YEŞİM DRAMALI
“Kanal İstanbul Projesini istemiyoruz” diyen DİSK Emekli Sen Edirne Şube Başkanı Sait Dayıoğlu, “kanal İstanbul Trakya’da tarımı bitirecek” açıklamasında bulundu.
DİSK Emekli-Sen Edirne Şubesi Kanal İstanbul ile ilgili Saraçlar Caddesi PTT önünde basın açıklaması yaparak ‘Ya kanal İstanbul, Ya Trakya’ diye açıklama yaptılar.
Kanal İstanbul Projesini istemiyoruz diyen DİSK Emekli Sen Edirne Şube Başkanı Sait Dayıoğlu; “İstanbul'un yaşam destek sistemleri olan Kuzey Ormanları, su havzaları, su havzalarını besleyen su kaynakları, tarım ve mera alanları yok olacaktır, Bununla da kalmayacak ve bu proje Trakya’nın su kaynaklarına ve dolayısıyla tarım topraklarına geri dönüşümü olmayan zararlar verecektir. İstanbul'un önemli su kaynaklarından biri olan Sazlıdere Barajı yok olacaktır.Doğal yaşam alanları ve ekosistem bozulacaktır.Doğal ve arkeolojik sit alanları, tabiat parkları, milli parklar vb. koruma alanları yok olacaktır.Sadece İstanbul’da değil, Trakya'ya kadar tatlı suların beslediği tarım alanları yok edileceği için bölgede tarım ve hayvancılık yapılamaz hale gelecektir”dedi.
Kanal İstanbul’un aslında bir emlak projesi olduğuna dikkat çeken DİSK Emekli Sen Edirne Şube Başkanı Sait Dayıoğlu; "Kanal İstanbul" projesine ayrılan bütçenin, istihdama, emekçinin ve emeklinin yaşam standartlarını yükseltmeye harcanması gerekmektedir. Bu bütçe ile öncelikle Ergene nehrinin ıslahı sağlanmalıdır. ÇED Raporuna göre 1.155.668.000 m3 olan kazı materyalinin taşınmasıyla bozulan ekosistem halkın sağlığını tehdit edecektir.Üç aktif fay hattının geçtiği bölgeye nüfus ve yapılaşma baskısı yükleyerek afet riskini artıracaktır”şeklinde açıkladı.
ÇED raporuna itirazda bulunduklarını da belirten DİSK Emekli Sen Edirne Şube Başkanı Sait Dayıoğlu ; “ÇED Raporu, projenin olumsuz çevresel etkilerini bertaraf edecek değerlendirmeler içermemektedir. Yukarıda açıklanan sakıncalara dair kaygılarınızı gidermekten uzaktır ve bilimsel yeterliliği konusunda şüphe uyandırmaktadır. Bu Rapor ile Projenin hayata geçirilmesi, Çevre Kanunu'nun 3. Maddesinde idareye yüklenen görevlere aykırılık oluşturmaktadır. Anayasa'nın 56. maddesine göre "Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesine önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir." Buna göre Anayasa'da, vatandaşların da çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek konusunda ödevli olduğu açıkça belirtilmiştir. Kanal İstanbul doğal çevreyi değiştirerek olumsuz etkileyecek, bir başka deyişle çevre ve halk sağlığını bozacak bir proje olduğundan "sağlıklı çevrede yaşama halkımızın ihlal edilmesini kabul etmiyoruz. Anayasal yetkilerimizi kullanarak Çevresel Etki değerlendirmesi Yönetmenliği’nin 11. maddesinin isi olacağız. 4. fıkrası çerçevesinde ÇED Raporuna itirazımızı yaptık. Bu itirazımızın takipçisi olacağız”dedi.
“Kanal İstanbul Projesini istemiyoruz” diyen DİSK Emekli Sen Edirne Şube Başkanı Sait Dayıoğlu, “kanal İstanbul Trakya’da tarımı bitirecek” açıklamasında bulundu.
DİSK Emekli-Sen Edirne Şubesi Kanal İstanbul ile ilgili Saraçlar Caddesi PTT önünde basın açıklaması yaparak ‘Ya kanal İstanbul, Ya Trakya’ diye açıklama yaptılar.
Kanal İstanbul Projesini istemiyoruz diyen DİSK Emekli Sen Edirne Şube Başkanı Sait Dayıoğlu; “İstanbul'un yaşam destek sistemleri olan Kuzey Ormanları, su havzaları, su havzalarını besleyen su kaynakları, tarım ve mera alanları yok olacaktır, Bununla da kalmayacak ve bu proje Trakya’nın su kaynaklarına ve dolayısıyla tarım topraklarına geri dönüşümü olmayan zararlar verecektir. İstanbul'un önemli su kaynaklarından biri olan Sazlıdere Barajı yok olacaktır.Doğal yaşam alanları ve ekosistem bozulacaktır.Doğal ve arkeolojik sit alanları, tabiat parkları, milli parklar vb. koruma alanları yok olacaktır.Sadece İstanbul’da değil, Trakya'ya kadar tatlı suların beslediği tarım alanları yok edileceği için bölgede tarım ve hayvancılık yapılamaz hale gelecektir”dedi.
Kanal İstanbul’un aslında bir emlak projesi olduğuna dikkat çeken DİSK Emekli Sen Edirne Şube Başkanı Sait Dayıoğlu; "Kanal İstanbul" projesine ayrılan bütçenin, istihdama, emekçinin ve emeklinin yaşam standartlarını yükseltmeye harcanması gerekmektedir. Bu bütçe ile öncelikle Ergene nehrinin ıslahı sağlanmalıdır. ÇED Raporuna göre 1.155.668.000 m3 olan kazı materyalinin taşınmasıyla bozulan ekosistem halkın sağlığını tehdit edecektir.Üç aktif fay hattının geçtiği bölgeye nüfus ve yapılaşma baskısı yükleyerek afet riskini artıracaktır”şeklinde açıkladı.
ÇED raporuna itirazda bulunduklarını da belirten DİSK Emekli Sen Edirne Şube Başkanı Sait Dayıoğlu ; “ÇED Raporu, projenin olumsuz çevresel etkilerini bertaraf edecek değerlendirmeler içermemektedir. Yukarıda açıklanan sakıncalara dair kaygılarınızı gidermekten uzaktır ve bilimsel yeterliliği konusunda şüphe uyandırmaktadır. Bu Rapor ile Projenin hayata geçirilmesi, Çevre Kanunu'nun 3. Maddesinde idareye yüklenen görevlere aykırılık oluşturmaktadır. Anayasa'nın 56. maddesine göre "Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesine önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir." Buna göre Anayasa'da, vatandaşların da çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek konusunda ödevli olduğu açıkça belirtilmiştir. Kanal İstanbul doğal çevreyi değiştirerek olumsuz etkileyecek, bir başka deyişle çevre ve halk sağlığını bozacak bir proje olduğundan "sağlıklı çevrede yaşama halkımızın ihlal edilmesini kabul etmiyoruz. Anayasal yetkilerimizi kullanarak Çevresel Etki değerlendirmesi Yönetmenliği’nin 11. maddesinin isi olacağız. 4. fıkrası çerçevesinde ÇED Raporuna itirazımızı yaptık. Bu itirazımızın takipçisi olacağız”dedi.