Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Edirne Şube Başkanı Celil Özcan hakkında “Değişik gazetelerde yayımlanan köşe yazılarında; “Hükümet aleyhinde kamuoyu oluşturmayı amaçladığı ve siyasi içerikli beyanlarda bulunduğu” gerekçeleri ile idari soruşturma açıldı. Konu ile ilgili yapılan soruşturma sonucunda derneğe kınama cezası ile cezalandırıldığı bildirildi. ADD yönetimi düzenlediği basın toplantısında Edirne Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bulunulduğu, ancak savcılık,“kovuşturmaya yer olmadığına” dair karar verdiği açıklandı. Konuyla ilgili ADD yöneticileri ve üyeleri dün geniş katılımlı bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıda Atatürkçü Düşünce Derneği Edirne Şubesi Yönetim Kurulu adına Başkan Yardımcısı Tekin Kayhan yaptığı açıklamada, “Atatürkçü Düşünce Derneği Edirne Şube Başkanı Celil Özcan hakkında Edirne Milli Eğitim Müdürlüğünün teklifi üzerine “Değişik gazetelerde yayımlanan köşe yazılarında; ‘Hükümet aleyhinde kamuoyu oluşturmayı amaçladığı ve Siyasi içerikli beyanlarda bulunduğu’ gerekçeleri ile idari soruşturma açılmış ve konu ile ilgili yapılan soruşturma sonucunda kınama cezası ile cezalandırıldığı kendisine bildirilmiştir” dedi. Memurlar başta olmak üzere kamu görevlilerinin, derneklere veya sendikalara üye olması, yönetime seçilmesi, etkinlikler düzenlemesi ya da basın açıklaması yapmasının demokratik bir hak olduğunu söyleyen Kayhan şunların altını çizdi: Atatürkçü Düşünce Derneği, 16.04.1993 günlü, 21554 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Bakanlar Kurulu'nun 28.03.1993 gün ve 93/4239 sayılı kararıyla "Kamu Yararına Çalışan Dernekler" arasına alınmıştır. Memurlar başta olmak üzere kamu görevlileri, derneklere veya sendikalara üye ya da yönetici olabilirler. Bu hak başta T.C. Anayasası olmak üzere diğer yasal düzenlemelerle memurlara verilmiştir.Atatürkçü Düşünce Derneği Tüzüğü: Madde 6. "Derneğin "Kuruluş Nedeni’ni, amaç ve ilkelerini benimseyerek bu doğrultuda çalışmayı kabul eden, Dernekler Yasası'nın öngördüğü koşulları taşıyan, 18 yaşını bitirmiş her yurttaş Derneğe üye olmak için ikametgahındaki bir şubeye, yoksa en yakın şubeye başvurabilir” denilmektedir.Atatürkçü Düşünce Derneğinin amacı; Atatürk'ün önderi olduğu Türk Devrimi'ni ve bu Devrimin temelini oluşturan Atatürk ilkelerini her alanda ilerlemeye açık ve sürekli geliştirici nitelikteki düşünce sistemini, Devrimin bugünkü sonuçlarını ve yarınlara uzantılarını, Atatürk'ün düşüncelerini, davranışlarını, savaşımlarını ve yapıtlarını inceleme, araştırma konusu yapmak, bunlara karşı girişim, adım ve akımlarla yasalar çerçevesinde düşün savaşımı vermektir.Atatürk'ü, Atatürkçülüğü ve her alandaki uygulamalarını benimseyenlerin güçlerini bu bağlamda birleştirip Atatürk'ün belirlediği erekler doğrultusunda atılımları yaygınlaştırıp sürdürmek, devrim karşıtlarının ulusal yaşamı geriye çekme çabalarından toplumu korumak için her alanda aydınlatıcı ve uyarıcı hizmetler vermelerini gerçekleştirmektir.Bir eylemin suç olup olmadığına yönelik Ceza yargılamasına ilişkin kesin bir hüküm, disiplin yargılamasını da bağlamaktadır. Yargıtay’ın kararları da bu doğrultudadır.2005/14 sayılı Başbakanlık Genelgesi kapsamında, görevleri ile ilgili olmayıp doğrudan yapacakları basın açıklamaları hakkında disiplin soruşturması yapılmayacaktır” denmektedir.Örgütlenme özgürlüğü, çağdaş demokrasi anlayışının ve sosyal hukuk devleti ilkesinin temel unsurlarından biridir. İçinde yaşadığımız toplumun hak ve çıkarlarının korunması, geliştirilmesi ve katılımcı yönetim anlayışını gerçekleştirmek adına ifade özgürlüğünün sağlanması demokratik yönetimin teminatıdır. Buna göre, Yasal olarak Kamu yararına çalışan Atatürkçü Düşünce Derneğinin Başkanı Basına demeç verebilir ve açıklama yapabilir. Bu açıklamalarda ilgili mevzuata aykırı bir durum oluştuğunda Yasalarla tanımlanan yetkiden dolayı Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma açar. İdare zaten bu konuda Edirne Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bulunmuş, ancak Savcılık,“kovuşturmaya yer olmadığına” dair karar vermiştir. Suçun oluşmadığının kesinleştiği bu karara rağmen idari soruşturma açılarak disiplin cezası verilemez.Yasalarda Milli Eğitim Bakanlığına Dernek ve Sendika Başkanlarına idari soruşturma açma ve ceza verme yetkisi verilmemiştir.Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı kimliği ile yapılan basın açıklamalarının memur kimliği ile yapılmış gibi gösterilmesinin hukuki ve yasal hiçbir dayanağı bulunmamaktadır.Edirne ADD Şube Başkanı Celil Özcan, verilen cezaya esas olan maddede ifade edildiği üzere, “Hizmet dışında Devlet memurunun itibar ve güven duygusunu sarsacak bir davranışta bulunmamış, tam tersine Laik, Demokratik, Sosyal bir Hukuk Devleti olan Türkiye Cumhuriyeti Devletinin memuruna olan güveni arttırmıştır.Ülkemizde; Kadın 2. sınıflaştırılırken,Eğitim dinselleştirilirken,Bilim ve sanat yok sayılırken,Beyinler daha okulöncesinden kimi hurafe uygulamalarıyla mankurtlaştırılarak esir alınırken,Laik Cumhuriyet durmaksızın tartaklanırken,Kimse bizi Atatürk İlke ve Devrimlerini savunmaktan alıkoyamaz,Atatürkçü Düşünce Derneğini hiçbir ceza susturamaz.Biz bu gücü bugün burada bulunan / bulunmayan tüm Atatürkçülerden alıyoruz ve hepbirlikte Atatürk’ün gösterdiği çağdaş uygarlık yolundaki yürüyüşümüz devam edecektir. ADD GENEL MERKEZİ AÇIKLAMASI ADD Genel Merkezi adına ise Edirne Şubesi Yönetim Kurulu Yazmanı Şengün Yıldız “Maarif Müfettişi olarak memuriyet görevini yerine getirmekle birlikte aynı zamanda, Kamuya Yararlı Dernekler Statüsündeki Atatürkçü Düşünce Derneği’nin, Edirne şube başkanı olarak yerel gazetelerde yapmış olduğu basın açıklamaları nedeni ile, derneğin amaçları dışında, doğrudan hükümet ve onun icraatlarını hedef alan, itham eden ve bu doğrultuda kamuoyunda algı oluşturmaya dönük siyasi içerikli subjektif ve itham edici olduğu gerekçesi ile cezalandırılmış bulunmaktadır. Edirne Şube Başkanımız, Atatürkçü Düşünce Derneği Yönetim Kurulunun hazırlamış olduğu basın açıklamalarını kamuoyuna paylaşmak ile Dernek Başkanlığı ve Dernek sözcülüğü görevini yapmıştır” dedi.Yıldız açıklamasına şöyle devam etti: Öncelikle Türkiye Cumhuriyeti Anayasa’sının 33. maddesine göre "Herkes, önceden izin almaksızın dernek kurma ve bunlara üye olma ya da üyelikten çıkma hürriyetine sahiptir". 5253 sayılı Dernekler Kanununun 3.maddesine göre de “Fiil ehliyetine sahip gerçek veya tüzel kişiler, önceden izin almaksızın dernek kurma hakkına sahiptir.”Bu kuralın istisnaları da yasa ile belirtilmiş olup Milli Eğitim Bakanlığı memurlarına yönelik bir kısıtlama da bulunmamaktadır. Dolayısı ile MEB mensuplarının bir dernekte üye olması ve idareci olması yasal ve hukukidir.MEB mensuplarına bir disiplin işlemi yapılabilmesi için de disiplin suçu olduğu iddia edilen eylemin 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununun 124.maddesinde belirtilen konulara yani memuriyet görevi ile ilgili olması gerekmektedir.657 Sayılı Kanunun 124.maddesine göre;Disiplin amirleri; kurumların kuruluş ve görev özellikleri dikkate alınarak Devlet Personel Başkanlığı'nın görüşüne dayanılarak özel yönetmeliklerinde tayin ve tesbit edilecek amirlerdir. Kamu hizmetlerinin gereği gibi yürütülmesini sağlamak amacı ile kanunların, tüzüklerin ve yönetmeliklerin Devlet memuru olarak emrettiği ödevleri yurt içinde veya dışında yerine getirmeyenlere, uyulmasını zorunlu kıldığı hususları yapmayanlara, yasakladığı işleri yapanlara durumun niteliğine ve ağırlık derecesine göre 125 inci maddede sıralanan disiplin cezalarından birisi verilir.ADD Edirne Şubesi Y. K. Başkanına verilen ceza da aynı yasanın 125/B-d maddesine dayalı olarak kınama cezasıdır. Buna göre; 125/B-d) Hizmet dışında Devlet memurunun itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışlarda bulunmak,Maddesine dayalı olarak disiplin cezasına karar verilmiştir.ADD Edirne Şubesi Y. K. Başkanına bu maddeye yönelik olarak da ceza verilmesinde hukuki ve yasal dayanak bulunmamaktadır. Zira söz konusu eylemler ile ilgili olarak Edirne Cumhuriyet Savcılığı nezdinde şikayetçi olunmuş ve söz konusu eylemlere ilişkin olarak “kovuşturmaya yer olmadığına “ karar verilmiştir. Bu karar kesinleşmiştir.Bu durumda bir eylemin suç olup olmadığına yönelik Ceza yargılamasına ilişkin kesin bir hüküm, disiplin yargılamasını da bağlamaktadır. Yargıtay’ın kararları da bu doğrultudadır.Hal böyle iken tamamen Dernek Yöneticiliği sıfatı ile gerçekleştirilen ve dernek amaç ve ilkelerine uygun olarak yapılmış olan ve suç unsuru taşımayan söz konusu basın açıklamalarının memuriyet görevi ile ilgili olmadığı tamamen dernek yöneticiliği ile ilgili olduğu ve en önemlisi de eylemlerin, Ceza hukuku yönüyle de suç teşkil etmediği kanıtlandığı bir olayda Dernek Başkanı hakkında böylesine bir ceza işlemi yapılmasının hukuki ve yasal hiçbir dayanağı bulunmamaktadır.Denetim Kurulu Başkanı Hasan Tahsin Yılmaz da "Gazetelerde yayımlananları okudum ve hiçbirinde en ufak bir suç ögesi yoktur. Görevim denetlemek kaldı ki savcılık da bizi doğruluyor. Milli Eğitim Müdürlüğü'ne ne oluyor? Milli Eğitim Müdürlüğü’nün hükümete sahip çıkmak diye bir görev yoktur. Milli Eğitim Müdürlüğü’nün dernekleri denetleme hakkı, yetkisi ve görevi de yoktur. Bir yerden bir şikâyet geldi. Onu kendilerine görev yaptılar kalktılar bizim işimize karıştılar ve bu işi üstlendiler. Milli Eğitim Müdürlüğü’nün bir an önce bu komediden kurtulması gerekiyor. Bu cezayı ortadan kaldıracaklar mı geri mi çekecekler ya da kamuoyundan açıkça özür mü dileyecekler yaptıkları hatadan dönmelerini bekliyoruz” dedi.
GÜNDEM
18 Aralık 2017 - 04:25
ADD'YE KINAMA
GÜNDEM
18 Aralık 2017 - 04:25