Edirne’nin Karaağaç Mahallesinde yaşayan 60 yaşındaki Süheyla Fındıklı, gecekondu evinde 50’ye yakın sokak hayvanıyla birlikte yaşıyor.
Bütün sokak hayvanlarını bebeği gibi gördüğünü söyleyen Fındıklı, “hiç birine kıyamam onlar benim bebeklerim, ben aç kalırım onları aç bırakmam. Herkes evinin önüne yemek artığını koysa aslında sokakta aç hayvan kalmaz” dedi.
Ciddi sağlık sorunları yaşadığını söyleyen Fındıklı, hayvan severlerden mama yardımı istedi.
Hiç çocuğu olmadığını açıklayan Fındıklı, sokaktaki kedi ve köpekleri kendi bebeği evladı gibi gördüğünü söyledi.
Çınaraltı durağında kediler ve köpekler beni özellikle bekliyorlar diyen Fındıklı şu ifadelere yer verdi, “Onlar sokakta aç kalmaları benim vicdanımı rahatsız ediyor. Vicdanım rahat değil. Konu komşudan çevreden artık yemek, kasaptan kemikleri alıp onları besliyorum. Benim kendi maddi gücüm yok. Aylık 500 lira gelirim var onunla da ancak kendi mi bakabiliyorum. Benim imkanım olsa kimseye minnet etmem. Ben hayvan sever insanlarımıza sesleniyorum bunlar da can, ne kadar sokakta yaşasa da bunları hor görmesinler taşlamasınlar. Onlar bir parça yemeğe ve sevgiye muhtaç”
Bütün sokak hayvanlarını bebeği gibi gördüğünü söyleyen Fındıklı, “hiç birine kıyamam onlar benim bebeklerim, ben aç kalırım onları aç bırakmam. Herkes evinin önüne yemek artığını koysa aslında sokakta aç hayvan kalmaz” dedi.
Ciddi sağlık sorunları yaşadığını söyleyen Fındıklı, hayvan severlerden mama yardımı istedi.
Hiç çocuğu olmadığını açıklayan Fındıklı, sokaktaki kedi ve köpekleri kendi bebeği evladı gibi gördüğünü söyledi.
Çınaraltı durağında kediler ve köpekler beni özellikle bekliyorlar diyen Fındıklı şu ifadelere yer verdi, “Onlar sokakta aç kalmaları benim vicdanımı rahatsız ediyor. Vicdanım rahat değil. Konu komşudan çevreden artık yemek, kasaptan kemikleri alıp onları besliyorum. Benim kendi maddi gücüm yok. Aylık 500 lira gelirim var onunla da ancak kendi mi bakabiliyorum. Benim imkanım olsa kimseye minnet etmem. Ben hayvan sever insanlarımıza sesleniyorum bunlar da can, ne kadar sokakta yaşasa da bunları hor görmesinler taşlamasınlar. Onlar bir parça yemeğe ve sevgiye muhtaç”