Son günlerde çok tartışılan et ve süt fiyatlarıyla ilgili yapılan açıklamalara karşılık Türkiye Damızlık Sığır Yetiştiricileri Merkez Birliği Yönetim Kurulu üyesi ve Edirne Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı Tuncay Aytın; “İşin çözümü desteklemede. Üretici desteklensin ki ürün artsın, ürün artıkça tüketici de ucuz fiyata et ve süt alsın” dedi. Ekonomi gündeminde sürekli yer alan et ve süt fiyatları hakkında haberlere yönelik Türkiye Damızlık Sığır Yetiştiricileri Merkez Birliği Yönetim Kurulu üyesi ve Edirne Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı Tuncay Aytın, konu hakkında çeşitli açıklamalar yaptı. Ucuz et, süt fiyatları ve üretici desteklemeleriyle ilgili yaptığı açıklamada Aytın’ın yaşanan sorunların destekleme yetersizliğinden kaynaklandığını belirtti. Aytın; “İşin çözümü desteklemede. Üretici desteklensin ki ürün artsın, ürün artıkça tüketici de ucuz fiyata et ve süt alsın” şeklinde konu hakkındaki görüşlerini özetlerken sektördeki sorunların çözümüne yönelik önerilerde bulundu. “YERLİ ÜRETİCİLERİMİZ DESTEKLENMEZSE BU YIL 40-50 TL’YE ALINAN ET, YAKIN ZAMANDA 70-80 TL OLACAK”Türkiye Damızlık Sığır Yetiştiricileri Merkez Birliği Yönetim Kurulu üyesi ve Edirne Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı Tuncay Aytın, üreticilerin yeterli desteklenmediği halde et fiyatlarının yüksek oranda artacağını belirterek; “Tüketicimizin ucuz et yemesinden yanayız. Son günlerde televizyon ve gazetelerden gördüğümüz ucuz et politikası çok kısa süreli bir politika. Bu hiçbir zaman tüketicimizi memnun etmeyecektir. Çok kısa bir süreli bir uygulama. Dönüp baktığımızda üreticimizi çok zor günler geçirileceğini görüyoruz. Maksat ucuz et veya süt satmaksa bunun yolu da üreticiye verilen süt parasına bağlı. Üreticiye verilen süt fiyatlarının aynı fiyatta kalması sektörün belini bükmekte. Biz hep söyleriz: ‘Ana olmadan, Dana olmaz’ diye. 3 yıldan beri 3 yıldan sütün aynı fiyatta kalması et fiyatlarının da yukarı çıkmasına sebeptir. Bu zamanda uygulanan yanlış bir politika. Yurtdışından gelen etler yerli üreticimizin önünde bir duvar gibi. Biz dışarıdan değil, kendi üreticimizden alış yapmamız lazım. Bunun yolu da herkesin bildiği gibi yerli üreticinin desteklenmesinden geçer. Yerli üreticilerimiz desteklenmezse bu yıl 40-50 TL’ye yenilen et, yakın zamanda 70-80 TL’ye almak zorunda kalacaklar” dedi. “ÜRETİM YAPMAK İSTEYEN YATIRIMCILAR DA TEDİRGİN”Köy üreticilerinin yanı sıra hayvancılık ve üretici olmak isteyen yatırımcıların da sektördeki durumdan tedirgin olduğunu belirten Aytın; “Tüketicilere ucuz et vermek istiyorsak eğer yerli üreticinin desteklenmesi gerek. Et fiyatlarını aşağılara çekmek için bunu yapmak şart. İthalatla değil üretim ile fiyatlar aşağıya iner. Başka yolu yok. Taşıma suyuyla değirmen dönmez. 1 döner, 2 döner ve 3.’de dönmez ve katlanarak bu size döner. Şu anda sütte uygulanan politika gibi. Girdi fiyatları çok yüksek. 100 haneli bir köyde 20-30 tane müstahsil kalmıştır. Bu durumda da köylümüz köyde üretim yapmasına, yaşamasına dair bir takım zorluklar çıkarıyor. Köylülerimiz üretimden kâr elde edemediği gibi tarlasını, hayvanını satmak zorunda kalmaktadır. Aslında köylüyü köyde tutmamız için üreticiyi köyde tutmamız için yapılması gereken en temel uygulama hayvancılık üzerine yapılacak olan projelerini üreticiye göre köylüye göre yapılmasıdır. Sadece köydeki üreticiler veya çiftçilerimiz değil, üretim yapmak isteyen yatırımcılar da tedirgin. Dört gözle herkes işin ne olacağını merak ediyorlar. Her zaman söylediğimiz gibi tekrar ediyorum: üretici desteklenirse dolaylı yoldan tüketici de desteklenir” “SEKTÖRÜN İHTİYAÇLARIN KARŞILANMADIĞI İÇİN ÜRÜN FİYATLARI ARTIŞ GÖSTERİYOR”“Orta ölçekli işletmeler ve aile işletmelerini ‘süt üreticisi’ veya ‘besi üreticisi’ konumuna getirmemiz gerekiyor. Orta ölçekli işletmeler ve aile işletmeleri sektörde büyük önem taşıyor. İnsanlarımız hem kendilerine bir kazanç elde ederken; diğer yandan da sektöre rahatlıkla cevap verebilmek için çalışmalar yapıyor. Ancak kazanç elde edemeyince ne kendi ihtiyacını ne de sektörün ihtiyacını karşılayabiliyor. Böyle olunca da işletmesini kapatmak zorunda kalıyor. Hâl böyle olunca da sektörün ihtiyaçların karşılanmadığı için ürün fiyatları artış gösteriyor. Bu nedenle üretimde önemli yere sahip Orta ölçekli işletme ve aile işletmeleri. Üretime devam edecekler ki tüketici de ucuza et, süt, peynir vs. alabilsin. İşin çözümü desteklemededir” şeklinde konuştu. “ÜRETİCİ DESTEKLENİRSE TÜRKİYE KAZANIR”Üreticinin yeterli seviyede desteklenmesi halinde sektörün kazanç getireceğini, sadece üretici ve tüketicinin değil, Türkiye’nin kazanç elde edeceğini belirten Aytın; “Süte yapılan yüzde 10’luk zama karşılık marketler zincirlerine baktığınızda süt ve süt ürünlerine yüzde 40-50 artış görülmekte. Üreticinin de tüketicinin de hak ettiği rakamları aldığına inanmıyorum. Üreten her zaman eziliyor ancak şunu fark edemiyorlar. Üretici ezildiği için tüketicide eziliyor. 3 yılda yüzde 10 zam alan sütün marketlerde 6 ayda bir yüzde 30-40’a varan zamlı fiyatlarla karşımıza çıkmakta. Üretici desteklenirse; Kayıtlılık artacağından milli ekonomiye katkı sağlanacaktır. Kapasitesi düşük yerli besi yapan küçük işletmeler desteklenecek. Besisini almamış hayvanların erken kesimi önlenecek. Yerli üretici ithalat baskısına karşı korunmuş olacak. Üretici desteklensin ki ürün artsın, ürün artıkça tüketici de ucuz fiyata et ve süt alsın. Türkiye kazansın” ifadelerini kullandı. 20 BİN İŞLETMEYE DESTEK VERİLMESİ PLANLANIYORHayvansal üretimde sürdürülebilirliğin sağlanması ve üretimin artırılması, küçük aile işletmelerinin büyüme gösterebilmesi, gelir düzeylerinin arttırılması amacıyla uygulanacak Küçük Aile İşletmeciliği Projesi, 81 ildeki hayvancılık işletmelerinde uygulanacak. Küçük işletmelerin yararlandırılma şartlarının kolaylaştırılması için 2018 yılında uygulanacak olan Bakanlar Kurulu Kararında uygulanmaya ilişkin ilave öneri yapıldığı belirtiliyor. Damızlık gebe düveler TİGEM (Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü), besilik erkek danalar ESK (Et ve Süt Kurumu) tarafından temin edilecek. Yem, Tarım Kredi Kooperatifl eri tarafından temin edilecek peşin fiyatına faizsiz ve vadeli olarak üreticiye dağıtılacak. Uygulamanın 3 yıl sürdürülmesi ve her yıl 20 bin işletmeye destek verilmesi planlanmakta deniliyor” 1.3 MİLYAR TL KAYNAK GEREKİYORGıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının yapacağı projede ilk yıl 20 bin işletmeye 5'er baş kombine verim yönlü ırklardan damızlık gebe düve verilmesi öngörülüyor. Damızlık materyal için; kombine verim yönlü ırklardan 5 baş damızlık gebe düve verildiği takdirde ilk yıl 5 baş anaç inek ve 2'şer baş dişi ve erkek buzağı-danadan oluşan 9 başlık sürü, üçüncü yılın sonunda her işletmede ortalama 7 baş anaç inek, 2 baş düve, 3 baş erkek ve 3 baş dişi danadan oluşan 15 başlık sürü kompozisyonu ortaya çıkacak. Yurtdışından getirilecek olan kombine verim yönlü damızlık gebe düve bedeli yaklaşık 13 bin TL/baş olarak düşünülüyor. Bunun için işletme başına 65 bin TL kaynağa ihtiyaç var. Bu durumda toplamda damızlık materyal bedeli yıllık 20 bin işletme için 1.3 milyar TL kaynağa gerek var. Proje hakkında gelişmeler Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından yetkili ve ilgili kişilere bildirelecek.
YAŞAM
13 Kasım 2017 - 02:38
"İŞİN ÇÖZÜMÜ DESTEKLEMEDE"
YAŞAM
13 Kasım 2017 - 02:38