ÇEYİZLİK EL EMEĞİ YORGANLAR TARİHE KARIŞIYOR

Bir zamanlar büyüklerimizin önem verdiği ve çeyizlerin başköşesinde yer alan özel işlemeleri, binlerce ilmik ve büyük bir emekle dikilen el yapımı ipek yorganlar eski önemini kaybetti. Teknolojinin gelişmesiyle beraber yorgancılık Edirne’de son dönemini yaşıyor.

06 Şubat 2023 - 00:21

Ali Bıyık, “Yorgancılık  mesleği bitmiş vaziyette. Artık kimse  el sanatlarına daha değer vermiyor. . Eskiden vatandaşlarımızı işlemeli yorgan yaptırıyordu. Sarmaşık gülü, lale, tavus kuşu gibi işlemeleri yorganlar geçmişte çok yapılıyordu. Şimdiyse genç kızlarımız bu özel dikimli yorganları istemiyorlar. Buda bizim mesleğin bitme noktasına geldiğini gösteriyor” dedi.

Yorgancılık mesleğinin son temsilcilerinden biri olan Yorgancı  Ali Bıyık, 70 yaşında olmasına rağmen 40 seneden bu yana Sabuni Mahallesi eski İstanbul Caddesi üzerindeki işletmesinde bitme noktasına gelen yorgancılık mesleğini icra ediyor.

13 YAŞINDA MESLEĞİ ÖĞRENDİM

1965 yılında 13 yaşında iken bu mesleği öğrenmek için Eskişehir'e  çırak gittiğini ve burada  2 yıl, 2 ay çıraklık yaptıktan sonra Trabzon'a döndüğünü ifaden eden Bıyık, Trabzon’dan sonra  İstanbul'a geldim. İstanbul'dan sonra bu Ünye'de, Rize'de yani Türkiye'nin belirli şehirlerinde çalıştım. 1974’te askere gittim. 1976 yılında askerden geldikten sonra Trabzon'da dükkan açtım. 1982 yılına kadar Trabzon’da  kaldım. 1983’te  Edirne'ye geldim. Edirne'de 40 seneden  beri burada  yorgancılığı icra etmekteyim” dedi.

MESLEK BİTMİŞ VAZİYETE

Mesleğimize gelince meslek bitmiş vaziyette. Artık kimse  el sanatlarına daha değer vermediğini ifade eden Bıyık, “Elimizde işlemiş olduğumuz bütün bu göz nuru, erime, göz nuru dediğimiz şey hangi meslek olursa olsun yani terzilik, yorgancılık olsun, bakırcılık olsun, de bakırcılık bitti.

Elyaf yorganlar çıkardılar. Elyaf yorganları kötülemiyoruz ama yorganlar gibi sıhhati değil. Yani yünler gibi pamuklar gibi sıhhatli değil. Şimdi elyaf neyden yapılıyor? Petrolden.  Petrolden yapılan elyaf. Onun için eller su tutmuyor. Eller su tutmadığı için genellikle günümüzde genç kızlarımız elyafı tercih ediyorlar. Neden? Çünkü pamuk veya yünü bile makineye koyup yıkayamıyorlar. Eskiden vatandaşlarımızı işlemeli yorgan yaptırıyordu. Sarmaşık gülü, lale, tavus kuşu gibi işlemeleri yorganlar geçmişte çok yapılıyordu. Şimdiyse genç kızlarımız bu özel dikimli yorganları istemiyorlar.

Annelerinin çeyizlerinin düğünde görüleceği zaman görülmesini istiyorlar. Ancak yorganı yıkamak onlara zor geliyor. Ondan genç kızlarımız desenli yorgan istemiyorlar.Ama elyaf yastığı ne yapıyorlar? Veya yorganı koyuyorlar makineye. Çamaşır makinesini yıkıyorlar. Elyaf su tutmadığı için bir de sıkıyorlar onu. Çıkarıyorlar kurumuş gibi. Hemen kullanıyorlar” diye ifade etti.

TARAMA BİLE YAPTIRMIYORLAR

Yastığı boşaltan getireyim yok. Makinelerde tarama yaptırmıyorlar. Tarasın  bize versin de kullanalım yapmıyorlar. Yani yüzünü de yıkamaya uğraşmadıklarını ifade eden Bıyık, “Makinede işte elleri de yakıyorlar. Yüzüğünü takalım. Toptan komple yıkayarak çıkarıyorlar. Modifiye işte tavus kuşu, karanfil  ve belirli desen örnekleri yapmıyorlar. Makine yapamıyor bunu yani. Öyle bir örnek yok. Makine sadece kare kare, baklava düz sırayla beraber yapıp gidiyorlar. Üzerimize götürmüş olduğumuz düz yorganlar gibi böyle sıra sıra oluyor. Benim tavsiyem vatandaşlara yün ve pamuktan şaşmasınlar. Elyaf kullanıyorlar. Elyaf kullansınlar ama elyaf suni olduğu için insanları sıcak tutuyor. Ve ter yapıyor. Pamuk makinesinde yastığın yada yorgan içine girecek pamukları tarıyoruz. Daha sonra yorgan yada yastık içine koyarak sopa ile her tarafa dağıtıyoruz yada yumuşak olsun diye  yastıkları kabartıyoruz. Pamukların makinede taranmasında her zaman fayda var. Çünkü bir zaman sonra pamuklar sertleşiyor. Vatandaşlara benim tavsiyem daima pamukları makineden geçirin.”  Dedi

HABER: MERT SOYLU