RIDVAN ÇEVİK-SÜLEYMAN IRAK
Ülkemizin ekonomik bir süreçten geçtiği durum ciddiyetini her geçen gün arttırırken Türkiye’de işsiz insan sayısı da her gün artıyor. Ocak ayında yüzde 14,7’ye çıkan işsizlik oranı ile en yüksek işsizlik seviyesi de görülmüş oldu.
Türkiye ekonomi olarak böylesine vahim bir durumdayken en çok tercih edilen yerler yine kıraathaneler oldu. Aralık ayı verilerine göre ülkemizde işsizlik rekor seviyeye ulaşmış durumda her ay daha da arttığı vurgulanıyor. Aralık ayı verilerine göre işsizlik 4 milyon kişi barajını aşmış durumda, Türkiye’de kayıtlı işsiz sayısı ise 4 milyon 302 bin kişiyle rekor seviyeye ulaştı. 2018’deki verilere göre dünyada en fazla kitap okuyan ülkelerin başında, yüzde 21 ile Fransa ve İngiltere bulunuyor. Türkiye ise 0,1’lik kitap okuma oranıyla 86. Sırada kendisine yer buluyor.
İŞ YOK KAHVEDE OYUN OYNUYORUZ!
İş bulamadığı için kahveleri tercih ettiğini söyleyen vatandaşlarımız kendilerine neden kahvede otuyorsunuz? sorusuna ise ‘İş yok kahvede oyun oynuyoruz’ diye cevap verdi. Bazı vatandaşlar ise bunlar yine iyi zamanlarımız daha da kötü günler bizi bekliyor gibi cevaplar verdi. İşsizlik sorununun sadece bu seneye özel olmadığını söyleyen vatandaş daha önce de Türkiye’nin böyle sorunlar yaşadığını söyledi. En son ne zaman kitap okuduğu sorulduğunda ise cevap genellikle ‘Hatırlamıyorum.’oldu.
KÜTÜPHANELER BOMBOŞ
Okuma alışkanlığın bir hayli az olduğu ülkemizde kıraathane alışkanlığı ise oldukça revaçta gözlemleniyor. Okuma alışkanlığını ülkemize aşılamak için uzmanlar, daha çok küçük yaşlardan çocuklarımızı bu konuda eğitmenin en doğru yol olduğunu vurguluyor. Şimdi ki yeni nesil ise daha çok gelişen teknolojinin kurbanı yeni çıkan bir kitabı takip etmezken yeni çıkan bir telefonun özelliklerini dahi biliyor. Özellikle ülkemizde okul bitince kitap okunamazmış gibi kötü bir alışkanlık var. 50 Yaş üstü vatandaşımıza kitap okumak sanki ona zarar verecekmiş gibi davranırken kıraathaneden çıkmıyor. Bazı vatandaşlar ise kitap okumanın çocuk işi olduğu gibi kötü bir tutum içindeler. 50 yaş üstü vatandaşımız bir günde kıraathaneye ortalama 10 lira verirken bu parayı kitaba harcamayı hiç düşünmüyor. Türkiye’deki insanlar ortalama kitaba yılda sadece 5.5 lira harcıyor. Bir aile ayda cep telefonu ve iletişim masraflarına 173 lira harcarken kitaba sadece 5.5 lira harcıyor.
Ülkemizin ekonomik bir süreçten geçtiği durum ciddiyetini her geçen gün arttırırken Türkiye’de işsiz insan sayısı da her gün artıyor. Ocak ayında yüzde 14,7’ye çıkan işsizlik oranı ile en yüksek işsizlik seviyesi de görülmüş oldu.
Türkiye ekonomi olarak böylesine vahim bir durumdayken en çok tercih edilen yerler yine kıraathaneler oldu. Aralık ayı verilerine göre ülkemizde işsizlik rekor seviyeye ulaşmış durumda her ay daha da arttığı vurgulanıyor. Aralık ayı verilerine göre işsizlik 4 milyon kişi barajını aşmış durumda, Türkiye’de kayıtlı işsiz sayısı ise 4 milyon 302 bin kişiyle rekor seviyeye ulaştı. 2018’deki verilere göre dünyada en fazla kitap okuyan ülkelerin başında, yüzde 21 ile Fransa ve İngiltere bulunuyor. Türkiye ise 0,1’lik kitap okuma oranıyla 86. Sırada kendisine yer buluyor.
İŞ YOK KAHVEDE OYUN OYNUYORUZ!
İş bulamadığı için kahveleri tercih ettiğini söyleyen vatandaşlarımız kendilerine neden kahvede otuyorsunuz? sorusuna ise ‘İş yok kahvede oyun oynuyoruz’ diye cevap verdi. Bazı vatandaşlar ise bunlar yine iyi zamanlarımız daha da kötü günler bizi bekliyor gibi cevaplar verdi. İşsizlik sorununun sadece bu seneye özel olmadığını söyleyen vatandaş daha önce de Türkiye’nin böyle sorunlar yaşadığını söyledi. En son ne zaman kitap okuduğu sorulduğunda ise cevap genellikle ‘Hatırlamıyorum.’oldu.
KÜTÜPHANELER BOMBOŞ
Okuma alışkanlığın bir hayli az olduğu ülkemizde kıraathane alışkanlığı ise oldukça revaçta gözlemleniyor. Okuma alışkanlığını ülkemize aşılamak için uzmanlar, daha çok küçük yaşlardan çocuklarımızı bu konuda eğitmenin en doğru yol olduğunu vurguluyor. Şimdi ki yeni nesil ise daha çok gelişen teknolojinin kurbanı yeni çıkan bir kitabı takip etmezken yeni çıkan bir telefonun özelliklerini dahi biliyor. Özellikle ülkemizde okul bitince kitap okunamazmış gibi kötü bir alışkanlık var. 50 Yaş üstü vatandaşımıza kitap okumak sanki ona zarar verecekmiş gibi davranırken kıraathaneden çıkmıyor. Bazı vatandaşlar ise kitap okumanın çocuk işi olduğu gibi kötü bir tutum içindeler. 50 yaş üstü vatandaşımız bir günde kıraathaneye ortalama 10 lira verirken bu parayı kitaba harcamayı hiç düşünmüyor. Türkiye’deki insanlar ortalama kitaba yılda sadece 5.5 lira harcıyor. Bir aile ayda cep telefonu ve iletişim masraflarına 173 lira harcarken kitaba sadece 5.5 lira harcıyor.