Edirne Afet ve Acil Durum Müdürü (AFAD) Ali Altındal, Kuzey Anadolu fay hattının Edirne’ye 80 kilometre uzaklıkta olduğuna dikkat çekerek, “kimse Edirne’de deprem riski yok demesin.”açıklamasında bulundu.
İl Genel Meclisi Meclis Başkanı Mehmet Geçmiş başkanlığında dün toplandı. Kasım ayı bütçe görüşmeleri devam ederken meclise gelen kurum müdürleri yıl içinde yapmış oldukları faaliyetleri ve yapacakları projeleri meclis üyelerine sunmaya devam ediyor. Meclisin dünkü konuğu ise AFAD Müdürü Ali Altındal,meclis üyelerine sunum yaparak, Altını çizerek dikkat çekmek istiyorum;4’üncü derece deprem bölgesi diye burada deprem riski yok diye arkasına saklanıp yapılardaki bazı şeylerden kaçamayız diye ifade edere şehrimize yakın olan iki nükleer santrali de göz ardı etmeyelim dedi.
Meriç Nehrine yapılan baypas kanalı ile dere taşkınları hariç Edirne’de olası bir taşkın olması söz konu olmadığını açıklayan AFAD Müdürü Ali Altındal; Şehrimizin yaklaşık 230 kilometrelik bir su hattımız var. Bunun 168 kilometrelik kısmı Yunanistan sınırı,68 kilometrelik kısmı ise Bulgaristan sınırını oluşturuyor. Bu bizim için malum olan mülteci hareketliliğinden dolayı bu sındılarımızda mülteci hareketliliği çok yüksek. Burada da kurumumuza aktif rol düşüyor,su üstü arama kurtarma çalışmalarından dolayı. Ve su taşkınları gündemimizde en çok yer alan konumuz. 2015 yılında 2149 metreküple en yük seviyesine ulaşan Meriç nehrimizde DSİ tarafından yapılan baypas kanalı ile 773 metreküp suyun aktarılacağını düşünürsek eğer,su taşkını riskinin büyük orandan ilimiz için risk olmaktan çıktığını söyleyebiliriz. Karaağaca yapılan ulaşımı için Türkiye’ni en büyük ikinci viyadüğü olan Mehmet Müezzinoğlu köprüsü ile ulaşım riski de kalmayacak ortada. Bizim Meriç Nehrinde planlı taşkın riskimiz kalmıyor. Biz Meriç nehrine suyun yükseleceğini kurduğumuz sensörlerle 14-15 saat öncesinden haberini alıyoruz,ona göre de önlemimizi alabiliyoruz. Bizim için su taşkınında risk köylerde ki dereler. ani su baskınları. Bu açıdan su taşkını riskimiz var. Nehirlerden gelecek su taşkını riski ile karşılaşmayacağımızı umuyoruz yapılan baypas kanalından dolayı.
KUZEY ANADOLU FAY HATTI EDİRNE’YE 80 KM OLDUĞUNU UNUTMAYIN
Edirne’nin olası bir deprem konusunda uyarılarda bulunan Altındal; “Edirne’de ikinci riskimiz deprem. Edirne 4’üncü bölge deprem bölgesi eski tabirle böyle bir şeye alıştık. Yeni deprem haritasına göre Edirne Merkezi ve Gülçavuş’taki ivme değerlerini ölçtük. Göreceli olarak düşük ama kuş uçuşu bu alan 80 kilometre. Altını çizerek dikkat çekmek istiyorum;4’üncü derece deprem bölgesi diye burada deprem riski yok diye arkasına saklanıp yapılardaki bazı şeylerden kaçamayız. İzmir’de de gördük deprem öldürmüyor,bina öldürüyor. Binalarımızı Kuzey Anadolu Fay hattına 80 kilometre mesafede olduğumuzu göz önüne alarak binalarımızı depreme dayanıklı hale getirmek zorundayız. Bundan kaçamayız. Deprem çantasını,depremden sonra yapacak işlerden önce binaların sağlam olması. Binamız sağlamsa o zaman toplanma alanları,çanta ve barınma alanlarını konuşuruz. Edirne’de deprem riski yok deyemeyiz”dedi.
“RADYASYON RİSKİNİ UNUTMAYALIM”
Edirne’nin diğer bir riski ise radyasyon olduğuna da dikkat çeken Altındal; “Şehrimize kuş uçuşu 300 kilometre mesafede iki tane aktif nükleer santral var.Birisi Bulgaristan’da diğeri de Romanya’da. Bulgaristan’da ki santral orasının üçte bir elektrik ihtiyacını karşılıyor. Romanya’daki de beşte birini karşılıyor. Bunlar 1986’da Çernobil faciasını hatırlayalım bunlarda aynı yıllarda aynı teknoloji ile yapılmış nükleer santraller. İlimize yakın kuş uçuşu nükleer santralleri ölçtük. Daha önce nükleer santral patlamasının etkilerini ilimiz çok yaşadı”diye ifade etti.
İl Genel Meclisi Meclis Başkanı Mehmet Geçmiş başkanlığında dün toplandı. Kasım ayı bütçe görüşmeleri devam ederken meclise gelen kurum müdürleri yıl içinde yapmış oldukları faaliyetleri ve yapacakları projeleri meclis üyelerine sunmaya devam ediyor. Meclisin dünkü konuğu ise AFAD Müdürü Ali Altındal,meclis üyelerine sunum yaparak, Altını çizerek dikkat çekmek istiyorum;4’üncü derece deprem bölgesi diye burada deprem riski yok diye arkasına saklanıp yapılardaki bazı şeylerden kaçamayız diye ifade edere şehrimize yakın olan iki nükleer santrali de göz ardı etmeyelim dedi.
Meriç Nehrine yapılan baypas kanalı ile dere taşkınları hariç Edirne’de olası bir taşkın olması söz konu olmadığını açıklayan AFAD Müdürü Ali Altındal; Şehrimizin yaklaşık 230 kilometrelik bir su hattımız var. Bunun 168 kilometrelik kısmı Yunanistan sınırı,68 kilometrelik kısmı ise Bulgaristan sınırını oluşturuyor. Bu bizim için malum olan mülteci hareketliliğinden dolayı bu sındılarımızda mülteci hareketliliği çok yüksek. Burada da kurumumuza aktif rol düşüyor,su üstü arama kurtarma çalışmalarından dolayı. Ve su taşkınları gündemimizde en çok yer alan konumuz. 2015 yılında 2149 metreküple en yük seviyesine ulaşan Meriç nehrimizde DSİ tarafından yapılan baypas kanalı ile 773 metreküp suyun aktarılacağını düşünürsek eğer,su taşkını riskinin büyük orandan ilimiz için risk olmaktan çıktığını söyleyebiliriz. Karaağaca yapılan ulaşımı için Türkiye’ni en büyük ikinci viyadüğü olan Mehmet Müezzinoğlu köprüsü ile ulaşım riski de kalmayacak ortada. Bizim Meriç Nehrinde planlı taşkın riskimiz kalmıyor. Biz Meriç nehrine suyun yükseleceğini kurduğumuz sensörlerle 14-15 saat öncesinden haberini alıyoruz,ona göre de önlemimizi alabiliyoruz. Bizim için su taşkınında risk köylerde ki dereler. ani su baskınları. Bu açıdan su taşkını riskimiz var. Nehirlerden gelecek su taşkını riski ile karşılaşmayacağımızı umuyoruz yapılan baypas kanalından dolayı.
KUZEY ANADOLU FAY HATTI EDİRNE’YE 80 KM OLDUĞUNU UNUTMAYIN
Edirne’nin olası bir deprem konusunda uyarılarda bulunan Altındal; “Edirne’de ikinci riskimiz deprem. Edirne 4’üncü bölge deprem bölgesi eski tabirle böyle bir şeye alıştık. Yeni deprem haritasına göre Edirne Merkezi ve Gülçavuş’taki ivme değerlerini ölçtük. Göreceli olarak düşük ama kuş uçuşu bu alan 80 kilometre. Altını çizerek dikkat çekmek istiyorum;4’üncü derece deprem bölgesi diye burada deprem riski yok diye arkasına saklanıp yapılardaki bazı şeylerden kaçamayız. İzmir’de de gördük deprem öldürmüyor,bina öldürüyor. Binalarımızı Kuzey Anadolu Fay hattına 80 kilometre mesafede olduğumuzu göz önüne alarak binalarımızı depreme dayanıklı hale getirmek zorundayız. Bundan kaçamayız. Deprem çantasını,depremden sonra yapacak işlerden önce binaların sağlam olması. Binamız sağlamsa o zaman toplanma alanları,çanta ve barınma alanlarını konuşuruz. Edirne’de deprem riski yok deyemeyiz”dedi.
“RADYASYON RİSKİNİ UNUTMAYALIM”
Edirne’nin diğer bir riski ise radyasyon olduğuna da dikkat çeken Altındal; “Şehrimize kuş uçuşu 300 kilometre mesafede iki tane aktif nükleer santral var.Birisi Bulgaristan’da diğeri de Romanya’da. Bulgaristan’da ki santral orasının üçte bir elektrik ihtiyacını karşılıyor. Romanya’daki de beşte birini karşılıyor. Bunlar 1986’da Çernobil faciasını hatırlayalım bunlarda aynı yıllarda aynı teknoloji ile yapılmış nükleer santraller. İlimize yakın kuş uçuşu nükleer santralleri ölçtük. Daha önce nükleer santral patlamasının etkilerini ilimiz çok yaşadı”diye ifade etti.