EYT Federasyonu Kurucu Yönetim Kurulu Üyesi ve Trakya Sorumlusu Erhan Öncü“Zamanında alınan yanlış ekonomik kararların faturası biz EYT’lilere kesilemez. Hak olan hak sahibine kayıtsız ve şartsız şekilde teslim edilmelidir” dedi.
Her platformda EYT mağduriyetini anlatmaya çalıştıklarını söyleyen EYT Federasyonu Kurucu Yönetim Kurulu Üyesi ve Trakya Sorumlusu Erhan Öncü; “ EYT'lilerin kimseden lütuf, destek, hibe veya sosyal yardım talep etmediklerinin özellikle altını önemle çizeriz Bizim mücadelemiz, 9 Eylül 1999’da 4447 no’lu yasa çıkarılarak haklarımızın Anayasaya aykırı olarak geriye işletilmesi ve aylık bağlanma oranlarının % 70’lerden 1 Ekim 2008’de 5510 no’lu yasa ile % 28’lere düşürülmesi üzerinedir.
İlk olarak İstanbul'da; 2015 yılında; Emeklilikte Yaşa Takılanlar Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği'nin kurulması ile başlayan haklı mücadelemiz, kısa süre içinde ülke genelinde teşkilatlanmış farklı illerde de aynı isimle sosyal yardımlaşma ve dayanışma dernekleri kurulması ile devam etmiştir. Ankara ve İstanbul’da mitingler düzenlenmiş, hiçbir siyasi partinin, sendikaların toplayamadığı 1.860.000 kişilik Maltepe Mitingi düzenlenmiştir. 2020 yılına geldiğimizde mücadelemiz federasyonlaşma sürecini tamamlayarak; tek bir çatı altında EYT Federasyonuna dönüşmüştür. Federasyon Başkanımız Gönül Boran Özüpak'ın önderliğinde, yasaların bizlere sağladığı demokratik haklarımızı kullanarak, kırmadan dökmeden mücadelemizi sürdürüyoruz. Her platformda EYT mağduriyetini anlatmaya, EYT'lilerin kimseden lütuf, destek, hibe veya sosyal yardım talep etmediklerinin özellikle altını önemle çizeriz. Sadece ve sadece anayasal hakkımız olan emeklilik hakkımızın peşinde olup, insanca yaşayabileceği bir maaşla yaşam sürdürmek olduğunu izah etmeye çalışıyoruz ve çeşitli algılarla yol yürütenlere de anlatmaya devam edeceğiz.
SİYASET YAPMIYORUZ
Haklılığımıza olan inancımızla mücadelemizde, yine altını çizerek ifade etmek isteriz ki biz siyaset yapmıyoruz, Siyaset bizim için mücadele ettiğimiz bir zemindir. Kurumsal mücadelemizle toplumsal sorun olduğu kabul edilen EYT sorununun çözüm merci siyaset zeminindedir. Bu sebeple bizi anlayan, bizi dinleyen, bize çözümleriyle gelenlerle; kısacası Yanımızda Olanın Yanındayız söylemlerimizle buradayız. Bugün nasıl buradaysak; Her zaman da yanımızda olanların yanında olmaya da devam edeceğiz.
Cumhuriyet Halk Partisi' nin ülke genelinde gerçekleştirdiği bu etkinliğe Emeklilikte Yaşa Takılanlar Dernekleri yönetimi ve üyeleri olarak katılım yapıyoruz. Dertlerimize ortak oldukları için, bugün ülke genelinde EYT konusunda böyle bir etkinlik organize ettikleri için Merkez Teşkilatları başta olmak üzere; CHP Edirne il teşkilatı yönetimine; tüm Eyt’liler adına teşekkürlerimizi sunuyoruz.
STK’ların asli görevlerinden biri tabandaki sorunları tavana iletmektir. EYT Federasyonu ve federasyona bağlı EYT Dernekler olarak, sorunlarımızı üst makamlara iletme çabası, örnek çalışmaları ile hem siyasetin kaygan zemininde hem de kamuoyunda farkındalık yaratarak büyük başarıyı ortaya koymuştur. Çözüm yolu siyaset zemininde olmasına rağmen; siyaset mekanizmasının EYT meselesine bakış açısı maalesef yanlış bir yöndedir. Bedeli zaten yıllar içinde emekçiler tarafından peşinen ödenmiş bir hak için oturup maliyet hesapları yapmak ve adeta bu iş bize kaça patlar acaba demek bizler açısından garabettir. Zamanında alınan yanlış ekonomik kararların faturası biz EYT’lilere kesilemez. Biz Milletiz. Hak olan hak sahibine kayıtsız ve şartsız şekilde teslim edilmelidir. Devlet millet için vardır. Siyaset yapanlar eğer bir maliyet hesabı yapacaklarsa; sigortalılık süreleri ve prim ödeme günleri açısından yasada talep edilenin 2 katı çalışma sürelerine sahip oldukları halde; EYT'lilerin kavuşamadıkları emekliliklerinin, ailelerine olan maliyetleri hesaplanmalıdır. Bugün Her EYT li yaş haddiyle ve Aylık Bağlanma oranları sebebiyle 1 ev parası zorunlu halde elinden alınmış, alın terinin karşılığı gasp edilmiştir. Hele bir de yaşı nedeniyle işsiz de kaldıysa; o zaman durum daha da vahim bir hal almaktadır. Unutulmamalıdır ki geciken adalet de bir nevi adaletsizliktir.
TÜRKİYE'NİN EN BÜYÜK SOSYAL YARASI EYT
Türkiye'nin en büyük sosyal yarası olan EYT meselesinin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı' nın "öncelikli" gündeminde yer almıyor olması ve bunun da açıkça ifade edilebiliyor olması gerçekten de anlaşılır bir mesele değildir. Ama gelin görün ki Türkiye’nin kangren halini alan hak gaspı iktidar tarafından görmezden gelindi. Gelmeye de devam ediliyor. Yıllarca sıranın bize gelmesini bekledik, hep umut ettik. Mücadele verdik. Haklarımızı alana kadar da mücadelemize devam edeceğiz.
EYT’liler için bugün bir yasa çıksa ertesi gün emekli olacakların aylık emekli maaşı ödemelerine getireceği ek en fazla 2 milyar TL civarındadır. Oysa sadece kayıt dışı istihdamın devlete olan aylık maliyeti 6 milyar TL’yi geçmektedir. Millet tarafından görülen tablo EYT probleminin çözümü için iddia edildiği gibi ülke ekonomisinin uygun (yeterli) olmadığı değil de finansal tercihlerin EYT'nin çözümü noktasında yapılmadığı tablosudur.
Millet nezdinde bu tercihlerin elbette bir siyasal sonucu da olacaktır. Bu gerçeği kimse yadsıyamaz. EYT'lilerin mutlak sayısı 4,5-5 milyon arasında olabilir. Ama EYT mağduru olarak bakılırsa aileleriyle birlikte bu sayı 15-20 milyonları bulmaktadır. Seçmen nüfusu içindeki bu yüksek oranı göz ardı etmek, sırt çevirmek siyaseten yapılacak en büyük hatalardan biri olmakla birlikte aynı zamanda büyük bir toplumsal sorunu da yok saymaya çalışmak demektir.
Anamızın ak sütü kadar helal olan, Anayasanın eşitlik ilkesiyle de hakkımız olan Emeklilik hakkımıza, insanca yaşamaya imkân tanıyacak maaşa kavuşmak mücadelemizin temel taşıdır. Bugün EYT’liler; siyasetçiler için bir oy potansiyeli olarak düşünülse de EYT iktidarı muhalefet, muhalefeti iktidar yapacak güçteyiz söylemi ile varız, biriz,tüm EYT ailelerimizle birlikte buradayız diyoruz.
Emeklilikte Yaşa Takılanlar olarak; EYT meselesinin bir kez daha farklı bir platformda dile gelmesi konusunda; bu etkinliği düzenleyerek desteklerini esirgemeyen CHP Genel merkez ve Edirne İl teşkilatı yönetimine teşekkürlerimizi sunarken; bundan sonra da bu şekilde organize edilecek benzer etkinliklerde olacağımızı, her zaman yanımızda olanın yanında bulunacağımızı ifade etmek istiyorum” şeklinde ifade etti.
Her platformda EYT mağduriyetini anlatmaya çalıştıklarını söyleyen EYT Federasyonu Kurucu Yönetim Kurulu Üyesi ve Trakya Sorumlusu Erhan Öncü; “ EYT'lilerin kimseden lütuf, destek, hibe veya sosyal yardım talep etmediklerinin özellikle altını önemle çizeriz Bizim mücadelemiz, 9 Eylül 1999’da 4447 no’lu yasa çıkarılarak haklarımızın Anayasaya aykırı olarak geriye işletilmesi ve aylık bağlanma oranlarının % 70’lerden 1 Ekim 2008’de 5510 no’lu yasa ile % 28’lere düşürülmesi üzerinedir.
İlk olarak İstanbul'da; 2015 yılında; Emeklilikte Yaşa Takılanlar Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği'nin kurulması ile başlayan haklı mücadelemiz, kısa süre içinde ülke genelinde teşkilatlanmış farklı illerde de aynı isimle sosyal yardımlaşma ve dayanışma dernekleri kurulması ile devam etmiştir. Ankara ve İstanbul’da mitingler düzenlenmiş, hiçbir siyasi partinin, sendikaların toplayamadığı 1.860.000 kişilik Maltepe Mitingi düzenlenmiştir. 2020 yılına geldiğimizde mücadelemiz federasyonlaşma sürecini tamamlayarak; tek bir çatı altında EYT Federasyonuna dönüşmüştür. Federasyon Başkanımız Gönül Boran Özüpak'ın önderliğinde, yasaların bizlere sağladığı demokratik haklarımızı kullanarak, kırmadan dökmeden mücadelemizi sürdürüyoruz. Her platformda EYT mağduriyetini anlatmaya, EYT'lilerin kimseden lütuf, destek, hibe veya sosyal yardım talep etmediklerinin özellikle altını önemle çizeriz. Sadece ve sadece anayasal hakkımız olan emeklilik hakkımızın peşinde olup, insanca yaşayabileceği bir maaşla yaşam sürdürmek olduğunu izah etmeye çalışıyoruz ve çeşitli algılarla yol yürütenlere de anlatmaya devam edeceğiz.
SİYASET YAPMIYORUZ
Haklılığımıza olan inancımızla mücadelemizde, yine altını çizerek ifade etmek isteriz ki biz siyaset yapmıyoruz, Siyaset bizim için mücadele ettiğimiz bir zemindir. Kurumsal mücadelemizle toplumsal sorun olduğu kabul edilen EYT sorununun çözüm merci siyaset zeminindedir. Bu sebeple bizi anlayan, bizi dinleyen, bize çözümleriyle gelenlerle; kısacası Yanımızda Olanın Yanındayız söylemlerimizle buradayız. Bugün nasıl buradaysak; Her zaman da yanımızda olanların yanında olmaya da devam edeceğiz.
Cumhuriyet Halk Partisi' nin ülke genelinde gerçekleştirdiği bu etkinliğe Emeklilikte Yaşa Takılanlar Dernekleri yönetimi ve üyeleri olarak katılım yapıyoruz. Dertlerimize ortak oldukları için, bugün ülke genelinde EYT konusunda böyle bir etkinlik organize ettikleri için Merkez Teşkilatları başta olmak üzere; CHP Edirne il teşkilatı yönetimine; tüm Eyt’liler adına teşekkürlerimizi sunuyoruz.
STK’ların asli görevlerinden biri tabandaki sorunları tavana iletmektir. EYT Federasyonu ve federasyona bağlı EYT Dernekler olarak, sorunlarımızı üst makamlara iletme çabası, örnek çalışmaları ile hem siyasetin kaygan zemininde hem de kamuoyunda farkındalık yaratarak büyük başarıyı ortaya koymuştur. Çözüm yolu siyaset zemininde olmasına rağmen; siyaset mekanizmasının EYT meselesine bakış açısı maalesef yanlış bir yöndedir. Bedeli zaten yıllar içinde emekçiler tarafından peşinen ödenmiş bir hak için oturup maliyet hesapları yapmak ve adeta bu iş bize kaça patlar acaba demek bizler açısından garabettir. Zamanında alınan yanlış ekonomik kararların faturası biz EYT’lilere kesilemez. Biz Milletiz. Hak olan hak sahibine kayıtsız ve şartsız şekilde teslim edilmelidir. Devlet millet için vardır. Siyaset yapanlar eğer bir maliyet hesabı yapacaklarsa; sigortalılık süreleri ve prim ödeme günleri açısından yasada talep edilenin 2 katı çalışma sürelerine sahip oldukları halde; EYT'lilerin kavuşamadıkları emekliliklerinin, ailelerine olan maliyetleri hesaplanmalıdır. Bugün Her EYT li yaş haddiyle ve Aylık Bağlanma oranları sebebiyle 1 ev parası zorunlu halde elinden alınmış, alın terinin karşılığı gasp edilmiştir. Hele bir de yaşı nedeniyle işsiz de kaldıysa; o zaman durum daha da vahim bir hal almaktadır. Unutulmamalıdır ki geciken adalet de bir nevi adaletsizliktir.
TÜRKİYE'NİN EN BÜYÜK SOSYAL YARASI EYT
Türkiye'nin en büyük sosyal yarası olan EYT meselesinin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı' nın "öncelikli" gündeminde yer almıyor olması ve bunun da açıkça ifade edilebiliyor olması gerçekten de anlaşılır bir mesele değildir. Ama gelin görün ki Türkiye’nin kangren halini alan hak gaspı iktidar tarafından görmezden gelindi. Gelmeye de devam ediliyor. Yıllarca sıranın bize gelmesini bekledik, hep umut ettik. Mücadele verdik. Haklarımızı alana kadar da mücadelemize devam edeceğiz.
EYT’liler için bugün bir yasa çıksa ertesi gün emekli olacakların aylık emekli maaşı ödemelerine getireceği ek en fazla 2 milyar TL civarındadır. Oysa sadece kayıt dışı istihdamın devlete olan aylık maliyeti 6 milyar TL’yi geçmektedir. Millet tarafından görülen tablo EYT probleminin çözümü için iddia edildiği gibi ülke ekonomisinin uygun (yeterli) olmadığı değil de finansal tercihlerin EYT'nin çözümü noktasında yapılmadığı tablosudur.
Millet nezdinde bu tercihlerin elbette bir siyasal sonucu da olacaktır. Bu gerçeği kimse yadsıyamaz. EYT'lilerin mutlak sayısı 4,5-5 milyon arasında olabilir. Ama EYT mağduru olarak bakılırsa aileleriyle birlikte bu sayı 15-20 milyonları bulmaktadır. Seçmen nüfusu içindeki bu yüksek oranı göz ardı etmek, sırt çevirmek siyaseten yapılacak en büyük hatalardan biri olmakla birlikte aynı zamanda büyük bir toplumsal sorunu da yok saymaya çalışmak demektir.
Anamızın ak sütü kadar helal olan, Anayasanın eşitlik ilkesiyle de hakkımız olan Emeklilik hakkımıza, insanca yaşamaya imkân tanıyacak maaşa kavuşmak mücadelemizin temel taşıdır. Bugün EYT’liler; siyasetçiler için bir oy potansiyeli olarak düşünülse de EYT iktidarı muhalefet, muhalefeti iktidar yapacak güçteyiz söylemi ile varız, biriz,tüm EYT ailelerimizle birlikte buradayız diyoruz.
Emeklilikte Yaşa Takılanlar olarak; EYT meselesinin bir kez daha farklı bir platformda dile gelmesi konusunda; bu etkinliği düzenleyerek desteklerini esirgemeyen CHP Genel merkez ve Edirne İl teşkilatı yönetimine teşekkürlerimizi sunarken; bundan sonra da bu şekilde organize edilecek benzer etkinliklerde olacağımızı, her zaman yanımızda olanın yanında bulunacağımızı ifade etmek istiyorum” şeklinde ifade etti.