Edirne Vali Yardımcısı aynı zamanda da İl Özel İdaresi Genel Sekreter Vekili Yusuf Güler, “ Temiz Saros Körfezi eylem planı ile amacımız bölgeyi daha yaşanabilir hale getirmek ve temiz bir sahile kavuşturmak” dedi.
Temiz Saros mottosuyla bir eylem planı hazırladıklarını İl Genel Meclisinde açıklayan Edirne Vali Yardımcısı, İl Özel İdaresi Genel Sekreter Vekili Yusuf Güler; “ Bu eylem planı ne için gerekli onu aktaracağım size. Çok hızla yaşlanan bir dünyada yaşıyoruz. Hepimiz ne yazık ki doğal kaynakları, dünyanın güzelliklerini hunharca tüketiyoruz. Hatta mutlaka biliyorsunuzdur; dünya ki gelişmiş ve emperyalist ülkeler kendi çöplerini Afrika’ya bertaraf için satıyorlar. Ve kendi çöplerinden arınmak için dünyada geri kalmış ülkeleri hedef haline getiriyorlar. Böyle bir dünya tabii yaşlandıkça doğal kaynaklarımız, sularımız, orman zenginliklerimiz hızla tükeniyor. Sahillerimiz ciddi anlamda risk altına giriyor. Yaşadığımız müsilaj belki bunun da göstergesi. Ancak bu tür eylem planlarıyla kamu kurum ve kuruluşlarımızın içerisinde olduğu yerel yönetimlerin içerisinde olduğu, sivil toplum örgütlerinin, çevreye duyarlı derneklerin, vakıfların, birliklerin içerisinde olduğu bir oluşumla dünyamızın yaşlanmasına yönelik yıkıcı etkilerini belki bir nebze önleyip, geleceğimizin çocuklarına, torunlarımıza daha yaşanabilir, daha güzel bir çevre bırakma yolunda adım atmış olabiliriz diye ümit ediyorum”dedi.
AMACIMIZ; SAHİLLERİ YAŞANABİLİR, DAHA TEMİZ BİR SAHİLE KAVUŞTURMAK
Enez eylem planı kapsamında daha temiz ve yaşanabilir sahil için neler yapacaklarını açıklayan Güler; Tabii biz burada ne yapacağız: öncelikle sahil çöplerinin oluşmamasını temin edeceğiz. İkinci olarak sahil çöplerini temizleyerek azaltmayı hedef haline getireceğiz. Üçüncü olarak da, bu amaçları gerçekleştirebilmek için vatandaşlarımızın, özellikle gençlerimizin ve çocuklarımızın bilinçlendirmeli faaliyetlerine önem vereceğiz. Bu amaçla Enez ve Keşan bölgelerimiz oldukça yoğun, özellikle yaz aylarında oldukça yoğun bir nüfusa sahip olmaları ve yöreye günü birlik diye tabir ettiğimiz tatilcilerin oldukça yoğun akın etmesinden dolayı, katı atıkların oluşturduğu bir çevre kirliliğinden ve buna bağlı olarak da sahil kirliliğinden bahsetmemiz mümkün. Amacımız bu bölgeyi daha yaşanabilir, daha temiz bir sahile kavuşturmak” dedi.
Sahillerdeki çalışma prosedürlerini ise şu şekilde ifade eden Güler; “Yapmış olduğumuz temel çalışma Anayasal haklarını, vatandaşlarımızın tamamıyla özgürce kullanmaları, kıyılarla ilgili herhangi bir kısıtlamalara maruz kalmamaları, kıyılardan yararlanmayla ilgili müeyyidelere bağlı kalmamaları ve özgürce, diledikleri gibi kıyılardan istifade etmeleri önceliğimiz, birinci amacımız bu çok net. Bunun nasıl gerçekleştireceğiz; Devletin kıyılarla ilgili iki tür mevzuatı var. Bunlardan bir tanesi; ikisi de çevre bakanlığının uhtesin de olan, ikicisini de çevre bakanlığı yönetiyor. Bir tanesi Tabiat Varlıklarını koruma genel müdürlüğü, bunun bağlı olduğu bir müdürlük, altlarında daire başkanlıkları ve uygulamayı yürüten kendi personelleri var. İkincisi is, yine Çevre Bakanlığının bünyesi içerisinde Milli Emlak Genel Müdürlüğü. Bunun da ilgili daire başkanlıkları, ilgili uygulama birimleri, genel müdür yardımcıları, ayrı iki tane genel müdürlük olarak karşımıza çıkıyor. Enez ve Keşan ilçelerindeki sahil bantları bu iki genel müdürlüğün sorumluluk sahasında. Bunlardan bir tanesi demin söylediğim gibi Tabiat Varlıkları Koruma Müdürlüğünün sorumluk sahasındaki yerler, biz bunu kısaca Sit Alanı Olan Bölgeler diye tanımlarsak yanlış bir ifadede bulunmamış oluruz. Yani nerede bir sit alanı varsa sahilde, buradaki tasarruf yetkisi Tabiat Varlıkları koruma Genel Müdürlüğünün uhtesinde ve onun tasarrufunda yürütülüyor” dedi.
UÇEV’e kiralanan sahil gelirlerinin Edirne yatırımları için girişimlerde bulunulduğunu açıklayan Güler; “Daha öncesinde bu yerler Tabiat Varlıkları Koruma Müdürlüğünün uhtesinde ve tasarruf yetkisinde olan yerler UÇEV ismindeki bir vakfa kiralanmıştı.Sayın Valimiz bu kaynağa Edirne’ye yatırım olarak aktarılabilmesi için bunu Sayın Bakanımızla olan görüşmelerinde, Bakanlıkla olan görüşmelerde, biz bu kaynağı İlçe ve Edirne’ye aktarmak için çalışmalar yaptık. Sonuçta, sonuçlandı ve sonuçlanma aşamasına girdi. Bu yön tamamıyla çevre koruma vakfının ilgi alanında olup, il özel idaremizle ilgili herhangi bir ilişiklik yoktur. Edirne Çevre Vakfı tarafından Kültür ve Tabiat varlıkları koruma müdürlüğünden kiralanan alanlar tamamıyla, Edirne Valimizin başkanlığında Edirne Çevre Koruma Vakfı tarafından kompanse edilmekte. Onlar tarafından yürütülmekte. Tabiat Varlıkları Koruma Genel Müdürlüğünün tasarruf alanı dışında kalan alanlar nelerdir; biz özel idaresi olarak bu alanlarda olmamız gerektiğini düşünüyorum. Eğer temiz bir Saros, temiz bir çevre özlemimiz varsa kendi yetkilerimizi kullanmaktan çekinmeyip, tüm kamu kurum ve kuruluşlarla, yerel paydaşlarımızla, sivil toplum örgütleriyle, oradaki temiz Saros’u yaratabilmek için, temiz Saros’u devam ettirebilmemiz için ortaklaşa hareket etmeliyiz ve güçlerimizi birleştirmeliyiz diye düşünüyorum”dedi.
Temiz Saros mottosuyla bir eylem planı hazırladıklarını İl Genel Meclisinde açıklayan Edirne Vali Yardımcısı, İl Özel İdaresi Genel Sekreter Vekili Yusuf Güler; “ Bu eylem planı ne için gerekli onu aktaracağım size. Çok hızla yaşlanan bir dünyada yaşıyoruz. Hepimiz ne yazık ki doğal kaynakları, dünyanın güzelliklerini hunharca tüketiyoruz. Hatta mutlaka biliyorsunuzdur; dünya ki gelişmiş ve emperyalist ülkeler kendi çöplerini Afrika’ya bertaraf için satıyorlar. Ve kendi çöplerinden arınmak için dünyada geri kalmış ülkeleri hedef haline getiriyorlar. Böyle bir dünya tabii yaşlandıkça doğal kaynaklarımız, sularımız, orman zenginliklerimiz hızla tükeniyor. Sahillerimiz ciddi anlamda risk altına giriyor. Yaşadığımız müsilaj belki bunun da göstergesi. Ancak bu tür eylem planlarıyla kamu kurum ve kuruluşlarımızın içerisinde olduğu yerel yönetimlerin içerisinde olduğu, sivil toplum örgütlerinin, çevreye duyarlı derneklerin, vakıfların, birliklerin içerisinde olduğu bir oluşumla dünyamızın yaşlanmasına yönelik yıkıcı etkilerini belki bir nebze önleyip, geleceğimizin çocuklarına, torunlarımıza daha yaşanabilir, daha güzel bir çevre bırakma yolunda adım atmış olabiliriz diye ümit ediyorum”dedi.
AMACIMIZ; SAHİLLERİ YAŞANABİLİR, DAHA TEMİZ BİR SAHİLE KAVUŞTURMAK
Enez eylem planı kapsamında daha temiz ve yaşanabilir sahil için neler yapacaklarını açıklayan Güler; Tabii biz burada ne yapacağız: öncelikle sahil çöplerinin oluşmamasını temin edeceğiz. İkinci olarak sahil çöplerini temizleyerek azaltmayı hedef haline getireceğiz. Üçüncü olarak da, bu amaçları gerçekleştirebilmek için vatandaşlarımızın, özellikle gençlerimizin ve çocuklarımızın bilinçlendirmeli faaliyetlerine önem vereceğiz. Bu amaçla Enez ve Keşan bölgelerimiz oldukça yoğun, özellikle yaz aylarında oldukça yoğun bir nüfusa sahip olmaları ve yöreye günü birlik diye tabir ettiğimiz tatilcilerin oldukça yoğun akın etmesinden dolayı, katı atıkların oluşturduğu bir çevre kirliliğinden ve buna bağlı olarak da sahil kirliliğinden bahsetmemiz mümkün. Amacımız bu bölgeyi daha yaşanabilir, daha temiz bir sahile kavuşturmak” dedi.
Sahillerdeki çalışma prosedürlerini ise şu şekilde ifade eden Güler; “Yapmış olduğumuz temel çalışma Anayasal haklarını, vatandaşlarımızın tamamıyla özgürce kullanmaları, kıyılarla ilgili herhangi bir kısıtlamalara maruz kalmamaları, kıyılardan yararlanmayla ilgili müeyyidelere bağlı kalmamaları ve özgürce, diledikleri gibi kıyılardan istifade etmeleri önceliğimiz, birinci amacımız bu çok net. Bunun nasıl gerçekleştireceğiz; Devletin kıyılarla ilgili iki tür mevzuatı var. Bunlardan bir tanesi; ikisi de çevre bakanlığının uhtesin de olan, ikicisini de çevre bakanlığı yönetiyor. Bir tanesi Tabiat Varlıklarını koruma genel müdürlüğü, bunun bağlı olduğu bir müdürlük, altlarında daire başkanlıkları ve uygulamayı yürüten kendi personelleri var. İkincisi is, yine Çevre Bakanlığının bünyesi içerisinde Milli Emlak Genel Müdürlüğü. Bunun da ilgili daire başkanlıkları, ilgili uygulama birimleri, genel müdür yardımcıları, ayrı iki tane genel müdürlük olarak karşımıza çıkıyor. Enez ve Keşan ilçelerindeki sahil bantları bu iki genel müdürlüğün sorumluluk sahasında. Bunlardan bir tanesi demin söylediğim gibi Tabiat Varlıkları Koruma Müdürlüğünün sorumluk sahasındaki yerler, biz bunu kısaca Sit Alanı Olan Bölgeler diye tanımlarsak yanlış bir ifadede bulunmamış oluruz. Yani nerede bir sit alanı varsa sahilde, buradaki tasarruf yetkisi Tabiat Varlıkları koruma Genel Müdürlüğünün uhtesinde ve onun tasarrufunda yürütülüyor” dedi.
UÇEV’e kiralanan sahil gelirlerinin Edirne yatırımları için girişimlerde bulunulduğunu açıklayan Güler; “Daha öncesinde bu yerler Tabiat Varlıkları Koruma Müdürlüğünün uhtesinde ve tasarruf yetkisinde olan yerler UÇEV ismindeki bir vakfa kiralanmıştı.Sayın Valimiz bu kaynağa Edirne’ye yatırım olarak aktarılabilmesi için bunu Sayın Bakanımızla olan görüşmelerinde, Bakanlıkla olan görüşmelerde, biz bu kaynağı İlçe ve Edirne’ye aktarmak için çalışmalar yaptık. Sonuçta, sonuçlandı ve sonuçlanma aşamasına girdi. Bu yön tamamıyla çevre koruma vakfının ilgi alanında olup, il özel idaremizle ilgili herhangi bir ilişiklik yoktur. Edirne Çevre Vakfı tarafından Kültür ve Tabiat varlıkları koruma müdürlüğünden kiralanan alanlar tamamıyla, Edirne Valimizin başkanlığında Edirne Çevre Koruma Vakfı tarafından kompanse edilmekte. Onlar tarafından yürütülmekte. Tabiat Varlıkları Koruma Genel Müdürlüğünün tasarruf alanı dışında kalan alanlar nelerdir; biz özel idaresi olarak bu alanlarda olmamız gerektiğini düşünüyorum. Eğer temiz bir Saros, temiz bir çevre özlemimiz varsa kendi yetkilerimizi kullanmaktan çekinmeyip, tüm kamu kurum ve kuruluşlarla, yerel paydaşlarımızla, sivil toplum örgütleriyle, oradaki temiz Saros’u yaratabilmek için, temiz Saros’u devam ettirebilmemiz için ortaklaşa hareket etmeliyiz ve güçlerimizi birleştirmeliyiz diye düşünüyorum”dedi.