Tüm dünyanın yaklaşık dokuz aydır mücadele ettiği korona virüs salgını hız kesmeden artmaya devam ediyor. İftihar kaynağı olan emekçi sağlık çalışanlarımıza bu koşullarda hala canla başla çalıştıkları için öncelikle teşekkürlerimizi sunmak isteriz.
İçinde bulunduğumuz kriz döneminde büyük fedakarlıklarla bir nevi savaş veriyorlar. Tıpkı evlerimizde güvendeyken sınırdaki askerlerimiz gibi.. Hayatlarından, ailelerinden ayrılıp, mücadele gösteren, evlerinde dahi gidemeyen, evlatlarına sarılmaktan bile kendilerini mahrum bırakıp, günlerce uykusuz kalan, üstelik sağlıklarını hiçe sayarak mücadele eden bütün sağlık çalışanlarına çok şey borçluyuz.
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) ile mücadelede görev yapan sağlık çalışanları en riskli gruplar içinde yer alıyor. Kovid-19 pandemisinde Türkiye'de vaka sayısı 400 bine yaklaştı, 40 binden fazla sağlık çalışanına da koronavirüs tanısı konuldu, yarısı hekim 100'den fazla sağlık görevlisi yaşamını yitirmiştir (Kaynak:https://www.aa.com.tr/tr/koronavirus/kovid-19-tanisi-alan-yaklasik-her-10-kisiden-biri-saglik-calisani-/2034144).Sağlık çalışanlarının pandemi döneminde fifziksel ve ruhsal sağlıkları da olumsuz etkilenmektedir. İş yükleri daha çok artmıştır. Özellikle kadın sağlık çalışanlarının ailede rol ve sorumlulukları düşünüldüğünde iş yaşam dengesini sağlamak daha zorlaşmaktadır. Edirne'de de son dönemde pandemi sebebiyle hasta oranında artış olmuştur, bu sebeple halkın da gerekli tedbirleri alarak salgından korunmaya dikkat etmesi gereklidir.
Aşı çalışmaları devam eden bu virüsle en büyük mücadeleyi sağlık çalışanlarımız veriyor. İnsanları bu hastalıktan kurtarmak adına ölümün nefesini enselerinde hissediyorlar. Ölümcül virüsü karşılarına alıp bir can daha hayatta kalsın diye yılmadan, pes etmeden mücadeleye devam ediyorlar. Bir üniversite hastanesinde hemşire olarak görev alan bir sağlık çalışanı “Savruluyor, yoruluyor, bunalıyoruz ama her an her yerde çalışıyoruz.” diyerek sözlerine şöyle devam etmiştir: “Evlerimize gitmeye, nöbet arkadaşlarımızla yan yana oturmaya hatta kendi hayatlarımızdan, sağlığımızdan korktuğumuz bir sürecin içine girmiştik. Adeta bir korku gerilim filminin içerisinde mahsur kalmış gibiydik. İçten içe yaşadığımız bu endişeye, zor ve yorucu çalışma koşullarına, yeni açılmış pandemi servislerinde çalışmak için ordan oraya koşturmamıza rağmen dimdik ayakta ve görev bilincinde mesleğimizi icra etmeye devam ediyorduk. Üzerimizdeki ekipmanın ve sorumluluğun altında eziliyor, tüm gücümüzle elimizden ne geliyorsa ortaya koyuyorduk. Tam her şey düzeldi derken tekrar eski günlerin çok kısa sürede gelmesi, virüsün hızla yayılması hiçbir şeyin bitmediğini gösteriyordu. Yoğun bakımlarda, acil servislerde, pandemi servislerinde ve diğer tüm kliniklerde doktor, hemşire ve sağlık disiplininin parçası diğer ekip arkadaşlarımla birlikte alınlarımızın teriyle çalışmaya devam ediyoruz. Halen devam etmekte olan bu pandemi sürecinde tüm halkımızı maske ve mesafe kurallarına uyarak ekibimizin bir parçası olmaya davet ediyorum” diyerek düşüncelerini ifade etmiştir.
Lütfen bu çağrıya bir kulak verelim, ekibin bir parçası olmaya özen gösterelim. Çünkü bu zorlu mücadelede ayakta kalmaya mecbur olan sağlık çalışanlarımıza alkışlar yetmez. Tüm sağlık çalışanlarına gereken önemi ve değeri vermeliyiz. Kendimizi korumalı, onların ayakta kalmasını sağlamalıyız. Çünkü onlar varsa varız!
İçinde bulunduğumuz kriz döneminde büyük fedakarlıklarla bir nevi savaş veriyorlar. Tıpkı evlerimizde güvendeyken sınırdaki askerlerimiz gibi.. Hayatlarından, ailelerinden ayrılıp, mücadele gösteren, evlerinde dahi gidemeyen, evlatlarına sarılmaktan bile kendilerini mahrum bırakıp, günlerce uykusuz kalan, üstelik sağlıklarını hiçe sayarak mücadele eden bütün sağlık çalışanlarına çok şey borçluyuz.
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) ile mücadelede görev yapan sağlık çalışanları en riskli gruplar içinde yer alıyor. Kovid-19 pandemisinde Türkiye'de vaka sayısı 400 bine yaklaştı, 40 binden fazla sağlık çalışanına da koronavirüs tanısı konuldu, yarısı hekim 100'den fazla sağlık görevlisi yaşamını yitirmiştir (Kaynak:https://www.aa.com.tr/tr/koronavirus/kovid-19-tanisi-alan-yaklasik-her-10-kisiden-biri-saglik-calisani-/2034144).Sağlık çalışanlarının pandemi döneminde fifziksel ve ruhsal sağlıkları da olumsuz etkilenmektedir. İş yükleri daha çok artmıştır. Özellikle kadın sağlık çalışanlarının ailede rol ve sorumlulukları düşünüldüğünde iş yaşam dengesini sağlamak daha zorlaşmaktadır. Edirne'de de son dönemde pandemi sebebiyle hasta oranında artış olmuştur, bu sebeple halkın da gerekli tedbirleri alarak salgından korunmaya dikkat etmesi gereklidir.
Aşı çalışmaları devam eden bu virüsle en büyük mücadeleyi sağlık çalışanlarımız veriyor. İnsanları bu hastalıktan kurtarmak adına ölümün nefesini enselerinde hissediyorlar. Ölümcül virüsü karşılarına alıp bir can daha hayatta kalsın diye yılmadan, pes etmeden mücadeleye devam ediyorlar. Bir üniversite hastanesinde hemşire olarak görev alan bir sağlık çalışanı “Savruluyor, yoruluyor, bunalıyoruz ama her an her yerde çalışıyoruz.” diyerek sözlerine şöyle devam etmiştir: “Evlerimize gitmeye, nöbet arkadaşlarımızla yan yana oturmaya hatta kendi hayatlarımızdan, sağlığımızdan korktuğumuz bir sürecin içine girmiştik. Adeta bir korku gerilim filminin içerisinde mahsur kalmış gibiydik. İçten içe yaşadığımız bu endişeye, zor ve yorucu çalışma koşullarına, yeni açılmış pandemi servislerinde çalışmak için ordan oraya koşturmamıza rağmen dimdik ayakta ve görev bilincinde mesleğimizi icra etmeye devam ediyorduk. Üzerimizdeki ekipmanın ve sorumluluğun altında eziliyor, tüm gücümüzle elimizden ne geliyorsa ortaya koyuyorduk. Tam her şey düzeldi derken tekrar eski günlerin çok kısa sürede gelmesi, virüsün hızla yayılması hiçbir şeyin bitmediğini gösteriyordu. Yoğun bakımlarda, acil servislerde, pandemi servislerinde ve diğer tüm kliniklerde doktor, hemşire ve sağlık disiplininin parçası diğer ekip arkadaşlarımla birlikte alınlarımızın teriyle çalışmaya devam ediyoruz. Halen devam etmekte olan bu pandemi sürecinde tüm halkımızı maske ve mesafe kurallarına uyarak ekibimizin bir parçası olmaya davet ediyorum” diyerek düşüncelerini ifade etmiştir.
Lütfen bu çağrıya bir kulak verelim, ekibin bir parçası olmaya özen gösterelim. Çünkü bu zorlu mücadelede ayakta kalmaya mecbur olan sağlık çalışanlarımıza alkışlar yetmez. Tüm sağlık çalışanlarına gereken önemi ve değeri vermeliyiz. Kendimizi korumalı, onların ayakta kalmasını sağlamalıyız. Çünkü onlar varsa varız!