13 yaşında başladığı yorgancılığı 41 yıldır sürdürüyor
İlimizde yaşayan Ali Bıyık çocuk yaşta çırak olarak başladığı yorgancılık mesleğini 41 yıldır özveriyle sürdürüyor. Unutulmaya yüz tutan mesleğin son temsilcilerinden Bıyık, çırak yetişmemesi sebebiyle mesleğin bitme noktasına geldiği söyledi.
41 yıldır iğne ipliği elinden düşürmeyen Bıyık, zamanla mesleğinde kendisini geliştirerek usta oldu. Unutulmaya yüz tutmuş mesleğin kentteki son temsilcilerden Bıyık, birçok genç kızın çeyizlik yorganını da dikti. Zamanla el yapımı yorganlara rağbetin azaldığını söyleyen Bıyık, çırak yetişmemesi sebebiyle yorgancılığın bitme noktasına geldiğini söyledi. Çift kişilik yorganı 5 saatte dikebildiğini söyleyen Bıyık, yün yorgan fiyatının 750 - bin 500 TL, orlon yorganın bin TL, ipek yorgan ise 2 ila 4 bin TL arasında değiştiğini belirtti.
BİR ÖMÜR GİTTİ
Yorgancılığın zor bir meslek olduğunu söyleyen 71 yaşındaki Ali Bıyık,1965 yılında bu mesleğe başladım. 41 yıldır yapıyorum. 1965 yılında 13 yaşında iken bu mesleği öğrenmek için Eskişehir'e 13 yaşında çırak gittim. Eskişehir, Trabzon, Ünye ve Rize’de bu işi yaptım. 1983 yılından bu yana Edirne’de bu işimle uğraşıyorum. Mesleğimize gelince meslek bitmiş vaziyette. Artık kimse el sanatlarına daha değer vermiyor.Büyüklerimizin önem verdiği ve çeyizlerin başköşesinde yer alan özel işlemeleri, binlerce ilmik ve büyük bir emekle dikilen el yapımı ipek yorganlar eski önemini kaybetti. Teknolojinin gelişmesiyle beraber yorgancılık Edirne’de son dönemini yaşıyor” dedi.
İĞNE İLE KUYU KAZIYORUZ
Yorgan fiyatlarının üretildiği materyale göre değiştiğini belirten Bıyık, “Öğrenmek dikmek o kadar kolay değil, iğne ile kuyu kazıyoruz. Bunu hazırlıyorsun pamuk makinesinde yününü tarıyorsun, yorganın içine koyup ağızını dikip sopalıyorsun. Dikim aşamasına getiriyorsun. Sonra oturup kucağınıza alıp ufacık iğneyle dikmeye başlıyorsun. Terziyle bizimki hemen hemen aynı şey. Makineye koyduğun zaman yorulmazsın. Yorganlar piyasasına göre değişiyor” diye ifade etti.
ÇIRAK YETİŞMİYOR
Mesleğin bitme noktasına geldiğini ifade eden Bıyık, “Kimse çocuğunu vermiyor, ‘yorgancı olarak şunu yetiştir’ diyen yok. Çırak yetişmiyor çoğu kişi çırak olmadığı için dükkanını kapadı. Bizim gibi kalfalar da zaman geçtikçe yaşlanıyoruz yetişen de olmayınca meslek bitmek üzere. Yorgan makinesi çıktı ben günde 1 tane dikiyorum o günde 10 -15 tane dikiyor" şeklinde konuştu.
YENİ NESİL GELİNLER İŞLEMELİ YORGAN İSTEMİYOR
Eskiden vatandaşlarımızı işlemeli yorgan yaptırıyordu. Sarmaşık gülü, Lale, Tavus kuşu gibi işlemeleri yorganlar geçmişte çok yapılıyordu diyen Bıyık, “Şimdiyse genç kızlarımız bu özel dikimli yorganları istemiyorlar. Annelerinin çeyizlerinin düğünde görüleceği zaman görülmesini istiyorlar. Ancak yorganı yıkamak onlara zor geliyor. Ondan genç kızlarımız desenli yorgan istemiyorlar
Pamuk makinesinde yastığın yada yorgan içine girecek pamukları tarıyoruz. Daha sonra yorgan yada yastık içine koyarak sopa ile her tarafa dağıtıyoruz yada yastıkları kabartıyoruz. Pamukların makinede taranmasında her zaman fayda var. Çünkü bir zaman sonra pamuklar sertleşiyor” ifadelerini kullandı.
YÜN VE PAMUK HER ŞEY İÇİN BİREBİR
Yün ve pamuk yorganın sağlık için birebir olduğuna da değinen Ali Bıyık, "Ötekiler naylon pet şişelerden üretiliyor. Yün yorgan öyle değil adam koyununu kırpıyor, yıkıyor, kurutuyor getiriyor yorgancıya ‘bana bir yorgan yap’ diyor. Yün ve pamuk yorgan en sağlıklısı, örtünürsün de altına koyup yatarsın da. Benim çoğu arkadaşımın boynu ağrıyordu onlara yastık yaptım ağrısı kalmadı. Yatak istedi yün yatak yaptım bel ağrısı kalmadı. ‘Sabah sağlıklı olarak kalkıyorum’ diyor. Yün ve pamuk her şey için birebir” diye konuştu.
HABER: MERT SOYLU