YEŞİM DRAMALI
Edirne İl Genel Meclisi Araştırma ve İnceleme Komisyonu tarafından ‘Sınır Kapılarının Edirne Ekonomisine Katkıları’ raporu hazırlandı. Raporun meclise sunulmasının ardından otobana tesisler kurulması oybirliğiyle kabul edildi.
İl Genel Meclisinde Araştırma ve İnceleme Komisyonu tarafından yapılan araştırmalara göre; 5 sınır kapısının Edirne’ye ekonomik katkısının yüzde 5’i geçmediği açıklanarak,özellikle yaz aylarında 2,5 milyon gurbetçinin Edirne il sınırlarında bulunan sınır kapılarından yurda giriş yaptıklarına dikkat çekilen raporda; Kapıkule’den başlayarak Havsa ilçe sınırlarına kadar olan otoban yolunda tesisler kurulması gerektiği belirtildi. Araştırma ve İnceleme Komisyonu Başkan Yardımcısı Erdoğan Gümülcineli tarafından meclise sunulan rapor; “Köylerde üretilen yağ, yoğurt, peynir, tavuk, hindi, kaz gibi kümes hayvanları, küçük ve büyükbaş besi hayvanları, tarım ürünleri çoğu ilçemizde tüketilir. İlçe merkezlerimizde ticari hayat demircilik, ayakkabıcılık, marangozluk, dericilik, kuyumculuk, oto tamirciliği, nakliyecilik ile tekstil ve giyim dallarında yoğunlaşmıştır. Şehrimizde bulunan 5 sınır kapımızın ilimize ve esnafımıza yönelik ekonomik katkıları yaklaşık olarak yüzde 5’i geçmemektedir. Yaz aylarında sınır kapılarımızdan geçen 2,5 milyon gurbetçimizin Edirne ekonomisine katkı vermesini sağlayacak çözüm önerileri ve yaptırımları bir an önce hayata geçirmek zorundayız. Edirne Valisi Ekrem Canalp’ın Kapıkule Sınır Kapımızda bulunan çöplük alanının İl Özel İdaresi imkanları ile 49 bin metrekare alanı düzenleyerek otopark alanına dönüştürmüş, gurbetçilerimizin istirahat edebilecekleri güvenli bir alan yaratılmıştır. Edirne ekonomisine katkıları daha sonra planlanacaktır. Ancak bu kadar gurbetçimizin geçtiği sınır kapımızda Edirneliler olarak ekonomik katkıyı şehrimize ve esnafımıza sağlayamıyoruz. 2,5 milyon gurbetçimizi Edirne il merkezine sokmak mümkün değildir. Kapıkule’den başlayarak, Havsa ilçe sınırlarına kadar olan otoban yoluna gurbetçilerimizi ve turistleri ağırlayabilecek tesisler kurma zorunluluğumuz önem arz etmektedir. Bununla ilgili çalışmaların başta Edirne Belediye Başkanımız, Ticaret ve Sanayi Odası, Esnaf Odaları, Ticaret Borsası bir araya gelerek ekonomik kalkınmaya çözüm bulmalıdırlar. Dünyayı yeniden keşfetmeye gerek yok. Burgaz’dan sonra Silivri’ye kadar olan otobandaki tesisler aslan payını almaktadır. Biz ise gurbetçilerimize bakarak, ‘Vatanımıza hoş geldiniz’ diyoruz” şeklinde açıkladı.
“ÇOCUK SUÇLUNUN EN AZ OLDUĞU İLİZ”
Eğitim Kültür ve Sosyal Hizmetler Komisyon Başkan Yardımcısı Kutay Özköse tarafından meclise sunulan söz konusu raporun tamamı şu şekilde;“Türkiye’de her yıl 0-18 yaş grubunda 83 bin suça sürüklenen, 76 bin mağdur ve mahkeme karşısına çıkmış 23 bin çocuk kaydı bulunduğu bildirilmektedir. Ortalama her yıl 150 bin çocuğun ‘çocuk adalet sistemine’ dahil olduğu öngörülmektedir. Ülkemizde, suçların yaklaşık olarak yarısı, 25 yaşın altındaki yaş diliminde bulunan çocuklar ve gençler tarafından işlenmekte olup, ileri yaşlarda suç işleyenlerin ise yüzde 90’ı çocukluk ve gençlik döneminde suç işlemişlerdir.
Çocukların suça sürüklenmesini önlemenin ön koşulu çocukları suça sürükleyen nedenlerin belirlenmesidir. Çocuk suçluluğunun başlangıcında pek çok faktör birlikte rol oynamaktaysa da, altta yatan en önemli nedenin fakirlik olduğu görüşü yaygındır.
Sonuç: Çocukların suça yönelmesini önleyecek çözümlerin üretilmesi çok önemlidir ve toplumsal bir görevdir. Ancak, suça sürüklenen çocukların da topluma kazandırılması için kanunlarda yer alan mekanizmalara işlevsellik kazandırmak en az önlemek kadar önemlidir.
Çocuk ve gençlerin suça itilmelerini önlemek için, küresel düzlemde savaş ve çatışmaların durdurulması, iç ve dış göçlerin önlenmesi, yoksulluğun ve işsizliğin azaltılması öncelikle sayılacak zorunluluklardır. Toplumsal düzeyde ise çocuk ve gençlerin eğitimine destek olunması için ekonomik ve sosyal politikaların uygulanması, ailelerin parçalanmasına yol açan nedenlerin en aza indirgenmesi, tek ya da iki ebeveynli tüm ailelerin çocuk ve gençlerin yetiştirilmesi ve desteklenmesi konusunda eğitilmesi, gençlerin madde bağımlılığına düşmelerini önleyecek projelerin geliştirilmesi gerekir. Sokak çocukları ile sokakta çalışan, madde bağımlısı, suça sürüklenmiş çocuklar gibi tüm dezavantajlı grupların rehabilitasyonu, toplumla uyum içinde yaşamaları için gerekli ekonomik, sosyal ve kültürel düzenlemeler gerçekleştirilmelidir. Sonuç olarak, suç işlemiş bir çocuğun sosyal ve ekonomik hayata geçişini destekleyecek, sosyal haklarının farkına varma ve kullanma konularında danışmanlık verecek, sosyal, sportif ve kültürel etkinliklerden yararlanmasına yardımcı olacak bir sisteme gereksinim vardır.
TÜİK verilerine göre; Edirne çocuk suçluların en az olduğu iller arasındadır. Bunun en önemli nedenlerinden birisi, Edirne’nin yaşam standartları, aile yapısı, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğümüzün başarılı çalışmaları ile Emniyet Müdürlüğü ve Jandarmanın sorunlara insancıl ve çözüm odaklı yaklaşımlarıdır.” Dedi.
Edirne İl Genel Meclisi Araştırma ve İnceleme Komisyonu tarafından ‘Sınır Kapılarının Edirne Ekonomisine Katkıları’ raporu hazırlandı. Raporun meclise sunulmasının ardından otobana tesisler kurulması oybirliğiyle kabul edildi.
İl Genel Meclisinde Araştırma ve İnceleme Komisyonu tarafından yapılan araştırmalara göre; 5 sınır kapısının Edirne’ye ekonomik katkısının yüzde 5’i geçmediği açıklanarak,özellikle yaz aylarında 2,5 milyon gurbetçinin Edirne il sınırlarında bulunan sınır kapılarından yurda giriş yaptıklarına dikkat çekilen raporda; Kapıkule’den başlayarak Havsa ilçe sınırlarına kadar olan otoban yolunda tesisler kurulması gerektiği belirtildi. Araştırma ve İnceleme Komisyonu Başkan Yardımcısı Erdoğan Gümülcineli tarafından meclise sunulan rapor; “Köylerde üretilen yağ, yoğurt, peynir, tavuk, hindi, kaz gibi kümes hayvanları, küçük ve büyükbaş besi hayvanları, tarım ürünleri çoğu ilçemizde tüketilir. İlçe merkezlerimizde ticari hayat demircilik, ayakkabıcılık, marangozluk, dericilik, kuyumculuk, oto tamirciliği, nakliyecilik ile tekstil ve giyim dallarında yoğunlaşmıştır. Şehrimizde bulunan 5 sınır kapımızın ilimize ve esnafımıza yönelik ekonomik katkıları yaklaşık olarak yüzde 5’i geçmemektedir. Yaz aylarında sınır kapılarımızdan geçen 2,5 milyon gurbetçimizin Edirne ekonomisine katkı vermesini sağlayacak çözüm önerileri ve yaptırımları bir an önce hayata geçirmek zorundayız. Edirne Valisi Ekrem Canalp’ın Kapıkule Sınır Kapımızda bulunan çöplük alanının İl Özel İdaresi imkanları ile 49 bin metrekare alanı düzenleyerek otopark alanına dönüştürmüş, gurbetçilerimizin istirahat edebilecekleri güvenli bir alan yaratılmıştır. Edirne ekonomisine katkıları daha sonra planlanacaktır. Ancak bu kadar gurbetçimizin geçtiği sınır kapımızda Edirneliler olarak ekonomik katkıyı şehrimize ve esnafımıza sağlayamıyoruz. 2,5 milyon gurbetçimizi Edirne il merkezine sokmak mümkün değildir. Kapıkule’den başlayarak, Havsa ilçe sınırlarına kadar olan otoban yoluna gurbetçilerimizi ve turistleri ağırlayabilecek tesisler kurma zorunluluğumuz önem arz etmektedir. Bununla ilgili çalışmaların başta Edirne Belediye Başkanımız, Ticaret ve Sanayi Odası, Esnaf Odaları, Ticaret Borsası bir araya gelerek ekonomik kalkınmaya çözüm bulmalıdırlar. Dünyayı yeniden keşfetmeye gerek yok. Burgaz’dan sonra Silivri’ye kadar olan otobandaki tesisler aslan payını almaktadır. Biz ise gurbetçilerimize bakarak, ‘Vatanımıza hoş geldiniz’ diyoruz” şeklinde açıkladı.
“ÇOCUK SUÇLUNUN EN AZ OLDUĞU İLİZ”
Eğitim Kültür ve Sosyal Hizmetler Komisyon Başkan Yardımcısı Kutay Özköse tarafından meclise sunulan söz konusu raporun tamamı şu şekilde;“Türkiye’de her yıl 0-18 yaş grubunda 83 bin suça sürüklenen, 76 bin mağdur ve mahkeme karşısına çıkmış 23 bin çocuk kaydı bulunduğu bildirilmektedir. Ortalama her yıl 150 bin çocuğun ‘çocuk adalet sistemine’ dahil olduğu öngörülmektedir. Ülkemizde, suçların yaklaşık olarak yarısı, 25 yaşın altındaki yaş diliminde bulunan çocuklar ve gençler tarafından işlenmekte olup, ileri yaşlarda suç işleyenlerin ise yüzde 90’ı çocukluk ve gençlik döneminde suç işlemişlerdir.
Çocukların suça sürüklenmesini önlemenin ön koşulu çocukları suça sürükleyen nedenlerin belirlenmesidir. Çocuk suçluluğunun başlangıcında pek çok faktör birlikte rol oynamaktaysa da, altta yatan en önemli nedenin fakirlik olduğu görüşü yaygındır.
Sonuç: Çocukların suça yönelmesini önleyecek çözümlerin üretilmesi çok önemlidir ve toplumsal bir görevdir. Ancak, suça sürüklenen çocukların da topluma kazandırılması için kanunlarda yer alan mekanizmalara işlevsellik kazandırmak en az önlemek kadar önemlidir.
Çocuk ve gençlerin suça itilmelerini önlemek için, küresel düzlemde savaş ve çatışmaların durdurulması, iç ve dış göçlerin önlenmesi, yoksulluğun ve işsizliğin azaltılması öncelikle sayılacak zorunluluklardır. Toplumsal düzeyde ise çocuk ve gençlerin eğitimine destek olunması için ekonomik ve sosyal politikaların uygulanması, ailelerin parçalanmasına yol açan nedenlerin en aza indirgenmesi, tek ya da iki ebeveynli tüm ailelerin çocuk ve gençlerin yetiştirilmesi ve desteklenmesi konusunda eğitilmesi, gençlerin madde bağımlılığına düşmelerini önleyecek projelerin geliştirilmesi gerekir. Sokak çocukları ile sokakta çalışan, madde bağımlısı, suça sürüklenmiş çocuklar gibi tüm dezavantajlı grupların rehabilitasyonu, toplumla uyum içinde yaşamaları için gerekli ekonomik, sosyal ve kültürel düzenlemeler gerçekleştirilmelidir. Sonuç olarak, suç işlemiş bir çocuğun sosyal ve ekonomik hayata geçişini destekleyecek, sosyal haklarının farkına varma ve kullanma konularında danışmanlık verecek, sosyal, sportif ve kültürel etkinliklerden yararlanmasına yardımcı olacak bir sisteme gereksinim vardır.
TÜİK verilerine göre; Edirne çocuk suçluların en az olduğu iller arasındadır. Bunun en önemli nedenlerinden birisi, Edirne’nin yaşam standartları, aile yapısı, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğümüzün başarılı çalışmaları ile Emniyet Müdürlüğü ve Jandarmanın sorunlara insancıl ve çözüm odaklı yaklaşımlarıdır.” Dedi.