“Okullarımızda yüz yüze eğitim başlasın' adı altında Edirne VELİ-DER Başkanlığında yürütülen çalışmalar doğrultusunda, Edirne Tabip Odası, Edirne Çocuk Hakları Derneği, Eğitim-Sen Edirne Şubesi, Eğitim-İş Edirne Şubesi ile bir araya gelerek, çocukların eğitimi ve sağlığı ile ilgili çağrıda bulunarak okulların açılması için devletin bütün imkanlarının seferber edilmesi gerektiğini ifade ettiler.
Biz veliler olarak kesinlikle okulların açılmasını, yüz yüze eğitimin bir an önce başlamasını talep ediyoruz diye ifade eden Edirne VELİ DER Başkanı Benay Gürsel; “ Sadece başlamakla kalmamalı okullarımız eğitim hayatına devam edebilmelidir. Bunu nasıl yapacağız? Ortak bir akıl ortaya koymak durumundayız. Bununla ilgili kurumlarımız tek tek kendi uzmanlık alanlarıyla alakalı açıklamalarını yapacak. Umarım bu yollarla okulların neden açılması gerektiği noktasında bir farkındalık yaratmış oluruz. Biz veliler olarak yüzümüzü çevirdiğimiz yer çocuklarımız. Onları okula güvenli ve rahat bir şekilde gönderebilmek için tabii ki uzmanlar, bilim insanlarının ne dediği, hangi kanıtlara dayanarak çocukların okula gidebileceğini söylemeleri bizler için çok önemliydi. Bununla ilgili değerli kurumlardan bu konuyla ilgili çalışmalar bize gelmektedir. Biz veliler olarak kesinlikle okulların açılmasını, yüz yüze eğitimin bir an önce başlamasını talep ediyoruz. Velilerimizin çok önemli olan bir kesiminde de güven problemi yaşıyoruz. Bunun önüne geçebilmek için yetkililerden şeffaf olmalarını bekliyoruz. Ne yaptıklarını bize net bir şekilde açıklarlarsa eğer biz eminiz ki velilerimiz rahat bir şekilde çocuklarını okula göndereceklerdir. Velilere o güveni aşılamanın çok önemli olduğunun farkındayız. Anket çalışmaları yapıyoruz. Ama görünen şu ki Edirne’deki velilerimizin yüzde 70’in üzerindeki bir oranı okulların artık açılmasını istiyor ve güvenli şartların oluşturulmasını bekliyorlar. Okullarımız yüz yüze eğitime açılsın ve lütfen sürdürülebilir olsun” dedi.
18 YAŞ ALTINA AŞILAMA AÇILMALI
Edirne Tabip Odası Başkanı Prof Dr Gürcan Altun, “Özellikle ilkokul grubundaki çocukların bulaştırıcılık konusunda en az tehlikeli oldukları bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Okullarımızın en kısa sürede açılması gerekiyor.Öncelikle yaklaşık bir buçuk yıldır süren salgında tespit edilen bir takım gerçekler var. Bunlardan en temel olanı bu hastalığın yayılmasında en az etkisi olan çocuklar. İlkokul seviyesindeki çocukların bulaştırıcılık konusunda en az tehlikeli oldukları bilimsel olarak da saptanmış durumda. Dolayısıyla okullarımızın en kısa sürede açılması gerekiyor. Okulların kapalı kaldığı bu bir buçuk yıllık dönem içerisinde çocuklarımız hem duygusal hem psikolojik hem bilişsel olarak ciddi sorunlar yaşadılar. Tekrar bu açıklarının örgün eğitimde kapatılması gerekmektedir. Ülkemizin geleceği olan gençlerimizin daha iyi yetişmesi konusunda bu açığın kapatılması yönünde de Milli Eğitim tarafından ek eylem planları geliştirilmesi gerekiyor. Öğretmenlerin hemen hemen hepsi aşılandı. Okulda çalışanların aşılandıklarını biliyoruz. Dünyada şu anda aşıda sınır 13 yaşa çekilmiş durumda. 12 yaşını bitirmiş olan tüm bireylerin aşılanması gerekmektedir. Ülkemizde Sağlık Bakanlığı verilerine göre söylüyorum ki 18 yaş üstü bireylerin yüzde 47'sinin ikinci doz aşısının yapıldığı biliniyor. Eylül ayında okullar açılmadan önce bir an evvel, şu an aşısını yaptırmayan varsa Milli Eğitim'de çalışan, öğretmen, memur ve hizmetli kadrosundaki insanların, aşılarını yaptırması gerekmektedir. Sağlık Bakanlığı tarafından 18 yaş altının aşılanmasına geçilmesi gerekiyor. Sağlıklı bir eğitim yılı yaşayalım,çocuklarımızın eğitim eksiklerini de kapatabilelim”dedi.
PANDEMİ DÖNEMİNDE ŞUNU GÖRDÜK Kİ TÜRKİYE NE YAZIK Kİ, EN FAZLA OKULUNU KAPATAN ÜLKELERDEN BİRİSİ TÜRKİYE OLDU
Tüm ülkenin kaynaklarını eğitimin devam etmesi için ayırmak zorundayız diye belirten Edirne Çocuk Hakları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Ertuğrul Tanrıkulu; “Eğitim hakkı çocuk hakları sözleşmesinin 28. Maddesi’nde tanımlanıyor. Eğitim hakkı kutsal ve değerlidir. Devletler çocukların eğitim hakkını sonuna kadar gözetmek ve uygulamak zorunda. Pandemi döneminde şunu gördük ki Türkiye ne yazık ki, en fazla okulunu kapatan ülkelerden birisi oldu. Oysaki bizim birinci derecede eğitimi kollamamız gerekirdi. Öğretmenlerimizin aşılanması için bile ne kadar çok mücadele etmek zorunda kaldık. Bir İspanyol Gribi sırasında eğitim olmayınca kaç neslin kaybedildiğiyle ilgili dünya çapında bir örnek var. Gelişmiş ülkeler de pandemide en son okullarını kapattılar. Hatta birçoğu kapatmadı. Biz de yerel önlemlerle veya aşılama oranını arttırarak, eğitimi devam ettirebilirdik. Pandemideki EBA, uzaktan eğitim vs ile eğitimin yapılamadığını, yüzde 60’dan fazla öğrencinin ise eğitime ulaşamadığını anladık. Yapılması gereken şey şu; tüm ülkenin kaynaklarını eğitimin devam etmesi için ayırmak zorundayız. Bundan ötesi yok. Biz eğitimle ileriye taşınacağız. Eğitim yüzyüze devam etmelidir”dedi.
BİZ ÖĞRETMENLER OLARAK ARTIK OKULLARIN AÇILMASINI İSTİYORUZ
Bizim yapay ortamda ders yapmak istemiyoruz diyen Eğitim-İş Edirne Şubesi Denetleme Kurulu Üyesi Olcay Dal; “Biz öğretmenler olarak artık okulların açılmasını istiyoruz. Artık bilgisayarın siyah ekranına bakarak numara ve isimlerden oluşan görüntüye ders anlatmak istemiyoruz. Sınıflarımızda öğrencilerimizle yüz yüze eğitim vermek istiyoruz. Öğrencilerin okula gelmesi için alınacak kararları yetkililerin ivedi bir şekilde almasını bekliyoruz. Okullarımız güvenli yerlerdir. Dersini sınıfta anlatamadığımız öğrencinin AVM’ de geziyor olabilmesi bizi hakikaten şaşırttı, üzdü, kızdırdı. Pandemi başladığında 9. sınıfta olan öğrenci şimdi 11.sınıfa geçecek. 12 yıllık eğitim hayatına bakılırsa 1,5 yıl kayıp büyük bir rakam. Bunun üniversite boyutu da var. Bizler öğretmenler olarak okullarda alınacak her türlü tedbirleri almaya yardımcı olmaya hazırız. Biran önce tüm okul bileşenlerinin servis şoförleri, kantinciler de dâhil herkesin aşılanmış olmasını ve eylül ayında da okulların açılmasını diliyoruz. Bir gün bile yapay ortamlardan ders işleme çilesine katlanacak halimiz yok. Öğrencilerimize kavuşmak istiyoruz”şeklinde açıklamalarda bulundu.
UZAKTAN EĞİTİME 4 ÇOCUKTAN 1 ULAŞAMADI
Uzaktan eğitim sürecinin eğitim sisteminde ki var olan eşitsizlikleri daha da arttırdığını söyleyen Eğitim-Sen Edirne Şube Başkanı Özer Demir ; “Yüz yüze eğitimin başlaması için tüm tedbirlerin alınmasını talep ediyoruz. Çocuklarımız akademik, sosyolojik, psikolojik açılardan kayıplar yaşamakta. Uzaktan eğitim sürecinde MEB’in açıklamalarına göre 4 çocuktan biri uzaktan eğitime ulaşamadı. Ulaşanların da maalesef yüzde 60’ı cep telefonuyla ulaşabildi. Süreklilik noktasında da ciddi sıkıntılar söz konusu. Uzaktan eğitim süreci maalesef eğitim sistemimizde var olan eşitsizlikleri daha da arttırdı. Bizler de eğitim ve bilim emekçileri olarak yüz yüze eğitimin 6 Eylül tarihinden itibaren başlamasını ve sürekli olarak devamı için tüm tedbirlerin alınmasını talep ediyoruz”dedi.
Biz veliler olarak kesinlikle okulların açılmasını, yüz yüze eğitimin bir an önce başlamasını talep ediyoruz diye ifade eden Edirne VELİ DER Başkanı Benay Gürsel; “ Sadece başlamakla kalmamalı okullarımız eğitim hayatına devam edebilmelidir. Bunu nasıl yapacağız? Ortak bir akıl ortaya koymak durumundayız. Bununla ilgili kurumlarımız tek tek kendi uzmanlık alanlarıyla alakalı açıklamalarını yapacak. Umarım bu yollarla okulların neden açılması gerektiği noktasında bir farkındalık yaratmış oluruz. Biz veliler olarak yüzümüzü çevirdiğimiz yer çocuklarımız. Onları okula güvenli ve rahat bir şekilde gönderebilmek için tabii ki uzmanlar, bilim insanlarının ne dediği, hangi kanıtlara dayanarak çocukların okula gidebileceğini söylemeleri bizler için çok önemliydi. Bununla ilgili değerli kurumlardan bu konuyla ilgili çalışmalar bize gelmektedir. Biz veliler olarak kesinlikle okulların açılmasını, yüz yüze eğitimin bir an önce başlamasını talep ediyoruz. Velilerimizin çok önemli olan bir kesiminde de güven problemi yaşıyoruz. Bunun önüne geçebilmek için yetkililerden şeffaf olmalarını bekliyoruz. Ne yaptıklarını bize net bir şekilde açıklarlarsa eğer biz eminiz ki velilerimiz rahat bir şekilde çocuklarını okula göndereceklerdir. Velilere o güveni aşılamanın çok önemli olduğunun farkındayız. Anket çalışmaları yapıyoruz. Ama görünen şu ki Edirne’deki velilerimizin yüzde 70’in üzerindeki bir oranı okulların artık açılmasını istiyor ve güvenli şartların oluşturulmasını bekliyorlar. Okullarımız yüz yüze eğitime açılsın ve lütfen sürdürülebilir olsun” dedi.
18 YAŞ ALTINA AŞILAMA AÇILMALI
Edirne Tabip Odası Başkanı Prof Dr Gürcan Altun, “Özellikle ilkokul grubundaki çocukların bulaştırıcılık konusunda en az tehlikeli oldukları bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Okullarımızın en kısa sürede açılması gerekiyor.Öncelikle yaklaşık bir buçuk yıldır süren salgında tespit edilen bir takım gerçekler var. Bunlardan en temel olanı bu hastalığın yayılmasında en az etkisi olan çocuklar. İlkokul seviyesindeki çocukların bulaştırıcılık konusunda en az tehlikeli oldukları bilimsel olarak da saptanmış durumda. Dolayısıyla okullarımızın en kısa sürede açılması gerekiyor. Okulların kapalı kaldığı bu bir buçuk yıllık dönem içerisinde çocuklarımız hem duygusal hem psikolojik hem bilişsel olarak ciddi sorunlar yaşadılar. Tekrar bu açıklarının örgün eğitimde kapatılması gerekmektedir. Ülkemizin geleceği olan gençlerimizin daha iyi yetişmesi konusunda bu açığın kapatılması yönünde de Milli Eğitim tarafından ek eylem planları geliştirilmesi gerekiyor. Öğretmenlerin hemen hemen hepsi aşılandı. Okulda çalışanların aşılandıklarını biliyoruz. Dünyada şu anda aşıda sınır 13 yaşa çekilmiş durumda. 12 yaşını bitirmiş olan tüm bireylerin aşılanması gerekmektedir. Ülkemizde Sağlık Bakanlığı verilerine göre söylüyorum ki 18 yaş üstü bireylerin yüzde 47'sinin ikinci doz aşısının yapıldığı biliniyor. Eylül ayında okullar açılmadan önce bir an evvel, şu an aşısını yaptırmayan varsa Milli Eğitim'de çalışan, öğretmen, memur ve hizmetli kadrosundaki insanların, aşılarını yaptırması gerekmektedir. Sağlık Bakanlığı tarafından 18 yaş altının aşılanmasına geçilmesi gerekiyor. Sağlıklı bir eğitim yılı yaşayalım,çocuklarımızın eğitim eksiklerini de kapatabilelim”dedi.
PANDEMİ DÖNEMİNDE ŞUNU GÖRDÜK Kİ TÜRKİYE NE YAZIK Kİ, EN FAZLA OKULUNU KAPATAN ÜLKELERDEN BİRİSİ TÜRKİYE OLDU
Tüm ülkenin kaynaklarını eğitimin devam etmesi için ayırmak zorundayız diye belirten Edirne Çocuk Hakları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Ertuğrul Tanrıkulu; “Eğitim hakkı çocuk hakları sözleşmesinin 28. Maddesi’nde tanımlanıyor. Eğitim hakkı kutsal ve değerlidir. Devletler çocukların eğitim hakkını sonuna kadar gözetmek ve uygulamak zorunda. Pandemi döneminde şunu gördük ki Türkiye ne yazık ki, en fazla okulunu kapatan ülkelerden birisi oldu. Oysaki bizim birinci derecede eğitimi kollamamız gerekirdi. Öğretmenlerimizin aşılanması için bile ne kadar çok mücadele etmek zorunda kaldık. Bir İspanyol Gribi sırasında eğitim olmayınca kaç neslin kaybedildiğiyle ilgili dünya çapında bir örnek var. Gelişmiş ülkeler de pandemide en son okullarını kapattılar. Hatta birçoğu kapatmadı. Biz de yerel önlemlerle veya aşılama oranını arttırarak, eğitimi devam ettirebilirdik. Pandemideki EBA, uzaktan eğitim vs ile eğitimin yapılamadığını, yüzde 60’dan fazla öğrencinin ise eğitime ulaşamadığını anladık. Yapılması gereken şey şu; tüm ülkenin kaynaklarını eğitimin devam etmesi için ayırmak zorundayız. Bundan ötesi yok. Biz eğitimle ileriye taşınacağız. Eğitim yüzyüze devam etmelidir”dedi.
BİZ ÖĞRETMENLER OLARAK ARTIK OKULLARIN AÇILMASINI İSTİYORUZ
Bizim yapay ortamda ders yapmak istemiyoruz diyen Eğitim-İş Edirne Şubesi Denetleme Kurulu Üyesi Olcay Dal; “Biz öğretmenler olarak artık okulların açılmasını istiyoruz. Artık bilgisayarın siyah ekranına bakarak numara ve isimlerden oluşan görüntüye ders anlatmak istemiyoruz. Sınıflarımızda öğrencilerimizle yüz yüze eğitim vermek istiyoruz. Öğrencilerin okula gelmesi için alınacak kararları yetkililerin ivedi bir şekilde almasını bekliyoruz. Okullarımız güvenli yerlerdir. Dersini sınıfta anlatamadığımız öğrencinin AVM’ de geziyor olabilmesi bizi hakikaten şaşırttı, üzdü, kızdırdı. Pandemi başladığında 9. sınıfta olan öğrenci şimdi 11.sınıfa geçecek. 12 yıllık eğitim hayatına bakılırsa 1,5 yıl kayıp büyük bir rakam. Bunun üniversite boyutu da var. Bizler öğretmenler olarak okullarda alınacak her türlü tedbirleri almaya yardımcı olmaya hazırız. Biran önce tüm okul bileşenlerinin servis şoförleri, kantinciler de dâhil herkesin aşılanmış olmasını ve eylül ayında da okulların açılmasını diliyoruz. Bir gün bile yapay ortamlardan ders işleme çilesine katlanacak halimiz yok. Öğrencilerimize kavuşmak istiyoruz”şeklinde açıklamalarda bulundu.
UZAKTAN EĞİTİME 4 ÇOCUKTAN 1 ULAŞAMADI
Uzaktan eğitim sürecinin eğitim sisteminde ki var olan eşitsizlikleri daha da arttırdığını söyleyen Eğitim-Sen Edirne Şube Başkanı Özer Demir ; “Yüz yüze eğitimin başlaması için tüm tedbirlerin alınmasını talep ediyoruz. Çocuklarımız akademik, sosyolojik, psikolojik açılardan kayıplar yaşamakta. Uzaktan eğitim sürecinde MEB’in açıklamalarına göre 4 çocuktan biri uzaktan eğitime ulaşamadı. Ulaşanların da maalesef yüzde 60’ı cep telefonuyla ulaşabildi. Süreklilik noktasında da ciddi sıkıntılar söz konusu. Uzaktan eğitim süreci maalesef eğitim sistemimizde var olan eşitsizlikleri daha da arttırdı. Bizler de eğitim ve bilim emekçileri olarak yüz yüze eğitimin 6 Eylül tarihinden itibaren başlamasını ve sürekli olarak devamı için tüm tedbirlerin alınmasını talep ediyoruz”dedi.