Mert SOYLU
Osmanlı döneminde her sokakta tencereler içinde satılan pilav – ayranı Adil Bakırhan, Saraçlar Caddesi etrafında gezdirdiği seyyar arabasıyla geleneği en iyi şekilde Osmanlı’ya başkentlik yapmış Edirne’de yaşatmaya çalışıyor.
Sokak pilavcısı Adil Bakırhan, Osmanlı’da sokak lezzetlerinden ön önemlisi mahalle aralarında tencereler içinde satılan pilavlardı. Günümüze bakıldığı zaman bu gelenek tam anlamıyla yaşatılamadığını söyledi.
GELENEĞİ YAŞATIYORUZ
Osmanlı’da sokak lezzetlerinden ön önemlisi mahalle aralarında tencereler içinde satılan pilavları olduğunu belirten Bakırhan,”Günümüze bakıldığı zaman bu gelenek tam anlamıyla yapılamıyor. Pilav bizim Osmanlı kültüründen gelen bir gelenek. Edirne’de sokak pilavcısı eksikliğinin ciddi anlamda olduğunu fark ettim. Kısa zaman zarfında açtığım tezgah ile kısa zamanda büyük ilgi gördüm. Sokak lezzetlerinin en popüler olanı pilavdır. Sokakta temiz bir şekilde yapılan pilavın tadı bir başka olur. Evde pilavı çok iyi yapabilirsin ama sokakta pilavı yemenin tadı bir başkadır” dedi.
PİLAV İŞİNİ 30 SENE ÖNCE ÖĞRENDİM
İstanbul’da ilk sokak pilavcısı olarak satış yapmaya başlayan ve Edirne’de çalışmış olan Boşnak bir abimden ben bu işi 30 sene öğrendiğini söyleyen Bakırhan,”10 sene önce Edirne’de yaptım ama İstanbul’a gitmek zorunda kaldım. Tekrar Edirne’ye dönerek bu işi yapmaya başladım. Kısa zamanda müşterilerim arttı. Edirne’de pilav işini bilemden yapanlar vardı. Vatandaşlarımızın gözünü özellikle doyuran nohut ve tavuktur. Zaten pilavın içerisinde olması gereken nohut ve tavuktur. Tavuğu kızartmıyorum. Çünkü gelen biri deriyi istiyor. Başka biri geliyor ağabey tavuk kuru diyor. Bunun için en iyisi tavuğu kızartmamaktır. Bizim için pilavda hatta sıfırdır. Her gün 8 kg ile 10 kg arasında pilav satışı yapıyoruz. Nohutlu pilav 5 Lira, tavuklu pilavı 7 liraya veriyoruz” dedi.
Osmanlı döneminde her sokakta tencereler içinde satılan pilav – ayranı Adil Bakırhan, Saraçlar Caddesi etrafında gezdirdiği seyyar arabasıyla geleneği en iyi şekilde Osmanlı’ya başkentlik yapmış Edirne’de yaşatmaya çalışıyor.
Sokak pilavcısı Adil Bakırhan, Osmanlı’da sokak lezzetlerinden ön önemlisi mahalle aralarında tencereler içinde satılan pilavlardı. Günümüze bakıldığı zaman bu gelenek tam anlamıyla yaşatılamadığını söyledi.
GELENEĞİ YAŞATIYORUZ
Osmanlı’da sokak lezzetlerinden ön önemlisi mahalle aralarında tencereler içinde satılan pilavları olduğunu belirten Bakırhan,”Günümüze bakıldığı zaman bu gelenek tam anlamıyla yapılamıyor. Pilav bizim Osmanlı kültüründen gelen bir gelenek. Edirne’de sokak pilavcısı eksikliğinin ciddi anlamda olduğunu fark ettim. Kısa zaman zarfında açtığım tezgah ile kısa zamanda büyük ilgi gördüm. Sokak lezzetlerinin en popüler olanı pilavdır. Sokakta temiz bir şekilde yapılan pilavın tadı bir başka olur. Evde pilavı çok iyi yapabilirsin ama sokakta pilavı yemenin tadı bir başkadır” dedi.
PİLAV İŞİNİ 30 SENE ÖNCE ÖĞRENDİM
İstanbul’da ilk sokak pilavcısı olarak satış yapmaya başlayan ve Edirne’de çalışmış olan Boşnak bir abimden ben bu işi 30 sene öğrendiğini söyleyen Bakırhan,”10 sene önce Edirne’de yaptım ama İstanbul’a gitmek zorunda kaldım. Tekrar Edirne’ye dönerek bu işi yapmaya başladım. Kısa zamanda müşterilerim arttı. Edirne’de pilav işini bilemden yapanlar vardı. Vatandaşlarımızın gözünü özellikle doyuran nohut ve tavuktur. Zaten pilavın içerisinde olması gereken nohut ve tavuktur. Tavuğu kızartmıyorum. Çünkü gelen biri deriyi istiyor. Başka biri geliyor ağabey tavuk kuru diyor. Bunun için en iyisi tavuğu kızartmamaktır. Bizim için pilavda hatta sıfırdır. Her gün 8 kg ile 10 kg arasında pilav satışı yapıyoruz. Nohutlu pilav 5 Lira, tavuklu pilavı 7 liraya veriyoruz” dedi.