YEŞİM DRAMALI
Dışişleri Bakanlığı AB Başkanlığı tarafından yürütülen, Bulgaristan-Türkiye Sınır Ötesi İş Birliği programı kapsamında Edirne'de gerçekleştirilen çalıştaya Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan’ın konuşması damga vurdu.
Bulgaristan – Türkiye İnterreg-IPA Bulgaristan-Türkiye Sınır Ötesi İş Birliği programı kapsamında Edirne’de gerçekleştirilen çalıştaya ETSO Konferans Salonu’nda devam edildi. Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan’da gerçekleştirilen çalıştaya konuşmacı olarak katıldı.
Bir sınır şehri olan Edirne’nin komşularıyla iyi ilişkiler, iyi dostluklar geliştirmek istediğini ve bunun için de çaba gösterdiğini belirten Gürkan, “Biz de bir Atasözü var, ‘Komşu komşunun külüne muhtaçtır.’ Bu iyi geçinmeyi, komşular arasında birbiriyle alışverişi, dayanışmayı temsil eder. 15-20 yıl önce Bulgaristan henüz komünizmden yeni çıkmıştı, ekonomisi bugünkü kadar iyi değildi. O zaman Edirneliler başta olmak üzere Trakyalılar, Türkler Bulgaristan’a giderek, oradan alışveriş yaparak, bir anlamda Bulgar ekonomisini destekleme çabasındaydı. Ve bu kısmen başarılı oluyordu; özellikle orta ve küçük esnaf bazında. Bugün geldiğimiz noktada ülkemizde çeşitli nedenlerden dolayı bir ekonomik kriz var. Şimdi bakıyorum bizim 15-20 yıl önce Bulgar ekonomisine verdiğimiz destek, Bulgar dostlarımız tarafından da Türk ekonomisine veriliyor. Bu kişisel beklentiler, kişisel çıkarlardan dolayı olabilir ama burada gerçekleşen amaç hepsinden daha önemli. Bakınız 2019 yılının ilk 5 ayında Bulgaristan’dan şehrimize gelen ziyaretçi sayısı 920 bin, bu çok büyük, ciddi bir rakam, bizi mutlu eden bir rakam” diye konuştu.
YAKLAŞIK 1 MİLYON EURO HİBE ALDIK
Türkiye’de son günlerde yaşanan ekonomik krizden etkilenmeyen iki il olduğunu belirten Gürkan, “Biri Van, diğeri Edirne. İkisi de sınır şehri, aslında sınır şehirlerinde yaşamak zordur. Çünkü sınır şehirlerinin kendine has bir takım özellikleri vardır, bir takım dezavantajları vardır. Ama AB perspektifi ile Bulgar ve Türk halklarının iyi niyetleriyle, dostluk ve komşuluk, bakış açıları ve bu projeler kapsamında bu sınır şehri olmanın dezavantajı son yıllarda avantaja dönüştü. Baktığımızda Edirne tarihi eserleriyle, Dünya Kültür Mirasına girmiş etkinlikleri, eserleriyle, 2 Bulgar Ortodoks kilisesiyle, Avrupa’nın 3. büyük Sinagogu ile UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki Selimiye Camii ile tam bir kültür şehri. Bunun meyvelerini alıyoruz, topluyoruz. Sınır Ötesi İşbirliği Projeleri kapsamında bizde bu salondaki birçok paydaş gibi Edirne Belediyesi olarak farklı alanlarda, farklı projeler yapıyoruz. Geçtiğimiz dönem 3’ü belediyemize, 1’i de katı atık birliğimize olmak üzere toplamda 4 proje gerçekleştirdik. Bu 4 projeden de yaklaşık 1 milyon EURO hibe aldık. Bu iyi bir şey mi? İyi bir şey. Çünkü bir para alıyorsunuz, bir emek ortaya koyuyorsunuz. Bu para ile birlikte aslında yeni ilişkiler, yeni dostluklar geliştiriyorsunuz” dedi.
“DAHA BÜYÜK HEDEFLER, PROJELER BEKLİYORUZ”
IPA kapsamında gerçekleştirilen projelerin yeterli olmadığına dikkat çeken Gürkan, “Bizim yöneticilerden şu isteğimiz var. Elbette bu projeler herkese açık olması gerekiyor ama özellikle sınır kentlerin daha büyük, daha geniş kapsamlı, daha detaylı projelerin açılmasını bekliyoruz biz. Örneğin Edirne. Edirne bugün tarih, kültür ve turizm şehri. 2018 yılı Turizm Bakanlığı verilerine baktığımızda Edirne Türkiye’de İstanbul ve Antalya’dan sonra en çok turist alan üçüncü şehir. 2018 yılında 5,5 milyon turist aldı bu şehir. İstanbul’da 12 milyon. Tüm dünyada en çok turist çeken şehirler listesinde de Edirne 68. sırada. Edirne Belediyesi’nin başvurabileceği projeler 500 bin – 600 bin EURO ile sınırlı. Bu bizim için yeterli değil. Biz önümüze daha büyük projeler, daha büyük hedefler konulmasını bekliyoruz sizlerden. Yapamıyorsak vermeyin, buna itirazım yok. Ama yapabiliyorsak, bunları beklemek ve istemekte hakkımız” şeklinde konuştu.
“ÖNEMLİ ADIMLAR ATILDI”
Bu arada Bulgaristan Ankara Büyükelçisi Nadezhda Neynski de çalıştayda yaptığı konuşmada son yıllarda Türkiye – Bulgaristan arasında güçlenen ilişkilerin önemine değindi. Edirne’de olmaktan mutluluk duyduğunu kaydeden Neynski, Belediye Başkanı Recep Gürkan’a misafirperverliği ve iki ülke arasındaki ilişkilere verdiği önemden dolayı teşekkür etti.
Konuşmasında Bulgaristan – Türkiye arasında yürütülen INTERREG programının bölgeye sağladığı kazanımlara değinen Bulgaristan Ankara Büyükelçisi Nadezhda Neynski şöyle konuştu; “Türkiye ile Bulgaristan arasında gelişen ilişkilerden çok memnunum. Türkiye Bulgaristan INTERREG programı sayesinde doğanın korunması, sürdürülebilir turizm ve kültürel hazinenin korunması konusunda önemli adımlar atmıştır. Türkiye Bulgaristan'ın özellikle mülteci, terörle mücadele ve içişlerine müdahil olmama konusunda önemli bir müttefikidir. 17 yıl önce Edirne'de Bulgaristan Dışişleri Bakanlığı’nın görevlisi olarak görev yaptım. O dönemde Türk ve Yunan dışişleri temsilcileri ile görüşmeler yapmak için çok çaba gösterdik, ancak bu üç taraflı ilişki nadiren ve belirli durumlarda gerçekleşirdi. Şu anda bu ilişkilerin gelenek haline gelmesi ve güçlenmesinden çok memnunum, Bulgaristan ve Türkiye arasındaki çift taraflı ilişkilerin artacağına ve güçleneceğine dair inancım yüksek” dedi.
İki ülkenin ilişkilerinin artırılması için çalışmalarımızı devam ettireceğiz diyen Sofya Büyük Elçisi Hasan Ulusoy; “ IPA projelerini iki ülke arasından geliştirdik. Sivil toplum kuruluşlarının iki arasında ki projelerini geliştirdik. İki ülke arasında ki dostluğun artacağına inanıyorum. Müttefikimiz komşumuz Bulgaristan’la her alanda geliştirdiğimiz ilişkiler, birazda AB’nın fonları ile daha hızlı bir şekilde ilerleyecek diye düşünüyorum. Bulgaristan ve Türkiye arasından birlikte yaşanan bir kültür var. Birlikte yaşama kültürünü yansıtan yerler ise sınır bölgeleri. Kurumlarımı yapmış oldukları projelerde bunu yansıtıyor esasen. Önümüzde ki dönemde de sınır belediyelerimizin de yoğun katkıları ile bu projelerin gelişeceğini düşünüyorum. İlişkilerimizin her alanda karşılıklı ilerlemeye devam edeceğim” dedi.
AB ÜYELİĞİ TÜRKİYE'Yİ BÖLER Mİ?
AB üyeliği ile ilgili, AB üyeliği Türkiye'yi böler mi? endişesi taşıyanların da olduğuna dikkat çeken Dışişleri Bakan Yardımcısı ve AB Başkanı Büyükelçi Faruk Kaymakcı; "AB Bölmez, birleştirir. Eğer Brexit gerçekleşirse yani Birleşik Krallık AB'den ayrılırsa Birleşik Krallık'ın bölünme ihtimali çok yüksek. İskoçya iki üç yıl içerisinde yeniden referandum yapıp bağımsızlığını ilan edebilir. Kuzey İrlanda Londra'ya değil, güney İrlanda'ya yani İrlanda Cumhuriyeti'ne yani Dublin'e daha çok yaklaşabilir. Hatırlarsanız, İspanya'da bir referandum yapıldı, Katalanlar bağımsız olmak istedi. AB 'hayır tanımayız, bağımsızlık kararı alırsanız AB üyeliğiniz tehlikeye girer' dedi. İspanya birliği ve bütünlüğünü AB üyeliğine borçlu. AB'ye üyelik süreci bizim için en az AB üyeliği kadar değerli. Biz bu üyelik sürecini götürelim, 35 faslı açalım, Türkiye'nin demokrasi, insan hakları, hukukun üstünlüğü, sağlam ekonomi, sağlam bölgesel politika, sağlam bir alt yapı olsun sonra biz ondan sonra AB'ye üye olmayalım ya da Avusturya bizim üyeliğimizi veto etsin, önemli değil, o noktaya gelelim ama AB üyeliği olmazsa da olmaz. 'AB bizi kabul etmeyebilir' endişesiyle AB üyelik sürecine karşı olmak sağlıklı bir yaklaşım değil. AB üyelik süreci bir kolaylık, imkanlar sağlıyor. Hatırlayacaksınız, 1999'dan 2006'ya kadar Türkiye çok önemli reformlar gerçekleştirdi, Kopenhag Siyasi Kriterlerini karşıladı iyi bir noktaya geldi "dedi.
Dışişleri Bakanlığı AB Başkanlığı tarafından yürütülen, Bulgaristan-Türkiye Sınır Ötesi İş Birliği programı kapsamında Edirne'de gerçekleştirilen çalıştaya Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan’ın konuşması damga vurdu.
Bulgaristan – Türkiye İnterreg-IPA Bulgaristan-Türkiye Sınır Ötesi İş Birliği programı kapsamında Edirne’de gerçekleştirilen çalıştaya ETSO Konferans Salonu’nda devam edildi. Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan’da gerçekleştirilen çalıştaya konuşmacı olarak katıldı.
Bir sınır şehri olan Edirne’nin komşularıyla iyi ilişkiler, iyi dostluklar geliştirmek istediğini ve bunun için de çaba gösterdiğini belirten Gürkan, “Biz de bir Atasözü var, ‘Komşu komşunun külüne muhtaçtır.’ Bu iyi geçinmeyi, komşular arasında birbiriyle alışverişi, dayanışmayı temsil eder. 15-20 yıl önce Bulgaristan henüz komünizmden yeni çıkmıştı, ekonomisi bugünkü kadar iyi değildi. O zaman Edirneliler başta olmak üzere Trakyalılar, Türkler Bulgaristan’a giderek, oradan alışveriş yaparak, bir anlamda Bulgar ekonomisini destekleme çabasındaydı. Ve bu kısmen başarılı oluyordu; özellikle orta ve küçük esnaf bazında. Bugün geldiğimiz noktada ülkemizde çeşitli nedenlerden dolayı bir ekonomik kriz var. Şimdi bakıyorum bizim 15-20 yıl önce Bulgar ekonomisine verdiğimiz destek, Bulgar dostlarımız tarafından da Türk ekonomisine veriliyor. Bu kişisel beklentiler, kişisel çıkarlardan dolayı olabilir ama burada gerçekleşen amaç hepsinden daha önemli. Bakınız 2019 yılının ilk 5 ayında Bulgaristan’dan şehrimize gelen ziyaretçi sayısı 920 bin, bu çok büyük, ciddi bir rakam, bizi mutlu eden bir rakam” diye konuştu.
YAKLAŞIK 1 MİLYON EURO HİBE ALDIK
Türkiye’de son günlerde yaşanan ekonomik krizden etkilenmeyen iki il olduğunu belirten Gürkan, “Biri Van, diğeri Edirne. İkisi de sınır şehri, aslında sınır şehirlerinde yaşamak zordur. Çünkü sınır şehirlerinin kendine has bir takım özellikleri vardır, bir takım dezavantajları vardır. Ama AB perspektifi ile Bulgar ve Türk halklarının iyi niyetleriyle, dostluk ve komşuluk, bakış açıları ve bu projeler kapsamında bu sınır şehri olmanın dezavantajı son yıllarda avantaja dönüştü. Baktığımızda Edirne tarihi eserleriyle, Dünya Kültür Mirasına girmiş etkinlikleri, eserleriyle, 2 Bulgar Ortodoks kilisesiyle, Avrupa’nın 3. büyük Sinagogu ile UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki Selimiye Camii ile tam bir kültür şehri. Bunun meyvelerini alıyoruz, topluyoruz. Sınır Ötesi İşbirliği Projeleri kapsamında bizde bu salondaki birçok paydaş gibi Edirne Belediyesi olarak farklı alanlarda, farklı projeler yapıyoruz. Geçtiğimiz dönem 3’ü belediyemize, 1’i de katı atık birliğimize olmak üzere toplamda 4 proje gerçekleştirdik. Bu 4 projeden de yaklaşık 1 milyon EURO hibe aldık. Bu iyi bir şey mi? İyi bir şey. Çünkü bir para alıyorsunuz, bir emek ortaya koyuyorsunuz. Bu para ile birlikte aslında yeni ilişkiler, yeni dostluklar geliştiriyorsunuz” dedi.
“DAHA BÜYÜK HEDEFLER, PROJELER BEKLİYORUZ”
IPA kapsamında gerçekleştirilen projelerin yeterli olmadığına dikkat çeken Gürkan, “Bizim yöneticilerden şu isteğimiz var. Elbette bu projeler herkese açık olması gerekiyor ama özellikle sınır kentlerin daha büyük, daha geniş kapsamlı, daha detaylı projelerin açılmasını bekliyoruz biz. Örneğin Edirne. Edirne bugün tarih, kültür ve turizm şehri. 2018 yılı Turizm Bakanlığı verilerine baktığımızda Edirne Türkiye’de İstanbul ve Antalya’dan sonra en çok turist alan üçüncü şehir. 2018 yılında 5,5 milyon turist aldı bu şehir. İstanbul’da 12 milyon. Tüm dünyada en çok turist çeken şehirler listesinde de Edirne 68. sırada. Edirne Belediyesi’nin başvurabileceği projeler 500 bin – 600 bin EURO ile sınırlı. Bu bizim için yeterli değil. Biz önümüze daha büyük projeler, daha büyük hedefler konulmasını bekliyoruz sizlerden. Yapamıyorsak vermeyin, buna itirazım yok. Ama yapabiliyorsak, bunları beklemek ve istemekte hakkımız” şeklinde konuştu.
“ÖNEMLİ ADIMLAR ATILDI”
Bu arada Bulgaristan Ankara Büyükelçisi Nadezhda Neynski de çalıştayda yaptığı konuşmada son yıllarda Türkiye – Bulgaristan arasında güçlenen ilişkilerin önemine değindi. Edirne’de olmaktan mutluluk duyduğunu kaydeden Neynski, Belediye Başkanı Recep Gürkan’a misafirperverliği ve iki ülke arasındaki ilişkilere verdiği önemden dolayı teşekkür etti.
Konuşmasında Bulgaristan – Türkiye arasında yürütülen INTERREG programının bölgeye sağladığı kazanımlara değinen Bulgaristan Ankara Büyükelçisi Nadezhda Neynski şöyle konuştu; “Türkiye ile Bulgaristan arasında gelişen ilişkilerden çok memnunum. Türkiye Bulgaristan INTERREG programı sayesinde doğanın korunması, sürdürülebilir turizm ve kültürel hazinenin korunması konusunda önemli adımlar atmıştır. Türkiye Bulgaristan'ın özellikle mülteci, terörle mücadele ve içişlerine müdahil olmama konusunda önemli bir müttefikidir. 17 yıl önce Edirne'de Bulgaristan Dışişleri Bakanlığı’nın görevlisi olarak görev yaptım. O dönemde Türk ve Yunan dışişleri temsilcileri ile görüşmeler yapmak için çok çaba gösterdik, ancak bu üç taraflı ilişki nadiren ve belirli durumlarda gerçekleşirdi. Şu anda bu ilişkilerin gelenek haline gelmesi ve güçlenmesinden çok memnunum, Bulgaristan ve Türkiye arasındaki çift taraflı ilişkilerin artacağına ve güçleneceğine dair inancım yüksek” dedi.
İki ülkenin ilişkilerinin artırılması için çalışmalarımızı devam ettireceğiz diyen Sofya Büyük Elçisi Hasan Ulusoy; “ IPA projelerini iki ülke arasından geliştirdik. Sivil toplum kuruluşlarının iki arasında ki projelerini geliştirdik. İki ülke arasında ki dostluğun artacağına inanıyorum. Müttefikimiz komşumuz Bulgaristan’la her alanda geliştirdiğimiz ilişkiler, birazda AB’nın fonları ile daha hızlı bir şekilde ilerleyecek diye düşünüyorum. Bulgaristan ve Türkiye arasından birlikte yaşanan bir kültür var. Birlikte yaşama kültürünü yansıtan yerler ise sınır bölgeleri. Kurumlarımı yapmış oldukları projelerde bunu yansıtıyor esasen. Önümüzde ki dönemde de sınır belediyelerimizin de yoğun katkıları ile bu projelerin gelişeceğini düşünüyorum. İlişkilerimizin her alanda karşılıklı ilerlemeye devam edeceğim” dedi.
AB ÜYELİĞİ TÜRKİYE'Yİ BÖLER Mİ?
AB üyeliği ile ilgili, AB üyeliği Türkiye'yi böler mi? endişesi taşıyanların da olduğuna dikkat çeken Dışişleri Bakan Yardımcısı ve AB Başkanı Büyükelçi Faruk Kaymakcı; "AB Bölmez, birleştirir. Eğer Brexit gerçekleşirse yani Birleşik Krallık AB'den ayrılırsa Birleşik Krallık'ın bölünme ihtimali çok yüksek. İskoçya iki üç yıl içerisinde yeniden referandum yapıp bağımsızlığını ilan edebilir. Kuzey İrlanda Londra'ya değil, güney İrlanda'ya yani İrlanda Cumhuriyeti'ne yani Dublin'e daha çok yaklaşabilir. Hatırlarsanız, İspanya'da bir referandum yapıldı, Katalanlar bağımsız olmak istedi. AB 'hayır tanımayız, bağımsızlık kararı alırsanız AB üyeliğiniz tehlikeye girer' dedi. İspanya birliği ve bütünlüğünü AB üyeliğine borçlu. AB'ye üyelik süreci bizim için en az AB üyeliği kadar değerli. Biz bu üyelik sürecini götürelim, 35 faslı açalım, Türkiye'nin demokrasi, insan hakları, hukukun üstünlüğü, sağlam ekonomi, sağlam bölgesel politika, sağlam bir alt yapı olsun sonra biz ondan sonra AB'ye üye olmayalım ya da Avusturya bizim üyeliğimizi veto etsin, önemli değil, o noktaya gelelim ama AB üyeliği olmazsa da olmaz. 'AB bizi kabul etmeyebilir' endişesiyle AB üyelik sürecine karşı olmak sağlıklı bir yaklaşım değil. AB üyelik süreci bir kolaylık, imkanlar sağlıyor. Hatırlayacaksınız, 1999'dan 2006'ya kadar Türkiye çok önemli reformlar gerçekleştirdi, Kopenhag Siyasi Kriterlerini karşıladı iyi bir noktaya geldi "dedi.