Milliyetçi Hareket Partisi Uzunköprü İlçe Teşkilatının yapılan kongresinde son kez konuşma yapmasına izin verilmeyen mevcut İlçe Başkanı Bircan Tunalı; “Uzunköprü ilçe teşkilatı, partimize, davamıza hizmet etmekten erinip, kapı arkalarında gizlenmeyi tercih eden kişilere ne yazık ki zorla teslim edilmiştir. İlçe kongresinden öte bir kaç kişi tarafından yazılıp oynanan bir tiyatroyu izlemek zorunda bırakıldık. Bu vebali taşıyacak olanlar kişisel beklenti ve siyasi hedefleri uğruna yaşananları anlamakta ısrar edenlerdi. Söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil.”dedi.
MHP’de ilçe başkanlığı görevini gururla yürüttüğünü belirten ve yapacağı konuşmanın Divan Heyeti tarafından dilek ve temenniler kısmında yapılmasının istendiğini ama bu duruma rağmen yangından mal kaçırılırcasına konuşma hakkı verilmeden seçime geçildiğini belirten Başkan Tunalı; “Ne yazık ki ilçe kongresinden öte bir kaç kişi tarafından yazılıp oynanan bir tiyatroyu izlemek zorunda bırakıldık. Mevcut ilçe başkanı sıfatıyla yapmak istediğim konuşmaya dahi çeşitli bahaneler üretilerek izin verilmedi. Bende bu lüzum üzerine kongrede yapmak istediğim konuşmayı basın mensupları ile paylaşıyorum. Takdir MHP’ye gönül verenlerindir.” dedi.
“MHP İLÇE BAŞKANLIĞI GÖREVİNİ ŞEREFLE, DAVAMIZA HALEL GETİRMEDEN TAŞIDIM”
Tunalı’nın kongrede yapmak istediği konuşma metni şu şekilde; Yaşadıklarımız ve bizlere yaşatılanların ardından dilimiz söylemeye kalksa da gönlümüz razı gelmemektedir.
31 Mart Mahalli idareler seçimlerinde, tüm zorluklara rağmen Edirne genelinde ayakta kalmayı başaran, oyunu arttıran ve o gün başardıkları nedeniyle bu gün cezalandırılmak istenen Uzunköprü ilçe Teşkilatı, aktif olarak ilçe yönetiminde görev almasına rağmen, 24 Haziran ve 31 Mart seçimlerinde partimize, davamıza hizmet etmekten erinip, kapı arkalarında gizlenmeyi tercih eden kişilere ne yazık ki zorla teslim edilmek istenmektedir.
Evet, pandemi dolasıyla genel merkezimiz tarafından alınmış “tek liste” kararı hepimizin malumudur ve oğlun babadan, annenin çocuğundan uzak durmak zorunda kaldığı bu salgın döneminde ülküdaşlarımızın sağlığını korumak adına alınan bu karar bizi ziyadesiyle memnun etmiştir. Fakaaaat, gözden kaçırılmaması gereken bir husus vardır ki; o da hassasiyetle hareket eden genel merkezimizin almış olduğu kararda il başkanlarımıza “gelen müracaatları almayın, kafanıza göre aday belirleyip bize gönderin” demediğidir.
Hal böyle iken genel merkezimizin yaptığı çağrıları, yine genel merkezimiz tarafından il başkanlığı görevi tevdi edilenlerin, kişisel beklenti ve siyasi hedefleri uğruna anlayamamaları Hatta anlamamakta ısrar edip yeni yeni küskünlükler oluşturma ihtimalini bilmelerine rağmen, kendisi gibi genel merkez tarafından görevlendirilme onuruna sahip olan benim listeme karşı bile direnç koymaları akıl ve mantık çerçevesinde izahatı mümkün olmayan bir vebaldir. Ve bu vebali taşıyacak olanda bellidir.
“TEŞKİLATIMIZIN HEYECANINA VURULAN PRANGANIN KARŞILIĞI, BOŞ KONGRE SALONUDUR”
Birazdan dayatma ile önümüze konan liste karşılığında, ısrarla teşkilat içerisinde kabul göremeyecek bir aday zorlaması karşılığında, teşkilatımızın heyecanına vurulan pranganın karşılığında; Seçime olan ilginin, kongre salonuna yansıttığı bu görüntünün sorumluları da bellidir.
Sözlerime son noktayı koymadan önce, Şeref ve gururla sürdürdüğüm davamın, son nefesine kadar neferi kalacak bir dava arkadaşınız olarak, bu gün ve bundan sonra ki her gün, dahili ve harici kişiler tarafından oluşturulan tüm zorlu şartlar ve zorlamalara rağmen, Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Başbuğumuz Alpaslan Türkeş ve genel başkanımız Dr. Devlet Bahçeli’nin yürüdüğü bu kutlu yolda, ülküdaşlarımla birlikte yorulmadan yürümeye devam edeceğimi bildirmek isterim. Yapmış olduğum konuşmanın bir isyan, bir başkaldırı olarak algılanmaması gerektiğinin altını çizer, kurulacak daha birçok cümlem olmasına rağmen…
“Söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil.” diyerek konuşmama son verir, hepinize teşekkür ederim.”
MHP’de ilçe başkanlığı görevini gururla yürüttüğünü belirten ve yapacağı konuşmanın Divan Heyeti tarafından dilek ve temenniler kısmında yapılmasının istendiğini ama bu duruma rağmen yangından mal kaçırılırcasına konuşma hakkı verilmeden seçime geçildiğini belirten Başkan Tunalı; “Ne yazık ki ilçe kongresinden öte bir kaç kişi tarafından yazılıp oynanan bir tiyatroyu izlemek zorunda bırakıldık. Mevcut ilçe başkanı sıfatıyla yapmak istediğim konuşmaya dahi çeşitli bahaneler üretilerek izin verilmedi. Bende bu lüzum üzerine kongrede yapmak istediğim konuşmayı basın mensupları ile paylaşıyorum. Takdir MHP’ye gönül verenlerindir.” dedi.
“MHP İLÇE BAŞKANLIĞI GÖREVİNİ ŞEREFLE, DAVAMIZA HALEL GETİRMEDEN TAŞIDIM”
Tunalı’nın kongrede yapmak istediği konuşma metni şu şekilde; Yaşadıklarımız ve bizlere yaşatılanların ardından dilimiz söylemeye kalksa da gönlümüz razı gelmemektedir.
31 Mart Mahalli idareler seçimlerinde, tüm zorluklara rağmen Edirne genelinde ayakta kalmayı başaran, oyunu arttıran ve o gün başardıkları nedeniyle bu gün cezalandırılmak istenen Uzunköprü ilçe Teşkilatı, aktif olarak ilçe yönetiminde görev almasına rağmen, 24 Haziran ve 31 Mart seçimlerinde partimize, davamıza hizmet etmekten erinip, kapı arkalarında gizlenmeyi tercih eden kişilere ne yazık ki zorla teslim edilmek istenmektedir.
Evet, pandemi dolasıyla genel merkezimiz tarafından alınmış “tek liste” kararı hepimizin malumudur ve oğlun babadan, annenin çocuğundan uzak durmak zorunda kaldığı bu salgın döneminde ülküdaşlarımızın sağlığını korumak adına alınan bu karar bizi ziyadesiyle memnun etmiştir. Fakaaaat, gözden kaçırılmaması gereken bir husus vardır ki; o da hassasiyetle hareket eden genel merkezimizin almış olduğu kararda il başkanlarımıza “gelen müracaatları almayın, kafanıza göre aday belirleyip bize gönderin” demediğidir.
Hal böyle iken genel merkezimizin yaptığı çağrıları, yine genel merkezimiz tarafından il başkanlığı görevi tevdi edilenlerin, kişisel beklenti ve siyasi hedefleri uğruna anlayamamaları Hatta anlamamakta ısrar edip yeni yeni küskünlükler oluşturma ihtimalini bilmelerine rağmen, kendisi gibi genel merkez tarafından görevlendirilme onuruna sahip olan benim listeme karşı bile direnç koymaları akıl ve mantık çerçevesinde izahatı mümkün olmayan bir vebaldir. Ve bu vebali taşıyacak olanda bellidir.
“TEŞKİLATIMIZIN HEYECANINA VURULAN PRANGANIN KARŞILIĞI, BOŞ KONGRE SALONUDUR”
Birazdan dayatma ile önümüze konan liste karşılığında, ısrarla teşkilat içerisinde kabul göremeyecek bir aday zorlaması karşılığında, teşkilatımızın heyecanına vurulan pranganın karşılığında; Seçime olan ilginin, kongre salonuna yansıttığı bu görüntünün sorumluları da bellidir.
Sözlerime son noktayı koymadan önce, Şeref ve gururla sürdürdüğüm davamın, son nefesine kadar neferi kalacak bir dava arkadaşınız olarak, bu gün ve bundan sonra ki her gün, dahili ve harici kişiler tarafından oluşturulan tüm zorlu şartlar ve zorlamalara rağmen, Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Başbuğumuz Alpaslan Türkeş ve genel başkanımız Dr. Devlet Bahçeli’nin yürüdüğü bu kutlu yolda, ülküdaşlarımla birlikte yorulmadan yürümeye devam edeceğimi bildirmek isterim. Yapmış olduğum konuşmanın bir isyan, bir başkaldırı olarak algılanmaması gerektiğinin altını çizer, kurulacak daha birçok cümlem olmasına rağmen…
“Söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil.” diyerek konuşmama son verir, hepinize teşekkür ederim.”