CHP Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu ve CHP Edirne İl Başkanı Fevzi Pekcanlı, artan zamları eleştirdi. Zamların vatandaşın belini büktüğünü belirten Gaytancıoğlu ve Pekcanlı, iktidarı halkından ve üreticiden kopmakla suçladı.
Türk çiftçisinin belini büken girdi maliyetlerinde ki artışı değerlendirerek, AK Parti hükümetinin eleştiren CHP Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu;“ TBMM açıldı. Geçen hafta vergi usulü kanunu çıkartıldı. Bir takım değişiklikler yapıldı. İktidar sanki bir reform yapıyormuş gibi esnafların vergi hükümlülüklerini azalttık şeklinde söyledi ama bu götür usuldeki çalışan esnaflarımızın sadece gelir vergisindeki ödemek durumundaki matrahları yükseltildi. Çok fazla bir gelir artışı değil. Tarımsal desteklemelerden kesinti yapılmayacak, yüzde. Kesinti yapılıyordu. Buda iktidarın bilerek getirdiği bir şey değil. Urfa’da bir çiftçinin müracaat ederek kesinti yapamazsınız diyerek mahkemeye başvurması sonucu davayı kazanması, Danıştay’ın da bunun uygulanması gerek diyerek bu uygulamayı kanun içerisine soktular. Dolayısıyla reform gelmedi. Bu haftada kooperatifçilik yasası gelecek meclise. Neden kooperatifçilik yasası? Ülkemizde sulama, süt, tarım kredi, yağlı tohumlar kooperatifleri var. Ama bunları ilgilendiren hiç madde yok. Artık iktidarın Türkiye’nin gerçeklerinden koptuğunun tamamen meclis versiyonunu görüyoruz. Günlük hayatımızı da insanlar görüyor. Akaryakıta zam yapıldı. Akaryakıta zam geldiğinde her şeye zam gelir. Bir çok ürün petrol ve petrol ürünlerine ile gıda ona bağlıdır. Kış gerçekten çok zor geçecek. İktidar gitmediği için güneşi görmek kolay olmayacak. İktidar artık ülkeyi yönetmediğini görmezden geliyor. Ülkenin gerçeklerinden kopup bir iktidar var. 2022 bütçesi meclis gündemine gelecek. Ve didik didik edeceğiz.
İKTİDAR HALKTAN KOPTU
İktidar halkın çıkarlarını hiç görmemektedir. Uzun zamandır söylüyoruz iktidar halktan koptu. Sarayda yaşayanlar halkın gerçek sıkıntılarını inanın bilmiyorlar. Peynir, domates, ekmeğin kaç para olduğunu bilmezler. Halkın içerisine giremiyorlar. Halkın içine girseler sadece üretenlerin, esnafın ne kadar zorlandığını görüp bütçeleri buna göre yaparlar.
TÜRKİYE’DE TARIM ÇÖKÜŞ İÇİNDE
Türkiye’de tarım maalesef çöküş içinde. Üreticilerimiz her şeye rağmen üretmeye çalışıyor. Bir tane gübre fabrikası bırakmadılar. Bir tane var ismi de Gübretaş. Hisselerinin önemli kısmı tarım kredi kooperatiflerinde. Devlete at tarım bakanlığına bağlı tarım kredi kooperatiflerinin iştirakinin gübre piyasasında hiç etkin olmadığını görüyoruz. Göstermelik bir gübre desteği. Geçen sene bin 800 lira olan üre gübre, şu anda 8 bin lira ve ürün yok. Fiyat askıda var 4 kata yakın artış var. Bu taban gübre dediğimiz 3.15, 20.20 bulamadık, insanlarda artık gübre yok. Eskiden depolarda gübre vardı. Şimdi yok. Ciddi anlamda para çünkü. Bugünlerde tarla temizlenecek, hazırlanacak, tohumla birlikte gübre kullanılacak. Gübrelerin tamamı ziraat odaları birliğinin verileri. Türkiye’ye ortalama 70 kilo gübre kullanılıyor”dedi.
HALKINDAN VE ÜRETİCİSİNDEN KOPMUŞ BİR İKTİDAR VAR
Üreticinin maliyetlerini anlatan Gaytancıoğlu;“ çiftçinin tamamen kazanması için tarım desteklenmeli. Kalkınmanın temelinde tarım sektörü vardır. İktidar şaftı kopmuş araba gibi gidiyor. Nereye gidiyoruz hiç belli değil . Her şeyi ithalatla çözmek isteyen bir iktidar söz konusu. Halkında, üreticisinden kopmuş bir iktidar var. Türkiye’deki tarım bakanlığı tarımsal bütçeyi bir kuruş arttırmadı. Çiftçilere çağrımdır 2007 yılından beri bize verilmeyen 211 milyar liralık desteği istiyoruz. Yasa çok açık. Çiftçiye verilecek destek yüzde 1 den az olamaz diyor. Gayri safi milli hasıladan az olamaz diyor. İktidar yıllardır bu destekleri vermedi. Vermeyince çiftçi hep borçlandı. Şu anda 200 milyar lira üzerinde çiftçinin borcu var. Çiftçinin her şeyi ipotekli ve çiftçi kartlarla tanıştı. Sonuç iyi günler beklemiyor.
İKTİDAR SİGORTA İŞİNDE DE SINIFTA KALDI
Çiftçi sigorta yaptıramıyor, girdiler yüksek cebinde para yok. Üreticilerimizin cebine para konmalı, borçların ertelenmesi ile de olmuyor. İktidar sigorta işinde de sınıfta kaldı. TARSİM’e güven yoktur. Biz iktidarımızda tüm tarımsal arazilerimizi sigortalayacağız.
TARIM KREDİ KOOPERATİFLERİ MODERN TEFECİ
Kooperatiflerde ilaç, gübre tohum gibi girdiler kooperatiflerde neden piyasa şartlarından daha yüksek fiyata satılıyor sorusuna “ demek ki üretici kuruluşlara artık, üretici kuruluşluğunun dışında başka işlerle uğraşıyorlar. Piyasadaki avantajları yok. Ben tarım kredi kooperatifine sürekli modern tefeci diyorum. Ama yarın biz iktidar olduğumuzda o kuruluşlarla yan yana olacağız. Biz yöneteceğiz onları. Çünkü o kuruluşlar çok önemli. Devletin destek vermesi gereken kuruluşlardır. Hiçbir ayrıcalıkları yok. Fiyatları belirleme güçleri de yok.
TRAKYA BİRLİK NİYE GÜBRE PİYASASINDA ETKİN DEĞİL NİYE BİR FABRİKASI YOK
Trakya Birlik niye gübre piyasasında etkin değil niye bir fabrikası yok. İnşallah olur. Bu kurumları özel sektörlerle yarıştırmalı. Kooperatiflerin amacı kar değil. Üreticilere hizmettir. Ortaklarının çıkarlarını korumaktır. Tarım satış kooperatiflerini bitirmek üzere görev yapan bir iktidar var. Devlet kooperatiflere ayrıcalık tanımalı.
GÖKÇETEPE VE DANİŞMENT TABİAT KAMPINI, TÜGVA KENDİSİ KİRALAMIYOR ASLINDA İŞLETİCİSİ
Bize göre sahiller halkındır, kiralanamaz. Gökçetepe ve danişment tabiat kampı ile ilgili kamp yerlerinden herkes yararlanamıyor listeler belli. TÜGVA kendisi kiralamıyor aslında işleticisi. TÜGVA değil belediyeler kiralıyor. Son dönemde kim milyoner olmak ister yarışmasını bile parsellediğini çeşitli kamu kuruluşlarına personel gönderdiğini biliyoruz. Genel Başkanımız sürekli liyakat liyakat diyor. Kim işe girmeli kim sınavları kazanırsa biz anladık ki sınavları kazanmak çok zor. Sınavları ancak TÜGVA’nın listesinden olursan ancak kazanabilirsin. Bilgiler geldikçe açıklayacağız.Bölgemizde bu tip yapılanmalar var. Bunlar son derece yanlış. Oraya girişler kolay değil. Bakan geldiğinde olağanüstü önlem alınıyor. Halkı da bazı konuşmalar eylemler söylemler rahatsız ediyor hatta zikirler olduğu söyleniyor. Bunlardan son derece rahatsızız.
HER FIRSATTA ÜRETEMEYEN BİR İKTİDAR VAR
Halkımızın gündeminde geçim var. Halk kredi kartı tüketici kredisi borcunu ödeyemiyor. Çeki senedini ödeyemeyen esnafımız borcunu ödeyemiyor. Birazcık parası olan çiftçi mazot mu gübre mi tohum mu alsam yoksa almasam mı acaba diye düşünüyor. Buğday ekilişleri azaldı. Önümüzdeki yıl buğday üretiminin düştüğünü göreceksiniz. Buğdayda alternatif düşünüyor daha az gübre ilaç kullanma mantığı ile. Bölgemizde ayçiçeği ve buğday üretimi önemlidir. Hayvancılıkta kötü durumda 1 milyon süt ineği kesildi. Erkek hayvan besleyen çok az sayıda üretici var. Dişi hayvanlarıda bir süre bakıp ya kesiyor ya satıyor çünkü yem çok pahalı. Her fırsatta üretemeyen bir iktidar var. Tarım yapan insanımız tarlaya gitmek, traktöre binmek, ahıra girmek istemiyorlar. Esnaflarımız çok zor durumda. Tüm esnafımız zor durumda, borçlarına takla attırarak ödemeye çalışıyor. İnsanların gıda alış verişleri dahi azaldı. Bunları görmek istemeyen bir iktidar var. Bazı kahvehaneler emekliler olmasa çalışamaz. Birbirine çay ısmarlayan kalmadı. Emekliler de açlık sınırının altında. Asgari ücretin altında gelire sahipler. İktidar gidici, giderken de biraz daha halkın çıkarına çalışmış olsa en azından çok iyi olur ama maalesef bunu yapmıyor” şeklinde ifade eder.
Türk çiftçisinin belini büken girdi maliyetlerinde ki artışı değerlendirerek, AK Parti hükümetinin eleştiren CHP Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu;“ TBMM açıldı. Geçen hafta vergi usulü kanunu çıkartıldı. Bir takım değişiklikler yapıldı. İktidar sanki bir reform yapıyormuş gibi esnafların vergi hükümlülüklerini azalttık şeklinde söyledi ama bu götür usuldeki çalışan esnaflarımızın sadece gelir vergisindeki ödemek durumundaki matrahları yükseltildi. Çok fazla bir gelir artışı değil. Tarımsal desteklemelerden kesinti yapılmayacak, yüzde. Kesinti yapılıyordu. Buda iktidarın bilerek getirdiği bir şey değil. Urfa’da bir çiftçinin müracaat ederek kesinti yapamazsınız diyerek mahkemeye başvurması sonucu davayı kazanması, Danıştay’ın da bunun uygulanması gerek diyerek bu uygulamayı kanun içerisine soktular. Dolayısıyla reform gelmedi. Bu haftada kooperatifçilik yasası gelecek meclise. Neden kooperatifçilik yasası? Ülkemizde sulama, süt, tarım kredi, yağlı tohumlar kooperatifleri var. Ama bunları ilgilendiren hiç madde yok. Artık iktidarın Türkiye’nin gerçeklerinden koptuğunun tamamen meclis versiyonunu görüyoruz. Günlük hayatımızı da insanlar görüyor. Akaryakıta zam yapıldı. Akaryakıta zam geldiğinde her şeye zam gelir. Bir çok ürün petrol ve petrol ürünlerine ile gıda ona bağlıdır. Kış gerçekten çok zor geçecek. İktidar gitmediği için güneşi görmek kolay olmayacak. İktidar artık ülkeyi yönetmediğini görmezden geliyor. Ülkenin gerçeklerinden kopup bir iktidar var. 2022 bütçesi meclis gündemine gelecek. Ve didik didik edeceğiz.
İKTİDAR HALKTAN KOPTU
İktidar halkın çıkarlarını hiç görmemektedir. Uzun zamandır söylüyoruz iktidar halktan koptu. Sarayda yaşayanlar halkın gerçek sıkıntılarını inanın bilmiyorlar. Peynir, domates, ekmeğin kaç para olduğunu bilmezler. Halkın içerisine giremiyorlar. Halkın içine girseler sadece üretenlerin, esnafın ne kadar zorlandığını görüp bütçeleri buna göre yaparlar.
TÜRKİYE’DE TARIM ÇÖKÜŞ İÇİNDE
Türkiye’de tarım maalesef çöküş içinde. Üreticilerimiz her şeye rağmen üretmeye çalışıyor. Bir tane gübre fabrikası bırakmadılar. Bir tane var ismi de Gübretaş. Hisselerinin önemli kısmı tarım kredi kooperatiflerinde. Devlete at tarım bakanlığına bağlı tarım kredi kooperatiflerinin iştirakinin gübre piyasasında hiç etkin olmadığını görüyoruz. Göstermelik bir gübre desteği. Geçen sene bin 800 lira olan üre gübre, şu anda 8 bin lira ve ürün yok. Fiyat askıda var 4 kata yakın artış var. Bu taban gübre dediğimiz 3.15, 20.20 bulamadık, insanlarda artık gübre yok. Eskiden depolarda gübre vardı. Şimdi yok. Ciddi anlamda para çünkü. Bugünlerde tarla temizlenecek, hazırlanacak, tohumla birlikte gübre kullanılacak. Gübrelerin tamamı ziraat odaları birliğinin verileri. Türkiye’ye ortalama 70 kilo gübre kullanılıyor”dedi.
HALKINDAN VE ÜRETİCİSİNDEN KOPMUŞ BİR İKTİDAR VAR
Üreticinin maliyetlerini anlatan Gaytancıoğlu;“ çiftçinin tamamen kazanması için tarım desteklenmeli. Kalkınmanın temelinde tarım sektörü vardır. İktidar şaftı kopmuş araba gibi gidiyor. Nereye gidiyoruz hiç belli değil . Her şeyi ithalatla çözmek isteyen bir iktidar söz konusu. Halkında, üreticisinden kopmuş bir iktidar var. Türkiye’deki tarım bakanlığı tarımsal bütçeyi bir kuruş arttırmadı. Çiftçilere çağrımdır 2007 yılından beri bize verilmeyen 211 milyar liralık desteği istiyoruz. Yasa çok açık. Çiftçiye verilecek destek yüzde 1 den az olamaz diyor. Gayri safi milli hasıladan az olamaz diyor. İktidar yıllardır bu destekleri vermedi. Vermeyince çiftçi hep borçlandı. Şu anda 200 milyar lira üzerinde çiftçinin borcu var. Çiftçinin her şeyi ipotekli ve çiftçi kartlarla tanıştı. Sonuç iyi günler beklemiyor.
İKTİDAR SİGORTA İŞİNDE DE SINIFTA KALDI
Çiftçi sigorta yaptıramıyor, girdiler yüksek cebinde para yok. Üreticilerimizin cebine para konmalı, borçların ertelenmesi ile de olmuyor. İktidar sigorta işinde de sınıfta kaldı. TARSİM’e güven yoktur. Biz iktidarımızda tüm tarımsal arazilerimizi sigortalayacağız.
TARIM KREDİ KOOPERATİFLERİ MODERN TEFECİ
Kooperatiflerde ilaç, gübre tohum gibi girdiler kooperatiflerde neden piyasa şartlarından daha yüksek fiyata satılıyor sorusuna “ demek ki üretici kuruluşlara artık, üretici kuruluşluğunun dışında başka işlerle uğraşıyorlar. Piyasadaki avantajları yok. Ben tarım kredi kooperatifine sürekli modern tefeci diyorum. Ama yarın biz iktidar olduğumuzda o kuruluşlarla yan yana olacağız. Biz yöneteceğiz onları. Çünkü o kuruluşlar çok önemli. Devletin destek vermesi gereken kuruluşlardır. Hiçbir ayrıcalıkları yok. Fiyatları belirleme güçleri de yok.
TRAKYA BİRLİK NİYE GÜBRE PİYASASINDA ETKİN DEĞİL NİYE BİR FABRİKASI YOK
Trakya Birlik niye gübre piyasasında etkin değil niye bir fabrikası yok. İnşallah olur. Bu kurumları özel sektörlerle yarıştırmalı. Kooperatiflerin amacı kar değil. Üreticilere hizmettir. Ortaklarının çıkarlarını korumaktır. Tarım satış kooperatiflerini bitirmek üzere görev yapan bir iktidar var. Devlet kooperatiflere ayrıcalık tanımalı.
GÖKÇETEPE VE DANİŞMENT TABİAT KAMPINI, TÜGVA KENDİSİ KİRALAMIYOR ASLINDA İŞLETİCİSİ
Bize göre sahiller halkındır, kiralanamaz. Gökçetepe ve danişment tabiat kampı ile ilgili kamp yerlerinden herkes yararlanamıyor listeler belli. TÜGVA kendisi kiralamıyor aslında işleticisi. TÜGVA değil belediyeler kiralıyor. Son dönemde kim milyoner olmak ister yarışmasını bile parsellediğini çeşitli kamu kuruluşlarına personel gönderdiğini biliyoruz. Genel Başkanımız sürekli liyakat liyakat diyor. Kim işe girmeli kim sınavları kazanırsa biz anladık ki sınavları kazanmak çok zor. Sınavları ancak TÜGVA’nın listesinden olursan ancak kazanabilirsin. Bilgiler geldikçe açıklayacağız.Bölgemizde bu tip yapılanmalar var. Bunlar son derece yanlış. Oraya girişler kolay değil. Bakan geldiğinde olağanüstü önlem alınıyor. Halkı da bazı konuşmalar eylemler söylemler rahatsız ediyor hatta zikirler olduğu söyleniyor. Bunlardan son derece rahatsızız.
HER FIRSATTA ÜRETEMEYEN BİR İKTİDAR VAR
Halkımızın gündeminde geçim var. Halk kredi kartı tüketici kredisi borcunu ödeyemiyor. Çeki senedini ödeyemeyen esnafımız borcunu ödeyemiyor. Birazcık parası olan çiftçi mazot mu gübre mi tohum mu alsam yoksa almasam mı acaba diye düşünüyor. Buğday ekilişleri azaldı. Önümüzdeki yıl buğday üretiminin düştüğünü göreceksiniz. Buğdayda alternatif düşünüyor daha az gübre ilaç kullanma mantığı ile. Bölgemizde ayçiçeği ve buğday üretimi önemlidir. Hayvancılıkta kötü durumda 1 milyon süt ineği kesildi. Erkek hayvan besleyen çok az sayıda üretici var. Dişi hayvanlarıda bir süre bakıp ya kesiyor ya satıyor çünkü yem çok pahalı. Her fırsatta üretemeyen bir iktidar var. Tarım yapan insanımız tarlaya gitmek, traktöre binmek, ahıra girmek istemiyorlar. Esnaflarımız çok zor durumda. Tüm esnafımız zor durumda, borçlarına takla attırarak ödemeye çalışıyor. İnsanların gıda alış verişleri dahi azaldı. Bunları görmek istemeyen bir iktidar var. Bazı kahvehaneler emekliler olmasa çalışamaz. Birbirine çay ısmarlayan kalmadı. Emekliler de açlık sınırının altında. Asgari ücretin altında gelire sahipler. İktidar gidici, giderken de biraz daha halkın çıkarına çalışmış olsa en azından çok iyi olur ama maalesef bunu yapmıyor” şeklinde ifade eder.