Genelde pek fazla bir iş, icraat yapmayanlar/yapamayanlar topluma yabancı olan terimlerle insanları kandırmaya/oyalamaya çalışırlar. Bu onlar için bir ‘yöntem’ haline gelmiştir.
Çok kullanılan bu terimlerden biri de ‘vizyon’. Peki, vizyon nedir?
Bir vizyon söylemidir almış başını gidiyor. Hemen her şirkette, her liderde vizyondan, vizyoner olmasından, geniş vizyonundan bahsedilir. Önüne birçok sıfatlar koyarak ‘vizyon’ olumlu(!) anlamda sürekli kullanıyor.
Bunun özeti; Uzun bir gelecekte ulaşmak istenilen durum. Veya basitçe; gelecek resmi olarak tanımlanıyor. ‘Vizyon sahibi olmak’ ise gelecekle ilgili net bir resme sahip olma anlamında kullanıyor.
Konuya daha geniş baktığımızda; “Gelecek resmi dendiğinde beraberinde hayal kurma çağrışır. Ancak bir vizyon ile hayal arasındaki fark, vizyonun temel yeterliliklerden hareket ederek, değerler bütünü içinde gelecekte ulaşılmak istenen yer olması. Hayalin ise mevcut durumla bir bağlantısı olmadan gelecek için bir görüntü olmasıdır. Yani, ‘vizyon’ kendimizi gelecekte gördüğümüz yer, ‘hayal’ ise gelecekte kendimizi orada görmesek, orada olma olasılığımız olmasa da olmak istediğimiz yerdir” şeklinde tarif edildiğini görürüz.
Bu gün başta iktidar mensupları olmak üzere pek çok siyasiler bizim kültürümüze yabancı olan terimlerle milletimizi adeta oyalıyorlar. Bütün bunlar dilimizin yaklaşık bir asırdan beri kırpa kırpa kuşa çevrilmesinden kaynaklanmaktadır. Bugün bir Japon vatandaşı yüzyıllarca önce ecdadı tarafından yazılan kitapları okuyup anlayabiliyor, ama biz 50 yıl önce yazılan kitapları dahi anlamaktan aciziz. Hele yüz yıl öncekileri çoğumuz bırakın anlamayı okuyamaz bile.
Bizde CHP ekolü, tüm geçmişi reddi miras ederken demokrat, muhafazakâr geçinenlerde ki, buna AKP de dâhil ecdadın yaptıkları ile övünerek milleti oyalıyorlar. Bunlara peki, “siz ne yaptınız/yapıyorsunuz” diye sorsanız “vizyon” “mikro” “makro” gibi bize ait olmayan terimlerin etrafında dolaşıp bir sürü laf üretirler.
Arkadaşlar! Şu, hayalinizde bile olmayan şeyleri nasıl yapacağınızı milletin anlayacağı dilde somut bir şekilde ortaya koysanıza! 6 yıldır bir köprünün tamirini dahi bitiremediniz. Edirneli’yi “mikro proje” adı altında kökü dışarıda bir takım kuruluşlara muhtaç ettiniz! Bırakın şu yabancı terimleri taklit etmeyi de ‘dobra dobra’ Türkçe konuşun!
Dostça kalın… e-mail: [email protected]
Genel
27 Mayıs 2013 - 09:55
Dobra dobra olmak!
Genelde pek fazla bir iş, icraat yapmayanlar/yapamayanlar topluma yabancı olan terimlerle insanları kandırmaya/oyalamaya çalışırlar. Bu onlar için bir ‘yöntem’ haline gelmiştir. Çok kullanılan bu terimlerden ...
Genel
27 Mayıs 2013 - 09:55
İlginizi Çekebilir