Edirne Barosu Konferans Salonu’nda, stajyer avukatlara verilen eğitim programlarına katılan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Avukat Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, YSK’nın sürdürdüğü süreç ile ilgili net konuştu.
Edirne, Kırklareli, Tekirdağ, Çanakkale, Muğla, Amasya, Sakarya, Trabzon baro başkanlarının da katılımıyla Edirne Barosunda stajyer avukatlara verilen eğitim programlarına Türkiye Barolar Birliği Başkanı Avukat Prof. Dr. Metin Feyzioğlu’da katıldı.
Program öncesi basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Feyzioğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile ilgili YSK’nın sürdürdüğü süreç ve mazbata konusu ile ilgili net konuştu. "Süreç tamamlanacak" diyen Feyzioğlu, "Süreç tamamlanmadan, bakın mazbatayı biz barolar vermiyoruz. YSK’da kabul edilmiş olan itirazların gereği yapılmakta" dedi.
Türkiye şuan seçime kilitlenmiş durumda bir an önce artık bu sürecin sonuçlanması lazım diyen Feyzioğlu, “Seçim sürecinde hukuka göre belirli işlemlerin belli bir süre içerisinde yapılması gerek bunlardan biri seçmen listeleridir, seçmen listeleri askıya çıkar askıya çıktıktan sonra bir itiraz süresi vardır bu itiraz süresi sonunda kesinleşir. Bu kesinleşme olduktan sonra seçim bitmiş, oylar sayılmış, seçmen listelerinin seçimin sonucunu etkileyecek şekilde yeniden tartışma konusu yapılması mümkün değildir, hangi siyasi parti derse desin mümkün değildir. Bütün açıklamalarımız bizim siyasi partiler üstü, bizden o ya da bu siyasi parti lehine ya da aleyhine tek bir cümle duyamazsınız sadece hukuk duyarsınız. Hukukta burada diyor ki; Seçmen listelerini tekrar tartışma konusu yapamazsın, ikinci çok önemli olan konu ise sandık kurulu başkan ve üyelerinin tartışma konusu yapılmış olması. Seçimlerin temel hükümlerine ilişkin kanunda sandık kurulu üyelerinin bir şikayete tabii bir sürecinden söz ediliyor, sandık kurulu üyelerinin zaten siyasi partiler veriliyor sandık kurulu başkanı da malumunuz kamu görevlisi. Kamu görevlisi olduğuna göre devlet güvencesiyle oraya ismi verilen bir kişi bu öbürlerini de siyasi partiler veriyor. Sonraki süreç kanunda aynen şöyle; Bu isimlere karşı ilçeye ve ile itiraz edilebilir diyor bunun adı da şikayet diyor, o şikayet süresi de geçmiş bu ne demektir? O da kesinleşmiş. Bu iki husustan dolayı geriye dönüp bir seçim yenilenmesi, iptalinden söz edilirse kamuoyunda hem iç, hem dış kamuoyunda şu algı oluşur ‘Seçimin sonucu istendiği gibi çıkmadığı için mazeret üretiyorlar’ derler. Türkiye bundan sıkıntı çeker bunu hak etmez, hiç birimiz hak etmeyiz. Bütün partilerin üstünde bir cümle kuruyorum, siyasi particilik asla yapmıyorum. Biz bilgi, sağlam belge elimize geldiğinde söyleriz, şuan ki durum dediğim gibi seçmen listelerinin gerçek olup olmadığını, daha doğrusu seçmenlerin gerçek olup olmadığını, evlerin polisler tarafından ziyaret edilerek tespit edilmeye başlandığı bir duruma dönüşmüş gazetelerden, basından öğrendiğimiz bilgiye göre. Bu durum huzursuz eder insanları, herkesi huzursuz eder benim buradan YSK kararını beklemeyi bir kez daha hatırlatıyorum, tavsiye ediyorum. Bu süreç tamamlanacak ama süreç tamamlanırken sürecin kesinleşmiş parçalarını sürekli açalım denmemesi lazım. Mazbatayı biz barolar vermiyoruz, mazbatayı YSK itiraz süreci tamamlandıktan sonra veriliyor. Şuan kabul edilmiş olan itirazların gereği yapılmakta o itirazlar kabul edilseydi, edilmeseydi diyebilirsiniz o ayrı konu ama şuan bazı itirazlar kabul edilmiş, kabul edildiğine göre devamı geliyor bunun. Burada İstanbul’daki tüm seçimlerin yenilenmesi anlamında sandık kurullarının örgütlü bir faaliyet olduğu iddiasıyla, seçmen listelerinde büyük sahtecilik olduğu iddiası Türkiye’de sadece bu seçimi değil bundan önce kazanılmış ve kaybedilmiş siyasi partiler açısından tüm seçimleri hem Türkiye’de, hem dünyada sorgulatır. Bugün iddia olarak dile getirenler dün de diye başlayan cümleleri duyarlar ve dünyandan bize derler ki o zaman ‘Bir önceki seçimde ne oldu? Ondan önceki seçimde de ne oldu’ derler, tüm seçimler Türkiye’de tartışmaya açılır ve bundan sonra da Türkiye’de seçimin çivisi tutmaz. Sandıkta görev yapacak sandık kurulu başkanı ve üyesi bulamaz hale geliriz. İnsanlar evlerinde zile basılıp burada filanca oturuyor mu? Diye bir tahkikat altına alındıklarında verdikleri oydan dolayı acaba devlet kendilerini izliyor mu? Diye korkarlar, endişe ederler. Seçimler ülkeye bayram getirir, getirmelidir işte bu bayramı artık YSK bir an önce işini bitirsin hep birlikte yaşayalım. Türkiye artık her sorununu aşmak zorunda artık o ara dönem sorunlarını da huzur içerisinde aşmak zorunda.”
Edirne, Kırklareli, Tekirdağ, Çanakkale, Muğla, Amasya, Sakarya, Trabzon baro başkanlarının da katılımıyla Edirne Barosunda stajyer avukatlara verilen eğitim programlarına Türkiye Barolar Birliği Başkanı Avukat Prof. Dr. Metin Feyzioğlu’da katıldı.
Program öncesi basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Feyzioğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile ilgili YSK’nın sürdürdüğü süreç ve mazbata konusu ile ilgili net konuştu. "Süreç tamamlanacak" diyen Feyzioğlu, "Süreç tamamlanmadan, bakın mazbatayı biz barolar vermiyoruz. YSK’da kabul edilmiş olan itirazların gereği yapılmakta" dedi.
Türkiye şuan seçime kilitlenmiş durumda bir an önce artık bu sürecin sonuçlanması lazım diyen Feyzioğlu, “Seçim sürecinde hukuka göre belirli işlemlerin belli bir süre içerisinde yapılması gerek bunlardan biri seçmen listeleridir, seçmen listeleri askıya çıkar askıya çıktıktan sonra bir itiraz süresi vardır bu itiraz süresi sonunda kesinleşir. Bu kesinleşme olduktan sonra seçim bitmiş, oylar sayılmış, seçmen listelerinin seçimin sonucunu etkileyecek şekilde yeniden tartışma konusu yapılması mümkün değildir, hangi siyasi parti derse desin mümkün değildir. Bütün açıklamalarımız bizim siyasi partiler üstü, bizden o ya da bu siyasi parti lehine ya da aleyhine tek bir cümle duyamazsınız sadece hukuk duyarsınız. Hukukta burada diyor ki; Seçmen listelerini tekrar tartışma konusu yapamazsın, ikinci çok önemli olan konu ise sandık kurulu başkan ve üyelerinin tartışma konusu yapılmış olması. Seçimlerin temel hükümlerine ilişkin kanunda sandık kurulu üyelerinin bir şikayete tabii bir sürecinden söz ediliyor, sandık kurulu üyelerinin zaten siyasi partiler veriliyor sandık kurulu başkanı da malumunuz kamu görevlisi. Kamu görevlisi olduğuna göre devlet güvencesiyle oraya ismi verilen bir kişi bu öbürlerini de siyasi partiler veriyor. Sonraki süreç kanunda aynen şöyle; Bu isimlere karşı ilçeye ve ile itiraz edilebilir diyor bunun adı da şikayet diyor, o şikayet süresi de geçmiş bu ne demektir? O da kesinleşmiş. Bu iki husustan dolayı geriye dönüp bir seçim yenilenmesi, iptalinden söz edilirse kamuoyunda hem iç, hem dış kamuoyunda şu algı oluşur ‘Seçimin sonucu istendiği gibi çıkmadığı için mazeret üretiyorlar’ derler. Türkiye bundan sıkıntı çeker bunu hak etmez, hiç birimiz hak etmeyiz. Bütün partilerin üstünde bir cümle kuruyorum, siyasi particilik asla yapmıyorum. Biz bilgi, sağlam belge elimize geldiğinde söyleriz, şuan ki durum dediğim gibi seçmen listelerinin gerçek olup olmadığını, daha doğrusu seçmenlerin gerçek olup olmadığını, evlerin polisler tarafından ziyaret edilerek tespit edilmeye başlandığı bir duruma dönüşmüş gazetelerden, basından öğrendiğimiz bilgiye göre. Bu durum huzursuz eder insanları, herkesi huzursuz eder benim buradan YSK kararını beklemeyi bir kez daha hatırlatıyorum, tavsiye ediyorum. Bu süreç tamamlanacak ama süreç tamamlanırken sürecin kesinleşmiş parçalarını sürekli açalım denmemesi lazım. Mazbatayı biz barolar vermiyoruz, mazbatayı YSK itiraz süreci tamamlandıktan sonra veriliyor. Şuan kabul edilmiş olan itirazların gereği yapılmakta o itirazlar kabul edilseydi, edilmeseydi diyebilirsiniz o ayrı konu ama şuan bazı itirazlar kabul edilmiş, kabul edildiğine göre devamı geliyor bunun. Burada İstanbul’daki tüm seçimlerin yenilenmesi anlamında sandık kurullarının örgütlü bir faaliyet olduğu iddiasıyla, seçmen listelerinde büyük sahtecilik olduğu iddiası Türkiye’de sadece bu seçimi değil bundan önce kazanılmış ve kaybedilmiş siyasi partiler açısından tüm seçimleri hem Türkiye’de, hem dünyada sorgulatır. Bugün iddia olarak dile getirenler dün de diye başlayan cümleleri duyarlar ve dünyandan bize derler ki o zaman ‘Bir önceki seçimde ne oldu? Ondan önceki seçimde de ne oldu’ derler, tüm seçimler Türkiye’de tartışmaya açılır ve bundan sonra da Türkiye’de seçimin çivisi tutmaz. Sandıkta görev yapacak sandık kurulu başkanı ve üyesi bulamaz hale geliriz. İnsanlar evlerinde zile basılıp burada filanca oturuyor mu? Diye bir tahkikat altına alındıklarında verdikleri oydan dolayı acaba devlet kendilerini izliyor mu? Diye korkarlar, endişe ederler. Seçimler ülkeye bayram getirir, getirmelidir işte bu bayramı artık YSK bir an önce işini bitirsin hep birlikte yaşayalım. Türkiye artık her sorununu aşmak zorunda artık o ara dönem sorunlarını da huzur içerisinde aşmak zorunda.”