İYİ Parti Edirne Milletvekili Orhan Çakırlar, gazetemiz Yazı İşleri Müdürü Şener Urfa’nın canlı yayın konuğu oldu. Çakırlar, “Toparlanma süreçlerine nezaret edecek Ekonomi Bilim Kurulu kurulması gerektiğini düşünüyoruz.”dedi.
İYİ Parti Edirne Milletvekili Orhan Çakırlar: Edirne’nin potansiyel olarak belli kriterleri ve belli gelirleri var. Bunlardan en önemlileri tarım ve turizm. Edirne hem üreten, hem de kültürü ile çevresine ve dünyaya örnek teşkil etmiş bir şehir. Edirne bu süreçte yaşadığı olumsuz şeyler var; turizm konusunda ve esnafımız konusunda sıkıntılar var bu sıkıntılar virüsten öncede vardı, denetimsiz göçmenlerin Edirne’ye yığılması esnafımızın ekonomisini etkilediği ciddi bir vaka. Bunun yanı sıra özellik vakıf dükkanları esnafın sıkıntıları büyüktü. Hükümettin aldığı karar doğrultusunda esnaftan üç ay kira almayalım sonra alalım dediler. Üç ay çalışmayan bir esnaf dördüncü ayda nereden bulacak bu parayı, belirli bir süre hiç almasalar ne olur ki, hiçbir sıkıntı olmazdı devlete. Virüsten önce Bulgaristan ve Yunanistan sınırı kapadı ve oradan günübirlik gelen kesildi bu da Edirne esnafının ekonomisine ciddi etkileri oldu. Bu iki kapının kapanması Edirne merkez ve Keşan esnafımız ciddi mağduriyet yaşadı, bu yetmiyormuş gibi virüs baş gösterdi ve bir çok alınan tedbir neticesinde esnaf dükkan kapattı. Kapatılan işyerlerinde çalışanlar bu süreçte ne oldu. Devletin verdiği destekten faydalanmak için de 400 yüz gün prim ödeme şartı isteniyordu peki adam 395 gün prim ödediyse o insan ne olacak bu da beraberinde ciddi ekonomik problemleri getirdi. Bundan sonra cüzdanlılarla vicdanlılar arasında sıkıntı doğmasın. Bir mahalli seçim olduğunda her partili her kapıya bir broşür bıraktı,bu süreçte her kapıya bir maske bırakmak,broşür bırakmaktan daha zor bir iş değildi. Verildi ama süre geçtikten sonra verildi. Ama bu organizasyon olamamaktan gecikti maskeler.
Edirne göçmenler hadisesinde kaybetti. Virüs başlangıcında Edirne kaybetti. Edirne’nin en çok turist alıp para kazanacağı bu dönemde de ramazanda bu yıl o da olamadı. Diğer ramazanlarda Edirne’ye çok turist gelirdi gezer alışveriş yapardı ve mutlaka esnaf bunları kaybetti. Bunları nasıl düzeltmek için de bir ekonomik kurul kurulmalı. Bu aşacak tedbirleri şimdiden ön göremezseniz zaten ekonomimiz kötü bir dönemine geldi virüs. Aklın yolu bir. Edirne’de 160 bin insana tek tek ulaşılıp mağduriyetin ne olduğu tespit edildi mi. Bu süreçte hükümet yerel yönetimlerle organizasyonunu iyi yapabilseydi,partili partisiz diye ayrım yapmadan belki yerelde daha da faydalı olabilirlerdi.
Tarım açısından baktığımızda, tarıma destek olmadığı için insanlar şehre akıyor çünkü şehrin bir cazibesi var. Ama üretim sahalarımız boşalıyor. Çiftçi daha 2019 desteklemelerini bile alamadı. Bu çiftçi nasıl ayakta dursun. Kişi başına 12 bin dolardan 8 bin 500 dolara düştük bunu devletin resmin rakamlarından açıklanıyor. 25 ili tohumdan muaf tutmaya çalıştılar ama bu çiftçinin girdi maliyeti sadece tohumu. Edirne bunun içinde yine yok. Baktığınızda Keşan’da ki faydalanamıyor, Gelibolu’daki çiftçi faydalanıyor bunun altından çıkanda yerel iktidar politikaları şehrine yeterince sahip çıkmamışlar. Edirne çiftçisi ile ilgili örnek verecek olursam,mazotu,elektriği,gübreyi desteklemiyor çiftçi nasıl dayansın orada. Maliyetler ortada. Hayvancılık dibe vurdu. Sen burada ki üreticine sahip çıkamazsan sen bu boşalan coğrafyaları bir sebep bulup yapamazsan hayvancılığı ve diğer ürünleri nasıl geliştireceksin, bunları yapabilmesi için çiftçinin ciddi oranda desteklenmesi lazım. Köylerden eskiden sağlık ocağı vardı, o sağlık ocakları bitti. Devlet köylere sağlık ocağı veteriner tahsis edebilir o kadar çok şey var ki yapılacak. Belki köylerde ziraat mühendisi ve veteriner olsa çiftçinin daha verimli üretim yapmasına faydası olacaktır. Köylerden kaçış sadece ekonomik şartlar değil sosyolojik sebepleri de var. Hem işsizlik var hem de köylerde gençlerde gençler hayvan bakıp çobanlıkta yapmak istemiyor. Bu gün işte çiftçi çok kötü durumda bazı köylerde insan kalmamış gezip gördüğümde. Edirne’nin çok ağır sanayisi de yok.
Edirne Gazetesi Yazı işleri Müdürü Şener Urfa: Açıklanan buğday arpa fiyatlarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
İYİ Parti Edirne Milletvekili Orhan Çakırlar: Bölge çiftçisi dolar sabit kalırsa bu fiyatlarla sabit kalacağını belirtebiliriz. Bugün dünya borsalarında 230 ile 250 dolar arasında fiyatı değişiyor. 7 ile çarptığımızla bir lira 70 kuruş verilmeli. Buğday biçilmeye başlandığında bu fiyatlar 2 lira üzerinde gibi değişmeli. Geçen yıla bakarsak iyi görünüyor ama girdi maliyetleri artışına göre fiyatlar yeterli değil. Geçen yılki desteklemeler bile alınmamışken bu fiyatların yeterli olmadığı kanaatindeyim. Bunlar abartı değil bunlar gerçek realiteye göre değerlendiriyoruz. Üretici bizim baş tacımız olmalı,en iyi desteği onlara vermemiz lazım. Bir ülkenin kalkınmasında üç faktör vardır;üreteceksin,ürettiğinden katma değer kazanacak ve ürettiğinden tasarruf edeceksin.
Edirne Gazetesi Yazı işleri Müdürü Şener Urfa: Bu süreçte açıklanan destek paketlerine nasıl bakıyorsunuz?
İYİ Parti Edirne Milletvekili Orhan Çakırlar: Bu desteklerden çok faydalanamayan çok kişi var. Ufak bir şeyden çizik yeşim vatandaşlar faydalanmıyor. Bu süreçte ciddi sıkıntılar. Küçük esnafa kredi değil de hibe verilmeli. Elektrik faturaları çok büyük sorun oldu bu süreçte, esnaf çok şikayetçi oluyor,dükkanını açmadığı halde faturalar geldi. Biz bunları söylediğimizde siz muhalefet yapıyorsunuz diyorlar biz muhalefet yapmıyoruz insanların sesi olmaya çalışıyoruz. Çünkü insanlar konuşmaya haklarını aramaya korkuyor.Bu süreçte günü birlik çalışanlar ne olacak. Devletin krediden ziyade belli bir gruplara hibe etmesi gerektiğini düşünüyorum.
Edirne Gazetesi Yazı işleri Müdürü Şener Urfa: Edirne Belediyesi tarafından İMECE projesi hayata geçti İYİ Parti başkanlığın da buna destek verdi. Sizler bu projeyi nasıl değerlendiriyorsunuz? Edirne Belediyesi bu pandemi sürecini nasıl yönetti?
İYİ Parti Edirne Milletvekili Orhan Çakırlar: Merkezi hükümetle belediyelerin uyuşmazlığı oldu ilk etapta, belediyeler kendi imkanları ile bulundukları yerlerde hizmet etmeye çalıştı. Edirne Belediyesi de kendi elinde ki imkanlar dahilinde çalıştı. İyi organize olunarak belediyenin ve merkezi hükümetle birlikte topladıklarını daha iyi olurdu. Ama hükümetin zoruna geldi herhalde. Merkezi hükümetin belediyeleri engellemelerini pek hafızam almıyor. Bir yardım yapmak istiyorsa bırakın yapsın. Belediyemizin yaptığı hizmetlere baktığımızda hepsine ilk belediye yaptı sonradan diğerleri geldi. Yapanların eline emeğine sağlık. Kim ne yapacaksa bırakın yapsın mağdur ihtiyacı olan insanımız kalmasın.Edirne Belediye başkanı bu süreçte ihtiyacı olana elinden geldiği gibi ulaştığını düşünüyorum. Edirne’nin kültür değerlerine gelecek olursak,Edirne kültür değerlerini çok iyi tanıttığını düşünmüyorum,bundan hepimizin vebali var. Edirne’de öyle değerler yetişmiş ki üniversitelerde onların adına anfi yok. Edirne’nin değerleri yeteri kadar araştırılmıyor, o kadar çok değerler var ki bunların ortaya çıkarılması lazım. Edirne sadece Selimiye cami ve ciğer değil tabi ki onlar da öne çıksın ama diğerleri ortaya çıkmalı. Edirne’mizin Kültür zenginliğini iyi anlatmalıyız.
İYİ Parti Edirne Milletvekili Orhan Çakırlar: Edirne’nin potansiyel olarak belli kriterleri ve belli gelirleri var. Bunlardan en önemlileri tarım ve turizm. Edirne hem üreten, hem de kültürü ile çevresine ve dünyaya örnek teşkil etmiş bir şehir. Edirne bu süreçte yaşadığı olumsuz şeyler var; turizm konusunda ve esnafımız konusunda sıkıntılar var bu sıkıntılar virüsten öncede vardı, denetimsiz göçmenlerin Edirne’ye yığılması esnafımızın ekonomisini etkilediği ciddi bir vaka. Bunun yanı sıra özellik vakıf dükkanları esnafın sıkıntıları büyüktü. Hükümettin aldığı karar doğrultusunda esnaftan üç ay kira almayalım sonra alalım dediler. Üç ay çalışmayan bir esnaf dördüncü ayda nereden bulacak bu parayı, belirli bir süre hiç almasalar ne olur ki, hiçbir sıkıntı olmazdı devlete. Virüsten önce Bulgaristan ve Yunanistan sınırı kapadı ve oradan günübirlik gelen kesildi bu da Edirne esnafının ekonomisine ciddi etkileri oldu. Bu iki kapının kapanması Edirne merkez ve Keşan esnafımız ciddi mağduriyet yaşadı, bu yetmiyormuş gibi virüs baş gösterdi ve bir çok alınan tedbir neticesinde esnaf dükkan kapattı. Kapatılan işyerlerinde çalışanlar bu süreçte ne oldu. Devletin verdiği destekten faydalanmak için de 400 yüz gün prim ödeme şartı isteniyordu peki adam 395 gün prim ödediyse o insan ne olacak bu da beraberinde ciddi ekonomik problemleri getirdi. Bundan sonra cüzdanlılarla vicdanlılar arasında sıkıntı doğmasın. Bir mahalli seçim olduğunda her partili her kapıya bir broşür bıraktı,bu süreçte her kapıya bir maske bırakmak,broşür bırakmaktan daha zor bir iş değildi. Verildi ama süre geçtikten sonra verildi. Ama bu organizasyon olamamaktan gecikti maskeler.
Edirne göçmenler hadisesinde kaybetti. Virüs başlangıcında Edirne kaybetti. Edirne’nin en çok turist alıp para kazanacağı bu dönemde de ramazanda bu yıl o da olamadı. Diğer ramazanlarda Edirne’ye çok turist gelirdi gezer alışveriş yapardı ve mutlaka esnaf bunları kaybetti. Bunları nasıl düzeltmek için de bir ekonomik kurul kurulmalı. Bu aşacak tedbirleri şimdiden ön göremezseniz zaten ekonomimiz kötü bir dönemine geldi virüs. Aklın yolu bir. Edirne’de 160 bin insana tek tek ulaşılıp mağduriyetin ne olduğu tespit edildi mi. Bu süreçte hükümet yerel yönetimlerle organizasyonunu iyi yapabilseydi,partili partisiz diye ayrım yapmadan belki yerelde daha da faydalı olabilirlerdi.
Tarım açısından baktığımızda, tarıma destek olmadığı için insanlar şehre akıyor çünkü şehrin bir cazibesi var. Ama üretim sahalarımız boşalıyor. Çiftçi daha 2019 desteklemelerini bile alamadı. Bu çiftçi nasıl ayakta dursun. Kişi başına 12 bin dolardan 8 bin 500 dolara düştük bunu devletin resmin rakamlarından açıklanıyor. 25 ili tohumdan muaf tutmaya çalıştılar ama bu çiftçinin girdi maliyeti sadece tohumu. Edirne bunun içinde yine yok. Baktığınızda Keşan’da ki faydalanamıyor, Gelibolu’daki çiftçi faydalanıyor bunun altından çıkanda yerel iktidar politikaları şehrine yeterince sahip çıkmamışlar. Edirne çiftçisi ile ilgili örnek verecek olursam,mazotu,elektriği,gübreyi desteklemiyor çiftçi nasıl dayansın orada. Maliyetler ortada. Hayvancılık dibe vurdu. Sen burada ki üreticine sahip çıkamazsan sen bu boşalan coğrafyaları bir sebep bulup yapamazsan hayvancılığı ve diğer ürünleri nasıl geliştireceksin, bunları yapabilmesi için çiftçinin ciddi oranda desteklenmesi lazım. Köylerden eskiden sağlık ocağı vardı, o sağlık ocakları bitti. Devlet köylere sağlık ocağı veteriner tahsis edebilir o kadar çok şey var ki yapılacak. Belki köylerde ziraat mühendisi ve veteriner olsa çiftçinin daha verimli üretim yapmasına faydası olacaktır. Köylerden kaçış sadece ekonomik şartlar değil sosyolojik sebepleri de var. Hem işsizlik var hem de köylerde gençlerde gençler hayvan bakıp çobanlıkta yapmak istemiyor. Bu gün işte çiftçi çok kötü durumda bazı köylerde insan kalmamış gezip gördüğümde. Edirne’nin çok ağır sanayisi de yok.
Edirne Gazetesi Yazı işleri Müdürü Şener Urfa: Açıklanan buğday arpa fiyatlarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
İYİ Parti Edirne Milletvekili Orhan Çakırlar: Bölge çiftçisi dolar sabit kalırsa bu fiyatlarla sabit kalacağını belirtebiliriz. Bugün dünya borsalarında 230 ile 250 dolar arasında fiyatı değişiyor. 7 ile çarptığımızla bir lira 70 kuruş verilmeli. Buğday biçilmeye başlandığında bu fiyatlar 2 lira üzerinde gibi değişmeli. Geçen yıla bakarsak iyi görünüyor ama girdi maliyetleri artışına göre fiyatlar yeterli değil. Geçen yılki desteklemeler bile alınmamışken bu fiyatların yeterli olmadığı kanaatindeyim. Bunlar abartı değil bunlar gerçek realiteye göre değerlendiriyoruz. Üretici bizim baş tacımız olmalı,en iyi desteği onlara vermemiz lazım. Bir ülkenin kalkınmasında üç faktör vardır;üreteceksin,ürettiğinden katma değer kazanacak ve ürettiğinden tasarruf edeceksin.
Edirne Gazetesi Yazı işleri Müdürü Şener Urfa: Bu süreçte açıklanan destek paketlerine nasıl bakıyorsunuz?
İYİ Parti Edirne Milletvekili Orhan Çakırlar: Bu desteklerden çok faydalanamayan çok kişi var. Ufak bir şeyden çizik yeşim vatandaşlar faydalanmıyor. Bu süreçte ciddi sıkıntılar. Küçük esnafa kredi değil de hibe verilmeli. Elektrik faturaları çok büyük sorun oldu bu süreçte, esnaf çok şikayetçi oluyor,dükkanını açmadığı halde faturalar geldi. Biz bunları söylediğimizde siz muhalefet yapıyorsunuz diyorlar biz muhalefet yapmıyoruz insanların sesi olmaya çalışıyoruz. Çünkü insanlar konuşmaya haklarını aramaya korkuyor.Bu süreçte günü birlik çalışanlar ne olacak. Devletin krediden ziyade belli bir gruplara hibe etmesi gerektiğini düşünüyorum.
Edirne Gazetesi Yazı işleri Müdürü Şener Urfa: Edirne Belediyesi tarafından İMECE projesi hayata geçti İYİ Parti başkanlığın da buna destek verdi. Sizler bu projeyi nasıl değerlendiriyorsunuz? Edirne Belediyesi bu pandemi sürecini nasıl yönetti?
İYİ Parti Edirne Milletvekili Orhan Çakırlar: Merkezi hükümetle belediyelerin uyuşmazlığı oldu ilk etapta, belediyeler kendi imkanları ile bulundukları yerlerde hizmet etmeye çalıştı. Edirne Belediyesi de kendi elinde ki imkanlar dahilinde çalıştı. İyi organize olunarak belediyenin ve merkezi hükümetle birlikte topladıklarını daha iyi olurdu. Ama hükümetin zoruna geldi herhalde. Merkezi hükümetin belediyeleri engellemelerini pek hafızam almıyor. Bir yardım yapmak istiyorsa bırakın yapsın. Belediyemizin yaptığı hizmetlere baktığımızda hepsine ilk belediye yaptı sonradan diğerleri geldi. Yapanların eline emeğine sağlık. Kim ne yapacaksa bırakın yapsın mağdur ihtiyacı olan insanımız kalmasın.Edirne Belediye başkanı bu süreçte ihtiyacı olana elinden geldiği gibi ulaştığını düşünüyorum. Edirne’nin kültür değerlerine gelecek olursak,Edirne kültür değerlerini çok iyi tanıttığını düşünmüyorum,bundan hepimizin vebali var. Edirne’de öyle değerler yetişmiş ki üniversitelerde onların adına anfi yok. Edirne’nin değerleri yeteri kadar araştırılmıyor, o kadar çok değerler var ki bunların ortaya çıkarılması lazım. Edirne sadece Selimiye cami ve ciğer değil tabi ki onlar da öne çıksın ama diğerleri ortaya çıkmalı. Edirne’mizin Kültür zenginliğini iyi anlatmalıyız.