MERT SOYLU
Ülkemizde kadın cinayetleri her geçen gün artarak devam ediyor. En son Kırıkkale’de 38 yaşındaki Emine Bulut’un eski eşi tarafından kızının önünde vahşice bıçaklanarak öldürülmesi Türkiye’yi yas boğarken, olaylara da tepkiler sürmeye devam ediyor.
Cumhuriyet Kadınları Edirne Şube Başkanı Mine Hepgüllü, Kadınların uğradığı şiddet, tecavüz ve ölüm haberleri yazılı ve görsel medyada her gün yerini alıyor. Yetkili kurumlar açıklamalar yapıyor ve kadınların “ölmek istemiyorum” haykırışları kulaklarımızda çığlık, vicdanlarımızda yaralar açarak yeni bir habere yer açmak için gerilere itiliyor” dedi.
Edirne Kadın Dayanışmasının yaptığı basın açıklamasından sonra Cumhuriyet Kadınları Edirne Şube Başkanı Mine Hepgüllü’de basın açıklamasında bulundu.
ZULMÜ LANETLİYORUZ
Çocuğunun gözleri önünde, ölmek istemediğini haykırarak ölüme giden Emine Bulut’un uğradığı zulmü lanetlediklerini ifade eden Mine Hepgüllü,”Kadınların uğradığı şiddet, tecavüz ve ölüm haberleri yazılı ve görsel medyada her gün yerini alıyor. Yetkili kurumlar açıklamalar yapıyor ve kadınların “ölmek istemiyorum” haykırışları kulaklarımızda çığlık, vicdanlarımızda yaralar açarak yeni bir habere yer açmak için gerilere itiliyor.
Kadınların şiddete uğraması, bu şiddetin devamında çocuklarının, yakınlarının önünde paramparça olmaları bir sonuçtur. İçinde yaşadığımız ekonomik, siyasal kültürel bütünün kadınlara sunduğu bir sonuç. Bir yandan kadın, ana olarak yüceltilirken diğer yandan aile ve toplumsal değer yargıları içine hapsedebilerek yaşamaya zorlanıyor. Ekonomik kriz, artan işsizlik kadınların üretimden kopmasını sağlarken, televizyonların ekranlarından evlerin her yerine sinen bencil, ataerkil, hoyrat, geri kültür kadının yaşamını zorlaştırıyor. Kadının karşılığı şiddet sadece dar gelirli kesimlerle, sadece eğitimsizler arasında diye sınırlandırılacak bir konu değildir. Toplumsallıktan uzaklaşıp bireycileşen, “Bu ülkede yaşanmaz diyerek kendinden başka hiçbir şeyi önemsemeyen, kibirli, yüreğinde ülkesi ve ülkesindeki insanların mutluluğu için emek harcama ideal kalmamış neoliberalizmin ürettiği aydın tipi kadına ve çocuğa uygulanan sözel, fiziksel şiddetin bir parçasıdır.
Emine Bulut’un doyasıya yaşamadan hayatlarını yitirdikleri bu ortamda Cumhuriyet Kadınları olarak dört elle Cumhuriyet Devrimlerine sarılıyoruz. Cumhuriyet Kadınları olarak dört elle Cumhuriyet Devrimlerine sarılıyoruz. Cumhuriyet Devrimlerinin yarattığı, özgür, eşitlikçi, kültürel ortamın canlanması için mücadele edeceğiz. Cumhuriyet Kadınları Derneği olarak ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik ve siyasal sorunların kadın ve çocuklara dönük şiddeti arttırdığını görüyoruz. Başka Emine Bulut olayları yaşanmaması için üzerimize düşen görevleri yapmak, başı darda kadınlarımıza destek olmak, sorunlarını birlikte göğüslemek için görev başındayız. Tüm yetkilileri de Kadını ikinci sınıf sayan eşitsiz yazısız yasalarla mücadelede sorumlularını yerine getirmeye davet ediyoruz.”
Ülkemizde kadın cinayetleri her geçen gün artarak devam ediyor. En son Kırıkkale’de 38 yaşındaki Emine Bulut’un eski eşi tarafından kızının önünde vahşice bıçaklanarak öldürülmesi Türkiye’yi yas boğarken, olaylara da tepkiler sürmeye devam ediyor.
Cumhuriyet Kadınları Edirne Şube Başkanı Mine Hepgüllü, Kadınların uğradığı şiddet, tecavüz ve ölüm haberleri yazılı ve görsel medyada her gün yerini alıyor. Yetkili kurumlar açıklamalar yapıyor ve kadınların “ölmek istemiyorum” haykırışları kulaklarımızda çığlık, vicdanlarımızda yaralar açarak yeni bir habere yer açmak için gerilere itiliyor” dedi.
Edirne Kadın Dayanışmasının yaptığı basın açıklamasından sonra Cumhuriyet Kadınları Edirne Şube Başkanı Mine Hepgüllü’de basın açıklamasında bulundu.
ZULMÜ LANETLİYORUZ
Çocuğunun gözleri önünde, ölmek istemediğini haykırarak ölüme giden Emine Bulut’un uğradığı zulmü lanetlediklerini ifade eden Mine Hepgüllü,”Kadınların uğradığı şiddet, tecavüz ve ölüm haberleri yazılı ve görsel medyada her gün yerini alıyor. Yetkili kurumlar açıklamalar yapıyor ve kadınların “ölmek istemiyorum” haykırışları kulaklarımızda çığlık, vicdanlarımızda yaralar açarak yeni bir habere yer açmak için gerilere itiliyor.
Kadınların şiddete uğraması, bu şiddetin devamında çocuklarının, yakınlarının önünde paramparça olmaları bir sonuçtur. İçinde yaşadığımız ekonomik, siyasal kültürel bütünün kadınlara sunduğu bir sonuç. Bir yandan kadın, ana olarak yüceltilirken diğer yandan aile ve toplumsal değer yargıları içine hapsedebilerek yaşamaya zorlanıyor. Ekonomik kriz, artan işsizlik kadınların üretimden kopmasını sağlarken, televizyonların ekranlarından evlerin her yerine sinen bencil, ataerkil, hoyrat, geri kültür kadının yaşamını zorlaştırıyor. Kadının karşılığı şiddet sadece dar gelirli kesimlerle, sadece eğitimsizler arasında diye sınırlandırılacak bir konu değildir. Toplumsallıktan uzaklaşıp bireycileşen, “Bu ülkede yaşanmaz diyerek kendinden başka hiçbir şeyi önemsemeyen, kibirli, yüreğinde ülkesi ve ülkesindeki insanların mutluluğu için emek harcama ideal kalmamış neoliberalizmin ürettiği aydın tipi kadına ve çocuğa uygulanan sözel, fiziksel şiddetin bir parçasıdır.
Emine Bulut’un doyasıya yaşamadan hayatlarını yitirdikleri bu ortamda Cumhuriyet Kadınları olarak dört elle Cumhuriyet Devrimlerine sarılıyoruz. Cumhuriyet Kadınları olarak dört elle Cumhuriyet Devrimlerine sarılıyoruz. Cumhuriyet Devrimlerinin yarattığı, özgür, eşitlikçi, kültürel ortamın canlanması için mücadele edeceğiz. Cumhuriyet Kadınları Derneği olarak ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik ve siyasal sorunların kadın ve çocuklara dönük şiddeti arttırdığını görüyoruz. Başka Emine Bulut olayları yaşanmaması için üzerimize düşen görevleri yapmak, başı darda kadınlarımıza destek olmak, sorunlarını birlikte göğüslemek için görev başındayız. Tüm yetkilileri de Kadını ikinci sınıf sayan eşitsiz yazısız yasalarla mücadelede sorumlularını yerine getirmeye davet ediyoruz.”