriğin kaç para olduğunu bilmiyorlar mı? Hala kayıp kaçak bedeli adı altında bedel alıyorlar. Ağırlama bedellerini bile neredeyse yurttaşlara ödeteceklerdi. Özel şirketlerin ağırlama giderlerin, yurttaşa ödeteceklerdi. Bu ne demek? Bu iktidarın halktan koptuğunu yani bilmiyorlar mı Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının ne kadar borçlu olduğunu? Hatırlayalım. Adalet ve Kalkınma Partisi’nin Genel Başkanı bundan bir yıl önce övünerek ‘Biz Suriyelilere 40 milyar Dolar verdik.’ 40 milyar Dolar bugünkü parayla 8 ile çarpın 320 milyar yapar. Türkiye Cumhuriyeti’nin milli gelirinin yarısı. Bu paranın onda birini esnaflara, işsizlere, iş arayan gençlerimize veremez mi iktidar? Verebilir. Sosyal devletin görevi budur. Bu dönemlerde biz dayanışma içerisinde olmazsak birbirimize yardımcı olmazsak ne zaman olacağız? Halktan kopmuş, Türkiye’nin gerçeklerini görmeyen bir iktidar var. Bundan en kısa zamanda kurtulacağız. Türkiye Cumhuriyeti üreterek ve halkça bölüşerek bu zor günleri atlatacak”diye ifade etti.
ASGARİ ÜCRET YETERSİZ
Açıklanan asgari ücreti yetersiz bulan Gaytancıoğlu;“CHP’nin asgari ücret önerisi 3 bin 100 TL idi. 2 bin 825 Lira şu an için açlık sınırının biraz üzerinde bir rakam. 2 bin 340 Liralık ücretin üzerinde gibi gözükse de bu şimdi hem işverene sorun olacak hem asgari ücretle çalışanlar için sevinç kaynağı olmayacak. Çünkü bizim için 3 bin 100 Liranın üzerinde bir gelire sahip olmasıydı. Hayırlı olsun ama yetersiz bir ücret. İnşallah bundan işveren katkısını almazlar. Devlet bazı konularda feragat etmeli. Bu dönemde devlet vatandaşının peşinden vergi diye, sigorta primi diye, borcunu ver diye koşmamalı. Her şeyi ücretsiz yapmalı. Şu anda kışın daha soğuk günlerine girmedik ama doğalgazlar yanmaya başlayacak. Elektrik faturaları artacak. Hala buna zam yapıp da günü kurtarmak isteyen bir iktidar tarafından yönetiliyoruz. Asgari ücret yetersiz. Biraz daha arttırılması gerekir”dedi.