Edirne İl Müftüsü Emrullah Üzüm, rahmet, icabet, gufran ve takdir olarak isimlendirilen Berat gecesi, dolayısıyla mesaj yayınladı.
Berat gecesi, af, arınma ve kurtuluş gecesidir diyen Müftü Üzüm, “Hiç şüphesiz ki Beratın en derin anlamı af ve bağışlanmadır. Sevgili Peygamberimiz (sav) bu gecede Allah’a çokça ibadet edilmesini, gündüzünde ise oruç tutulmasını tavsiye etmiş ve bu gece güneş batınca Allah Teâlâ’nın dünyaya rahmetiyle tecellî ederek fecre kadar: “Bağışlanmak dileyen yok mu, onu bağışlayayım! Rızık isteyen yok mu, ona rızık vereyim! Belâya dûçar olan yok mu, ona afiyet vereyim!..” buyurduğunu bizlere müjdelemiştir.
Kurtuluş, af ve arınma anlamlarına gelen Berat, Müslümanlara kulluk bilinci ve hesap verme şuuruyla; hata, suç ve yanlışlardan kaçınmayı, günahlardan arınmayı; affedilmenin yanında affedici olmayı da, bağışlanma isteğinin yanında bağışlayabilme şuurunu da kazandırır.
Beratın ilk şartı, kimlerden ve nelerden uzak duracağımızı; kimlere ve nelere yakın olacağımızı bilmektir. Bu itibarla Berat, ruhumuza ağır gelen her türlü keder ve sıkıntıdan, insanı inciten hata ve günahtan, insana yakışmayan söz, tutum ve davranıştan “berat etmek” için eşsiz bir fırsattır.
Berat, tövbe ve dua zamanıdır. Bunu fırsat bilerek, hata ve günahlarımızdan nasuh bir tövbe ile uzaklaşırsak Allah’ın mağfireti bizleri kuşatır. Kalbimizden kin, nefret, haset, öfke ve düşmanlık duygularını atıp af yolunu tutarsak Yüce Rabbimiz bizleri affına mazhar kılar. Kendimiz için istediğimiz güzellikleri başkaları için de isteyebilirsek Cenab-ı Hakk bizlere tüm güzellikleri ihsan eder. Mazlum ve mağdurların, zorda ve darda kalmışların imdadına yetişebilirsek Allah Teâla da bizlere yardım eder. Dua, niyaz ve yakarışlarımıza sadece nefsimizi değil, eşimiz, çocuklarımız, ailemiz, ana-babamız, geçmişlerimiz, akrabalarımız, komşularımız, bütün kardeşlerimiz ve tüm insanlığı katabilirsek, duamızda herkesin iyiliğini ve selametini talep edebilirsek, Yüce Rabbimiz niyazlarımızı karşılıksız bırakmaz ve bizlere gerçek özgürlük beratımızı verir. Yüce Yaratan “De ki: ‘Ey kendi aleyhlerine günahta haddi aşan kullarım! Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Şüphesiz Allah dilerse bütün günahları affeder. Çünkü O, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir” (Zümer, 39/53) müjdesinin farkına vararak, Sevgili Peygamberimiz (sav)’in; “Allah’ım! Azabından affına, gazabından rızana sığınıyorum...” şeklindeki yönelişi ile özüne dönmeli, ümitlerini canlandırmalı, bağışlama ve bağışlanma duygularını güçlendirmelidir.
Biz Edirne İl Müftülüğü olarak bu Berat Kandilinde kadınıyla erkeğiyle, yaşlısıyla genciyle ailelerimizi camilerimize davet ediyoruz. Hep birlikte Allah'ın evlerine misafir olalım ve topyekûn tövbeye durarak İslam ümmetinin beraatı için dua ve niyaz edelim. Ta ki sonsuz merhamet ve mağfiret sahibi olan Yüce Allah’ımız, el açıp yalvardığımız bu gecenin ardından, günah yüklerinden arınmış, suçlarından berat etmiş, hayra anahtar, şerre kilit olmaya azmetmiş, yüreğini imana, ömrünü salih amellere açmış kullar olarak Ramazana ulaşmamızı nasip etsin.
Bu duygu ve düşüncelerle aziz milletimizin, yurt dışındaki soydaşlarımızın, gönül coğrafyamızdaki kardeşlerimizin ve bütün İslam âleminin Berat Kandilini tebrik ediyorum. Ülkemizin, Alem-i İslam'ın ve tüm insanlığın beraata ermesini, son yıllarda bir türlü istikrara kavuşamayan İslam dünyasında, kardeşlik, dayanışma, barış, huzur ve güven ortamının yeniden tesis edilmesini, fitne ateşinden, kargaşa ve kaos ortamından teberra etmemize vesile olmasını, İslam ülkelerinin tekrar ilim ve medeniyet, barış ve esenlik coğrafyasına dönüşmesini Yüce Rabbimden niyaz ediyorum.”ifadelerine yer verdi.
Berat gecesi, af, arınma ve kurtuluş gecesidir diyen Müftü Üzüm, “Hiç şüphesiz ki Beratın en derin anlamı af ve bağışlanmadır. Sevgili Peygamberimiz (sav) bu gecede Allah’a çokça ibadet edilmesini, gündüzünde ise oruç tutulmasını tavsiye etmiş ve bu gece güneş batınca Allah Teâlâ’nın dünyaya rahmetiyle tecellî ederek fecre kadar: “Bağışlanmak dileyen yok mu, onu bağışlayayım! Rızık isteyen yok mu, ona rızık vereyim! Belâya dûçar olan yok mu, ona afiyet vereyim!..” buyurduğunu bizlere müjdelemiştir.
Kurtuluş, af ve arınma anlamlarına gelen Berat, Müslümanlara kulluk bilinci ve hesap verme şuuruyla; hata, suç ve yanlışlardan kaçınmayı, günahlardan arınmayı; affedilmenin yanında affedici olmayı da, bağışlanma isteğinin yanında bağışlayabilme şuurunu da kazandırır.
Beratın ilk şartı, kimlerden ve nelerden uzak duracağımızı; kimlere ve nelere yakın olacağımızı bilmektir. Bu itibarla Berat, ruhumuza ağır gelen her türlü keder ve sıkıntıdan, insanı inciten hata ve günahtan, insana yakışmayan söz, tutum ve davranıştan “berat etmek” için eşsiz bir fırsattır.
Berat, tövbe ve dua zamanıdır. Bunu fırsat bilerek, hata ve günahlarımızdan nasuh bir tövbe ile uzaklaşırsak Allah’ın mağfireti bizleri kuşatır. Kalbimizden kin, nefret, haset, öfke ve düşmanlık duygularını atıp af yolunu tutarsak Yüce Rabbimiz bizleri affına mazhar kılar. Kendimiz için istediğimiz güzellikleri başkaları için de isteyebilirsek Cenab-ı Hakk bizlere tüm güzellikleri ihsan eder. Mazlum ve mağdurların, zorda ve darda kalmışların imdadına yetişebilirsek Allah Teâla da bizlere yardım eder. Dua, niyaz ve yakarışlarımıza sadece nefsimizi değil, eşimiz, çocuklarımız, ailemiz, ana-babamız, geçmişlerimiz, akrabalarımız, komşularımız, bütün kardeşlerimiz ve tüm insanlığı katabilirsek, duamızda herkesin iyiliğini ve selametini talep edebilirsek, Yüce Rabbimiz niyazlarımızı karşılıksız bırakmaz ve bizlere gerçek özgürlük beratımızı verir. Yüce Yaratan “De ki: ‘Ey kendi aleyhlerine günahta haddi aşan kullarım! Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Şüphesiz Allah dilerse bütün günahları affeder. Çünkü O, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir” (Zümer, 39/53) müjdesinin farkına vararak, Sevgili Peygamberimiz (sav)’in; “Allah’ım! Azabından affına, gazabından rızana sığınıyorum...” şeklindeki yönelişi ile özüne dönmeli, ümitlerini canlandırmalı, bağışlama ve bağışlanma duygularını güçlendirmelidir.
Biz Edirne İl Müftülüğü olarak bu Berat Kandilinde kadınıyla erkeğiyle, yaşlısıyla genciyle ailelerimizi camilerimize davet ediyoruz. Hep birlikte Allah'ın evlerine misafir olalım ve topyekûn tövbeye durarak İslam ümmetinin beraatı için dua ve niyaz edelim. Ta ki sonsuz merhamet ve mağfiret sahibi olan Yüce Allah’ımız, el açıp yalvardığımız bu gecenin ardından, günah yüklerinden arınmış, suçlarından berat etmiş, hayra anahtar, şerre kilit olmaya azmetmiş, yüreğini imana, ömrünü salih amellere açmış kullar olarak Ramazana ulaşmamızı nasip etsin.
Bu duygu ve düşüncelerle aziz milletimizin, yurt dışındaki soydaşlarımızın, gönül coğrafyamızdaki kardeşlerimizin ve bütün İslam âleminin Berat Kandilini tebrik ediyorum. Ülkemizin, Alem-i İslam'ın ve tüm insanlığın beraata ermesini, son yıllarda bir türlü istikrara kavuşamayan İslam dünyasında, kardeşlik, dayanışma, barış, huzur ve güven ortamının yeniden tesis edilmesini, fitne ateşinden, kargaşa ve kaos ortamından teberra etmemize vesile olmasını, İslam ülkelerinin tekrar ilim ve medeniyet, barış ve esenlik coğrafyasına dönüşmesini Yüce Rabbimden niyaz ediyorum.”ifadelerine yer verdi.