CANAN KAYA-İPEK HATİPOĞULLARI
Cumhuriyet Kadınları Derneği Edirne Şube Başkanı Mine Hepgüllü yaptığı açıklamada, “Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmesi, toplumlara cinsellik karmaşası dayatarak aile kurumunu ve toplumsal değerleri örselemek ve ulus devletleri güçsüzleştirmek isteyen emperyalizmin içimizdeki neoliberal uzantılarına büyük bir çığırtkanlık alanı açacaktır. Türkiye İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmemeli, ancak Sözleşmenin 72. maddesine dayanarak, söz konusu madde ve ifadelerde değişiklik yapılması için bir an önce Avrupa Konseyi'ne başvurmalıdır.
Kadına yönelik ve aile içi şiddetin önlenmesinde yürütülen mücadelenin dayanağı iç hukukumuzdur. Kadınımızı Anayasamız, Medeni hukukumuz, Ceza hukukumuz ve 6284 sayılı kanunumuz korumaktadır. Bu nedenle "İstanbul Sözleşmesi Yaşatır" sloganı, Cumhuriyet devriminin ve ülkemizde bugüne kadarki kadın mücadelesinin çok önemli kazanımlarını, keza 6284 sayılı kanunun önemini ve gücünü yadsıyan, kendi gücümüze güvensiz bir söylemdir. Kadına yönelik ve aile içi şiddetin ve kadın cinayetlerinin önlenmesinde, dört elle savunmamız ve sarılmamız gereken 6284 sayılı kanunun eksikliklerinin giderilip etkili şekilde uygulanmasıyla önemli mesafe alacağımız açıktır.
Kadına yönelik şiddetin kökleri çok eskilere, binlerce yıl önce insanlığın sınıflı topluma geçişiyle başlayan "insanın birbirine ve erkeğin kadına tahakküm etme" olgusuna dayanmaktadır. İki asır önce başlayan mücadelelerin sonucunda kadın ve erkeğin yasalar önünde eşit kılınması, bu insanlık sorununun tamamen aşılmasında yeterli olmamıştır ve kat edilecek yolumuz vardır. Kadınlarımız için ışığın kaynağı, büyük önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ün yaşama geçirdiği fakat karşı devrimle zayıflatılmış olan Cumhuriyet programıdır. Kadınlarımız ancak Atatürk Cumhuriyeti'nin tam bağımsız, halkçı, laik, devrimci programının yeniden iktidarlara yön vermesiyle hayata geçecek olan toplumumuzda eğitimli, üretken, başı dik, onurlu bireyler olarak yerlerini kadın-erkek eşitliğini özümsemiş alabileceklerdir” şeklinde konuştu.
Cumhuriyet Kadınları Derneği Edirne Şube Başkanı Mine Hepgüllü yaptığı açıklamada, “Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmesi, toplumlara cinsellik karmaşası dayatarak aile kurumunu ve toplumsal değerleri örselemek ve ulus devletleri güçsüzleştirmek isteyen emperyalizmin içimizdeki neoliberal uzantılarına büyük bir çığırtkanlık alanı açacaktır. Türkiye İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmemeli, ancak Sözleşmenin 72. maddesine dayanarak, söz konusu madde ve ifadelerde değişiklik yapılması için bir an önce Avrupa Konseyi'ne başvurmalıdır.
Kadına yönelik ve aile içi şiddetin önlenmesinde yürütülen mücadelenin dayanağı iç hukukumuzdur. Kadınımızı Anayasamız, Medeni hukukumuz, Ceza hukukumuz ve 6284 sayılı kanunumuz korumaktadır. Bu nedenle "İstanbul Sözleşmesi Yaşatır" sloganı, Cumhuriyet devriminin ve ülkemizde bugüne kadarki kadın mücadelesinin çok önemli kazanımlarını, keza 6284 sayılı kanunun önemini ve gücünü yadsıyan, kendi gücümüze güvensiz bir söylemdir. Kadına yönelik ve aile içi şiddetin ve kadın cinayetlerinin önlenmesinde, dört elle savunmamız ve sarılmamız gereken 6284 sayılı kanunun eksikliklerinin giderilip etkili şekilde uygulanmasıyla önemli mesafe alacağımız açıktır.
Kadına yönelik şiddetin kökleri çok eskilere, binlerce yıl önce insanlığın sınıflı topluma geçişiyle başlayan "insanın birbirine ve erkeğin kadına tahakküm etme" olgusuna dayanmaktadır. İki asır önce başlayan mücadelelerin sonucunda kadın ve erkeğin yasalar önünde eşit kılınması, bu insanlık sorununun tamamen aşılmasında yeterli olmamıştır ve kat edilecek yolumuz vardır. Kadınlarımız için ışığın kaynağı, büyük önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ün yaşama geçirdiği fakat karşı devrimle zayıflatılmış olan Cumhuriyet programıdır. Kadınlarımız ancak Atatürk Cumhuriyeti'nin tam bağımsız, halkçı, laik, devrimci programının yeniden iktidarlara yön vermesiyle hayata geçecek olan toplumumuzda eğitimli, üretken, başı dik, onurlu bireyler olarak yerlerini kadın-erkek eşitliğini özümsemiş alabileceklerdir” şeklinde konuştu.